Search
English Turkish Sentence Translations Page 3006
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| that I will give you a pure boy. ' | ... tertemiz bir erkek çocuk armağan etmek için (buradayım). " | Al Risalah-1 | 1976 | |
| She said: | Dedi ki: | Al Risalah-1 | 1976 | |
| 'How shall I have a son, seeing that no man has touched me, and I am not unchaste?' | " Benim nasıl bir erkek çocuğum olabilir? Bana hiçbir beşer dokunmamışken ve ben azgın utanmaz (bir kadın) değilken. " dedi. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It said: 'Even so, your Lord says: 'It is easy to me, | " İşte böyle. " dedi. " Rabbin, dedi ki: Bu Benim için kolaydır. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| and that we may make him a sign to men, | Onu insanlara bir ayet ve Bizden bir rahmet... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| and a mercy from us. ' | ... kılmak için (bu çocuk olacaktır). | Al Risalah-1 | 1976 | |
| And it is a matter which has been decreed. " | Ve işte olup bitmişti. " | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Allah, the Great, said the truth. | Yüce Allah, doğruyu söyleyendir. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It refer there only this between our two religions. | Sizin dininizle bizim dinimiz arasında ancak işte bu kadar fark var. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Amr, | Amr, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| same for a gold mountain, I do not would yield them to you. | Önüme altından dağlar koysanız vermem bu adamları size. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Go with your companions, Jaafar, | Arkadaşlarınla kal Cafer, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| and live in peace on this ground, until your return. | ... geri dönene kadar, bu diyarda barış içinde yaşayacaksınız. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It is intolerable! | Bu kabul edilemez! | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Mohammad steals us abroad even our allies. | Muhammed uzaklardaki dostlarımızı bile çalıyor. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Very well, | Öyle olsun, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| will make we a foreigner of here. Yes. | ... biz de onları burada yabancılaştırırız. Evet. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Which protects here? | O'nu burada kim koruyor? | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Abu Taleb? We will isolate. | Ebu Talip mi? Dışlarız. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| As well as Banu Hashim. Yes. | İbn i Haşim'i de. Evet. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| More sales with them, | Onlara ne mal satılacak, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| nor of purchases. | ... ne de onlardan mal alınacak. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| More roof to shelter them, | Onlara kalacak yer, veya... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| more food, neither sold nor given. | ... yiyecek satılmayacak, verilmeyecek. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| More marriages with them. | Onlarla evlilik yapılmayacak. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Send them in the mountains, until they give up. | Davalarından vazgeçinceye kadar dağlara sürün onları. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| And the years passed. | Yıllar geçti. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Mohammad and his partisans were patient vis a vis with misfortune. | Muhammed ve O'nun sözüne inananlar, talihsizlikleriyle başbaşa kaldılar. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| And the third year arrived. | Üçüncü yılın sonunda, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Khadija, the mother of believing, suffered until her death. | ... iman edenlerin annesi Hatice (r.a.) büyük acılar içinde vefat etti. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| And Abu Taleb died of sadness. It was the year of mourning. | Ebu Talip üzüntüden öldü. Bunlar, hicran yıllarıydı. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Hisham... Zuhayr... | Hişam... Züheyr... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| That there is? We want to tear the bill. | Neler oluyor? Kanunnameyi yırtmak istiyoruz. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| A shame. Withdraw this bill! | Bu bir utanç. Bu tasarıyı geri çekin! | Al Risalah-1 | 1976 | |
| You are not with Mohammad, that does not concern you. | Siz Muhammed'in tarafında değilsiniz, bu yasalar sizi ilgilendirmiyor. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| We will not fight you. | Size karşı güç kullanılmayacak. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| You eat, whereas a part of our people dies of hunger? | İnsanlarımız açlıktan ölürken siz nasıl yemek yiyebiliyorsunuz? | Al Risalah-1 | 1976 | |
| The chiefs of Mecca concluded an agreement, | Mekke'nin liderleri bir karar verdi, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| will not touch you there, return on your premise. | ... size dokunulmayacak, şimdi geri gidin. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Let us go there. | Hadi girelim. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It is a plot. | Bu bir komplo. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| You claimed a miracle, | Mucize istemiştiniz, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| here in front of you. | ... işte size mucize. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| A miracle achieved by the weakest creatures. | Yaratıkların en zayıflarından biri aracılığıyla hem de. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| These termites overpowered you, | Bu akkarıncalar sizi yendi, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| humiliated you and destroyed your pride. | ... aşağıladı ve gururunuzu yerle bir etti. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It is all that it remains you. | İşte geriye kalan bir tek bu. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Your force is your cruelty. | Gücünüz, sizin zulmünüzdür. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Your omnipotence and all that you built, | Sizin kuvvetiniz ve üzerine inşa ettikleriniz, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| are less in front of the size of Allah. | ... Allah'ın kudreti karşısında hiçtir. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Here your bill, Koraichians. | İşte kanunnameniz, Kureyşliler. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| There remain only these words about it: | Geriye birtek şu sözler kalmış: | Al Risalah-1 | 1976 | |
| "In the name of Allah. " | " Allah'ın adıyla. " | Al Risalah-1 | 1976 | |
| "And we shall turn to whatever deeds they did, and we shall make such deeds as floating dust scattered about. " | " Kim tevbe eder ve salih amellerde bulunursa, gerçekten o, tevbesi (ve kendisi) kabul edilmiş olarak Allah'a döner. " | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Chiefs of Mecca, you cannot flee, | Mekke'nin efendileri, kaçamazsınız, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| the time and the evils will be right of you. | ... zaman ve kötülük sizin hakkınızdan gelecektir. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| What a splendour! | Şu işe bak! | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Hamza the hunter of lions drives out the insects! | Hamza, aslan avcısı, böcekleri kovalıyor! | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Today and tomorrow, Hind. | Bugün ve yarın, Hind. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| I must bid my farewell with the life, my hour is close. | Benim için artık veda etme vakti geldi. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| But I did not convene you for that. | Ama sizi bunun için çağırmadım. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| I called you, | Sizi, aslında... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| for something of more serious still. | ... hala daha önemli olan bir şey için çağırdım. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| I called Mohammad. | Muhammed (s.a.v.)'i de çağırdım. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| In order to reconcile you. | Tekrar uzlaşabilmeniz için. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| But if he invites us to do what we refuse? | Peki ya bizden yapamayacağımız şeyler talep ederse? | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Say to him to stop blaspheme our gods. | Ona söyle, artık tanrılarımıza hakeret etmesin. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| We have our religion and he has his. | Bizim kendi dinimiz, onun kendi dini var. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| If he accepts it, we will listen to him. | Eğer bunu kabul ederse, onu dinleriz. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It required one word of you. | O sizden sadece tek bir şey istiyor. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| We would have accepted ten other words, | Tek olan Allah'ı kabul etmemizi istemeseydi, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| but to say single Allah, not. | ... O'nun, bir değil, on sözünü dinlerdik. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| You fear... | Siz... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| ...of... | ... onun... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| ...to listen... | ... size söyleyeceklerinden... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| ...what he says? | ... korkuyorsunuz. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Are not there another city, | Bu imansız ve sağır... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| that this incredulous city and deaf person? | ... insanlardan oluşan şehirden başka gidecek yer yok mu? | Al Risalah-1 | 1976 | |
| The sorrows accumulated. | Acılar çok birikti. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Yesterday, Khadija left us. | Dün Hatice (r.a .) gitti. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It were like a mother for me. | Benim annem gibiydi. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| And today, Abu Taleb. | Bugün de Ebu Talip. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| We have in Mecca neither support any more nor protection. | Artık bizi Mekke'de ne koruyan, ne de destekleyen var. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Sinan, | Sinan, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| The Prophet wants to move away from Mecca. | Peygamber Mekke'den ayrılmak istiyor. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Immediately... Without delaying. | Derhal... Hiç vakit kaybetmeden. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It want to go in Taif. | Taif'e gitmek istiyor. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Taif? | Taif... | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Where there will not be nor Abu Sofyan, | Orada Ebu Sufyan, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| neither Abu Jahl, nor Abu Lahab. | ... Ebu Cehil veya Ebu Leheb olmayacak. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Taif, second Arab city, | Taif, ikinci Arap şehri. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| went the Prophet with his adoptive son, Zayd, | Peygamber, evlatlığı Zeyd ile birlikte, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| in the hope to find of the assistance near the chiefs of Taif. | ... Taif efendilerinden destek bulmak umuduyla gitti, | Al Risalah-1 | 1976 | |
| After his despair in Mecca. | ... Mekke'deki umutsuzluktan uzağa. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| People, fear Allah! | Allah'tan utanın! | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Fear Allah! | Allah'tan utanın! | Al Risalah-1 | 1976 | |
| You are Christian? | Sen Hıristiyan mısın? | Al Risalah-1 | 1976 | |
| Of Naynawa... Give him that. | Ninovalıyım... Bunu O'na ver. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It bleed of the feet. | Ayakları kanıyor. | Al Risalah-1 | 1976 | |
| It request Allah. | Dua ediyor. | Al Risalah-1 | 1976 |