Search
English Turkish Sentence Translations Page 180542
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Good for you! | Aferin sana. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | ![]() |
Me too. Really? | Ben de bıraktım. Gerçekten mi? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | ![]() |
So there is some hope for us? Maybe. | Belki bizim için umut vardır, ha? Belki vardır. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | ![]() |
Maybe. | Belki vardır. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | ![]() |
It is not known. | Asla bilemezsin. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | ![]() |
You never know. | Asla bilemeyeceksin. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | ![]() |
Bye, Doug! | Hoşça kal, Doug. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | ![]() |
Bye, Allison! | Hoşça kal, Alison. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | ![]() |
Hey, Riley, you in or you out? | Riley, oynuyor musun oynamıyor musun? Riley, var mısın yok musun? Riley, oynuyor musun oynamiyor musun? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
What pickle slicer joke? | Ne "turşu dilimleyici" fıkrası? Hangi "Turşu doğrayıcı" fıkrası? Ne "tursu dilimleyici" fikrasi? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Guy who works at a pickle factory | Turşu fabrikasında çalışan bir adam... Hani şu adamın turşu fabrikasında çalıştığı... Tursu fabrikasinda çalisan bir adam... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
goes home and tells his wife he got fired | ...eve gidip karısına, penisi turşu dilimleyicisinde... ...eve gidip karısına, siki turşu doğrayıcısına... ...eve gidip karisina, penisi tursu dilimleyicisinde... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
cause he stuck his dick in a pickle slicer... that one. | ...yakalandığı için kovulduğunu söylemiş. O fıkra işte. ...sıkışıp kaldığı için işten atıldığını söylediği fıkra. ...yakalandigi için kovuldugunu söylemis. O fikra iste. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
His wife says Oh, my God, you stuck your dick in a pickleslicer? | Karısı da, "Aman tanrım, sikin turşu doğrayıcısına mı sıkıştı?" | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Are you all right?� | "Sen iyi misin peki?" "Sen iyi misin?" demiş. "Sen iyi misin peki?" | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
And... he says something back and that�s the part I can�t remember... the funny part. | Sonra adam da birşey demiş ama hatırlamıyorum. Komik kısmı. Ve adam ona komik bir şey söylüyor. İşte burayı hatırlayamıyorum. Sonra adam da birsey demis ama hatirlamiyorum. Komik kismi. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
She asks him if he�s all right and he says, | Karısı iyi olup olmadığını sormuş, adam da... Karısı ona "İyi misin?" diye soruyor, adam da... Karisi iyi olup olmadigini sormus, adam da... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
It�s not so bad, they fired her, too.� | ..."O kadar kötü değil, onu da işten attılar" demiş. ..."o kadar kötü değil, onu da kovdular" diyor. ..."O kadar kötü degil, onu da isten attilar" demis. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
There you go. That�s it. | İşte o fıkraydı. İşte bu. iste o fikraydi. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Pretty dumb ass joke. | Salakça bir fıkra. Fıkra bok gibiymiş. Salakça bir fikra. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
How�d you do tonight? | Bu gece nasıI gitti? Gecen nasıldı? Bu gece nasiI gitti? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Broke even... | Ne kâr ne zarar... İdare eder. Ne kâr ne zarar... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
give or take a grand. | Bin dolar gitti geldi işte. Bin papel civarı. Bin dolar gitti geldi iste. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Lost again, huh? | Yine kaybettin, değil mi? Gene kaybettin, değil mi? Yine kaybettin, degil mi? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Who says I've lost? "Broke even" means you lost. | Kaybettiğimi nerden çıkardın? "Ne kâr ne zarar" eşittir kaybettin. Kaybettiğimi kim söylemiş? "İdare eder" kaybettim demek. Kaybettigimi nerden çikardin? "Ne kâr ne zarar" esittir kaybettin. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
'I did all right' means you won. Who said so? | "İyi gitti" eşittir kazandın. Onu kim demiş? "iyiydim" ise kazandın demek. Kim demiş? "iyi gitti" esittir kazandin. Onu kim demis? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I got you down ... | Seni çözdüm. Zayıf noktalarını biliyorum. Seni çözdüm. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Remind me never to play poker with you. | Unutturma da asla seninle poker oynamayayım. Hatırlat da seninle asla poker oynamayayım. Unutturma da asla seninle poker oynamayayim. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Well, I never do ask you. But that hasn�t stopped you from telling me that | Ben sana asla sormadım. Ama bu sana her perşembe gecesi... Sana hiç fikrini sormadım ama bu seni bilmem... Ben sana asla sormadim. Ama bu sana her persembe gecesi... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
every Thursday night for the last..what? | ...bana aynı şeyleri söylemene mani olmuyor, son... Ne? ...kaç yıldır her perşembe akşamı aynı şeyi söylemekten alı koymadı. ...bana ayni seyleri söylemene mani olmuyor, son... Ne? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Four years. | Son dört yıIdır. 4 yıldır. Son dört yiIdir. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
There you go. | Afiyet olsun. Buyurun. Teşekkürler. Afiyet olsun. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Am I boring you? | Artık benden sıkıIıyor musun? Seni sıkıyor muyum? Artik benden sikiIiyor musun? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
No, ma'am. Am I boring you? | Hayır bayan. Siz benden sıkıIıyor musunuz? Hayır, hanımefendi. Ben seni sıkıyor muyum? Hayir bayan. Siz benden sikiIiyor musunuz? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Waffle Man. | 'Waffle' Adam. Waffle canavarı. 'Waffle' Adam. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I got this convention I got to go to in New Orleans at the end of the month | Bu ayın sonunda New Orleans'a gitmemi gerektiren bir toplantım var. Bu ay sonunda anlaşma yapmak için New Orleans'a gidiyorum. Bu ayin sonunda New Orleans'a gitmemi gerektiren bir toplantim var. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
why don�t you come along? | Sen de gelsen nasıI olur? Neden sen de gelmiyorsun? Sen de gelsen nasiI olur? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Don't do that. What. | Yapma şunu. Neyi? Bunu yapma. Neyi? Yapma sunu. Neyi? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I mean it. | Çok ciddiyim. Ciddiyim. Çok ciddiyim. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I don't even have a suitcase. I'll buy you a suitcase. | Bir bavulum bile yok. Sana bavul alırım. Bavulum bile yok. Ben sana alırım. Bir bavulum bile yok. Sana bavul alirim. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
How about you buy me dinner at the "Kantarbari? | Onun yerine bana 'Kantarbari'de akşam yemeği ısmarlasan? Peki ya beni "Kantarbari"ye yemeğe götürsen nasıl olur? Onun yerine bana 'Kantarbari'de aksam yemegi ismarlasan? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
All you want for your birthday is a spinach salad.. | Tek istediğin doğum günün için New Orleans'a gidip gezmek yerine... Doğum gününde istediğin tek şey New Orleans'a gitmek yerine... Tek istedigin dogum günün için New Orleans'a gidip gezmek yerine... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
When you can have a trip to New Orleans? | ...ıspanak salatası yemek mi? ...ispanak salatasi yemek mi? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I don't know, I just... Okay. | Bilmiyorum, sadece... Pekala. Bilmiyorum, sadece... Tamam. Bilmiyorum, sadece... Pekala. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Just think about it. | Sadece bir düşün. Bunu düşün. Sadece bir düsün. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Maybe it is time for you to go home. | Belki de evine gitsen iyi olur. Belki eve gitme zamanın gelmiştir. Belki de evine gitsen iyi olur. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
No. Get some sleep. Ten more minutes. | Hayır. Git uyu. On dakika daha. Hayır. Git biraz uyu. 10 dakika daha. Hayir. Git uyu. On dakika daha. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
All right. | Tamam, tamam. Tamam. Tamam, tamam. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
How was your poker game? | Poker nasıIdı? Poker gecen nasıldı? Poker nasiIdi? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Broke even just about. | Ne kâr ne zarar işte. İdare eder işte. Ne kâr ne zarar iste. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Want me to turn out the light? | Işığı kapatmamı ister misin? Isigi kapatmami ister misin? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
No. It doesn't bother me. | Hayır. Beni rahatsız etmiyor. Gerek yok. Beni rahatsız etmiyor. Hayir. Beni rahatsiz etmiyor. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Sweet dreams. | Tatlı rüyalar. Tatli rüyalar. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
..just talk to her about the things she wants to talk. Don�t ask about other things..that�s a big can of worms. | Sadece sevdiği şeylerden konuş. Başka şeyler sorma. Ucu başka yerlere gidebilir. Onun istediği konuları konuş, başka şeyler sorma. Yoksa işin içinden çıkamayız. Sadece sevdigi seylerden konus. Baska seyler sorma. Ucu baska yerlere gidebilir. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
We're just gonna take the RV and | Sadece karavanı alıp... Karavanı alıp... Sadece karavani alip... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
park it on heir backyard, | ...arka bahçesine park edeceğiz... ...onların bahçelerine park edeceğiz. ...arka bahçesine park edecegiz... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
and wait for her to kick the bucket i guess. | ...ve nalları dikmesini bekleyeceğiz herhalde. Ve onun cehennemi boylamasını bekleyeceğiz sanırım. ...ve nallari dikmesini bekleyecegiz herhalde. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Watch over and take care of her til then. | O zamana kadar ona çok iyi bakacağız tabii. O zamana kadar da ona göz kulak olacağız. O zamana kadar ona çok iyi bakacagiz tabii. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I�m sure going to miss you, Brenda. | Seni çok özleyeceğim, Brenda. Seni özleyeceğim, Brenda. Seni çok özleyecegim, Brenda. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Oh Lois, I'm gonna miss you too. | Lois, ben de seni çok özleyeceğim. Ben de seni özleyeceğim, Lois. Lois, ben de seni çok özleyecegim. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I got my grandkids up here. I'll be back up here from time to time. | Torunlarım burada. Zaman zaman buraya tekrar uğrarım. Torunlarımı alıp, ara sıra sana gelirim. Torunlarim burada. Zaman zaman buraya tekrar ugrarim. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Would you like some more coffee, Sharon? No, thank you, Mrs. Riley. | Biraz daha kahve ister misin, Sharon? Hayır, teşekkürker,Bayan Riley. Biraz daha kahve ister misin, Sharon? Hayır, teşekkürler, Riley Hanım. Biraz daha kahve ister misin, Sharon? Hayir, tesekkürker,Bayan Riley. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Right at the end of the hall. You can't miss it. | Koridorun sonunda. Hemen görürsün. Sağa dön, koridorun en sonunda. Görmemene imkân yok. Koridorun sonunda. Hemen görürsün. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
You'll be in great hands with Sharon. | Sharon'ın yanında güvende olursun. Sharon ile iyi ellerde olacaksın. Sharon'in yaninda güvende olursun. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
She's a real ... | O gerçek bir... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Walt's just tired of living in Indianapolis. | Walt, Indianapolis'te yaşamaktan sıkıIdı. Walt, İndianapolis'ten sıkıldı artık. Walt, Indianapolis'te yasamaktan sikiIdi. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
You have a beautiful home. Thank you. | Güzel bir eviniz var. Teşekkür ederim. Eviniz çok güzelmiş. Teşekkürler. Güzel bir eviniz var. Tesekkür ederim. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Did you see Lois� craft room? | Lois’in resim odasını gördün mü? Lois'in hobi odasını gördün mü? Lois’in resim odasini gördün mü? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
She paints and does pastels and all that. | YağIı boya yapar, pastel yapar, daha neler neler. Yağlı boyalar, pastel çalışmaları filân var. YagIi boya yapar, pastel yapar, daha neler neler. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
She�s a real artist. | O gerçek bir sanatçı. O gerçek bir sanatçi. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Hey, um, can I talk to you outside for a sec? | Seninle dışarda biraz konuşabilir miyiz? Seninle dışarıda bir dakikalığına konuşabilir miyiz? Seninle disarda biraz konusabilir miyiz? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Yeah. Okay. | Tabii. Pekala. Olur. Tamam. Tabii. Pekala. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I tried to get a hold of you at your office, | Sana ofisinden ulaşmaya çalıştım... Sana ofisinden ulaşmaya çalıştım, ama... Sana ofisinden ulasmaya çalistim... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
but i didn't want to leave a message with your secretary. | ...sekretere mesaj bırakmak istemedim. ...sekreterine mesaj bırakmak istemedim. ...sekretere mesaj birakmak istemedim. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
It was a heart attack. | Kalp krizinden. Kalp krizi geçirmiş. Kalp krizinden. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
You going to sit out here all night? Just smoking a cigarette. | Bütün gece burada oturacak mısın? Sadece sigara içiyorum. Bütün gece burada mı oturdun? Sigara içiyordum. Bütün gece burada oturacak misin? Sadece sigara içiyorum. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I wish you wouldn�t smoke in the house. | Keşke evin içinde içmesen. Keşke evde sigara içmeseydin. Keske evin içinde içmesen. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
When you open the door all the smoke comes inside. | Kapıyı açtığında bütün duman içeri giriyor. Kapıyı açınca bütün duman eve giriyor. Kapiyi açtiginda bütün duman içeri giriyor. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Then close the door, Lois. | Kapıyı kapat o zaman, Lois. ...Indianapolis'e git... Kapiyi kapat o zaman, Lois. O zaman kapıyı kapat, Lois. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Vivian Danley 1964 2009 | Vivian DANLEY 1964 2009 <b>Vivian Danley 1964 2009</b> Vivian DANLEY 1964 2009 | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Emily Riley Our Precious Daughter 1986 2001 | Emily RILEY Biricik Kızımız 1986 2001 <b>Sevgili kızımız Emily Eugenia Riley 1986 2001</b> Emily RILEY Biricik Kizimiz 1986 2001 | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Douglas Lloyd Father 1957 Lois Banning Mother 1959... | Baba: Douglas LLOYD 1957 Anne: Lois BANNING 1959 <b>Baba Douglas Lloyd 1957 ... Anne Lois Banning 1959 ...</b> Baba: Douglas LLOYD 1957 Anne: Lois BANNING 1959 | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
That headstone | O mezartaşı. Şu mezar taşı... O mezartasi. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
you got us at Gold Hill, that is a unique experience | Bizi Gold Hill'e taşımışsın. İsmimi bir parça granit taşına... ...bize Gold Hill'den yer almışsın. Bizi Gold Hill'e tasimissin. ismimi bir parça granit tasina... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
to see your name carved on piece of granite. | ...kazınmış olarak görmek de harika bir deneyim oldu. Adını mezar taşının üstünde görmek, eşsiz bir deneyim. ...kazinmis olarak görmek de harika bir deneyim oldu. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
There's enough people out there who are dead. | Orada yeteri kadar ölü insan var. Zaten yeteri kadar ölü insan var. Orada yeteri kadar ölü insan var. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
They need headstones. We don't because we're not dead. | Onların mezar taşına ihtiyacı var. Bizim değil. Onların mezar taşına ihtiyacı var. Bizim değil, çünkü biz daha ölmedik. Onlarin mezar tasina ihtiyaci var. Bizim degil. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
A lot of people do this, Doug. It's called pre planning. | Bunu herkes yapıyor, Doug. Buna ön planlama deniyor. Birçok insan bunu yapıyor Doug. Buna ön plânlama diyorlar. Bunu herkes yapiyor, Doug. Buna ön planlama deniyor. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I don't like having my name | Ben hala hayattayken... ...hala hayattayken... Ben hala hayattayken... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
carved on a tombstone, while I'm still alive. | ...ismimin bir mezar taşına kazınmasını istemiyorum. ...bir mezar taşının üzerinde adımı görmek benim hoşuma gitmiyor. ...ismimin bir mezar tasina kazinmasini istemiyorum. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I can't believe you did that Lois. | Bunu yaptığına inanamıyorum Lois. Bunu yaptığına inanamıyorum, Lois. Bunu yaptigina inanamiyorum Lois. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Kinda early, aren�t you? Oh, yeah. | Biraz erkencisiniz? Evet. Sence de biraz erken değil mi? Evet, biraz erken. Biraz erkencisiniz? Evet. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Traffic, you know. It's gonna be a bear. Doug, let's go! | Trafik işte, bilirsin. Katlanacağız. Doug, hadi gidelim! Trafik vardır. Geç kalmak istemiyorum. Hadi gidelim, Doug! Trafik iste, bilirsin. Katlanacagiz. Doug, hadi gidelim! | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
I just hate driving to the airport. | Havaalanına gitmekten nefret ediyorum. Hava alanına gitmekten nefret ediyorum. Havaalanina gitmekten nefret ediyorum. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Do you mind picking up my mail and newspaper while Doug is gone? | Doug gidince mektuplarımı ve gazetelerimi almanın sakıncası var mı? Doug yokken postalarımı ve gazetelerimi getirmende bir sakınca var mı? Doug gidince mektuplarimi ve gazetelerimi almanin sakincasi var mi? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Why can�t your neighbor across the street do it? | Karşı komşun neden yapmıyor? Karşıda oturan komşun neden almıyor? Karsi komsun neden yapmiyor? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
She moved. Well, what about your other neighbors? | Taşındı. Peki ya diğer komşular? O taşındı. Peki ya diğer komşuların? Tasindi. Peki ya diger komsular? | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Just �til Doug gets back. Okay. | Sadece Doug dönene kadar. Tamam. Sadece Doug geri dönene kadar. Tamam. Sadece Doug dönene kadar. Tamam. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
Have to drive all the way over here from Zionsville every day | Hergün Zionsville'den buraya sırf... Zionsville'den buraya her gün gelmek zorundayım. Hergün Zionsville'den buraya sirf... | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |
here from Zionsville every day because my nutcase sister can�t walk down her own damn driveway. | ...benim kaçık ablam sokağa çıkamıyor diye bu kadar yolu tepeceğim. Çünkü deli kardeşim kapısının önüne bile çıkamıyor. ...benim kaçik ablam sokaga çikamiyor diye bu kadar yolu tepecegim. | Welcome to the Rileys-2 | 2010 | ![]() |