Search
English Turkish Sentence Translations Page 178596
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Get my hands on it before they do. | Bu işe onlardan önce el atacağım. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
It took my contacts longer than I thought, but finally, | Bağlantılarımın bunu becermesi düşündüğümden uzun sürdü ama... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
they got the 4 1 1 on Parker. | ...sonunda Parker hakkında bilgi elde edebildiler. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Where? Chinatown, | Nerede? Çin mahallesinde... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
apartment across the street from the jade kitchen on pell. | ...Pell'deki Jade Kitchen'ın olduğu sokağın karşısındaki daire. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Apartment 3. | 3. daire. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Ah, my pleasure. | Benim için zevkti. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Mr. Decker. | Bak Decker. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I need to see Anna right now. | Hemen Anna'yı görmem gerek. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Why isn't she returning my calls? | Neden telefonlarıma dönmüyor? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I'm sorry, Chad, but dealing with the attack of her daughter | Üzgünüm, Chad. Ama kızına yapılan saldırıyla ilgilenmek... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
and coordinating our withdrawal from your planet | ...ve gezegeninizden geri çekilme düzenlemesi yapmak... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
has left her little time for anything else. | ...ona başka şeyler için çok az zaman bırakıyor. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
You're not really leaving. I don't believe that. | Gerçekten gitmiyorsunuz. Buna inanmıyorum. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Unfortunately, we have no choice. | Ne yazık ki başka şansımız yok. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
The Fifth Column is too much of a threat. | Beşinci Kol çok büyük bir tehdit. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I wish you could, but you're just a journalist. | Keşke olabilseydin ama sen sadece bir gazetecisin. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
You're underestimating my influence, Marcus. | Nüfuzumu hafife alıyorsun Marcus. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
My audience listens to me. | İzleyicilerim beni dinler. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I could reach out to them. | Onlara ulaşabilirim. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I could have them put pressure on our government | Beşinci Kol'u yakalamaları ve burada kalmanızı sağlamaları için... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
to go after the Fifth Column and help keep you here. | ...hükümetimize baskı yapmalarını sağlayabilirim. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Your job is to report the news, Mr. Decker, not to editorialize. | Sizin işiniz haberleri sunmak Bay Decker, fikir beyan etmek değil. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Speaking out on the air could cost you that job. | Canlı yayında isyan bayrağı açmak işinize mal olabilir. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Are you really willing to take that risk? | Bu riske girmeye gerçekten niyetli misiniz? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
As you predicted, | Tahmin ettiğiniz gibi... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Mr. Decker is concerned about our leaving. | ...Bay Decker gitmemiz konusunda endişeli. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Good. I need him to be desperate, | Güzel. Çaresiz ve ikna edici... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
to be convincing. | ...olması gerekiyor. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
He's always done as you asked. Why does he need convincing? | Her zaman istediklerinizi yaptı. Neden ikna etmemiz gerekiyor ki? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
It's not Chad who needs convincing. | İkna edilmesi gereken Chad değil. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
It's his audience, and only he can speak to them. | İzleyicileri. Onlarla ancak o konuşabilir. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
His fear of losing us will fuel his passion. | Bizi kaybetme korkusu tutkusunu körükleyecek. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
That passion will generate a public outcry, | Bu tutkuysa bir halk protestosunu tetikleyecek... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
and we'll get what we want. | ...ve biz de istediğimizi elde edeceğiz. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Tell the Captain of the Shanghai ship | Şangay gemisinin kaptanına... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
to leave immediately. | ...oradan hemen ayrılmasını söyle. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Just minutes ago, the first ship left Shanghai, china | Anna'nın bir hafta sürecek olan geri çekilme... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
the first in Anna's planned weeklong withdrawal | ...ve tüm Ziyaretçi servislerinin kapatılması planının ilki olan... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
and shutdown of all v services, | ...ilk gemi birkaç dakika önce ardında dünya çapında... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
sending waves of protest and outcry across the world. | ...protesto ve itiraz dalgaları bırakarak Şangay, Çin'den ayrıldı. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
London, moscow, rio | Londra, Moskova, Rio... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
people everywhere reacting to the fact | Her yerden insanlar, Ziyaretçilerin giderken... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
that when they leave, the visitors will take with them | ...insanlığa verdiği onlarca armağanı da yanlarında götüreceği... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
their many gifts to humanity. | ...gerçeğine tepki gösteriyor. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
It is my job to report the news objectively. | Benim işim haberleri objektif bir biçimde sunmak. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
However, today, I can't sit back | Ancak bugün arkama yaslanıp... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
and pretend I don't have an opinion, because I do. | ...bir yorumum yokmuş gibi davranamam, çünkü var. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
The v's saved my life. | Ziyaretçiler hayatımı kurtardı. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
We, the people, must fix this. | Biz insanlar, bu durumu düzeltmeliyiz. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
If you care about your future, | Geleceğinize, çocuklarınızın sağlığına... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
the health of your children, | ...teknoloji vasıtasıyla güvenli ve... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
a world made safe and peaceful by technology, | ...huzurlu kılınmış bir dünyaya önem veriyorsanız... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Let your voice be heard. | Bırakın sesiniz duyulsun. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Show the world how much Anna means to you. | Dünyaya Anna'nın sizin için ne kadar önemli olduğunu gösterin. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Show our elected officials | Seçmiş olduğumuz yetkililere... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
that you want anna and the visitors to stay. | ...Anna ve Ziyaretçilerin kalmasını istediğinizi gösterin. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Hobbes says Parker is bunking in that walk up. | Hobbes, Parker'ın şu binada kaldığını söylüyor. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Keep your eyes out for him. | Gözünü onun için dört aç. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Ryan, you've been... | Ryan, Val gittiğinden beri... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Different since val left. | ...çok değiştin. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I remember John may saying that human emotion was a good thing, | John May'in insani duyguların iyi bir şey olduğunu... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
But I don't think he was right anymore. | Ama artık bunun doğru olduğunu sanmıyorum. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Val has changed me. | Val beni değiştirdi. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
She allowed me to see the beauty in humanity. | İnsanların içindeki güzelliği görmemi sağladı. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
It was her love | Anna'nın yaydığı mutlulukla... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
that enabled me to fight off Anna's bliss. | ...savaşmamı sağlayan onun sevgisi oldu. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
But without her, I just don't think I can do it anymore. | Ama o olmadan artık bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
None of us knows if we can. | Hiçbirimiz bunu yapabileceğimizi bilemeyiz. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
But with faith we can, | Ama inanırsak yapabiliriz... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
and with faith, we do. | ...ve inanarak yapıyoruz da. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
That's all you can do, Ryan. | Tek yapabileceğin bu, Ryan. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
That's all any of us can do. | Hepimizin tek yapabileceği bu. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Everything okay? Yeah. | Her şey yolunda mı? Evet. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
That's Parker. | Bu Parker. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Okay. I'm gonna go check it out. | Tamam. Ben gidip kontrol edeceğim. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Cover front and back, in case he bolts. | Kaçması ihtimaline karşı ön ve arka kapıları tutun. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Dr. Parker? | Doktor Parker? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Look, I know you're scared. | Bakın, korktuğunuzu biliyorum. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I'm Erica. | Ben Erica. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Whatever the visitors are saying I did, I didn't. I'm innocent. | Ziyaretçilerin yaptığımı söylediği şeyleri yapmadım. Ben masumum. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I believe you. But if you're innocent, why are you running? | Size inanıyorum. Ama masumsanız, neden kaçıyorsunuz? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Because whoever is after me found me. | Çünkü peşimde her kim varsa beni buldu. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Someone broke into my hard drive and stole all my research. | Biri sabit diskime girip araştırmamı çalmış. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I need to find a better place to hide. | Saklanmak için daha iyi bir yer bulmam gerek. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
You disappeared four weeks ago. Why? | Dört hafta önce ortadan kayboldunuz. Neden? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Because someone came after me. | Çünkü peşimde biri vardı. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
I thought it was related to the work I was doing. | Yaptığım işle alakası olduğunu düşünmüştüm. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
You think it could have been the v's? | Sizce bu Ziyaretçilerden biri olabilir mi? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
They must have had some reason to have framed you. | Size komplo kurmak için bir sebepleri olmalı. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Why would they be interested in me? | Benden ne isteyebilirler ki? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
What were you doing for dorset? | Dorset için ne yapıyordunuz? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Myself and a few of my colleagues | Ben ve birkaç meslektaşımın... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
we run an informal online think tank. | ...gayri resmi, çevrimiçi bir beyin takımımız var. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
We've been working on an organic compound | Karbon yayılmasını azaltmak ve küresel ısınmayı yavaşlatmak için... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
toeduce carbon emissions, slow down global warming, | ...organik bir bileşim üzerinde çalışıyorduk. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
but I it didn't work. We had some problematic side effects. | Ama işe yaramadı. Kuşku uyandıran bazı yan etkileri oldu. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
What were the side effects? | Yan etkiler neydi? | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
Algae. It infected marine life, | Yosun. Deniz yaşamını etkiledi. | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |
caused a a virus on the skin of fish, turtles, | Balıkların, kaplumbağaların ve diğer ikiyaşayışlıların... | V Fruition-1 | 2010 | ![]() |