Search
English Turkish Sentence Translations Page 183769
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Guys please, I swear to God, this is all I've got. | Ne yapıyorsunuz gençler? Vallahi bütün param bu! | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Please don't do. | Yapmayın. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| We are not thieves. We are Revolutionists. | Hırsız değiliz. Devrimciyiz! | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Guys please don't. Don't do it. | Bakın. Çocuklarıma bağışlayın. Yapmayın gençler. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Get lost man. We're gonna leave the car. | Git be adam. Bırakacağız arabayı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| We can't stop after this point. | Bu noktadan sonra duramayız. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| This is like riding a bike. | Bu iş bisiklete binmek gibidir. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Once you started you either keep pedaling... | Bir kere sürmeye başladıktan sonra ya pedal çevirmeye... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They say ''The tricks never end in the Ottoman Empire''. | Osmanlıda oyun bitmez derler, Reis. Bilirsin. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| They say ''Come on go ahead, you are my man.'' | Şimdi, çocuklar aslanım yürüyün diyorlar... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| But later on they're gonna leave us on our own. | ...ama yarın bizi ortalıkta bırakacaklar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| This whole thing is going somewhere unknown. | İşin nereye gittiği de belirsiz. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| We're gonna be left out. No such a thing as being left out. | Ortada kalırız. Ortada kalmak gibi bir şey yok. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Don't worry. You listen to me. | Çıkar aklından bunları. Sen bana bak. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I fixed it myself. | Ben bağladım işi. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I don't give a shit about the party shmarty anymore. | Bu saatten sonra parti marti umurumda değil. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| The Nationalists' Houses are just crap. | Ülkü ocakları falan, bunlar hikaye. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Okay boss, just chill out. | Tamam Reis, celallenme hemen. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| It's done. The car is in the back. | Hallettik. Arabayı arka sokağa çektik. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| She is gorgeous! | Silaha bak, kız gibi. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Dear press members. | Arkadaşlar. Sayın Erbakan'la... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| 19 July 1980 National Assembly Of Turkey | 19 Temmuz 1980 TBMM | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| We mutually believe that the Government should be... | Ortak kanımız ülkenin birinci meselesinin... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...the first subject of the country. We completely agree on this matter. | ...bu hükümet olduğudur. Bu konuda tam bir görüş birliği içindeyiz. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| We decided that, the details will be taken care of... | Ayrıntılar konusunda iki partinin yetkilileri arasında... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...by both parties' officials. | ...teknik çalışmaların yapılmasına karar verdik. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| That's all I can say at this point. | Benim bu aşamada söyleyebileceklerim bundan ibaret. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Mr. Ecevit explained it very well. | Sayın Ecevit Beyefendi durumu gayet güzel özetlediler. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| The most important thing is the resignation of the Government. | Bizce de Türkiye'nin birinci meselesi mevcut hükümetin... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Get the car ready. I'll be leaving soon. | Araba hazır olsun. Ben birazdan çıkacağım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Yes sir. | Peki, beyefendi. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| How was your meeting with Erbakan? | Nasıl geçti Erbakan ile görüşme? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Let's go to the backyard. | Bahçede konuşalım mı? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| So, how was it? | Evet, nasıl geçti? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Bad. What he said was unbelievable. | Kötü. İnanılır gibi değil söyledikleri. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| How come? You seemed very optimistic on TV. | Nasıl yani? Televizyonda iyimser konuştuğunu duyunca... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I just didn't want to cut it loose. He doesn't care about the situation. | İpleri koparmak istemedim, şartlar, ortam umurunda değil. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I even told him that, I was authorized for the coalition... | Gruptan koalisyon için yetki aldığımı birlikte tarafsız bir... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...and if we can agree on a new Prime Minister... | ...başbakan ismi üzerinde anlaştığımız takdirde... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...everything can be solved faster. | ...hızla sonuç alabileceğimizi anlattım ama... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| So? He said no! | Eee? Olmaz dedi. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| To become the Prime Minister. | Başbakan olmayı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I don't know what will happen. | Ne olacak bilmiyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Sir. Nihat Erim has been shot, near his house in Dragos. | Beyefendi. Nihat Erim'i vurmuşlar. Dragos ta evinin yakınlarında. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Mr. Nihat has been shot. | Nihat bey'i vurmuşlar, Erim'i. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Nihat Erim? | Nihat Erim mi? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| By his house in Dragos. | Dragos'ta evinin yakınlarında. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| The area has been secured sir. | Çevrede tüm tertibat alındı, komutanım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| The Commander is on his way. Hold your position. | Komutan oraya intikal edecek. Ayrılmayın. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I got to make a call. | Ben bir telefon açacağım. Sen bekle. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Everything has been moved. Good. | Eşya taşındı bitti, abi. Güzel. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| This is Kaya. It's done. | Ben Kaya. İşi hallettik. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Let's get out of this shit hole. | Hadi çıkalım bu mezbelelikten. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Etimesgut Military Airport, 22:00 | Etimesgut Askeri Havaalanı, 22:00 | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| How was your flight, Sir? | Yolculuğunuz Nasıl geçti, komutanım? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Well, it was so so. We had a lot of turbulence. | İyi geçmedi ya iyi geçti. Uçak çok sallandı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I guess the weather was bad? | Hava da kötüydü galiba? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| No, not the weather. We were flying too low. | Ya havadan değil, alçaktan uçtu. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Therefore we had a lot of turbulence. | Çok sallandık. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| So here we are. | Geldik işte. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| You know Nimetz, from the Foreign Affairs of America. | Amerikan dışişlerinden Nimetz'i biliyorsunuz. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Yes. He called. | Evet. O aradı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Did you ask him the news about the report? | Sorsaydın rapor konusundaki haberi? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I did. It's true. | Sordum, doğruymuş. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| And learned what the report contains. | Raporun içeriğini öğrendim şöyle. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Demirel said that he isn't going to authorize... | Demirel Çevik Kuvvet'e... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...the Rapid Deployment Force. | ...izin vermeyeceğini bana söyledi. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| And he won't authorize the Greeks for re joining NATO... | Yunanistan'ın NATO'ya dönüşüne de Ege'de anlaşma sağlanamadan... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...unless there is an agreement on the Aegean issue. | ...onay veremeyeceğini söylemiş. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| And Nimetz says... | Diyor ki Nimetz... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...''Under these circumstances with the current Government... | ...Bu durumda mevcut hükümet yönetiminde... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...Turkey can't be the regional authority... | ...Türkiye'nin Washington'un kendisi4ne biçtiği bölgesel... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...that Washington hoped for. | ...güç rolünü oynamasını mümkün görmüyorum. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| What can I say? | Ne diyeyim? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| He is looking after his country's interest and he's right. | Adam kendi ülkesi açısından bakıyor ve haklı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Yes, sir. | Doğru komutanım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Did you hear about Nihat Erim? | Nihat Erim'i duydunuz mu? | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| I did. Mr. Urug called me before take off. | Duydum. Uçağa binerken Üruğ telefon etti. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| It's become very serious. We've warned them. | İş bu raddeye vardı. Ama söylediydik. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Every one is screaming ''me first''. | Baksana bunlar hala sen ben kavgası yapıyor. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Ecevit and Erbakan are going for the coalition. | Ecevit, Erbakan'la koalisyon yapacakmış. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Unbelievable. | Pes birader! | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Your car is ready sir. Okay. We're coming. | Aracınız hazır, komutanım. Tamam. Geliyoruz. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Richard Perle is here. | Richard Perle buradaymış! | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| God knows what he's up to. | Neyi kurcalamaya geldiğini Allah bilir. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Stay away from him. | Bulaşmayın! | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Yes, sir. | Bulaşmayız komutanım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| The more we don't intervene... | Biz müdahalede geciktikçe... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...the more they will stick their noses in. | ...daha. Çok burunlarını sokacaklar. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| You're right. | Doğru, komutanım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Thank you sir. | Sağ olun, komutanım. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| The Military will only get involved if things get out of hand. | Ordu ancak işlerin çığırından çıktığı noktada... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Even then, they will need a little push. | ...o da iteklemeyle harekete geçer. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| But we can't wait for that. | Beklemeye tahammülümüz yok. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| There is no East Mediterranean defense anymore. | Doğu Akdeniz savunması, doğu cephesi diye bir şey kalmadı. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| All the plans... | NATO'nun kırk yılda... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...that took 40 years to develop by NATO... | ...geliştirdiği planların tamamı... | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| ...are in the garbage now. I know the situation. | ...çöpte şu an. Biliyorum durumu. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| Everybody with common sense is aware of the situation. Thank you. | Aklı başında herkes de farkında. Teşekkür ederim. | Zincirbozan-1 | 2007 | |
| All of the tactics, strategies that have been developed by... | Bunca ülkenin kırk yılda Sovyetlere karşı geliştirdiği... | Zincirbozan-1 | 2007 |