Search
English Turkish Sentence Translations Page 2232
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Careful, careful. Slow down. | Dikkat et. Yavaşça. | Adore-1 | 2013 | |
| You're alright? Yeah. | İyi misin? Evet. | Adore-1 | 2013 | |
| It's alright, we're good. | Tamam. iyiyiz. | Adore-1 | 2013 | |
| You have everything you need? | İstediğin her şey var mı? | Adore-1 | 2013 | |
| Hi. | Hi. | Adore-1 | 2013 | |
| I don't think he's here. | Burda değil galiba. | Adore-1 | 2013 | |
| I didn't come to see Ian. | Ian'ı görmeye gelmedim. | Adore-1 | 2013 | |
| You better come in. | İçeri gel o zaman. | Adore-1 | 2013 | |
| I don't really wanna go to Sidney. | Sidney'e gitmek istemiyorum. | Adore-1 | 2013 | |
| But Dad seems to have it all worked out. | Ama babam herşeyi halletmiş gibi. | Adore-1 | 2013 | |
| I just don't.. | Sadece istemiyorum.. | Adore-1 | 2013 | |
| Really see how I can get out of it. | Bundan nasıl kurtulabilirim. | Adore-1 | 2013 | |
| Do you want to get out of it? | Kurtulmak istiyor musun? | Adore-1 | 2013 | |
| I don't really want to live here. | Burda da yaşamak istemiyorum. | Adore-1 | 2013 | |
| God no.. | Kesinlikle hayır.. | Adore-1 | 2013 | |
| We'd really miss you. | Seni özleyeceğiz. | Adore-1 | 2013 | |
| And I'd miss you. | Ben de sizi özleyeceğim. | Adore-1 | 2013 | |
| Tom! Christ! | Tom! Tanrım! | Adore-1 | 2013 | |
| You really shouldn't have done that. | Bunu yapmamalıydın. | Adore-1 | 2013 | |
| I mean, supposed Ian had walked in or.. | Yani, ya Ian gelseydi.. | Adore-1 | 2013 | |
| Is that all you're worried about? | Bütün sıkıntın bu mu? | Adore-1 | 2013 | |
| No, I... I just... | Hayır, ben... sadece... | Adore-1 | 2013 | |
| Ian's otherways engaged.. | Ian zaten meşgul.. | Adore-1 | 2013 | |
| Means last night I went out to the kitchen for a drink and... | Demek oluyor ki dün gece mutfağa su içmeye gittiğimde... | Adore-1 | 2013 | |
| Caught my mother coming out of his bedroom. | Annemi onun odasından çıkarken gördüm. | Adore-1 | 2013 | |
| What? With her jeans in her hand. | Ne? Elinde pantolonu vardı. | Adore-1 | 2013 | |
| It's not funny, Tom. | Hiç komik değil, Tom. | Adore-1 | 2013 | |
| It's impossible. | İmkansız. | Adore-1 | 2013 | |
| She's known him since he was a baby. | Onu bebekliğinden beri tanır. | Adore-1 | 2013 | |
| They're probably been thinking about it for quite a while. | Uzun zamandır düşünüyor olmalılar. | Adore-1 | 2013 | |
| Wouldn't you say? | Değil mi? | Adore-1 | 2013 | |
| Are you coming? Not today. | Geliyor musun? Bugün olmaz. | Adore-1 | 2013 | |
| Are you alright? Fine. | İyi misin? İyiyim. | Adore-1 | 2013 | |
| You again. | Gene mi sen. | Adore-1 | 2013 | |
| Afraid so. | Korkarım ki. | Adore-1 | 2013 | |
| I don't really want to go back there tonight. | Oraya bu gece dönmek istemiyorum. | Adore-1 | 2013 | |
| Can I please stay here? | Burda kalabilir miyim? | Adore-1 | 2013 | |
| Hi. Where have you been? | Merhaba. Nerdeydin? | Adore-1 | 2013 | |
| At Lil's. | Lil'in evinde. | Adore-1 | 2013 | |
| Doing to her what Ian's been doing to you. | Ian'ın sana yaptığını ona yapıyordum. | Adore-1 | 2013 | |
| We'll finished this later, okay? | Bunu sonra bitiririz, tamam mı? | Adore-1 | 2013 | |
| I don't know, Lil what have we done? | Bilmiyorum, Lil biz ne yaptık? | Adore-1 | 2013 | |
| Crossed the line. | Sınırı aştık. | Adore-1 | 2013 | |
| It can't happen again. | Bir daha olmamalı. | Adore-1 | 2013 | |
| No, no I supposed it can't. | Hayır, hayır olmamalı. | Adore-1 | 2013 | |
| No, of course it can't. | Hayır, tabi ki olamaz. | Adore-1 | 2013 | |
| It's Roz who wants to stop. | Roz bitmesini istiyor. | Adore-1 | 2013 | |
| She came to see me. | Beni görmeye geldi. | Adore-1 | 2013 | |
| What did she say? | Ne dedi? | Adore-1 | 2013 | |
| It doesn't matter, does it darling? | Öenmli değil, değil mi tatlım? | Adore-1 | 2013 | |
| It's just obvious. | Çok açık. | Adore-1 | 2013 | |
| The whole thing is unacceptable. | Bütün bu olay kabul edilemez. | Adore-1 | 2013 | |
| It's over, Ian. | Bitti, Ian. | Adore-1 | 2013 | |
| Please, don't. | Lütfen, yapma. | Adore-1 | 2013 | |
| You have to leave. | Gitmen gerek. | Adore-1 | 2013 | |
| Yeah.. | Evet.. | Adore-1 | 2013 | |
| In fact, I.. | Aslına bakarsan, ben.. | Adore-1 | 2013 | |
| I can't remember being this happy. | Bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. | Adore-1 | 2013 | |
| It's scary. | Korkutucu. | Adore-1 | 2013 | |
| Very. | Çok. | Adore-1 | 2013 | |
| I don't want to stop. | Bitirmek istemiyorum. | Adore-1 | 2013 | |
| I don't see why we have to. | Bitirmek için bir neden göremiyorum. | Adore-1 | 2013 | |
| I'm sure they'll get bored of us soon enough. | Yakında bizden sıkılcaklarına eminim. | Adore-1 | 2013 | |
| Bound to. | Öyle olmalı. | Adore-1 | 2013 | |
| You're alright? | İyi misin? | Adore-1 | 2013 | |
| It's a long drive, but.. | Uzun bir yolculuktu, ama.. | Adore-1 | 2013 | |
| I got you an interview.. | Sana bir mülakat ayarladım.. | Adore-1 | 2013 | |
| You'll be going down next week. | Gelecek hafta gidiyorsun. | Adore-1 | 2013 | |
| You've changed. | Değişik görünüyorsun. | Adore-1 | 2013 | |
| What is it? You got a girlfriend or something? | Ne oldu? Bir kız arkadaş falan mı edindin? | Adore-1 | 2013 | |
| So, how're things in Sidney? | Sidney'de işler nasıl? | Adore-1 | 2013 | |
| Yeah, it was alright. | Evet, idare eder. | Adore-1 | 2013 | |
| And the Uni? You like it? | Üniversite? beğendin mi? | Adore-1 | 2013 | |
| Yeah, nice people. | Evet, iyi insanlar. | Adore-1 | 2013 | |
| I'm gonna miss that view.. | Bu manzarayı özleyeceğim.. | Adore-1 | 2013 | |
| The place is big.. | Kaldığım yer büyük.. | Adore-1 | 2013 | |
| It's very central, lots of space. | Merkezi, çok alan var. | Adore-1 | 2013 | |
| You have a photograph? | Fotoğrafı var mı? | Adore-1 | 2013 | |
| Sure, I got plenty of them in the laptop. | Tabi ki, bilgisayarımda bir sürü var. | Adore-1 | 2013 | |
| Let's see them. | Bakalım o zaman. | Adore-1 | 2013 | |
| I think this is what I'll miss the most. | Sanırım en çok bunu özleyeceğim. | Adore-1 | 2013 | |
| The sound of it. Sound of the sea. | Bu ses. Deniz sesi. | Adore-1 | 2013 | |
| I mean apart from the personal things, obviously. | Kişisel şeylerden ayrı olarak, tabi ki. | Adore-1 | 2013 | |
| What's the matter, darling? | Neyin var, tatlım? | Adore-1 | 2013 | |
| What's the matter? Are you worried about the move? | Sorun ne? Taşınmamızdan dolayı mı? | Adore-1 | 2013 | |
| Is it because Tom's new girlfriend? | Tom'un yeni kız arkadaşından dolayı mı? | Adore-1 | 2013 | |
| How do you know Tom has a new girlfriend? | Tom'ûn kız arkadaşını nerden biliyorsun? | Adore-1 | 2013 | |
| He just about admitted that much to me.. | Bana bu kadarını itiraf etti sadece.. | Adore-1 | 2013 | |
| But it's not really the place to live by his education. | Ama eğitimi için iyi bir yer değil burası. | Adore-1 | 2013 | |
| He's got a place right in front of him, one of the finest drama faculty in the country. | Ülkenin en iyi drama okullarından biri onun için hazır. | Adore-1 | 2013 | |
| Yeah, he knows that. | Evet, bunun farkında. | Adore-1 | 2013 | |
| What is it then? I've got this fantastic new job.. | Peki ne o zaman? Bu harika işe sahibim.. | Adore-1 | 2013 | |
| You don't side by me, and I feel like an abandon ship. | Benimle durmazsan, gemiyi terketmiş gibi hissederim. | Adore-1 | 2013 | |
| Harold, we don't feel that at all. | Harold, Böyle hissetmiyoruz. | Adore-1 | 2013 | |
| You may not, but I do. | Siz hissetmeyebilirsiniz, ama ben ediyorum. | Adore-1 | 2013 | |
| The house you found is great, Harold. | Bulduğun eve güzel, Harold. | Adore-1 | 2013 | |
| It's not that. | Sorun bu değil. | Adore-1 | 2013 | |
| I don't think we're gonna be able to come and live in it. | Orada yaşayabileceğimizi sanmıyorum. | Adore-1 | 2013 | |
| Why not? What's the problem? | Neden olmasın? Sorun ne? | Adore-1 | 2013 | |
| Tom and I had a long talk the other day and... | Tom'la geçen gün konuştuk ve... | Adore-1 | 2013 |