Search
English Turkish Sentence Translations Page 3594
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Or to hear my father's name on the news, | Ya da babamın adını haberlerde duymayı ama hiçbir şey olmadı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Because you never called the cops, did you? | Çünkü hiç polise haber vermedin, değil mi? | American Gothic-1 | 2016 | |
| You used my father, | Babamı kullandın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| his name, | Kendi düşmanlarından kurtulmak için... | American Gothic-1 | 2016 | |
| And suddenly... | Ve birdenbire... | American Gothic-1 | 2016 | |
| You know, if they questioned her again, | Onu tekrar sorgularlarsa, ağzından bir şey kaçırabilirdi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| She may have mentioned my name. | Adımı söyleyebilirdi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| So I tried to make it as quick as possible, | Bu yüzden olabildiğince çabuk bitirmeye çalıştım,... | American Gothic-1 | 2016 | |
| because she didn't deserve to suffer. | ...çünkü acı çekmeyi haketmiyordu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I can help you. Shut... up. | Sana yardım edebilirim. Kes sesini. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Let me help you. | Yardım etmeme izin ver. Paraya ihtiyacın var. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I can give you that. Oh. | Bunu sağlayabilirim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Sophie, untie me | Sophie, beni çöz de anahtarı vereyim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Strength comes from doing what's... | Gücün geldiği yer... | American Gothic-1 | 2016 | |
| Just grabbing something | Sadece Jack için bir şey almaya geldim anne, yokum farz et. | American Gothic-1 | 2016 | |
| He misses me, doesn't he? | Beni özlüyor, değil mi? Burada ne arıyorsun? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Who the hell is that? I didn't want you to know. | Bu kim be? Bilmeni istemedim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Finish what?! | Neyi bitirmek? Babamın başladığı işi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You. | Sensin. O, sensin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You were just supposed to be my way into the family, Cam. | Sadece aileye giriş biletim olacaktın Cam. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You know, before I knew who she was, | Onu tanımadan önce, farklı yerlerde görüp duruyordum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Coffee shop, | Kafede, sinemada. | American Gothic-1 | 2016 | |
| And then this one day in the park... | Ve sonra parkta bir gün... | American Gothic-1 | 2016 | |
| When she just popped up in front of you | Öylece karşına çıktı ve... | American Gothic-1 | 2016 | |
| and... And said, "Hi, I'm Sophie, | ..."Merhaba, ben Sophie. Kız arkadaşın olacağım" dediğinde. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Could've stayed that way, but you told me it was over. | Öyle de kalabilirdi ama bana bittiğini söyledin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You told me I was never gonna see my son again. | Bir daha oğlumu asla görmeyeceğimi söyledin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Now all I have left is revenge. | Şimdi elimde kalan tek şey intikam. Sophie! | American Gothic-1 | 2016 | |
| Sophie! | Sophie! Sophie! | American Gothic-1 | 2016 | |
| Come on, buddy. | Hadi, dostum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| This is getting exciting. | Gittikçe heyecanlı hale geliyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Naomi says it's neck and neck. | Naomi, kafa kafaya gittiklerini söylüyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Hey, uh... | Baksana, demin Christina'yı gördüm. | American Gothic-1 | 2016 | |
| and... she wants me to go. | Ve benim de kendisiyle gitmemi istiyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Hey. | Merhaba. Tessa, sana ulaşmaya çalışıyordum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Have you seen Sophie? | Sophie'yi gördün mü? Yakınlarında mı? | American Gothic-1 | 2016 | |
| What? No, Sophie's not here. | Ne? Hayır, Sophie burada değil. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Why? It's her, Tess. | Niye ki? O, Tess. GZK'nin kızı o. | American Gothic-1 | 2016 | |
| She's the accomplice. | Suç ortağı o. Bu doğru olamaz, Brady. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Cam. | Cam. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Cam went back to the house to get something for Jack. | Cam, Jack için eve bir şey almaya gitmişti. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Will you check in with the cop assigned to the Hawthorne house? | Hawthorne evindeki görevli polisi bir kontrol eder misin? | American Gothic-1 | 2016 | |
| He's been gone a while. | Gideli biraz zaman geçti, annem de evde. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Okay, Tess, listen to me, | Pekala, Tess. Beni dinle. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I need you to stay put. | Oradan ayrılmamanı istiyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm gonna go check on Cam and your mom. | Gidip Cam'le anneni kontrol edeceğim. Tamam. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It's Sophie. | Sophie'ymiş. Suç ortağı, Sophie. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Brady's going to the house to check on Cam. | Brady, Cam ile anneme bakmak için eve gidiyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Cam? Cam! | Cam? Cam! Sana yardım edemez. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You know, you're right. | Haklı olduğunu biliyorsun. Sana adil davranmadık. | American Gothic-1 | 2016 | |
| So so let me fix it. | Bu yüzden düzeltmeme izin ver. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I can call the lawyers. | Avukatları arayabilirim. Hemen şimdi. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Retract everything. | Her şeyi geri alabilirim. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I'm sorry, buddy. | Kusura bakma, dostum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| How could you? | Bunu nasıl yaparsın? O zehirliydi Cam. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I let you into our family. | Seni aileme soktum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I have to stop you. | Seni durdurmak zorundayım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Don't do it, Cam. | Yapma, Cam. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I've lived with someone's blood on my hands for a long time. | Uzun süre, birinin kanı ellerimde yaşadım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I don't care. It'll eat at you. | Umurumda değil. Seni yer bitirir. | American Gothic-1 | 2016 | |
| It'll haunt you. | Yakanı bırakmaz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Little brother, I don't want you to have to live that way. | Kardeşim, bu şekilde yaşamaya mecbur kalmanı istemiyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Listen to him, Cam. Shut up! | Onu dinle Cam. Kapa çeneni! Kes sesini! | American Gothic-1 | 2016 | |
| Okay, okay, but think. | Peki, tamam ama bir düşün. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You're gonna go to prison. | Hapse gireceksin. Ya Jack'e ne olacak? | American Gothic-1 | 2016 | |
| Jack deserves better than us. | Jack, bizden daha iyisini hak ediyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| She was just here. She went that way. | Şimdi buradaydı. Oradan çıktı. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Go! Find her! | Yürüyün! Bulun onu! | American Gothic-1 | 2016 | |
| Find her! Go, go, go, go, go! | Onu bulun! Yürü, yürü! | American Gothic-1 | 2016 | |
| What? â€I can't believe it. | Ne oldu? Buna inanamıyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I just got a heads up from my friend at WXQN. | WXQN'deki bir arkadaştan şimdi haber aldım. | American Gothic-1 | 2016 | |
| They're about to call the election. | Seçim sonucunu açıklamak üzereler. Sendika oyunumuz işe yaradı, kazandın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You are the new mayor of Boston. †| Boston'ın yeni belediye başkanısın. | American Gothic-1 | 2016 | |
| With 98% of the vote now counted, | Oyların yüzde 98'inin sayılmasıyla birlikte,... | American Gothic-1 | 2016 | |
| we can call the race for mayor here in Boston. | ...Boston belediye başkanlığı için olan yarışın sonucunu açıklayabiliriz. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Challenger Alison Hawthorne Price | Aday Alison Hawthorne Price, bu inanılmaz başabaş geçen yarışın kazananı oldu. | American Gothic-1 | 2016 | |
| This is because of you. | Senin sayende. Sadece herkesin gerçeği görmesine yardımcı oldum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You deserve it. | Bunu hakettin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Ladies and gentlemen, | Bayanlar, baylar... | American Gothic-1 | 2016 | |
| I would like to introduce to you | ...size Boston Belediye Başkanı'nı takdim ediyorum: Alison Hawthorne Price! | American Gothic-1 | 2016 | |
| and pathological inability to let anything go, | ...ve bir şeyin peşini bırakmadaki patolojik beceriksizliğin sayesinde... | American Gothic-1 | 2016 | |
| He's got all of us. He'll be okay. | Hepimiz yanındayız. Bir şey olmayacak. | American Gothic-1 | 2016 | |
| You're sticking around? | Sen kalıyor musun? Peki Christina? | American Gothic-1 | 2016 | |
| What about San Francisco? | Ya San Francisco? Sizi bırakamam çocuklar. | American Gothic-1 | 2016 | |
| No, I've got five years' probation. | Hayır, 5 yıl şartlı tahliyedeyim. Eyaletten çıkmama bile izin vermezler. | American Gothic-1 | 2016 | |
| I don't know if she got any in her mouth. | Söylemesi zor, ağzında var mı bilmiyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Now, I I don't know | Şimdi, işleri aceleye getirmeye gerek var mı bilmiyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Do you see Dana? | Dana'yı görüyor musun? İşte orada, bak. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Well, I'm thorough to a fault. | Evet, fazlasıyla titizim. Odaklanıyorum. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Doesn't seem like your husband's type. | Pek kocanızın tipi gibi görünmüyor. | American Gothic-1 | 2016 | |
| If I go to the police, | Polise gidersem, hayatını hapiste geçireceksin. | American Gothic-1 | 2016 | |
| Miss Mason. | Bayan Mason. | American Mary-1 | 2012 | |
| Since your listening skills are so adept, | Madem dersi dinlemekte bu kadar ustasınız, | American Mary-1 | 2012 | |
| perhaps you could tell me how many molecules of oxygen | ...söyleyin bakalım, kandaki bir hemoglobin molekülü... | American Mary-1 | 2012 | |
| a molecule of haemoglobin can hold in the blood for transport. | ...kaç tane oksijen molekülü taşıyabilir? | American Mary-1 | 2012 | |
| Four. And haemoglobin is what? | Dört. Peki hemoglobin nedir? | American Mary-1 | 2012 | |
| The iron containing oxygen transport metalloprotein | Omurgalılardaki kırmızı kan hücrelerinde bulunan, metal içerikli... | American Mary-1 | 2012 | |
| in the red blood cells of vertebrates. Anywhere else? | ...oksijen taşıyıcı bir metalloporfirindir. Başka nerede bulunur? | American Mary-1 | 2012 | |
| In the tissues of some invertebrates. | Omurgasızlardaki bazı dokularda. 1 | American Mary-1 | 2012 | |
| Do not bring cell phones into my classroom. 1 | Benim dersime cep telefonuyla gelmeyin. | American Mary-1 | 2012 |