Search
English Turkish Sentence Translations Page 2243
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Three months. | 3 ay. Hasattan sonra para ödeniyor. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
That's not soon enough. Can we just focus on the jobs... | Çok geç. Formumda özet geçtiğim işlere odaklanabilir miyiz? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Take what you can get. | Alabildiğini al. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Have a lovely day, Miss Koh. | İyi günler, Bayan Koh. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Are you? | Sen iyi misin? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Username, please. | Kullanıcı adı, lütfen. Gwen Koh. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
That entity does not exist. | Kullanıcı bulunamadı. Lütfen tekrar deneyin. Gwen Koh. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
That entity does not exist. | Kullanıcı bulunamadı. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Hello Gwen. | Merhaba, Gwen. Evan, kimliğim görünmüyor. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
What can I do for you? | Senin için ne yapabilirim? Dave Fisher içeride mi? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
He's offsite at the lab. | Şu an laboratuvarda. Dolap mı o? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Yes. | Evet. Bekle lütfen. Teşekkür ederim. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Closer. | Yaklaş. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Closer. | Biraz daha yaklaş. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I found a solution to our problem, Fisher. | Sorunumuza bir çözüm buldum, Fisher. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I'm sorry. I'm a bit surprised. | Üzgünüm, biraz şaşırdım. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I've rarely seen you over the years. | Seni geçtiğimiz senelerde çok az gördüm. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
The dungeon's being renovated. | Kule yenilendi. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Yours too? | Seninki de mi? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
How's the job search? | İş araması nasıl? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Well, there's been interest in the past. So... | Geçmişte bir şeyler var. Endişeli değilim yani. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
You've been pursued? | İzlendin mi sen? Bizim seviyemizdeki şirketler tarafından? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Well, I'm hardly surprised. | Pek şaşırmadım. İnsanlar seninle bağlantı kuruyor. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
The question that we have to answer is in this current... | Şu anda cevaplamamız gereken soru... | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
with shifting desirability targets, can they get ahead... | ...cazibeli hedefleri sürekli yer değiştiren iş piyasası... | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
...looking like you? | ...senin görünüşünün önüne geçebilir mi? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
And at your age? | Ve senin yaşında? Buradaki pozisyonum sadece yüzle ilgili değildi. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
And the knowledge I've acquired here, | Ve burada elde ettiğim bilgileri, başka pozisyonlara taşıyabilirim. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Teaching, for instance. | Öğretmenlik mesela. Daha önce yaptınız mı? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
In grad school. | Lisansüstü eğitim biriminde. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
In grad school? | Lisansüstü eğitim biriminde mi? Gerçek dünyada bile... | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
you won't make close to what you were making here. | ...burada yaptığına yaklaşamazsın bile. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
The education profession has gone pure tech. | Eğitim uğraşı tamamen saf teknolojiye döndü. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
There is nothing in our generation's skill pool... | Bizim kuşağımızın yetenekleri asla rekabet edemez. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Well, there must be something... | Değeri olan bir insan varlığının içinde bir şey olmalı. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
You and I, in our lifetimes, will see progress... | İkimiz, yaşamımız boyunca, geçmiş yüzyıldan bin kat daha fazla gelişim göreceğiz. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
But, because we're mere humans, | Ama insan olduğumuz için bunu kavrayamayacağız. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Humans can only grasp change at a rate they've... | İnsanlar sadece, deneyimledikleri seviyede değişimi kavrayabilirler. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Which is why they are being left behind. | Bu yüzden arkada bırakılırlar. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
How is your daughter? | Kızın nasıl? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I understand she's quite a talent. | Çok yetenekli olduğunu duydum. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
She keeps me alive. | Beni hayatta tutuyor. Benim kızlarım da. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
There is nothing fiercer than a mother's love. | Anne sevgisinden daha öfkeli bir şey yoktur. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Hello, Drake. | Alo, Drake. Alo, Claire. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Uh, no. This is Gwen Koh. | Hayır, ben Gwen Koh. Merhaba, Gwen. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I see here you just called me. | Az önce beni aradığını duydum. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Drake? | Drake? Efendim, Gwen. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Have you heard something? Do I have an interview? | Bir şey mi duydun? Bir görüşmem falan mı var? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
There's been some activity on your account. | Hesabında bazı aktiviteler oldu. Birkaç sorgu geldi. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
And one counter endorsement. | Ve bir karşı ciro var. Karşı ciro mu? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
A flag has been raised about a detail on your resume. | Özetinle ilgili bir detay hakkında bayrak çıktı. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
It is currently under investigation. | Hangi bölümünde? Şu anda soruşturma altında. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
It's a mistake. I have verifications... | Bir hata olmalı. Her şey için iznim var benim. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Drake, can I ask who's filed this counter endorsement? | Drake, karşı ciroyu kimin doldurduğunu sorabilir miyim? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Huh, would you like me to tell you my astrological sign too? | Burcumu da söylememi ister misin? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Are you sorry? | Anlamadın mı? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Drake, are you a human being? | Drake, insan mısın sen? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
That's a funny question. How do you define... | Komik bir soru bu. Bir insanı nasıl tanımlarsın? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Do you have blood running through your veins? | Damarlarında kan akıyor mu? Susuyor musun? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
That is a definition of a human being? | İnsan tanımı bu mu? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I didn't know. | Bilmiyordum. Bu biraz daha insana benzedi işte. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Not to know. | Bilmemek. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Account information. | Hesap bilgisi. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Gwen Koh. Balance, please. | Gwen Koh. Denge, lütfen. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Checking or saving... Combined. | Kontrol mu edilsin kayıt mı... İkisi de. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
743 units. | 743 birim. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Automatic payment will be made after... | Otomatik ödeme sonra... Otomatik ödemeyi iptal et. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Canceled. | İptal edildi. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
How long will you be staying today? | Bugün ne kadar kalacaksınız? Ne kadardı? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Alone? | Yalnız mısınız? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Did you need company? | Birlikteliğine ihtiyacınız var mı? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Did you hear me? I was terrible. | Duydun mu beni? Korkunçtum. Hayır, değildin. Ginger nerede? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I told her not to come over. | Gelmemesini söyledim. Holoprof, tek derste 20. ve 21. yüzyılı bitirmeye çalışıyordu. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
All I remember is the 2033 bubble... | Tek hatırladığım 2033 kabarcık ve New York gelenekçi hareketi ki... | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
...he said is taking over now. | ...şu anda ona geçtiğini söyledi. Ki bana meydan okundu. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Are women really going backwards going forward? | Kadınlar gerçekten geri geri mi ileri gidiyor? Sen öyle değilsin. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Let's get you something to eat. | Gidip bir şeyler yiyelim. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Uh, she's not open. | Açık değil. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I don't know why I'm alive. | Neden hayatta olduğumu bilmiyorum. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
That's a bit extreme. | Bu biraz fazla. Ginger ile ne oldu? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
There's so much to do. | Yapacak çok şey var. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
I need to exercise more, study more, | Daha çok egzersiz yapmalı, daha çok çalışmayalım. Sanatta daha çok gönüllü iş... | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
...in art. | ...yapmalıyım. Daha zeki, daha güzel, daha tatlı ve daha klas olmalıyım. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
But what's the point? | Ama neden? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Many reasons. Like? | Çok sebep var. Ne gibi? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Music. | Müzik. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Being loved by your amazing mother. | İnanılmaz annen tarafından sevilmek. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
None of you know what you're doing. | Hiçbiriniz ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. Bizim için planınız var gibi... | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
but everyone's just either greedy or desperate. | ...davranıyorsunuz ama herkes ya açgözlü ya umutsuz. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Why did you have me? | Neden doğurdun beni? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
When you knew the world was so bad and you had... | Dünyanın çok kötü olduğunu bilirken ve uğraştığın çok şey varken. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
You're all alone with no one to help you. | Sana yardım edecek kimse yok, tek başınasın. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
There was a time when I was also confused... | Neden hayatta olduğumla ilgili benim de kafamın karıştığı anlar vardı. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
And I guess something in me thought that... | Ve sanırım içimdeki bir şey şöyle düşündü... | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
...I mean, I thought having you... | ...yani, seni doğurmanın hayatımı çok daha şey yapacağını düşündüm... | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
...Worthwhile? | Değerli mi? | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
You make me very happy. | Sen beni çok mutlu ediyorsun. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Archived message. | Arşivlenmiş mesaj. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Hi, this is Lily. | Merhaba, ben Lily. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |
Your one and only cousin? | Biricik kuzenin. | Advantageous-1 | 2015 | ![]() |