Search
English Turkish Sentence Translations Page 2927
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| The season is gesturing you to come to me. | Bu mevsim de bana gelmeni söylüyor. | Ajab Prem Ki Ghazab Kahani-1 | 2009 | |
| I accept, I'm in Iove too. | Kabul ediyorum, ben de seni seviyorum. | Ajab Prem Ki Ghazab Kahani-1 | 2009 | |
| You want to die? | ÖImek mi istiyorsun? | Ajami-1 | 2009 | |
| They came looking for Omar. | Ben barış içinde çözmek istedim ama o ortadan kayboldu. | Ajami-1 | 2009 | |
| Add 37 days multiplied by 500 Dinars. | Bir de karnından. Tamam. | Ajami-1 | 2009 | |
| Reduce one third. What's left? 33,000 Dinars. | Üçte birini düşür. Ne kadar kaldı? 33 bin Dinar. | Ajami-1 | 2009 | |
| Sell to the wrong guy, and he'll rat you out. | Yanlış adama sat, o da seni ele versin. | Ajami-1 | 2009 | |
| Where is Omar? | Omar nerede? | Ajami-1 | 2009 | |
| Is everyone here? | Herkes burada mı? | Ajami-1 | 2009 | |
| Entrance to Israel | İsrail'e giriş | Ajami-1 | 2009 | |
| No. I inhaled some juice. | Hayır. Suyunu içime çektim. | Ajami-1 | 2009 | |
| Trouble? His brother got into trouble... | Belaya mı? Kardeşi polisle... | Ajami-1 | 2009 | |
| Congratulations. | Elbette. | Ajami-1 | 2009 | |
| She looks ill. What? She looks ill. | Hasta gözüküyor. Ne? | Ajami-1 | 2009 | |
| I'll be fine... God willing... | İyi olurum... İnşallah... | Ajami-1 | 2009 | |
| he's a stranger in Jaffa. He doesn't know what to do. | N'oldu, Malek? | Ajami-1 | 2009 | |
| Take care. All right? | Kendine iyi bak. Olur mu? | Ajami-1 | 2009 | |
| You scared me to death. What are you doing here? | Ödüm bokuma karıştı. Burada ne işin var? | Ajami-1 | 2009 | |
| No, no. | Yok, yok. | Ajami-1 | 2009 | |
| I took a break. | Doğum günün kutlu olsun! Abu Ellias, Anan ve Hadir'le... Ara verdim. | Ajami-1 | 2009 | |
| We'll get some. | Getirelim biraz. | Ajami-1 | 2009 | |
| Ever played tennis? This is for you. | Hiç tenis oynadın mı? Bu senin için. | Ajami-1 | 2009 | |
| It doesn't really electrocute. It's for flies. | Gerçek elektrik değil. Sinekler için. | Ajami-1 | 2009 | |
| You're the best! Really! | [İbranice] Süpersin! Gerçekten! | Ajami-1 | 2009 | |
| No, here in Israel. Ah, "Inside"? | Malek. Hayır, sizin burada, İsrail'de yapıyorlar. Ah, "içeride" mi? | Ajami-1 | 2009 | |
| Get up! They're here. | Kalk! Geldiler. | Ajami-1 | 2009 | |
| I have shivers in my balls. Take it. | Beni bile ürpertti. Al. | Ajami-1 | 2009 | |
| Run! | Binj öldü, Malek. | Ajami-1 | 2009 | |
| I went back to the restaurant. I was late. | Restorana geri döndüm. Geç kalmıştım. | Ajami-1 | 2009 | |
| No... It belongs to no one now. | Olmaz. Artık kimsenin malı değil. | Ajami-1 | 2009 | |
| Good morning. | [İbranice] Günaydın. | Ajami-1 | 2009 | |
| Are you kidding me? | Benimle kafa mı buluyorsunuz? | Ajami-1 | 2009 | |
| What are you doing, Dando?! | N'apıyorsun, Dando? | Ajami-1 | 2009 | |
| but I'm a shark. Listen! | Yafa'da belediye falan yok. Benim için yok. | Ajami-1 | 2009 | |
| I haven't slept in 3 weeks. | Ben üç haftadır uyumuyorum. | Ajami-1 | 2009 | |
| He's my brother. There you go, bro. | Kardeşim. Al bakalım, ahbap. | Ajami-1 | 2009 | |
| He will not let you fall... | Düşmene izin vermeyecek. | Ajami-1 | 2009 | |
| You know that he wouldn't hurt us like that. | Bizi böyle üzmeyeceğini biliyorsun. | Ajami-1 | 2009 | |
| For hurting you all... You're not hurting anyone. | Hepinizi kırdığım için... | Ajami-1 | 2009 | |
| Fuck you! Where did you get them? | Sağa dön. | Ajami-1 | 2009 | |
| I'm not Abed. Abed, get out! | Ben Abed değilim. Abed, çık dışarı. | Ajami-1 | 2009 | |
| Abed Salem, a filthy drug dealer, | Abed Salem bir uyuşturucu satıcısı. | Ajami-1 | 2009 | |
| Guys, I don't want this to be... | Beyler, bunun böyle olmasını... | Ajami-1 | 2009 | |
| Come on, get up. Come be with us. | Hadi, kalk. Gel bizimle otur. | Ajami-1 | 2009 | |
| If we don't find anything... we'll move down. | Hiçbir şey bulamazsak... aşağıya ineriz. | Ajami-1 | 2009 | |
| There's a cave here that I can't enter, | Burada içine giremediğim bir mağara var. | Ajami-1 | 2009 | |
| Wait. I need professionals here. | Bekle. Uzmanlara ihtiyacımız var. | Ajami-1 | 2009 | |
| Don't say “we don't know” anymore. | Artık "bilmiyoruz" demeyin! | Ajami-1 | 2009 | |
| Si, si, si! Si, si, si... | Ssi, ssi, ssi! Si, si,si... | Ajami-1 | 2009 | |
| Got treasure in my nose? Treasure? | Burnumda servet var mı? Servet mi? | Ajami-1 | 2009 | |
| Talk to Anan and... Don't worry. | Anan'la konuş ve... Merak etme. | Ajami-1 | 2009 | |
| Yes, Dad? I'm in Tel Aviv, why? | Efendim, baba? Tel Aviv'deyim, neden? | Ajami-1 | 2009 | |
| He packed a bag? | Bavulunu mu topladı? | Ajami-1 | 2009 | |
| and complained about the sheep. | ...kuzu hakkında şikayet etmiş. | Ajami-1 | 2009 | |
| Okay, I'm getting... | İkinci arabaya! Götürün onu! | Ajami-1 | 2009 | |
| It must be. Must be a mistake. | Hata olmalı. Bir hata olması lazım. | Ajami-1 | 2009 | |
| You take care of it. Whose is it? | Sen sakla. | Ajami-1 | 2009 | |
| About what's going on. | Olanlar hakkında. | Ajami-1 | 2009 | |
| What is he saying? | [İbranice] Ne diyor? | Ajami-1 | 2009 | |
| In time he grew distant, | [Arapça] Zamanla uzaklaşır... | Ajami-1 | 2009 | |
| But we're like family. | Ama biz aile gibiyiz. | Ajami-1 | 2009 | |
| It's not respectful. Thank you. | Hanaa, n'aber? Ayıp oluyor. Teşekkürler. | Ajami-1 | 2009 | |
| Hanna, how's your brother? | Hanaa, kardeşin nasıI? | Ajami-1 | 2009 | |
| All units! Cops under attack... 142 Yefet street... | Bütün birlikler! Polisler saldırı altında... 142 Yefet caddesi... | Ajami-1 | 2009 | |
| Malek! | Malek! | Ajami-1 | 2009 | |
| Your hands are becoming weightless. | Ellerin hafifliyor. | Ajami-1 | 2009 | |
| Then your feet. | Sonra ayakların. | Ajami-1 | 2009 | |
| Our relationship will be like this? | İlişkimiz böyle mi olacak? | Ajami-1 | 2009 | |
| You're a good girl. Let me help you. | Sen iyi bir kızsın. Sana yardım edeyim. | Ajami-1 | 2009 | |
| Stressed and anxious... | Stres ve endişe... | Ajami-1 | 2009 | |
| What happened to Binj? Let me go! | Arkadaşımı görmek istiyorum. Allah aşkına, dostum... | Ajami-1 | 2009 | |
| What happened? | Binj'e ne oldu? Bırakın beni! | Ajami-1 | 2009 | |
| I want to see my friend. | Arkadaşımı görmek istiyorum. | Ajami-1 | 2009 | |
| Let go of him. | Bırakın onu. | Ajami-1 | 2009 | |
| Say something, Omar. | Bir şeyler söyle, Omar. | Ajami-1 | 2009 | |
| No. Yes, he is. | Değil. Evet, insan. | Ajami-1 | 2009 | |
| Tomorrow at 5:.00 am, | Yarın sabah saat 5'te... | Ajami-1 | 2009 | |
| Hold on, where? Shoken parking lot. | Shata gözaltında. Bekle, nerede? Shoken otoparkı. | Ajami-1 | 2009 | |
| Look at me! I'm talking to you. | Bana bak! Seninle konuşuyorum. | Ajami-1 | 2009 | |
| We employ you illegally, | Seni kaçak olarak işe aldık... | Ajami-1 | 2009 | |
| and you deal drugs? You're stupid?! | ...ve sen uyuşturucu mu satıyorsun? Salak mısın sen? | Ajami-1 | 2009 | |
| I'll do anything you say. | Gitmeyi kabul ettim çünkü tek başına yapamıyordu. Yalnız gitmesini istemedim. | Ajami-1 | 2009 | |
| You're going to sell drugs. | Uyuşturucu satacaksın. | Ajami-1 | 2009 | |
| If Mom wakes up, I'll kill you. | Annem uyanırsa, seni öldürürüm. | Ajami-1 | 2009 | |
| Omar. | Omar. | Ajami-1 | 2009 | |
| Let's go back. Don't be stupid, Nasri. | Hadi geri dönelim. Saçmalama, Nasri. | Ajami-1 | 2009 | |
| Don't be a coward. | Korkak olma. | Ajami-1 | 2009 | |
| Is it a "go"? | Başlayalım mı? | Ajami-1 | 2009 | |
| Run Omar! It's Binj's murderer! | Kaç Omar! Onlar Binj'in katilleri. | Ajami-1 | 2009 | |
| On the count of three, you'll open your eyes, | Üçe kadar sayıp, gözlerini açacaksın... | Ajami-1 | 2009 | |
| Showa 44 (1969) Japanese Art Festival Entry | Showa 44 (1969) Japon Sanat Festivali Girişi | Akage-1 | 1969 | |
| A Mifune Production | Bir Mifune Yapımı | Akage-1 | 1969 | |
| About a hundred years ago... | Yaklaşık yüz yıl önce... | Akage-1 | 1969 | |
| Third year of Keio Era: 1868 ...one summer night in the third year of Keio... | Keio Dönemi'nin üçüncü yılı: 1868 ...Keio'nun üçüncü yılının bir yaz gecesinde... | Akage-1 | 1969 | |
| ...hallowed shrine charms suddenly came falling from the sky. | ...kutsal tapınak muskaları aniden gökten düşmeye başladı. | Akage-1 | 1969 | |
| The people, oppressed for three hundred years by the Tokugawa Shogunate... | Üç yüz yıldır Tokugawa Şogunluğu tarafından ezilen insanlar,... | Akage-1 | 1969 | |
| ...believed this to be a sign of the gods, a herald of world renewal. | ...bu işaretin tanrıların dünyayı yenileme habercisi olduğuna inandılar. | Akage-1 | 1969 | |
| It's okay! It's okay! Nevermind! 1 | Her şey yolunda! Her şey yolunda! Boşver! 1 | Akage-1 | 1969 | |
| Having long awaited the arrival of a new era... | Uzun zamandır özlenen yeni dönemin gelişini beklerken... | Akage-1 | 1969 | |
| ...men, women, the old and young alike... | ...kadın, erkek, genç, yaşlı... | Akage-1 | 1969 |