Search
English Turkish Sentence Translations Page 183657
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
that would eliminate poisons in our food | yiyeceklerimizdeki zehirleri ortadan kaldırmalarını yiyeceklerimizdeki zehirleri ortadan kaldırmalarını, bize temiz ve verimli bir biçimde enerji sağlayacak yiyeceklerimizdeki zehirleri ortadan kaldırmalarını, yiyeceklerimizdeki zehirleri ortadan kaldırmalarını, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
give us other sources of energy, that are clean and efficient | temiz ve verimli enerji kaynakları bulmalarını istemedik veya temiz ve verimli enerji kaynakları bulmalarını istemedik. veya temiz ve verimli enerji kaynakları bulmalarını istemedik. veya temiz ve verimli enerji kaynakları bulmalarını istemedik. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
we can do that out there | bunu yapabiliriz Bunu yapabiliriz. Bunu yapabiliriz. Bunu yapabiliriz. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
A resource based economy | kaynak bazlı ekonomi "Kaynak bazlı ekonomi." "Kaynak bazlı ekonomi." "Kaynak bazlı ekonomi." | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The major difference between a resource based economy and a monetary system | kaynak bazlı ekonomi ile parasal sistem arasındaki en büyük fark Kaynak bazlı ekonomi ile parasal sistem arasındaki en büyük fark; Kaynak bazlı ekonomi ile parasal sistem arasındaki en büyük fark; Kaynak bazlı ekonomi ile parasal sistem arasındaki en büyük fark; | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
is that a resource based economy is really concerned with people | kaynak bazlı ekonomi insanlarla kaynak bazlı ekonomi insanlarla, kaynak bazlı ekonomi insanlarla, kaynak bazlı ekonomi insanlarla, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and their well being | ve onların refahı ile ilgilenir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
where the monetary system has become so distorted | para sistemi kurulduğundan beri insanların bu ihtiyaçları çarpıtılarak ikinci plana atıldı Parasal sistem kurulduğundan beri insanların bu ihtiyaçları çarpıtılarak ikinci plana atıldı. Parasal sistem kurulduğundan beri insanların bu ihtiyaçları çarpıtılarak ikinci plana atıldı. Parasal sistem kurulduğundan beri insanların bu ihtiyaçları çarpıtılarak ikinci plana atıldı. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The products that are turned out are for: | herşey ne kadar para kazanıldığına Her şey ne kadar para kazanıldığına Her şey ne kadar para kazanıldığına Her şey ne kadar para kazanıldığına | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
How much money you can get. | bağlı oldu bağlı oldu. bağlı oldu. bağlı oldu. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
If there is a problem in society and you can't earn money from that solving that problem, | toplumdaki sorun eğer çözüldüğünde para kazandırmıyorsa öylece kaldı Toplumdaki sorun, eğer çözüldüğünde para kazandırmıyorsa, çözüme kavuşturulmadı. Toplumdaki sorun, eğer çözüldüğünde para kazandırmıyorsa, çözüme kavuşturulmadı. Toplumdaki sorun, eğer çözüldüğünde para kazandırmıyorsa, çözüme kavuşturulmadı. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The resource based economy is really not close to anything that's been tried. | kaynak bazlı ekonomi bugüne kadar denenenlerden hiçbirine benzemez. Kaynak bazlı ekonomi, bugüne kadar denenenlerden hiçbirine benzemez. Kaynak bazlı ekonomi, bugüne kadar denenenlerden hiçbirine benzemez. Kaynak bazlı ekonomi, bugüne kadar denenenlerden hiçbirine benzemez. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
And with all our technology today we can create abundance. | bugün sahip olduğumuz teknoloji ile bolluk yaratabiliriz.Bu herkesin hayat stilini güzelleştirebilirdi. Bugün sahip olduğumuz teknoloji ile bolluk yaratabiliriz. Bu herkesin hayat stilini güzelleştirebilirdi. Bugün sahip olduğumuz teknoloji ile bolluk yaratabiliriz. Bu herkesin hayat stilini güzelleştirebilirdi. Bugün sahip olduğumuz teknoloji ile bolluk yaratabiliriz. Bu herkesin hayat stilini güzelleştirebilirdi. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Abundance all over the world if we use our technology wisely | teknolojiyi akıllıca kullanırsak ve doğayı korursak Teknolojiyi akıllıca kullanırsak ve doğayı korursak, Teknolojiyi akıllıca kullanırsak ve doğayı korursak, Teknolojiyi akıllıca kullanırsak ve doğayı korursak, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and maintain the environment | bolluk bütün dünyada olur Bütün dünyada bolluk olur. Bütün dünyada bolluk olur. Bütün dünyada bolluk olur. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
It's a very different system | çok farklı bir sistem Bu çok farklı bir sistem Bu çok farklı bir sistem. Bu çok farklı bir sistem. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and it's very hard to talk about | toplum teknolojinin durumu hakkında Toplum, teknolojinin durumu hakkında Toplum, teknolojinin durumu hakkında Toplum, teknolojinin durumu hakkında | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
cause the public is not that well enough informed | yeterli düzeyde bilgilendirilmediği için yeterli düzeyde bilgilendirilmediği için, yeterli düzeyde bilgilendirilmediği için, yeterli düzeyde bilgilendirilmediği için, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
as to the state of technology | hakkında konuşmak oldukça zor hakkında konuşmak oldukça zor. hakkında konuşmak oldukça zor. hakkında konuşmak oldukça zor. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Energy | Enerji | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
At present we don't have to burn fossil fuels | artık gibi fosil yakıtlarını kullanmak zorunda değiliz Artık fosil yakıtlarını kullanmak zorunda değiliz. Günümüzde artık fosil yakıtlarını kullanmak zorunda değiliz. Günümüzde artık fosil yakıtlarını kullanmak zorunda değiliz. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
We don't have to use anything that would contaminate the environment | doğayı kirleten hiçbir şeyi kullanmak zorunda değiliz Doğayı kirleten hiçbir şeyi kullanmak zorunda değiliz. Doğayı kirleten hiçbir şeyi kullanmak zorunda değiliz. Doğayı kirleten hiçbir şeyi kullanmak zorunda değiliz. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Alternative energy solutions pushed by the establishment, such as | nükleer çok yetersiz ,tehlikeli ve endüstrinin kar bazlı düzenine dayalı olmasına rağmen Alternatif enerji kaynakları adı altında, kuruluşlar tarafından ortaya atılan, Alternatif enerji kaynakları adı altında, kuruluşlar tarafından ortaya atılan, Alternatif enerji kaynakları adı altında, kuruluşlar tarafından ortaya atılan, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
hydrogen, biomass and even nuclear are highly insufficient, dangerous | hidrojen ,bioyakıtlar gibi alternatif enerji çözümleri hidrojen, biyoyakıtlar hatta nükleer enerji bile oldukça yetersiz, tehlikeli ve, hidrojen, biyoyakıtlar hatta nükleer enerji bile oldukça yetersiz, tehlikeli ve, hidrojen, biyoyakıtlar hatta nükleer enerji bile oldukça yetersiz, tehlikeli ve, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and exist only to perpetuate the profit structure the industry has created | kuruluşlar tarafından bir kenara itildi yalnızca, sermayenin oluşturduğu kar amaçlı düzeni devam ettirme amaçlıdır. yalnızca, sermayenin oluşturduğu kar amaçlı düzeni devam ettirme amaçlıdır. yalnızca, sermayenin oluşturduğu kar amaçlı düzeni devam ettirme amaçlıdır. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
When we look beyond the propaganda and self serving solutions | propagandaların ve kendi kedine hizmet eden çözümlerin arkasına baktığımızda Propagandaların ve kendi kendine hizmet eden çözümlerin arkasına baktığımızda, Propagandaların ve kendi kendine hizmet eden çözümlerin arkasına baktığımızda, Propagandaların ve kendi kendine hizmet eden çözümlerin arkasına baktığımızda, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
put forth by the energy companies | enerji şirketleri tarafından ileri sürüldüklerini görürüz bunların enerji şirketleri tarafından ileri sürüldüklerini görürüz. bunların enerji şirketleri tarafından ileri sürüldüklerini görürüz. bunların enerji şirketleri tarafından ileri sürüldüklerini görürüz. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
we find a seemingly endless stream | Güç üretimi için temiz ,bereketli ve yenilenen enerjilerin Güç üretimi için temiz, bereketli ve yenilenen enerjilerin, Güç üretimi için temiz, bereketli ve yenilenen enerjilerin, Güç üretimi için temiz, bereketli ve yenilenen enerjilerin, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
of clean abundant and renewable energy for generating power. | görünüşe bakılırsa sınırsız olduğunu bulduk görünüşe bakılırsa sınırsız olduğunu bulduk. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Solar and wind energy are well known to the public | Güneş ve rüzgar enerjisi toplumca en iyi bilinenleridir.Fakat bu kaynakların gerçek potansiyeli hala açıklanmadı. Güneş ve rüzgar enerjisi toplumca en iyi bilinenleridir. Fakat bu kaynakların gerçek potansiyeli hala açıklanmadı. Güneş ve rüzgar enerjisi toplumca en iyi bilinenleridir. Fakat bu kaynakların gerçek potansiyeli hala açıklanmadı. Güneş ve rüzgar enerjisi toplumca en iyi bilinenleridir. Fakat bu kaynakların gerçek potansiyeli hala açıklanmadı. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Solar energy derived from the sun has such abundance | Güneş enerjisi ,güneşten üretilir Güneş enerjisi, güneşten üretilir, Güneş enerjisi, güneşten üretilir, Güneş enerjisi, güneşten üretilir, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
that one hour of light at high noon contains more energy | çok bereketlidir ,tam öğle vaktinde ışığın 1 saatlik kısmı ve çok bereketlidir. Öğle saatlerinde güneş ışığının 1 saatlik bölümü, ve çok bereketlidir. Öğle saatlerinde güneş ışığının 1 saatlik bölümü, ve çok bereketlidir. Öğle saatlerinde güneş ışığının 1 saatlik bölümü, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
but the technology to harnesst it | Ancak teknoloji bundan yararlanacaktır. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and there are many advanced mediums today | günümüzde başarıyla sonuçlanmış Günümüzde başarıyla sonuçlanmış, Günümüzde başarıyla sonuçlanmış, Günümüzde başarıyla sonuçlanmış, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
with the established energy power structures | kurulu enerji düzenlerince engellenmiş olmalarına rağmen kurulu enerji düzenlerince engellenmiş olmalarına rağmen. kurulu enerji düzenlerince engellenmiş olmalarına rağmen. kurulu enerji düzenlerince engellenmiş olmalarına rağmen. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Then there's wind energy. | o halde rüzgar enerjisi var. Ayrıca rüzgar enerjisi var. Ayrıca rüzgar enerjisi var. Ayrıca rüzgar enerjisi var. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Wind energy has long been denounced as weak | rüzgar enerjisi uzun zaman yetersizlikle suçlandı Rüzgar enerjisi, uzun zaman yetersizlikle suçlandı. Rüzgar enerjisi, uzun zaman yetersizlikle suçlandı. Rüzgar enerjisi, uzun zaman yetersizlikle suçlandı. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
And due to being location driven, impractical. | lokasyonla alakalı olmasından dolayı,pratik değildi. Bölgesel olmasından dolayı, pratik değil dendi. Bölgesel olmasından dolayı, pratik değil dendi. Bölgesel olmasından dolayı, pratik değil dendi. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
This is simply not true. | Bu doğru değildir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The US department of energy admitted in 2007 | ABD enerji bakanlığı 2007'de ABD Enerji Bakanlığı, 2007'de ABD Enerji Bakanlığı, 2007'de ABD Enerji Bakanlığı, 2007'de | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
that if wind was fully harvested in just three of Americas 50 states | Amerikanın 50 eyaletinin sadece 3'ünde rüzgar tamamen yakalanabilirse Amerika'nın 50 eyaletinin sadece üçünde rüzgar tamamen yakalanabilirse, Amerika'nın 50 eyaletinin sadece üçünde rüzgar tamamen yakalanabilirse, Amerika'nın 50 eyaletinin sadece üçünde rüzgar tamamen yakalanabilirse, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
it could power the entire nation | bütün ulusa yeteceğini kabul etti. elde edilen enerjinin bütün ulusa yeteceğini kabul etti. elde edilen enerjinin bütün ulusa yeteceğini kabul etti. elde edilen enerjinin bütün ulusa yeteceğini kabul etti. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Tidal power is derived from tidal shifts in the ocean | gel git gücü okyanustaki gel git hareketinden elde edilir Gel git gücü okyanustaki Gel git hareketinden elde edilir. Gel git gücü okyanustaki Gel git hareketinden elde edilir. Gel git gücü okyanustaki Gel git hareketinden elde edilir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
In the United Kingdom 42 sites are currently noted as available | UK'da 42 yer şu an için kullanışlı olarak bildirildi. Birleşik Krallık'da 42 alan şunun için kullanışlıdır. Birleşik Krallık'da 42 alan bunun için kullanışlıdır. Birleşik Krallık'da 42 alan bunun için kullanışlıdır. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Forecasting that 34% of all the UK's energy could come from tidal power alone | tahminen UK'ın enerjisinin %34'ü sadece gel git gücünden gelmektedir. Öngörüde bulunursak, Birleşik Krallık'ın enerjisinin %34'ü, sadece gel git gücünden elde edilebilir. Öngörüde bulunursak, Birleşik Krallık'ın enerjisinin %34'ü, sadece gel git gücünden elde edilebilir. Öngörüde bulunursak, Birleşik Krallık'ın enerjisinin %34'ü, sadece gel git gücünden elde edilebilir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
is estimated to have a global potential of up to 80.000 terawatt hours a year. | yılda 80.000 terawatt saatin üstünde bir potansiyel tahmin ediliyor Bu enerjide, yılda 80.000 terawatt saatin üstünde bir potansiyel tahmin ediliyor. Bu enerjide, yılda 80.000 terawatt saatin üstünde bir potansiyel tahmin ediliyor. Bu enerjide, yılda 80.000 terawatt saatin üstünde bir potansiyel tahmin ediliyor. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
This means 50% of the entire planets energy usage could be produced from this medium alone. | bu demek oluyor ki gezegenin enerji kullanımının %50'si sadece burdan elde edilebilir. Bu da demek oluyor ki, gezegenin enerji kullanımının %50'si sadece dalga gücünden elde edilebilir. Bu da demek oluyor ki, gezegenin enerji kullanımının %50'si sadece dalga gücünden elde edilebilir. Bu da demek oluyor ki, gezegenin enerji kullanımının %50'si sadece dalga gücünden elde edilebilir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Now, it is important to point out that | gel git , dalga ,güneş ve rüzgar gücünün toplanması için Şunu belirtmek önemlidir ki; Gel git, dalga, güneş ve rüzgar gücünün toplanması için, Şunu belirtmek önemlidir ki; Gel git, dalga, güneş ve rüzgar gücünün toplanması için, Şunu belirtmek önemlidir ki; Gel git, dalga, güneş ve rüzgar gücünün toplanması için, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
requires virtually no preliminary energy to harness, | kömür ,benzin ,gaz ,biodizel ,hidrojen ve diğerlerinden farklı olarak kömür, benzin, gaz, biodizel, hidrojen ve diğerlerinden farklı olarak, kömür, benzin, gaz, biyodizel, hidrojen ve diğerlerinden farklı olarak, kömür, benzin, gaz, biyodizel, hidrojen ve diğerlerinden farklı olarak, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
unlike coal, oil, gas, biomass, hydrogen and all the others | hemen hemen hiçbir ön hazırlık gerekmediğini belirtmek önemlidir hemen hemen hiçbir ön hazırlık gerekmemektedir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
In combination these four mediums alone, if efficiently harnessed through technology, | sadece bu dört kaynağın kombine olarak ,teknoloji ile verimli şekilde toplanması Sadece bu dört kaynağın, kombine olarak, teknoloji ile verimli şekilde toplanması, Sadece bu dört kaynağın, kombine olarak, teknoloji ile verimli şekilde toplanması, Sadece bu dört kaynağın, kombine olarak, teknoloji ile verimli şekilde toplanması, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
could power the world forever | dünyaya sonsuza kadar enerji sağlayacaktır. Dünya'ya sonsuza kadar enerji sağlayacaktır. Dünya'ya sonsuza kadar enerji sağlayacaktır. Dünya'ya sonsuza kadar enerji sağlayacaktır. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Geothermal power | Jeotermal güç. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Geothermal energy utilizes, what is called "heat mining" | Jeotermal enerji ,ısı madenciliği denen Isı madenciliği de denen Jeotermal enerji, Isı madenciliği de denen Jeotermal enerji, Isı madenciliği de denen Jeotermal enerji, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Which, through a simple process using water, is able to generate massive amounts of clean energy. | su kullanılan basit bir işlemle devasa miktarda temiz enerjiyi mümkün kılar. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
In 2006 an MIT report on geothermal energy found that | 2006'da, jeotermal enerji konusundaki MIT(ingiliz gizli servisi) raporuna göre 2006'da, jeotermal enerji konusundaki MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) raporuna göre, 2006'da, jeotermal enerji konusundaki MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) raporuna göre, 2006'da, jeotermal enerji konusundaki MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) raporuna göre, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
with the possibility of 2.000 ZJ being easily tapable with improved technology. | 2000 zetajullük kısmı ise ileri teknoloji ile çok kolay bir şekilde elde edilebilmektedir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The total energy consumption of all the countries on the planet is about | gezegendeki bütün ülkelerin bir yıllık toplam enerji tüketimleri Gezegendeki bütün ülkelerin bir yıllık toplam enerji tüketimleri ise, Gezegendeki bütün ülkelerin bir yıllık toplam enerji tüketimleri ise, Gezegendeki bütün ülkelerin bir yıllık toplam enerji tüketimleri ise, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
half of a zetajule a Year | yarım zetajule kadardır. Yarım zetajul kadardır. Yarım zetajul kadardır. Yarım zetajul kadardır. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
This means about 4000 years of planetary power could be harnessed | bu demek oluyor ki gezegenin 4000 yıllık enerjisi Bu demek oluyor ki gezegenin 4000 yıllık enerjisi, Bu demek oluyor ki gezegenin 4000 yıllık enerjisi, Bu demek oluyor ki gezegenin 4000 yıllık enerjisi, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
in this medium alone | sadece bu kaynaktan elde edilebilir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and when we understand that the earth's heat generation | dünyanın ısı üretiminin sürekli yenilendiğini düşünürsek Dünya'nın ısı üretiminin sürekli yenilendiğini düşünürsek, Dünya'nın ısı üretiminin sürekli yenilendiğini düşünürsek, Dünya'nın ısı üretiminin sürekli yenilendiğini düşünürsek, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
It could be used forever! | Sonsuza kadar kullanılabilir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
These energy sources are only a few of the clean renewable mediums available | Bu enerji kaynakları temiz yenilenen kullanıma hazır kaynaklardan sadece birkaçı Bu enerji kaynakları temiz yenilenen kullanıma hazır kaynaklardan sadece birkaçı. Bu enerji kaynakları temiz, yenilenebilen, kullanıma hazır kaynaklardan sadece birkaçı. Bu enerji kaynakları temiz, yenilenebilen, kullanıma hazır kaynaklardan sadece birkaçı. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
And as time goes on we will find more. | Zamanla daha fazlasını bulacağız. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The grand realization is that we have total energy abundance without the need for pollution | en önemli olaysa bütün bu enerji bolluğunun kirlilik yaratmadan, En önemli olaysa bütün bu enerji bolluğunun kirlilik yaratmaması, En önemli olaysa bütün bu enerji bolluğunun kirlilik yaratmaması, En önemli olaysa bütün bu enerji bolluğunun kirlilik yaratmaması, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
traditional conservation or, in fact, a price tag! | idareli kullanım gerektirmeden veya parasız olmasıdır. idareli kullanım gerektirmemesi ve parasız olmasıdır. idareli kullanım gerektirmemesi ve parasız olmasıdır. idareli kullanım gerektirmemesi ve parasız olmasıdır. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
The prevailing means of transportation in our societies is by automobile and aircraft. | bizim toplumlarımızda ulaşım otomobil ve uçak gibi Bizim toplumumuzda ulaşım, otomobil ve uçak gibi, Bizim toplumumuzda ulaşım, otomobil ve uçak gibi, Bizim toplumumuzda ulaşım, otomobil ve uçak gibi, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Both of which predominantly need fossil fuels to run. | ağırlıklı olarak fosil yakıtlarını kullanan araçlarla olur. ağırlıklı olarak fosil yakıtlar kullanan araçlarla olur. ağırlıklı olarak fosil yakıtlar kullanan araçlarla olur. ağırlıklı olarak fosil yakıtlar kullanan araçlarla olur. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
In the case of the automobile, the battery technology needed | Otomobile gelince, pil teknolojisi elektrikli bir arabaya Otomobile gelince, batarya teknolojisi elektrikli bir arabaya Otomobile gelince, batarya teknolojisi elektrikli bir arabaya Otomobile gelince, batarya teknolojisi elektrikli bir arabaya | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
to power an electric car that can go over a hundred miles and hour | saatte 100 mil yapabilecek ve bir şarjla saatte 100 mil yaptırabilecek ve bir şarjla saatte 160 km yaptırabilecek ve bir şarjla saatte 160 km yaptırabilecek ve bir şarjla | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and has existed for many years. | yıllardır bu teknoloji var. Bu teknoloji yıllardır var. Bu teknoloji yıllardır var. Bu teknoloji yıllardır var. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
However, due to battery patents, controlled by the oil industry, | Pil patentleri pazardaki payı belirleyen petrol endüstrisi tarafından kontrol edildiğinden Ancak, batarya patentleri pazardaki payı belirleyen petrol endüstrisi tarafından kontrol edildiğinden, Ancak, batarya patentleri pazardaki payı belirleyen petrol endüstrisi tarafından kontrol edildiğinden, Ancak, batarya patentleri pazardaki payı belirleyen petrol endüstrisi tarafından kontrol edildiğinden, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
coupled with political pressure from the energy industry, | ve birde enerji endüstrisinin politik baskısıyla ve enerji endüstrisi politik baskı yaptığından, ve enerji endüstrisi politik baskı yaptığından, ve enerji endüstrisi politik baskı yaptığından, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
the accessibility and affordability of these technologies is limited. | bu teknolojinin ulaşılabilirliği ve geliştirilmesi sınırlandırıldı. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
that every single vechicle in the world cannot be electric, | sıfır petrol ihtiyacı ile tamamen temiz olamamasına sıfır petrol ihtiyacı ile tamamen temiz olamamasına, sıfır petrol ihtiyacı ile tamamen temiz olamamasına, sıfır petrol ihtiyacı ile tamamen temiz olamamasına, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
and utterly clean, with zero need for gasoline. | ahlaksız kar merakından başka hiçbir neden yoktur. ahlaksız kar açlığından başka hiçbir engel yoktur. ahlaksız kar açlığından başka hiçbir engel yoktur. ahlaksız kar açlığından başka hiçbir engel yoktur. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
that this means of travel is inefficient, | bu seyahat çeşitlerinin işe yarmaz , bu seyahat çeşitlerinin yetersiz, bu seyahat çeşitlerinin yetersiz, bu seyahat çeşitlerinin yetersiz, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
cumbersome, slow and causes far too much pollution. | hantal ,yavaş ve çok fazla kirlilik yarattığına karar verdik. kullanışsız, yavaş ve çok fazla kirlilik yaratır olduğunu fark ettik. kullanışsız, yavaş ve çok fazla kirlilik yaratır olduğunu fark ettik. kullanışsız, yavaş ve çok fazla kirlilik yaratır olduğunu fark ettik. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
as used in Japan, is 361 miles per hour. | en güncelinin maksimum sürati saatte 360 mildir. en güncelinin maksimum sürati 581 km/saattir. en güncelinin maksimum sürati 581 km/saattir. en güncelinin maksimum sürati 581 km/saattir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
An organisation called ET3 which has connection with the Venus project, | venüs projesiyle bağlantısı olan ET3 adlı bir organizasyon, the Venus Project'le bağlantısı olan ET3 adlı bir organizasyon, the Venus Project'le bağlantısı olan ET3 adlı bir organizasyon, the Venus Project'le bağlantısı olan ET3 adlı bir organizasyon, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
has established a two based mag lev that can travel up to 4000 miles per hour | su altında veya karada olabilen sürtünmesiz ve hareketsiz bir tüpün içinde su altında veya karada, sürtünmesiz ve hareketsiz bir tüpün içinde, su altında veya karada, sürtünmesiz ve hareketsiz bir tüpün içinde, su altında veya karada, sürtünmesiz ve hareketsiz bir tüpün içinde, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
in a motionless frictionless tube which can go over land or under water. | saatte 4000 mil hızla gidebilen tüp bazlı bir mag lev tren yaptı. 6440 km/saat hızla gidebilen çift yollu bir maglev tren tasarladı. 6440 km/saat hızla gidebilen çift yollu bir maglev tren tasarladı. 6440 km/saat hızla gidebilen çift yollu bir maglev tren tasarladı. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
or from Washington D.C. to Beijing, China, in two hours. | Washington'dan Beijing'e 2 saatte gidebildiğinizi hayal edin Washington'dan Pekin'e 2 saatte gidebildiğinizi hayal edin. Washington'dan Pekin'e 2 saatte gidebildiğinizi hayal edin. Washington'dan Pekin'e 2 saatte gidebildiğinizi hayal edin. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
This is the future of continental and intercontinental travel. | Bu kıtasal ve kıtalararası seyahatin geleceğidir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
In fact, between mag lev technology, advanced battery storage and geothermal energy | aslında, mag lev teknolojisi ,ilerlemiş pil ve jeotermal enerji arasında Aslında, maglev teknolojisi, ilerlemiş batarya ve jeotermal enerji ile beraber, Aslında, maglev teknolojisi, ilerlemiş batarya ve jeotermal enerji ile beraber, Aslında, maglev teknolojisi, ilerlemiş batarya ve jeotermal enerji ile beraber, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
there will be no reason to ever burning fossil fuel again. | bir daha fosil yakıtlarının kullanılmasına gerek yoktur. bir daha fosil yakıtların kullanılmasına gerek yoktur. bir daha fosil yakıtların kullanılmasına gerek yoktur. bir daha fosil yakıtların kullanılmasına gerek yoktur. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
And we can do this now, if we were not held back by the paralyzing profit structure. | ve bunu şimdi yapabiliriz ,eğer kar amaçlı yapı tarafından geri çekilmezsek. Bunu şimdi yapabiliriz, eğer kar amaçlı yapı tarafından engellenmezsek. Bunu şimdi yapabiliriz, eğer kar amaçlı yapı tarafından engellenmezsek. Bunu şimdi yapabiliriz, eğer kar amaçlı yapı tarafından engellenmezsek. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Now America is inclined towards fascism. | Şimdilerde Amerika faşizme yöneldi. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
It has a propensity by its dominant philosophy and religion to uphold to fascist point of view. | faşist bakış açısını ve baskın felsefesini destekleme eğilimi vardır. Amerika'nın baskın felsefesinin ve dinin, faşist bakış açısını destekleme eğilimi var. Amerika'nın baskın felsefesinin ve dinin, faşist bakış açısını destekleme eğilimi var. Amerika'nın baskın felsefesinin ve dinin, faşist bakış açısını destekleme eğilimi var. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
You�re brought up to believe that you shall earn your living by the sweat of your brow. | hayatınızı alın terinizle kazanmanız gerektiğine inandırıldınız Hayatınızı alın terinizle kazanmanız gerektiğine inandırıldınız. Hayatınızı alın terinizle kazanmanız gerektiğine inandırıldınız. Hayatınızı alın terinizle kazanmanız gerektiğine inandırıldınız. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
That holds people back. Freeing people from drudgery, repetitive jobs which make them ignorant, you rob them. | bu da insanları geride tutuyor Bu, insanları bilgisiz kılan Bu, insanları bilgisiz kılan Bu, insanları bilgisiz kılan | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
You see, we can't imagine that because we never known that kind of world. | görüyorsunuz,hayal edemiyoruz çünkü öyle bir dünyayı hiç tanımadık. Görüyorsunuz, hayal edemiyoruz, çünkü öyle bir dünyayı hiç tanımadık. Görüyorsunuz, hayal edemiyoruz, çünkü öyle bir dünyayı hiç tanımadık. Görüyorsunuz, hayal edemiyoruz, çünkü öyle bir dünyayı hiç tanımadık. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
If we look back at history, we see a very clear pattern of machine automation slowly replacing human labour. | tarihe baktığımızda ,makine otomasyonunun paternini çok net olarak görürüz Tarihe baktığımızda, makine otomasyonunun ilerleyişini çok net olarak görürüz. Tarihe baktığımızda, makine otomasyonunun ilerleyişini çok net olarak görürüz. Tarihe baktığımızda, makine otomasyonunun ilerleyişini çok net olarak görürüz. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
This creates a serious clash, which proves the falsness of the monitary based labour system. | para bazlı işçilik sisteminin yanlışlığını kanıtlayan Para bazlı işçilik sisteminin yanlışlığını kanıtlayan, BU ciddi bir çatışma yaratmaktadır. Para bazlı işçilik sisteminin yanlışlığını kanıtlayan, Para bazlı işçilik sisteminin yanlışlığını kanıtlayan, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
For human employment is in direct competition with technological developement. | insanların istihdam edilmesi teknolojik ilerleme ile direk rekabet halindendir. İnsanların istihdam edilmesi, teknolojik ilerleme ile direk rekabet halindedir. İnsanların istihdam edilmesi, teknolojik ilerleme ile direk rekabet halindedir. İnsanların istihdam edilmesi, teknolojik ilerleme ile direk rekabet halindedir. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
When industry takes on a machine instead of shortening the work day, | endüstri iş gününü kısaltmak yerine makine kullandığında Endüstri, iş gününü kısaltmak için makine kullandığında, Endüstri, iş gününü kısaltmak için makine kullandığında, Endüstri, iş gününü kısaltmak için makine kullandığında, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
Freeing humans to live their life without servitude. For this is the point of technology itself. | insanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak İnsanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak, İnsanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak, İnsanları kölelik olmadan hayatlarını yaşayabilmeleri için özgür bırakmak, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
And through time with nano technology and other highly advanced forms of science | ve zamanla ,nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile Zamanla, nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile, Zamanla, nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile, Zamanla, nano teknoloji ve diğer ileri bilim dalları ile, | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 | |
it is not far fetch to see how even complex medical procedures could be performed by machines as well. | kompleks tıbbi ameliyatları yapan makinelerin olacağı düşüncesi hiç de uzak değil. karışık tıbbi ameliyatları yapan makinelerin olacağı düşüncesi hiç de uzak değil. karışık tıbbi ameliyatları yapan makinelerin olacağı düşüncesi hiç de uzak değil. karışık tıbbi ameliyatları yapan makinelerin olacağı düşüncesi hiç de uzak değil. | Zeitgeist: Addendum-1 | 2008 |