English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 3579
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| That's what I hear. | Bunu duymaya alıştım artık. | American Gothic-1 | 2016 |  |
| What on earth... Mom, I need $4,000. | Ne oldu? Anne, dört bin dolara ihtiyacım var. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Why don't you just take it out of whatever | Neden ihtiyarın vasiyetinden alıp vermiyorsun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Make it out to cash. | Nakit olsun. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Are you at least gonna tell me what it's for? | En azından ne için olduğunu söyleyecek misin? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Be smart. | Akıllı ol. Sağ ol kardeşim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm taking this, too. | Bunu da alıyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm taking this, too. | Ben de bunu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| So let's just move on. | Sadece bunu arkamızda bırakalım. Evet, tamam. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And... | Bir de yuva kurma işine tekrar dönsek diyorum. Bu gece. | American Gothic-1 | 2016 | |
| T... Okay, great. | Olur, harika. Doğru zaman olduğunu mu düşünüyorsun, yoksa...? | American Gothic-1 | 2016 | |
| No, but I think we should do it anyway. | Hayır, eninde sonunda yapmamız gerek diye düşünüyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| All right, if you insist. | Kararlıysan olur. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I love you big. | Seni çok seviyorum. Ben de. | American Gothic-1 | 2016 | |
| This is nice. | Burası güzelmiş. Evet. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I never knew this place was here. | Burada böyle bir yer olduğunu bilmiyordum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| How long have you lived in Boston? | Boston'da ne kadar yaşadın? Tüm hayatım boyunca. | American Gothic-1 | 2016 | |
| On and off. | Gelip gittim. Sen? | American Gothic-1 | 2016 | |
| My mother died when I was a baby. | Annem, ben bebekken ölmüş. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm sorry. | Başın sağ olsun. Teşekkürler ama... | American Gothic-1 | 2016 | |
| I don't know, it's not, it's not sad for me. | ...bilemiyorum, benim için üzücü değil. Sonuçta onu hiç tanımadım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yeah. It almost destroyed me. | Öyle işte. Neredeyse beni mahvediyordu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You found him? | Sen mi buldun onu? Evet. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yeah. | Evet. Bunun hakkında konuşmak istemiyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You do the talking. | Sen konuş biraz da. Ne hakkında? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, this is unexpected. | Bunu beklemiyordum. Siz rakip değil misiniz? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Oh, we can always reach across the aisle for the right cause. | Doğru amaçlar için her zaman orta yolu bulabiliriz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| How is your... | Durumunuz nasıl? Kelimelerle anlatılmayacak kadar acılı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| See you in court. | Mahkemede görüşürüz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Hold on. Hear us out, sweetheart. | Bir dakika. Bizi dinle tatlım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Mm, what's the difference | Lizzie'yle bir kaltak arasında ne fark vardır? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Love you, Lizzie! | Seni seviyorum Lizzie! | American Gothic-1 | 2016 | |
| Where did you get that? | Nereden buldunuz bunu? "Bulut"tan yağdı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| When that video was recorded, | Video kaydedildiğinde, alkollü araç kullanmaktan şartlı tahliyedeydin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And one of the conditions of your probation | Şartlı tahliyenin koşullarından biri de kesinlikle alkol kullanmamaktır. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And in that regard, the video speaks for itself. | Bu bağlamda, video her şeyi göz önüne seriyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And you could end up in jail, Eva. | Sonunda hapse girebilirsin Eva... | American Gothic-1 | 2016 | |
| I lost my foot. | Ayağımı kaybettim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| How much time do you have before your function tonight? | Bu geceki eyleminden önce ne kadar vaktin var? | American Gothic-1 | 2016 | |
| I just came home to change. | Eve üstümü değiştirmeye geldim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, isn't the first step of changing... | Bunun ilk adımı da giysilerini çıkarmak değil mi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| You had sex with her. | Onunla yattın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Got some DNA news from Dana. | Dana'dan bazı DNA haberleri aldım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I know. Gunther's not a match. | Biliyorum, Gunther'ın DNA'sı eşleşmedi. En başa döndük. | American Gothic-1 | 2016 | |
| The full workup on the hair from your wife. | Karının saçına yapılan kapsamlı tetkik. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I got to say, I was surprised to hear she's Hispanic. | İspanyol kökenli olduğuna şaşırdığımı söylemeliyim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You wouldn't guess it looking at her. | Baktığında aklına gelmez. | American Gothic-1 | 2016 | |
| That's what the DNA showed. | DNA'nın gösterdiği. | American Gothic-1 | 2016 | |
| What? No! | Ne? Hayır. Şüphesiz öyle görünüyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Look, I just thought | Sadece Başkomiser'e söylemeden önce seni haberdar etmek istedim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Cutter. Cutter. | Cutter. Cutter. | American Gothic-1 | 2016 | |
| There's obviously been some kind | Belli ki burada bir haltlar dönmüş, tamam mı? | American Gothic-1 | 2016 | |
| I know you don't like me, but you know | Beni sevmediğini biliyorum ama böyle bir şey yapmayacağımı da biliyorsun. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You've got to give me some time to figure this out. | İşin aslını öğrenmem için bana biraz zaman vermen gerek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I need you to tell Linda that you screwed up the sample. | Linda'ya, DNA örneğini senin bozduğunu söylemen gerek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| No way. I don't screw up. | Mümkün değil, ben böyle hata yapmam. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Look, she thinks I did this deliberately, | Hawthornelar'ı korumak için kasıtlı yaptığımı düşünüyor ama ben yapmadım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| She's not gonna believe me if I tell her the truth, | Söylesem de bana inanmayacak ve durum da... | American Gothic-1 | 2016 | |
| Like Tessa was covering for someone in her family? | ...Tessa, aileden birini koruyor gibi mi görünür? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Dana, please. Come on. You got to help me out here. | Dana, lütfen. Bana yardım etmelisin. İşimde hata yapmam. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Dana, what do you want me to say? | Dana, ne dememi istiyorsun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| You can have anything you want. | Ne istersen veririm, söyle yeter. | American Gothic-1 | 2016 | |
| But I need you to go and tell Linda right now. | Ama şimdi gidip Linda'ya söylemen gerek. | American Gothic-1 | 2016 | |
| A boat. | Bir tekne. Tekne mi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| What kind? | Nasıl bir şey? Anlatırım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, we're back to normal. | Eski halimize geri döndük. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You left this behind the other night. | Geçen gece bunu unutmuşsun. Aman Allah'ım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Did Tom see this? | Tom gördü mü? Merak etme. | American Gothic-1 | 2016 | |
| What do you mean? | Nasıl yani? Seninki geldi ve aramızda hallettik. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Oh, Sophie gave you the money? | Sophie parayı ödedi mi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| I said we settled up. | Aramızda hallettik dedim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I didn't say anything about money. | Parayla ilgili bir şey söylemedim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Would you relax? | Sakin olur musun? Kriz yapacak bir durum yok. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And you don't think there's anything wrong with that? | Bunda bir sorun olmadığını mı düşünüyorsun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| What is wrong with us? | Sorunumuz ne bizim? Hayal dünyasında mı yaşıyoruz? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Look at this place. Look at us. | Buraya bak, kendimize bir bak. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Look at our kid. | Çocuğumuza bir bak. | American Gothic-1 | 2016 | |
| He's different. | Farklı bir çocuk. | American Gothic-1 | 2016 | |
| He's demented! | Çocuğumuz deli! | American Gothic-1 | 2016 | |
| He stole dentures from the old lady down the street, | Alt sokaktaki yaşlı kadının takma dişlerini çalıp... | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's depraved. | Bu manyakça. Borcu, seksle ödemek de öyle. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And I'm depraved thinking | Benim bu çarpık ve küçük ailenin ayakta kalacağına inanmam da manyakça. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Yeah. | Evet. Anca kaç sen. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I couldn't resist. | Dayanamadım ve lazanya yaptım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Did you put someone else's hair | Tarağına başka birinin saçını mı koydun Tess? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Brady, I told you that. | Bunu söylemiştim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You were so mad at me for taking it, | Örneği aldığım için bana çok kızdın, beni suçlu hissettirmek istedin... | American Gothic-1 | 2016 | |
| I failed? You betrayed me. | Başarısız mı oldum? Bana ihanet ettin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| They are innocent. It was Gunther. | Masumlar zaten. Katil, Gunther'dı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| No, it wasn't Gunther! | Hayır, Gunther değildi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| What what do you mean? | Nasıl yani? | American Gothic-1 | 2016 | |
| I mean that the DNA was not a match for Gunther. | Yani DNA, Gunther'ınkiyle eşleşmedi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I mean that Gunther was in the hospital | Yani cinayetlerden biri gerçekleştiğinde kendisi hastanedeymiş. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I mean that he is not SBK! | Yani GZK, o değil. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Okay, I was wrong. | Tamam, hatalıydım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I was wrong to put the hair on the hairbrush, | O saçı, tarağa koymakla hata ettim ama sen de onu almakta hatalıydın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And if Cam or Garrett, | ...ve Cam, Garrett ya da ailenden birisinin... | American Gothic-1 | 2016 | |
| You left this behind the other night. | Geçen gece bunu burada bırakmışsın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Brady found a photo of me from back then. | Brady, ergenken çekilen bir fotoğrafımı bulmuş. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Like the one used in the Silver Bells murder case that he's investigating. | Soruşturduğu GZK Cinayeti'nde kullanılan kemere benzeyen bir kemer. | American Gothic-1 | 2016 | |
