Search
English Turkish Sentence Translations Page 180635
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Here you go, honey. | İşte getirdim, tatlım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'm sorry, what's your name? Kim. | Afedersin, adın ne? Kim. Afedersin, adın ne? Kim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Kim. Yeah. | Kim. Evet. Kim. Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Kim, this is my wife Stacy. Hi. | Kim, bu karım Stacy. Merhaba. Kim, bu karım Stacy. Merhaba. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, nice to meet you. Hi. | Tanıştığımıza memnun oldum. Merhaba. Tanıştığımıza memnun oldum. Merhaba. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You need a few minutes? Just one. | Birkaç dakika daha bekleyecek misiniz? Sadece bir dakika. Birkaç dakika daha bekleyecek misiniz? Sadece bir dakika. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Okay, I'll be back. Thanks. | Tamam, hemen dönerim. Teşekkürler. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
We okay now? Yeah. | Şimdi barıştık mı? Evet. Şimdi barıştık mı? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Excuse me, can I get a couple of menus, please? | Afedersiniz, menüyü alabilir miyiz, lütfen? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
No, no, she meant it for you, I think. Take it, please. | Hayır, hayır. Senin için getirdi sanırım. Al şunu, lütfen. Hayır, hayır. Senin için getirdi sanırım. Al şunu, lütfen. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Charlie, can we have a couple of minutes? | Charlie, bize birkaç dakika verir misin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Sure. Thanks, man. | Tabii ki. Sağol, dostum. Tabi ki. Sağol, dostum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Jay. How'd you make out? Paulie. | Hey, Jay. Nasıl gitti? Paulie. Hey, Jay. Nasıl gitti? Paulie. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Not bad. $900 a pound. $900 a pound. | Fena sayılmaz. Tanesi 900. Tanesi 900. Fena sayılmaz. Tanesi 900. Tanesi 900. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
That's 45 grand. | 45000 eder. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
So, what, 12.5 for you? | Eee, senin payın 12,5 mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
That sound good to you? Yeah, that sounds good. | Senin için iyi mi? Evet, kulağa iyi geliyor. Senin için iyi mi? Evet, kulağa iyi geliyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
That's good, yeah. All right, let's do it. | Bu iyi, evet. Pekala, yapalım o zaman. Bu iyi, evet. Pekala, yapalım o zaman. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Listen, I gotta get going, but I'm gonna see that guy Friday. | Dinle, şimdi gitmeliyim, ama şu adamla cuma buluşacağım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All right. Okay. Okay? | Pekala. Tamam. Tamam mı? Pekala. Tamam. Tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I gotta run, too. | Ben de gitmeliyim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Well, don't forget we got that guy at 1:00, 1:30. | Tamam, unutma adamı 1, 1:30 gibi almalıyız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Forty five grand, that's not bad. That's good. Good job. | Kırk beş bin, hiç fena değil. Evet iyi. İyi iş. Kırk beş bin, hiç fena değil. Evet iyi. İyi iş. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You got a little bit of that shit on you until Friday? | Cuma'ya kadar üzerinde şu lanet şeyden biraz var mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, yeah. | Evet, var. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Thanks. See you Friday. | Sağol. Cuma görüşürüz. Sağol. Cuma görüşürüz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It's a good business, Paulie. Jewelry is always in demand. | İyi iştir, Paulie. Mücevher her zaman para eder. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, yeah, all right, but just so we're on the same page, | Evet, evet, pekala, ama biz hala aynı noktadayız, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I give you 10 grand now, | Şimdi sana on bin vereceğim, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
then you give me 200 a week for a year, plus my 10 grand back. | ...sen de bana bir yılda 200 bin geri vereceksin, artı verdiğim on binlik. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, definitely. Okay, that'll work. | Evet, kesinlikle. Tamam, anlaşacağız. Evet, kesinlikle. Tamam, anlaşacağız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Who is it? Brian. | Kim o? Brian. Kim o? Brian. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Jay. What's up, Brian? | Selam, Jay. N'aber, Brian? Selam, Jay. Naber, Brian? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I was wondering if you have any of that money yet. | Parayı hala alıp almadığını merak ettim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I told you I wasn't gonna have it till Friday. Hey, come in, come in. | Cumaya kadar alamayacağımı sana söylemiştim. Hey, içeri geç, içeri geç. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Thanks. You having a party? | Sağol. Parti mi veriyorsunuz? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, you want a drink? Sure. | Evet, bir şey içmek ister misin? Elbette. Evet, birşey içmek ister misin? Elbette. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Brian, what's up? I'm Matt. | Hey, Brian, n'aber? Ben Matt. Hey, Brian, naber? Ben Matt. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey. How you doing? Yeah, I've seen you around. | Hey. Nasılsın? Evet, seni burlarda görmüştüm. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Here. Yeah, I'll take that. | Al. Evet, bunu alacağım. Al. Evet, bunu alacağım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What do you got? | Paran var mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
How much, Brian? A "G." | Ne kadar, Brian? Binlik! Ne kadar, Brian? Binlik! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't have a "G." I don't have... | Ben de binlik yok. Şuan yok... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Jay, come on. What do you got? | Jay, haydi ama. Ne kadar var? Jay, hadi ama. Ne kadar var? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't... I could give you like 500. | O kadar yok... 500'lük verebilirim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'll take that. You got some coke, too? | Bu işimi görür. Biraz da kokain? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, give me a second. | Olur, bir saniye bekle. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Fuck them, Jay. Fuck them! | Siktir et, onları, Jay. Siktir et! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
These your girlfriends? No, they're strippers. | Kız arkadaşlarınız mı? Hayır, striptizci kızlar. Kız arkadaşlarınız mı? Hayır, striptizci kızlar. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Oh, yeah? You're a dancer? Yeah. | Öyle mi? Dansçı mısınız? Evet. Öyle mi? Dansçı mısınız? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Show me some of your moves. | Bana birkaç hareket gösterin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Nice. Let's see the backside. | Güzel, arkanı da göreyim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Tim, how you doing? | Tim, nası gidiyor? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, set me up. | Haydi, hazırla bir tane. Hadi, hazırla bir tane. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'll set you up. | Senin için hazırlayacağım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What's that you're smoking? Crack? Yeah. | İçtiğiniz şey ne? Kaliteli mi? Evet. İçtiğiniz şey ne? Kaliteli mi? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You guys are freebasers, huh? It's like a morgue in here. | Siz beyler özgür ruhlar gibisiniz, ha? Burası bir morga benziyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I want to be dead like you. | Ben de senin gibi ölü olmak istiyorum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Here's the five, Brian. Plenty of coke, all right? | İşte beş, Brian. Bir poşette kokain, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Come on, no more coke for you. | Haydi, başka kokain yok sana. Hadi, başka kokain yok sana. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You gotta suck it in real hard. Okay. | Sağlam çek içine. Tamam. Sağlam çek içine. Tamam. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
When it fills up with smoke, take your finger off. | Dumanla dolduğu zaman, parmaklarını iyice kapat. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All right, I think I got it now. | Tamam, sanırım şimdi anladım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Where is he? Everything all right? | Nerede o? Her şey yolunda mı? Nerde o? Herşey yolunda mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What do you mean? He's not here? No, he never came home. | Ne demek istiyorsun? Burada değil mi? Hayır, eve hiç gelmedi. Ne demek istiyorsun? Burda değil mi? Hayır, eve hiç gelmedi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Weren't you with him last night? Yeah, yeah, I was with him earlier. | Dün gece onunla değil miydin? Evet, evet, önce birlikteydik. Dün gece onunla değil miydin? Evet, evet, önce birlikteydik. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
This is it. I've had it. What? | İşte bu. Anladım. Ne? İşte bu. Anladım. Ne? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Every night he's out until 3:00, 4:00 in the morning. | Her gece 3'e kadar dışarda, saat sabahın 4'ü. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Take it easy. You take it easy! | Sakin ol. Sen sakin ol! Sakin ol. Sen sakin ol! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Stace. Stace. 15 years of this shit. | Stace. Stace. Lanet 15 yıldır aynı şey. Stace. Stace. Lanet 15 yıldır aynı şey. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
12:00 in the afternoon? You're the biggest asshole... | Saat öğlenin on ikisi? Sen koca bir pisliksin... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I just spent the night locked up! Leave me the fuck alone! | Geceyi nezarethanede geçirdim! Kahrolası, beni rahat bırak! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
He just got in. | Şimdi geldi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It's Paul. | Paul arıyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, tell him I'll call him back. He's gonna call you back. | Evet, arayacağımı söyle. Seni sonra arayacakmış. Evet, arayacağımı söyle. Seni sonra arayacakmış. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't know, some bullshit about being arrested. I gotta go. | Bilmiyorum, tutuklandığıyla ilgili saçmalıyor. Kapatmalıyım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Nothing. I was just with some broad. | Hiçbir şey. Birkaç kadınla birlikteydim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You okay? Yeah. | Sen iyi misin? Evet. Sen iyi misin? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Jay! Jay! Jay! | Jay! Jay! Jay! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Almost had a touchdown there. | Nerdeyse gol oluyordu. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I got your message. What's up? | Mesajını aldım. Ne oldu? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. Remember that kid Matt you met at my house the other night? | Evet. Geçen gece evimde tanıştığın Matt denen çocuğu hatırlıyor musun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, yeah. What about him? When was this? | Evet, ne olmuş ona? Ne zaman gittin? Evet, ne olmuş ona? Ne zaman gittin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Last week sometime. What about him? | Geçen hafta bir ara. Ne olmuş ona? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Well, he sells steroids to these muscle heads out in Stoneham. | Stoneham civarındaki gerizekalılara steroid satıyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah? There's money in that? | Öyle mi? Bu işte para var mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I guess. He says 20 to 30 grand. 20 to 30 grand? | Sanırım. 20 ila 30 bin arasında dediler. 20 ile 30 arası mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah! Yeah. | Evet! Öyle. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Well, anyways, he's been dealing a few years. | Peki, her neyse, birkaç yıldır satıyormuş. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
His connection just got busted. | Bağlantıları yeni enselenmiş. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
These fucking clowns keep paging him every day for more. They don't know. | Ordaki lanet hödükler her gün daha fazla alıyorlarmış. Bilmiyorlar. Ordaki lanet hödükler hergün daha fazla alıyorlarmış. Bilmiyorlar. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Is he for real? I figured you guys might want to take them. | Gerçekten mi? Beyler sizin bunla ilgileneceğinizi düşündüm. Gerçekten mi? Beyler sizin bunla ilgileneceğinizi düşündüm. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
No bullshit. Yeah. | Saçmalamıyorum. Evet. Saçmalamıyorum. Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You know, it sounds good. | Bilirsin, kulağa olur gibi geliyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Sounds real good. All right, we'll give you a call tomorrow. Thanks. | Kulağa cidden öyle geliyor. Pekala, Seni yarın arayacağız. Sağol. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Thanks, Jay. Paulie. | Sağol, Jay. Paulie. Sağol, Jay. Paulie. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Be good. | Kendinize iyi bakın. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You go over to his house? | Onun evine mi gittin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What? I went to see if he had the money. | Ne? Parası var mı diye bakmaya gittim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
This guy's pumping coke, man. You don't think he's being watched? | Bu adam kokain çekiyor, dostum. İzlenmediğini mi sanıyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |