Search
English Turkish Sentence Translations Page 178367
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm here. Frank. | Buradayım Frank. Buradayım, Frank. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're gonna be coming in too hot. | Aşırı hızlanacağız. Şiddetli şekilde geliyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Let them know. | Onlara söyle. Haberleri olsun. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
The limit on that curve is 15. | Viraja giriş hız sınırı 15 mil. Virajın hız limiti 25 km. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I don't know if you can take it much faster. Maybe 20. 25. Max? | Daha hızlı girebilir misiniz bilemiyorum. Belki maksimum 20 25 mil. Daha hızlıyken başarabilir misin, bilemiyorum. Belki, en fazla 30 40 km? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We may not have a choice. Just tell them it's gonna be real hot. | Başka seçeneğimiz olmayabilir. Adamlara çok hızlı geldiğimizi söyle. Elimden gelen bir şey yok. Söyle onlara, çok şiddetli geliyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
What about the braking on the freight cars? | Yük vagonlarının frenlerini kullanmaya ne dersin? Peki ya öndeki trenin frenleri? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Good. Good. | İyi fikir. Güzel. Güzel. Güzel. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
All right. I'm on it. | Tamam, ben hallederim. Pekâlâ. Hallediyorum. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Just sit down. No. No. I've got it. Sit tight. | Otur sen. Hayır, hayır Ben yaparım. Otur. Otur yerine. Hayır, hayır. Ben yaparım. Sen otur. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I'll go out. Sit down. No. In fact. Come here. | Ben çıkacağım. Otur. Hayır, aslında buraya gel. Çıkıyorum ben. Sen otur. Hayır. Aslında, gel buraya. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
You sit here. I'll go out. | Sen burada kalıyorsun, dışarı ben çıkıyorum. Sen buraya otur. Ben dışarıya çıkıyorum. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Just keep it at four. | Dörtte tut. Sadece, sıkıca kavra. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
You all right? Take it easy. Yeah. | İyi misin? Acele etme. İyi misin? Sakin ol. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Hold that dynamic at a four. Four. | Tamam. Dinamikleri dörtte tut. Dinamikleri, sıkı tut. Sıkı. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Integrate it with the throttle if you have to. | Mecbur kalırsan gaz koluyla birleştir. Gerekirse, gazı da ilave et. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Hold it at a four. Integrate the throttle. | Dörtte tut. Gaz koluyla birleştir. Sıkı tut. Gazı ilave et. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Burn the block out. It doesn't matter. | Motoru yaksan bile sorun değil. Makaraların yanması, önemli değil. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Hey. Don't get sentimental on me. | Duygusala bağlama. Hey. Sakın duygusal davranma. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Makes me think I'm gonna die. Just hold that four. | Ölecekmişim gibi hissettiriyor. Dörtte tut. Benim öldüğümü düşün. Sadece sıkı tut. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: AWVR officials have no comment. | AWVR yetkilileri yorum yapmıyor. AWVR şirketinden resmi bir yorum yok. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Barnes is attempting to manually brake the last car of 777. | Barnes, 777'nin son vagonunun frenlerini elle çalıştırmayı deniyor. Barnes, 777'in son vagonundaki freni el ile devreye soktu. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
He's actually running on top of the grain cars and jumping... | Sahiden de yük vagonlarının üzerine çıkıyor ve atlıyor... Şimdi de, tahıl vagonun üstünde koşuyor ve zıplıyor... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Way to go. Frank. Let's go. Frank. | Hadi, Frank. İşte böyle, Frank. Haydi, Frank. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Looks like 777 is slowing down. | 777 yavaşlıyor sanki. 777 yavaşlıyor gibi görünüyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
FEMALE REPORTER: We understand this is some sort of | Bunun treni durdurmak için yapılan... Anladığımız kadarıyla, bunlar treni... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
an attempt to try and stop the train. | ...bir girişim olduğunu anlıyoruz. ...durdurmak için ufak girişimler. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Yes! Come on. Come on! You can do it! | Evet, hadi. Başarabilirsin! Evet! Haydi, haydi. Yapabilirsin. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will. How fast you going? | Will, hızınız ne kadar? Will, ne kadar hızlı gidiyorsun? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
34. | 34 mil. 54 km. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
All right. We're dropping. 33. | Tamam. Şimdi 33'e düşüyor. Pekâlâ. 53'e düşüyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: The railroad spokesman just confirmed he is... | Demiryolları sözcüsü... Demiryolu sözcüsü, onun... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Think it'll work? ...attempting to slow 777 | Sence işe yarayacak mı? İşe yarayacak mı? "...her vagondaki freni..." | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
By manually braking each car. | kullanarak, 777'yi yavaşlatmaya çalıştığını, dedi. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Theoretically. | Teorik olarak... Teorik olarak. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Provided that locomotive's independent brake holds out. | ...lokomotifin müstakil frenleri de çalışırsa. Lokomotifin serbest frenlerinin dayanmasına bağlı. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We continue to bring you live coverage of this breaking news event | Stanton şehrinden son gelişmeleri canlı yayında... Stanton'dan yeni haberlerle karşınızda ... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
from the town of Stanton. | ...aktarmaya devam ediyoruz. ...olmaya devam ediyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Emergency management officials have created this perimeter. | Olağanüstü Hal Yönetim yetkilileri bir güvenlik çemberi oluşturuyor. Acil durum yetkilileri, çevreyi hazırlamış görünüyorlar. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
ON LOU DSPEAKER: This is the police. Get off the roof. | Polis konuşuyor, çatılardan inin. Polis konuşuyor. Çatıyı boşaltın. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
You are being asked to evacuate for your own safety. | Güvenliğiniz için şehirden tahliyeniz isteniyor. Tahliye işlemleri kendi güvenliğiniz içindir. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Yeah. I hear you. I hear you! | Evet, seni duyuyorum. Evet, duyuyorum. Duyuyorum. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We just lost our brakes! | Fren falan kalmadı! Frenlerimizi kaybettik! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: Looks like the brakes have blown. | Anlaşılan frenler patladı. Görünüşe göre, frenler darma duman oldu. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Frank! Frank. You all right? | Frank! Frank, iyi misin? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I'm here. Will. What happened? | Buradayım, Will. Ne oldu? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're picking up speed again. | Yine hızlanıyoruz. Gene hızlanıyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Can you still slow it down? We're almost at the curve. | Yavaşlatabilir misin? Neredeyse viraja giriyoruz. Yavaşlatma şansın var mı? Viraja yaklaştık neredeyse. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Frank. Our engine block's overheated. | Frank, motorlar aşırı ısındı. Frank. Motorumuz ısındı. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I don't think those hand brakes are gonna | Bence bu el frenleri bu treni... Bu frenlerin durdurmak için, | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
have the muscle to stop this thing. | ...durduracak güçte değil. ...yeterli olduğunu pek sanmıyorum. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're creeping up fast. | Korkunç bir şekilde hızlanıyoruz. Hızla sürükleniyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
All right. Well. Just hang on to the independent. | Tamam. Müstakil frenlere asıl. Pekâlâ. Elin, serbest frenlerde olsun. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I'll tell you when. | Sana zamanını söyleyeceğim. Sana söylememi bekle. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Elevated and strictly Class 2, speed restricted to 15 miles per hour. | Köprüdeki demir yolu kesinlikle ikinci sınıf 15 millik bir hıza uygun. Yüksek ve keskin 2. sınıf olan bu virajın 25 km'lik hız sınırı var. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Impact with at least three of these buildings | Köprünün altındaki yakıt tanklarına bitişik... İçlerinden üç yapıya etki etmesi halinde, | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
directly below will be unavoidable, | ...şu üç bina ile çarpışma... ...orada bulunan bütün akaryakıt tanklarının, | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
as will contact with all the fuel storage tanks situated here. | ...kaçınılmaz olacak. ...bundan etkileneceği kaçınılmaz bir gerçek. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will? Will. | Will? Will. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're all right. We're all right. | İyi gidiyoruz. İyi gidiyoruz! İyiyiz. İyiyiz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
But we're picking up speed again. | Ama yeniden hız kazanıyoruz. Ama, gene hızlandık. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
FRANK: Will! | Will! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're coming into the curve! Get ready! | Viraja giriyoruz. Hazırlan! Viraja giriyoruz! Hazırlan! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will! Hit that independent! | Will, müstakil frenlere yüklen. Will! Serbest frene asıl! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Hit that independent as hard as you can! | Müstakil frenlere olabildiğince yüklen. Serbest frene asıl, yapabildiğin kadar! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Frank. We're gonna rip right off. | Frank, savrulacağız. Frank, sağa doğru kayıyoruz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Got no choice. | Başka şansımız yok. Beklenen bir şey. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will! Hang on! | Will, sıkı tutun! Will! Sıkı tutun! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Hit it! Hit it again! | Asıl frenlere! Yine asıl! Asıl! Asıl tekrar! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Frank. You all right? | Frank, iyi misin? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We made it! We made it! We're through the curve. | Başardık. Başardık. Virajı geçtik. Başardık! Başardık! Virajı geçtik! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: 777 made it. It made it through the Stanton curve. | 777 başardı. Stanton virajını geçmeyi başardı. 777 başardı. Stanton virajını geçti. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
777 is through the Stanton curve, | 777 Stanton virajını geçti ancak... 777, Stanton virajını geçti, | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
but by no means out of trouble. | ...bu, sorunun bittiği anlamına gelmiyor. ...ama bu her şey bitti anlamına gelmiyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
777 is gaining speed. It is out of control and has to derail. | 777 hala hızlanıyor, kontrol altında değil ve derhal raydan çıkarılması gerek. 777 hızlanıyor. Kontrolden çıktı ve raydan da çıkacak. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Frank Barnes and Will Colson will be | Frank Barnes ve Will Colson... Frank Barnes ve Will Colson, | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
the victims of the biggest rail disaster | ...Kuzey Doğu bölgesinin gelmiş geçmiş en büyük tren felaketinin... ...kuzeydoğu tarihinin en büyük... | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
in the history of the northeast. | ...mağdurları olacak. ...demiryolu kazasının kurbanları olacaklar. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
It looks like Frank Barnes is making an all out effort. | Görünen o ki, Frank Barnes büyük bir gayret sarf ediyor. Görünüşe göre, Frank Barnes tüm hünerini sergiliyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Good job. | Aferin. İyi iş. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
This is a remarkable effort now to get to the front of 777. | Şu anda da 777'nin ön kısmına ulaşmak için olağanüstü bir çaba harcıyor. Bu olağanüstü hünerini şimdi 777'in önüne ulaşmak için gösteriyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
We're at... We're at 60. And we're going to hit 80 in no time! | Frank, hızımız 60 mil, 80 olmasına ramak kaldı. Biz... 96 km hızdayız. Biraz sonra 130 km'ye çıkacağız. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: Looks like the gap between cars has stopped him. | Vagonlar arasındaki mesafe durmasına neden oldu. Vagonlar arasındaki boşluk, onu durdurmuşa benziyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
You can do it! | Başarabilirsin! Yapabilirsin! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
But the train continues to speed in excess of 75 miles an hour. | Tren 75 mili aşan bir hızla hızını artırmaya devam ediyor. Öte yandan tren, saatte 120 km hızla yoluna devam ediyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will. We got a problem here. | Will, bir sorunumuz var. Will. Bir sorunumuz var. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I don't think I can make it. | Başarabileceğimi zannetmiyorum. Başaracağımı sanmıyorum. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Oh. God. | Tanrım! Oh. Tanrım. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
There's Ned! | Bu Ned! İşte, Ned! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Unbelievable. Unbelievable. | İnanılmaz! İnanılmaz bu! İnanılmaz. İnanılmaz. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Hello. Ned. It's Connie. | Alo? Ned, ben Connie. Alo. Ned. Ben, Connie. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
I'm kind of busy right now. Connie. I'll call you back. | Şu an biraz meşgulüm, Connie. Seni sonra ararım. Şu an meşgul gibiyim, Connie. Sonra ararım seni. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Hop in the back of the truck! | Kamyonetin arkasına atla! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Connie? Connie. Is that truck for us? | Connie? Bu kamyonet bizim için mi geldi? Connie? Connie. Kamyonet bizim için mi? | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Yes. It is. Will. You can do this. | Evet, Will, başarabilirsin. Evet, sizin için, Will. Yapabilirsin. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Will, you can do this! | Will, atlayabilirsin. Will, yapabilirsin! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: Looks like he's trying to synchronize | Kamyonet hızını trenin hızına... Görünüşe göre, tren ile kamyonetin Görünüşe göre pikapla, trenin hızını eşleştirmeye çalışıyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
the speed of the pickup with the train. | ...uydurmaya çalışıyor. ...hızını eşitlemeye çalışıyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
Do it. You pussy! Jump in the back! | Atlasana, ana kuzusu! Atla arkaya! Atla. Seni korkak! Atla arkaya! Atla korkak! Arkaya atla! | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |
MALE REPORTER: And look at what's happening now. | Şu olanlara bakın. Şimdi olanlara bir bakın! Bakın şimdi neler oluyor. | Unstoppable-1 | 2010 | ![]() |