Search
English Turkish Sentence Translations Page 3612
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We need to release it now. | Şimdi serbest kalmaya ihtiyacımız var. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Harrison, we can't... You know what? | Harrison, yapamam... Biliyor musun ne oldu? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Just hold on, hold on. | Sadece bekle, bekle. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| What? Go to the park. | Ne? Parka git. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Make sure you have a crowd, | Kalabalık olduğundan emin olun, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| and I'll get Bob here back to Brooklyn. | ve Bob'u Brooklyn'e geri getirelim. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| No, uh uh. | Hayır, uh uh. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| They gave me cab fare. | Onlar bana taksi ücretini verdi. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Okay, but, Bob, listen. | Tamam, ama Bob, dinle. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You get this is really important, right? | Bu çok önemli biliyorsun, değil mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We need that email. | O e postaya ihtiyacımız var. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It's important, I'll send it. | O önemli, Onu göndereceğim. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Okay. Definitely. | Tamam. Kesinlikle. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I'll be there in five. Okay, hurry up. | Beş dakika içinde orada olacağım. Tamam, acele et. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Somebody, I don't know who, | Kim olduğunu bilmediğim birisi, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| is trying to implicate me in a crime | asla işleyeceğim bir suçu | American Odyssey-1 | 2015 | |
| that I would never commit. | bana yıkmaya çalışıyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Lieutenant Gentry was a friend. | Teğmen Gentry ile arkadaştık. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Whoever killed him and tried to frame me | Onu kim öldürdüyse suçunu bana atmaya çalıştı, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| did an amateurish job, at best. | amatörce bir iş yaptı, ama en iyisini. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| What was your business with Lieutenant Gentry, | Teğmen Gentry ile senin ne işin vardı, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Research, it's confidential. | Araştırma, gizli. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It's okay? | Tamam mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I was so scared. | Ben çok korktum. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| The kids are here. | Çocuklar burada. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I'm okay. | Tamam. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I'm okay, hey. | Tamam, hey. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It was a mistake, okay? | Bir hataydı, tamam mı? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Hold on now, hold on. | Bekle şimdi, bekle. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| There to screwing our planing. | Bizim sıkıştırma planımız burda. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We know the truth! | Gerçeği biliyoruz! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Did you get the email? I put Bob in a cab. | Şu e postayı aldın mı? Bob'un bir taksiye koyduğu. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| He promised to send it as soon as he gets home. | Eve gelir gelmez göndereceğine söz verdi. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Hey, Mark Greenbarg, FXN. | Hey, FXN'den Mark Greenbarg, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Let's get you mic'd up, follow me. | Haydi, mikrofonu getir, beni takip et. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| They want you on camera as you send the tweet. | Onlar seni tweet gönderir gibi kamerada görmek istiyorlar. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| All right, we're gonna set up on the steps. | Pekala, gelecek adımlar üzerinde kurulmuştur. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| He send it yet? | Henüz göndermedin mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| How long does it take to get to Brooklyn? | Brooklyn'e varıp almak ne kadar sürer? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Suzanne? | Suzanne? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Did you eat something? | Bir şey yedin mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| OdelleLives is now the most trending topic on Twitter. | Odelleyasiyor şimdi twitter'da en trend konu oldu. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| And the idea that there's been | Ve bu cesur askerler konusunu | American Odyssey-1 | 2015 | |
| some type of government cover up | hükümetin örtbas etmeye | American Odyssey-1 | 2015 | |
| about these brave soldiers | çabaladığı fikri protestocular arasında | American Odyssey-1 | 2015 | |
| has really caught fire among the protesters. | bir yangın alevi gibi çoğaldı. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We are gonna carry that announcement for you live, | Biz burada yaşananlar için Bowling Green Park'tayız, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| right here from Bowling Green Park. | bu duyuruyu yayınlayacağız. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Look, NYPD is moving in at 9:00 sharp. | Bak, polis 9:00'da hareket ediyor. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| So if you want to do this, we got to do it now. | Eğer bunu yapmak istiyorsan, hemen yapmalıyız. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I just need to make a call. | Ben sadece bir telefon görüşmesi yapmalıyım. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Bob, what the hell are you doing? | Bob, ulan sen ne yapıyorsun? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I just sent it. Check your phone. | Az önce gönderdim. Telefonunu kontrol et. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We got it. | Onu aldık. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We got it, we got it. | Onu aldık, onu aldık. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Are you all ready to hear this? | Bunu duymaya hazır mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We have the truth. | Biz gerçekleri biliyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| This movement... | Bu hareketi... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Our movement... | Bizim hareketimizi... | American Odyssey-1 | 2015 | |
| If nothing else, | Başka bir şey varsa, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| is about finding and telling the truth. | buluyor ve gerçek neyse söylüyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We all know the story of the brave soldiers | Hepimiz Görev Gücü 24'deki | American Odyssey-1 | 2015 | |
| of Task Force 24, | cesur askerlerimizin hikayesini | American Odyssey-1 | 2015 | |
| and their tragic end. | ve onların trajik sonunu biliyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Oh, but we also know | Ama biz de bu hikayenin | American Odyssey-1 | 2015 | |
| that that story is a lie! | yalan olduğunu biliyoruz! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Now we have proof of this lie! | Şimdi bu yalanın kanıtı var! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| An email sent by Sergeant Ballard | Çavuş Ballard tarafından gönderilen bir e posta | American Odyssey-1 | 2015 | |
| 14 hours after the alleged attack happened, | saldırıdan 14 saat sonra gönderilmiş, | American Odyssey-1 | 2015 | |
| proving she is still alive! | bu onun hala hayatta olduğunu kanıtlıyor! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| And it's time that we shared that proof with the world. | Bu da bizim dünyayla paylaştığımız kanıtın zamanı. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You all read this with me. | Bana bunun tümünü okuyun. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Attention, the park is now closed | Dikkat, şimdi park | American Odyssey-1 | 2015 | |
| to the general public. | halkın geneline kapatıldı. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Failure to disperse is a violation | Dağılmayarak direnme | American Odyssey-1 | 2015 | |
| of New York penal code 678.1 subsection B. | New York Ceza Yasasının 678,1 alt bölüm B'ye göre suçtur. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Those who remain will be arrested. | Kalanlar tutuklanacak. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It's just a mistake, trust us! | Sadece bir hataydı, bize güven! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We will figure out. | Bir yolunu buluruz. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Everybody stay calm, stay calm. | Herkes sakin olsun, sakin olun. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| We'll figure this out, come on. | Çaresine bakarız, hadi. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Bamako giden yol | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Babamı gördünüz mü? | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Babam nerde? | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Ona ne yaptınız? | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Git. Onu tanımıyoruz. | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| O yaptı. Babam onu arıyordu.. | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| O nerde? | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Git. Bizi yalnız bırak! | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Knife! | Bıçak! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Sen kimsin? | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Sen ne yaptın? | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| Beni yalnız bırakın! | American Odyssey-1 | 2015 | ||
| I am an American soldier! | Ben bir Amerikan askeriyim! | American Odyssey-1 | 2015 | |
| You going for a run? | Koşacak mısın? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| Now? | Bu vakitte mi? | American Odyssey-1 | 2015 | |
| I need to clear my head. | Kafamı boşaltmaya ihtiyacım var. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| It was a misunderstanding, that's all. | Tam bir yanlış anlama oldu. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| They tried to frame you for murder. | Cinayeit senin üzerine yıkmaya çalıştılar. | American Odyssey-1 | 2015 | |
| And who was it? | Kim yapmış olabilir? | American Odyssey-1 | 2015 |