Search
English Turkish Sentence Translations Page 3556
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You don't have to say anything to them. | Onlara bir şey söylemek zorunda değilsin. | American Crime-2 | 2015 | |
| You all are going to need one of her parents | Onunla konuşmak istiyorsanız | American Crime-2 | 2015 | |
| if you want to talk to her. | ailesinden birine ihtiyacınız olacak. | American Crime-2 | 2015 | |
| We really need to speak to her. | Biz gerçekten onunla konuşmak zorundayız. | American Crime-2 | 2015 | |
| This is a serious investigation. | Bu ciddi bir soruşturma. | American Crime-2 | 2015 | |
| You want to ask her things, | Ona birşey sormak istiyorsanız, | American Crime-2 | 2015 | |
| it's going to be here, with a parent. | ailesinden biriyle, burada olacak. | American Crime-2 | 2015 | |
| Otherwise, she's got class. | Aksi takdirde, onun dersi var. | American Crime-2 | 2015 | |
| Where can we wait? | Nerede bekleyebiliriz? | American Crime-2 | 2015 | |
| What time did you get to the party? | Partiye ne zaman geldin? | American Crime-2 | 2015 | |
| Uh, was maybe after 9:00. | 9:00' dan sonraydı belki. | American Crime-2 | 2015 | |
| You were with Taylor the whole time? | Sürekli Taylor ile birlikte miydin? | American Crime-2 | 2015 | |
| But not all the time? | Ama tamamen değil? | American Crime-2 | 2015 | |
| You remember if he ever left the party with someone? | Partiyi hiç biriyle bıraktığını hatırlıyor musun? | American Crime-2 | 2015 | |
| No, you don't remember, or, no, he didn't... | Hayır, hatırlamıyorsun, ya da o gitmedi... | American Crime-2 | 2015 | |
| No, none of that. | Hayır, bunların hiçbiri. | American Crime-2 | 2015 | |
| Do you remember who he was hanging out with? | Dışarda kimle takıldığını hatırlıyor musun? | American Crime-2 | 2015 | |
| I don't know those kids. | Ben o çocukları tanımıyorum. | American Crime-2 | 2015 | |
| Did you see Taylor spend any length of time with a male indmdual? | Taylor' un bir erkekle bir zaman harcadığını gördün mü? | American Crime-2 | 2015 | |
| I don't get what you're saying. | Ne dediğinizi anlayamadım. | American Crime-2 | 2015 | |
| Was there an argument? | Bir tartışma oldu mu? | American Crime-2 | 2015 | |
| Did they step away to another room? | Başka bir odaya geçtiler mi? | American Crime-2 | 2015 | |
| I don't know what you're asking. | Ne sorduğunuzu bilmiyorum. | American Crime-2 | 2015 | |
| She doesn't know anything. | Bir şey bilmiyor. | American Crime-2 | 2015 | |
| She keeps telling you she doesn't know anything. | Size sürekli bir şey bilmediğini söylüyor. | American Crime-2 | 2015 | |
| We're almost finished, sir. | Neredeyse bitti, efendim. | American Crime-2 | 2015 | |
| When did you see Taylor again? | Taylor' u tekrar ne zaman gördün? | American Crime-2 | 2015 | |
| Maybe uh, 1:00, 1:30. | Belki saat 01:00, ya da 01:30' da. | American Crime-2 | 2015 | |
| What was his condition? | Durumu nasıldı? | American Crime-2 | 2015 | |
| He was messed up. | Berbattı. | American Crime-2 | 2015 | |
| He was... He was more than that. | Çok...çok daha kötüydü. | American Crime-2 | 2015 | |
| He couldn't even stand up. | Ayakta bile duramıyordu. | American Crime-2 | 2015 | |
| His clothes, they were all... half on, something crazy. | Giysileri, hepsi...üstünde yarım yamalaktı, çok saçmaydı. | American Crime-2 | 2015 | |
| Nobody was trying to help him. | Kimse ona yardım etmeye çalışmıyordu. | American Crime-2 | 2015 | |
| People were taking pictures. | Oradakiler resim çekiyorlardı. | American Crime-2 | 2015 | |
| This guy on the team... Eric, I think... | Takımdaki bu çocuk...Eric, sanırım... | American Crime-2 | 2015 | |
| He drove us home. | Bizi eve o götürdü. | American Crime-2 | 2015 | |
| I don't know him, but he was off about something. | Onu tanımıyorum, ama bir şeyden acele ediyordu. | American Crime-2 | 2015 | |
| He dropped us. | Bizi indirdi. | American Crime-2 | 2015 | |
| He didn't even help us in the house. | Eve gitmemize bile yardımcı olmadı. | American Crime-2 | 2015 | |
| He just dumped us on the curb. | Bizi öylece kaldırıma attı. | American Crime-2 | 2015 | |
| Did Taylor say anything to you the next day? | Taylor ertesi gün sana bir şey söyledi mi? | American Crime-2 | 2015 | |
| We didn't talk. | Konuşmadık. | American Crime-2 | 2015 | |
| I was pissed at him for taking me to that joint. | Beni o mekana götürdüğü için ona çok kızmıştım. | American Crime-2 | 2015 | |
| Are we done? | İşimiz bitti mi? | American Crime-2 | 2015 | |
| I might be in touch. | İrtibatta olabilirim. | American Crime-2 | 2015 | |
| What up, ma? | Ne oldu? | American Crime-2 | 2015 | |
| Why you getting snatched out of class like that? | Neden böyle sınıftan dışarı çıkarıldın? | American Crime-2 | 2015 | |
| For real, it was nothing. | Cidden, bir şey değildi. | American Crime-2 | 2015 | |
| Okay. Just looking out. | Tamam. Sadece bakıyordum. | American Crime-2 | 2015 | |
| I'm good. | Ben iyiyim. | American Crime-2 | 2015 | |
| Did you see the article? | Yazıyı gördün mü? | American Crime-2 | 2015 | |
| I hate that place. | O yerden nefret ediyorum. | American Crime-2 | 2015 | |
| We're in debt because of that school, and for what? | O okul yüzünden borçlandık, ne için? | American Crime-2 | 2015 | |
| So he can get drunk at parties, rape girls? | Partilerde içebilsin, kızlara tecavüz edebilsin diye mi? | American Crime-2 | 2015 | |
| Eric's grades are good. He's doing great on the team. | Eric'in notları iyi. Takımda çok başarılı. | American Crime-2 | 2015 | |
| Well, I heard him talking on the phone. | O telefonda konuşurken duydum. | American Crime-2 | 2015 | |
| It was "bitch" this, "whore" that. | Bu "orospu", şu "fahişe" diyordu. | American Crime-2 | 2015 | |
| I I don't even know him anymore. | Ben bile artık onu bilemiyorum. | American Crime-2 | 2015 | |
| He's a teenaged boy... | O bir genç çocuk... | American Crime-2 | 2015 | |
| Stop making excuses for him. | Onun için bahane yapmayı bırak. | American Crime-2 | 2015 | |
| He's been different ever since he started going there. | Oraya gitmeye başladığından beri çok değişti. | American Crime-2 | 2015 | |
| "Okay," what? | "Tamam," ne? | American Crime-2 | 2015 | |
| I am just tired of fighting with you. | Seninle mücadele etmekten yoruldum. | American Crime-2 | 2015 | |
| So, okay. Whatever you say. | Peki, tamam. Ne dersen de. | American Crime-2 | 2015 | |
| All that bitch does is yell. | Bu kaltağın tüm yaptığı çığlık atmak. | American Crime-2 | 2015 | |
| Do not talk about mom like that. | Annem hakkında böyle konuşma. | American Crime-2 | 2015 | |
| She does. | O yapar. | American Crime-2 | 2015 | |
| That's all she does is scream. | Onun tüm yaptığı çığlık atmak. | American Crime-2 | 2015 | |
| She's, like, crazy. | O deli gibi. | American Crime-2 | 2015 | |
| Telling you, I don't let none of my girls... | Sana söylüyorum, kızlarımın hiçbirine izin vermem... | American Crime-2 | 2015 | |
| What? "Your girls"? | Ne? "Kızların"? | American Crime-2 | 2015 | |
| I got girls. | Kızlarım var. | American Crime-2 | 2015 | |
| Let me see some pictures. | Birkaç resime bakayım. | American Crime-2 | 2015 | |
| I don't take pictures. | Ben resim çekmem. | American Crime-2 | 2015 | |
| I'm not a freak like you. | Senin gibi bir ucube değilim. | American Crime-2 | 2015 | |
| Yeah, yeah. Eat your food, cool Jack. | Evet, evet. Yemeğini ye. Sakin Jack. | American Crime-2 | 2015 | |
| Public school bites. | Devlet okulu ısırıyor. | American Crime-2 | 2015 | |
| It's like a jungle. | Bir orman gibi. | American Crime-2 | 2015 | |
| I want to go to Leyland. | Yani, sen... Ben Leyland' a gitmek istiyorum. | American Crime-2 | 2015 | |
| Then you shouldn't suck so bad at basketball. | O zaman basketbolda çok kötü olmayacaksın. | American Crime-2 | 2015 | |
| I'm serious. | Doktorlara bir şey yapmalarını söyle. Ciddiyim. | American Crime-2 | 2015 | |
| I want to go to Leyland. | Ben Leyland' a gitmek istiyorum. | American Crime-2 | 2015 | |
| Then we could hang out. | O zaman birlikte takılırız. | American Crime-2 | 2015 | |
| We hang out now. | Şimdi takılalım. | American Crime-2 | 2015 | |
| Look, in public school, they got the best bitches. | Bak, devlet okulunda, en iyi kaltaklar orada. | American Crime-2 | 2015 | |
| They got latinas, black, Asian... | Latin, siyah, Asyalı kızlar... | American Crime-2 | 2015 | |
| All they got at Leyland is the pasty white girls. | Leyland' da olanlar ise hamur gibi beyaz kızlar. | American Crime-2 | 2015 | |
| And Asian girls are the best babies anyhow. | Asyalı kızlar yine de en güzel bebekler. | American Crime-2 | 2015 | |
| Don't see a good looking Asian baby. | Güzel bir Asyalı bebek yok mu? | American Crime-2 | 2015 | |
| Should be glad you're there. | Orada olduğun için mutlu olmalısın. | American Crime-2 | 2015 | |
| Eat your food. We'll go shoot some buckets. | Yemeğini ye. Biraz basketbol oynayalım. | American Crime-2 | 2015 | |
| Dr. Lewis is... She's well intentioned. | Dr Lewis...iyi niyetli. | American Crime-2 | 2015 | |
| She tries to do right. | Doğruyu yapmaya çalışıyor. | American Crime-2 | 2015 | |
| Hmm. She's got the same wind up about you. | O da senin hakkında aynı düşünceleri paylaşıyor. | American Crime-2 | 2015 | |
| "Well intentioned, but she doesn't know what she's doing"? | "İyi niyetli, ama ne yaptığını bilmiyor"? | American Crime-2 | 2015 | |
| "Well intentioned, but a little too socially indulgent." | "İyi niyetli, ama bir biraz fazla sosyal anlayışlı." | American Crime-2 | 2015 | |
| Well, if I'm indulgent, she's... | Ben anlayışlıysam, o... | American Crime-2 | 2015 | |
| I know she's your friend. | Onun arkadaşın olduğunu biliyorum. | American Crime-2 | 2015 | |
| She's our superintendent. | O bizim yöneticimiz. | American Crime-2 | 2015 |