• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 178464

English Turkish Film Name Film Year Details
My future? The only one who can fire me is Craig Gregory. Benim gelecegim mi? Beni bir tek Craig Gregory kovabilir. Benim geleceğim mi? Beni bir tek Craig Gregory kovabilir. Up in the Air-1 2009 info-icon
Mr. Gregory hired me to handle this for him. Handle what? Handle Me? Bay Gregory bu isi halletmem icin beni tuttu. Neyi hallediyorsun, beni mi? Bay Gregory bu işi halletmem için beni tuttu. Neyi hallediyorsun, beni mi? Up in the Air-1 2009 info-icon
No, no, no! You can't follow me. You're on a computer screen, remember? Hayir, pesimden gelemezsin. Sen bilgisayardasin, hatirladin mi? Hayır, peşimden gelemezsin. Sen bilgisayardasın, hatırladın mı? Up in the Air-1 2009 info-icon
Right... Alright, let's try this again. Fire me again. Dogru. Bir daha deneyelim. Tekrar kov. Doğru. Bir daha deneyelim. Tekrar kov. Up in the Air-1 2009 info-icon
I just did. Actually, you didn't. Fire me. Kovdum. Hayir, kovamadin. Kov hadi. Yeterli. Sanirim anladik. Kovdum. Hayır, kovamadın. Kov hadi. Yeterli. Sanırım anladık. Up in the Air-1 2009 info-icon
Mr Bingham, I'm here today to inform you that your position is no longer available. Bay Bingham, calistiginiz pozisyona artik gerek kalmamistir. Bay Bingham, çalıştığınız pozisyona artık gerek kalmamıştır. Up in the Air-1 2009 info-icon
I'm fired? Yes, you're fired. Kovuldum mu? Evet, kovuldunuz. Up in the Air-1 2009 info-icon
Never say fired. You've been let go. Asla kovuldun deme. İsinize son verildi. Asla kovuldun deme. İşinize son verildi. Up in the Air-1 2009 info-icon
This is a mythical situation. How could I possibly know why? Bu ornek bir durum. Ne bileyim neden? Bu örnek bir durum. Ne bileyim neden? Up in the Air-1 2009 info-icon
Why doesn't matter, you never know why. Nedeni onemli degil, hicbir zaman bilemezsin zaten. Nedeni önemli değil, hiçbir zaman bilemezsin zaten. Up in the Air-1 2009 info-icon
It's important not to focus on the why and rather to spend your energy thinking about your future. Nedeni ustunde yogunlasmayin, enerjinizi geleceginizi dusunmeye harcayin. Nedeni üstünde yoğunlaşmayın, enerjinizi geleceğinizi düşünmeye harcayın. Up in the Air-1 2009 info-icon
Well, I'm gonna spend my energy on suing you Adam akilli bir neden soylemezsen... Adam akıllı bir neden söylemezsen... Up in the Air-1 2009 info-icon
You're firing me without grounds? Now I really have a lawsuit. Yani nedensiz yere kovuluyorum? Yok, ben dava acacagim. Yani nedensiz yere kovuluyorum? Yok, ben dava açacağım. Up in the Air-1 2009 info-icon
I get what you're trying to say, Ryan. Don't take this personally, Mr. Bingham. Demek istedigini anladim Ryan. Kisisel olarak algilamayin Bay Bingham. Demek istediğini anladım Ryan. Kişisel olarak algılamayın Bay Bingham. Up in the Air-1 2009 info-icon
Personally? Kisisel demek. Kişisel demek. Up in the Air-1 2009 info-icon
This is the most personal situation you are ever gonna enter, su anki konudan daha kisisel bir sey yok. Şu anki konudan daha kişisel bir şey yok. Up in the Air-1 2009 info-icon
That's a hell of a way to welcome her to the team. Harika bir "ekibe hos geldin" karsilamasi yaptin kiza. Harika bir "ekibe hoş geldin" karşılaması yaptın kıza. Up in the Air-1 2009 info-icon
Am I the only one that sees that by doing this we're making ourselves irrelevant? Bu yolla piyasadan soyutlanacagimizi dusunen tek kisi ben miyim? Bu yolla piyasadan soyutlanacağımızı düşünen tek kişi ben miyim? Up in the Air-1 2009 info-icon
No, frankly, we're making you irrelevant. Hayir, acikcasi sen soyutlanacaksin. Hayır, açıkçası sen soyutlanacaksın. Up in the Air-1 2009 info-icon
Nice. Don't blame me. cok guzel. Beni suclama. Çok güzel. Beni suçlama. Up in the Air-1 2009 info-icon
Blame high fuel costs, blame insurance premiums, blame technology. Yuksek benzin fiyatlarini, sigortayi ve teknolojiyi sucla. Yüksek benzin fiyatlarını, sigortayı ve teknolojiyi suçla. Up in the Air-1 2009 info-icon
You better watch yourself, you're a little too young to become a dinosaur. Kendine dikkat et. Dinozor olmak icin daha gencsin. Kendine dikkat et. Dinozor olmak için daha gençsin. Up in the Air-1 2009 info-icon
I'm not a dinosaur. I want you to show her the ropes. Ben dinozor degilim. Ona isin inceliklerini gostereceksin. Ben dinozor değilim. Ona işin inceliklerini göstereceksin. Up in the Air-1 2009 info-icon
What do I know what goes on here? Get Ferguson to do it. Ben ne anlarim buradaki usulden? Ferguson yapsin. Ben ne anlarım buradaki usulden? Ferguson yapsın. Up in the Air-1 2009 info-icon
I'm not talking about here. Ben buradan bahsetmiyorum. Up in the Air-1 2009 info-icon
No. Yeah. Yok canim. Evet. Yok canım. Evet. Up in the Air-1 2009 info-icon
C'mon you're very very confident this girl doesn't know what she's doing. So... Kizin isi bilmedigini soylerken kendinden emindin... Kızın işi bilmediğini söylerken kendinden emindin... Up in the Air-1 2009 info-icon
I'm sorry. I don't think a MySpace page qualifies you to rewire a company. Kusura bakma, MySpace'deki arkadas sayisi koca sirketi yeniden duzenlemeye yetmez. Kusura bakma, MySpace'deki arkadaş sayısı koca şirketi yeniden düzenlemeye yetmez. Up in the Air-1 2009 info-icon
Well then great Here's your chance. Go out, show her the magic, take her through the paces. Tamam iste, al sana firsat. Git ve ona sihri goster. Ayak uydurmasini sagla. Tamam işte, al sana fırsat. Git ve ona sihri göster. Ayak uydurmasını sağla. Up in the Air-1 2009 info-icon
I'm not a fucking tour guide. Tur rehberi miyim lan ben? Up in the Air-1 2009 info-icon
Now here we go. Bingham, here's the boat. Gene basladik. Bingham, bu gemi. Gene başladık. Bingham, bu gemi. Up in the Air-1 2009 info-icon
And here's you. Do you want to be in the boat? Bu da sen. O gemide olmak istiyor musun? Up in the Air-1 2009 info-icon
Yeah, alone. Evet, ama yalniz. Evet, ama yalnız. Up in the Air-1 2009 info-icon
We're ringing the bell, we're rounding everybody up. canlar calinacak, herkes toplanacak. Çanlar çalınacak, herkes toplanacak. Up in the Air-1 2009 info-icon
You want to stay out a bit longer, you're welcome to do it, but you will not be alone. Ok? Biraz gec kalman sorun degil ama yalniz olmayacaksin. Anladin mi? Biraz geç kalman sorun değil ama yalnız olmayacaksın. Anladın mı? Up in the Air-1 2009 info-icon
You let me know. Kararini bildir. Kararını bildir. Up in the Air-1 2009 info-icon
Oh, Christ. Lanet olsun. Up in the Air-1 2009 info-icon
What? Follow me. Ne oldu? Beni izle. Up in the Air-1 2009 info-icon
I really like my luggage. That's exactly what it is it's luggage. Ben bavulumdan memnunum. Bu da aynisi; bir bavul. Ben bavulumdan memnunum. Bu da aynısı; bir bavul. Up in the Air-1 2009 info-icon
You know how much time you lose checking in? Ucaga binerken ne kadar kaybedersin biliyor musun? Uçağa binerken ne kadar kaybedersin biliyor musun? Up in the Air-1 2009 info-icon
I travel 270 days a year. That's 157 hours. Ben yilda 270 gun ucarim. Bu da eder 157 saat. Ben yılda 270 gün uçarım. Bu da eder 157 saat. Up in the Air-1 2009 info-icon
That makes seven days. You willing to throw away an entire week on that? O da 7 gune gelir. Koca bir haftayi bununla heba etmeyi mi istersin? O da 7 güne gelir. Koca bir haftayı bununla heba etmeyi mi istersin? Up in the Air-1 2009 info-icon
You don't need this. Sorry, you don't need that. Buna gerek yok. Kusura bakma, gereksiz. Up in the Air-1 2009 info-icon
You're not gonna need that. They have neck pillows on the plane. Gerek yok. Ucakta yastik var. Gerek yok. Uçakta yastık var. Up in the Air-1 2009 info-icon
Yeah this they have better ones there. I'll get rid of this. Orada cok daha iyileri var. Bunu da atiyorum. Orada çok daha iyileri var. Bunu da atıyorum. Up in the Air-1 2009 info-icon
I can just meet you at security. Seninle guvenligin orada bulusurum. Seninle güvenliğin orada buluşurum. Up in the Air-1 2009 info-icon
Bingo Asians. Bingo. Asyalilar. Bingo. Asyalılar. Up in the Air-1 2009 info-icon
You can't be serious. Never get behind people travelling with infants. Ciddi olamazsin. cocuklu kisilerin arkasina asla gecme. Ciddi olamazsın. Çocuklu kişilerin arkasına asla geçme. Up in the Air-1 2009 info-icon
I've never seen a stroller collapse in less than 20 minutes. 20 dakikadan once girebilen bir bebek arabasi gormedim. 20 dakikadan önce girebilen bir bebek arabası görmedim. Up in the Air-1 2009 info-icon
Old people are worse. Their bodies are littered with hidden metal Yaslilar daha beter. Bunyelerinde gizli metal bulunur. Yaşlılar daha beter. Bünyelerinde gizli metal bulunur. Up in the Air-1 2009 info-icon
and they never appreciate how little time they have left on earth. Kalan az vakitlerinin kiymetini bildiklerini goremezsin. Kalan az vakitlerinin kıymetini bildiklerini göremezsin. Up in the Air-1 2009 info-icon
Here you go five words: randomly selected for additional screening. Al iste. 5 kelime: Fazladan tarama icin rastgele secilenler. Al işte. 5 kelime: Fazladan tarama için rastgele seçilenler. Up in the Air-1 2009 info-icon
Asians Asyalilar yuk tasimazlar, ayakkabilarini cabuk cikarirlar. Tanri onlari korusun. Asyalılar yük taşımazlar, ayakkabılarını çabuk çıkarırlar. Tanrı onları korusun. Up in the Air-1 2009 info-icon
That's racist. I'm like my mother, I stereotype. It's faster. Bu irkcilik. Anneme benzerim, insanlari kategoriye sokarim. Boyle daha hizli. Bu ırkçılık. Anneme benzerim, insanları kategoriye sokarım. Böyle daha hızlı. Up in the Air-1 2009 info-icon
you mad at your computer? Bilgisayarina garezin mi var? Bilgisayarına garezin mi var? Up in the Air-1 2009 info-icon
I type with purpose. Azimli calistigimdandir. Azimli çalıştığımdandır. Up in the Air-1 2009 info-icon
What is it that you're working on so furiously? Boyle ofkeli calismanin sebebi ne? Böyle öfkeli çalışmanın sebebi ne? Up in the Air-1 2009 info-icon
I'm building a workflow of firing techniques. İsten cikarma konusunda is akis teknigi olusturuyorum. İşten çıkarma konusunda iş akış tekniği oluşturuyorum. Up in the Air-1 2009 info-icon
A script taking you through the steps of firing someone. İsten cikarmada izlenecek adimlari gosteriyor. İşten çıkarmada izlenecek adımları gösteriyor. Up in the Air-1 2009 info-icon
Who's it for? Kimin icin? Kimin için? Up in the Air-1 2009 info-icon
Well, theoretically, Teoride... Up in the Air-1 2009 info-icon
you could put it in the hands of anyone and they'd be downsizing immediately. ...bunu kimin eline versen, isgucunu azaltma politikasini aninda uygular. ...bunu kimin eline versen, işgücünü azaltma politikasını anında uygular. Up in the Air-1 2009 info-icon
All you have to do is follow the steps. Yapilmasi gereken tek sey, adimlari izlemek. Yapılması gereken tek şey, adımları izlemek. Up in the Air-1 2009 info-icon
Natalie, what is it you think we do here? Natalie, sence biz burada ne yapiyoruz? Natalie, sence biz burada ne yapıyoruz? Up in the Air-1 2009 info-icon
We prepare the newly unemployed for the emotional and physical hurdles of job hunting, İssiz personeli is aramada karsilasacagi duygusal, fiziksel zorluklara hazirliyor... İşsiz personeli iş aramada karşılaşacağı duygusal, fiziksel zorluklara hazırlıyor... Up in the Air-1 2009 info-icon
while minimising legal blowback. ...ve geri tepmeyi en aza indiriyoruz. O bizim urunumuz, yaptigimiz is degil. ...ve geri tepmeyi en aza indiriyoruz. O bizim ürünümüz, yaptığımız iş değil. Up in the Air-1 2009 info-icon
OK, what are we doing? We are here to make limbo tolerable, Peki, ne yapiyoruz o zaman? İskenceyi cekilebilir hâle getiriyoruz. Peki, ne yapıyoruz o zaman? İşkenceyi çekilebilir hâle getiriyoruz. Up in the Air-1 2009 info-icon
And then stop the boat, shove 'em in the water and make 'em swim. Sonra gemiyi durdurup, onlari suya itip hepsinin yuzme ogrenmesini sagliyoruz. Sonra gemiyi durdurup, onları suya itip hepsinin yüzme öğrenmesini sağlıyoruz. Up in the Air-1 2009 info-icon
That's really impressive. You're gonna put that in your book? cok etkileyici. Kitabinda buna yer verecek misin? Çok etkileyici. Kitabında buna yer verecek misin? Up in the Air-1 2009 info-icon
Hey, I gotta grab this. I'll meet you at the car rental. K! Buna bakmam gerek. Araba kiralama bolumunde bulusuruz. Buna bakmam gerek. Araba kiralama bölümünde buluşuruz. Up in the Air-1 2009 info-icon
Hey, I was hoping I'd hear from you. Hey, aramani bekliyordum. Hey, aramanı bekliyordum. Up in the Air-1 2009 info-icon
I'm in Hotlanta and I need a rib joint recommend bad. Sicaklanta'dayim ve soyle guzel bir dusa ihtiyacim var. Sıcaklanta'dayım ve şöyle güzel bir duşa ihtiyacım var. Up in the Air-1 2009 info-icon
Fat Matt's. Bring a bib. Fat Matt. onlugu unutma. Fat Matt. Önlüğü unutma. Up in the Air-1 2009 info-icon
You never called. Well, I wasn't sure what was appropriate. Hic aramadin. Uygun duseceginden emin olamadim. Hiç aramadın. Uygun düşeceğinden emin olamadım. Up in the Air-1 2009 info-icon
Appropriate? Ryan, I'm not some waitress you banged in a snowstorm. Uygun mu? Ryan, ben kar firtinasinda becerdigin bir garson kiz falan degilim. Uygun mu? Ryan, ben kar fırtınasında becerdiğin bir garson kız falan değilim. Up in the Air-1 2009 info-icon
That word has no place in our vocabulary. O kelime bizim lûgatimizda yer almaz. O kelime bizim lûgatımızda yer almaz. Up in the Air-1 2009 info-icon
I'm the woman that you don't have to worry about. Ben dert edilmeyecek tipten bir kadinim. Ben dert edilmeyecek tipten bir kadınım. Up in the Air-1 2009 info-icon
Sounds like a trap. Listen... Bana tuzakmis gibi geldi. Dinle. Bana tuzakmış gibi geldi. Dinle. Up in the Air-1 2009 info-icon
the next time that you're worried about manners, don't. Bir dahaki sefer bu tip hareketlerden cekinme. Bir dahaki sefer bu tip hareketlerden çekinme. Up in the Air-1 2009 info-icon
If you wanna call, call. Just think of me as yourself, only with a vagina. Aramak istiyorsan ara. Beni, senin vajinali versiyonun olarak dusun. Aramak istiyorsan ara. Beni, senin vajinalı versiyonun olarak düşün. Up in the Air-1 2009 info-icon
When am I gonna see you? Ne zaman gorusecegiz? Ne zaman görüşeceğiz? Up in the Air-1 2009 info-icon
Sorry. Yazik. Yazık. Up in the Air-1 2009 info-icon
How long's your layover? They got multiples into SDF. Could you push? Ne kadar kalacaksin? Louisville'den gecis yapabilir misin? Ne kadar kalacaksın? Louisville'den geçiş yapabilir misin? Up in the Air-1 2009 info-icon
Yeah, I can push. Evet, yapabilirim. Up in the Air-1 2009 info-icon
All you have to do today is watch and listen. Bugun tek yapman gereken izlemek ve dinlemek. Bugün tek yapman gereken izlemek ve dinlemek. Up in the Air-1 2009 info-icon
And when I talk about a strategy packet, hand them one of those. Ben strateji paketinden bahsettigimde ona bundan vereceksin. Ben strateji paketinden bahsettiğimde ona bundan vereceksin. Up in the Air-1 2009 info-icon
So although I wish I were here with better news, Keske buraya daha iyi haberler vermek icin gelseydim. Keşke buraya daha iyi haberler vermek için gelseydim. Up in the Air-1 2009 info-icon
the fact is that you and I are sitting here today because İsin asli, bugun burada toplanmamizin sebebi... İşin aslı, bugün burada toplanmamızın sebebi... Up in the Air-1 2009 info-icon
this will be your last week of employment at this company. ...bu haftanin, sirkette gecirecegin son hafta olmasi. ...bu haftanın, şirkette geçireceğin son hafta olması. Up in the Air-1 2009 info-icon
Why me? What am I supposed to do now? Neden ben? simdi ne yapacagim? Neden ben? Şimdi ne yapacağım? Up in the Air-1 2009 info-icon
Am I supposed to feel better I'm not the only one losing my job? İsini kaybeden tek kisi ben olmadigim icin gobek mi atayim yani? İşini kaybeden tek kişi ben olmadığım için göbek mi atayım yani? Up in the Air-1 2009 info-icon
and this is the way you treat me. Aldigim karsilik bu mu yani? Aldığım karşılık bu mu yani? Up in the Air-1 2009 info-icon
How do you sleep at night, man? How? Geceleri nasil uyuyorsun ahbap? Geceleri nasıl uyuyorsun ahbap? Up in the Air-1 2009 info-icon
How's your family? They sleeping well at night? Ailen? Onlar iyi uyuyabiliyor mu? Up in the Air-1 2009 info-icon
Electricity still on? Elektrigin var mi? Elektriğin var mı? Up in the Air-1 2009 info-icon
Heat still on, refrigerator full of food? Evin isiniyor mu? Buzdolabin agzina kadar dolu mu? Evin ısınıyor mu? Buzdolabın ağzına kadar dolu mu? Up in the Air-1 2009 info-icon
Gas tank full of gas? Arabanda benzin var mi? Arabanda benzin var mı? Up in the Air-1 2009 info-icon
Going to Chuck E. Cheese this weekend or something? Bu hafta sonu Chuck E. Cheese'e falan gidecek misiniz? Up in the Air-1 2009 info-icon
Not me. Ben gitmeyecegim. Ben gitmeyeceğim. Up in the Air-1 2009 info-icon
No, my kids, we're not gonna do anything. Hayir, cocuklarim... biz birlikte bir seyler yapmayacagiz. Hayır, çocuklarım... biz birlikte bir şeyler yapmayacağız. Up in the Air-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 178459
  • 178460
  • 178461
  • 178462
  • 178463
  • 178464
  • 178465
  • 178466
  • 178467
  • 178468
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact