English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 4064
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| What I am is a Humadroidican American. Get it straight. | Ben bir İnsandroid Amerikalıyım. Bunu doğru anla. | Android Cop-1 | 2014 |  |
| I am sorry that your function will be hampered by that framework. | İşlevinin bu sistem tarafından kısıtlanacak olmasına üzüldüm. | Android Cop-1 | 2014 | |
| Hampered? See see. No. You're the one that is hampered. | Kısıtlanacak mı? Bak, bak. Hayır. Kısıtlanmış olan sensin. | Android Cop-1 | 2014 | |
| Look at you. See you're basically a soda machine. | Kendine bak. Temelde bir soda makinesisin. | Android Cop-1 | 2014 | |
| No, no. Strike that. | Hayır, hayır. Bunu geç. | Android Cop-1 | 2014 | |
| A soda machine is better because it dispenses soda. | Bir soda makinesi daha iyidir, çünkü soda dağıtır. | Android Cop-1 | 2014 | |
| Something useful. | Yararlı bir şey. | Android Cop-1 | 2014 | |
| But you, what do you dispense? Hot air. Logic. | Ama sen, sen ne dağıtıyorsun? Sıcak hava. Mantık. | Android Cop-1 | 2014 | |
| You can't even think on your feet, you have no sense of humour, | Knedi başına bile düşenemiyorsun, espiri anlayışın hiç yok, | Android Cop-1 | 2014 | |
| you're just... | sen sadece... | Android Cop-1 | 2014 | |
| We're getting a call. | Bir çağrı alıyoruz. | Android Cop-1 | 2014 | |
| Already got that. See. | Çoktan aldık bile. Gördün mü. | Android Cop-1 | 2014 | |
| Uh, responding. | Ah, cevaplıyorum. | Android Cop-1 | 2014 | |
| Hammond, I need you to ... | Hammond, Senin ... | Android Cop-1 | 2014 | |
| Don't even have to say anything. Thank you. | Bir şey söylemene gerek bile yok. Teşekkür ederim. Altyazı Çevirmeni: ScienceBoy | Android Cop-1 | 2014 | |
| 10 must enter the challenge. | 10 kişinin düelloya girmesi gerekiyor. 10, mücadeleye girmeli. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| The goal is the conquest of freedom. | Amaç özgürlüğü kazanmak. Hedef, özgürlük. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Welcome to the season premiere of the redemption games, | Kefaret oyunların ilk sezonuna hoş geldiniz. Kefaret oyunlarının sezon açılışına hoş geldiniz... | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| a sophisticated machine designed to select | En güçlüyü, en kurnazı, en iyiyi seçmek için dizayn edilmiş... ...en güçlüyü, en kurnazı, en iyiyi seçmek için özellikle... | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| the best. | ...tasarlanan makine. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Even you can win wealth, fame, and freedom. | Siz dahi servet, ün ve özgürlük kazanabilirsiniz. Varlık, ün ve özgürlük bile kazanabilirsiniz. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| The bets are now open. | Bahisler açıldı. Başlamaya hazırız. Bahisler şu anda açık. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| We're ready to begin. 1 | Başlamaya hazırız. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| May the best win. | En iyi olan kazansın. En iyi olan kazansın. 1 | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Get off! | Çekil! Bırak! Bırak! Bırak beni! | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Stop it! Stop it! | Dur, dur! | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| What am I doing here? | Ne işim var benim burada? Sen kimsin? Benim ne işim var burada? Kimsin sen? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| It's playtime. | Oyun zamanı. Onu gördün mü? Oyun zamanı. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Did you see that? | Gördün mü onu? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| What the fuck is going on? | Ne oluyor burada? Biz de memnun olduk. Neler oluyor lan? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Nice to meet you, too. | Ben de tanıştığıma sevindim. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Who the hell are you? | Kimsiniz siz? Siz kimsiniz? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| You're the first people we've seen in days. | Günler sonra gördüğümüz ilk insanlarsınız. Günlerdir gördüğümüz ilk insanlar sizsiniz. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Hey, relax. | Sakin ol. Kimse sana zarar vermeyecek. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Have you seen her? | Onu gördünüz mü? Kimi? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| That woman dressed in white. | Beyazlı kadını. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I'll go take a look. | Gidip bir bakacağım. Ben gidip bir bakayım. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Jesus, girl, take a pill. | Tanrı aşkına, sakin ol. Tanrım, kızım, ilaç iç. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Found these. | Bunları buldum. Bunları buldum. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Does it work? | Çalışıyor mu? Çalışıyor mu? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Nothing. | Yok bir şey. Hiç. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Just thinking. | Sadece düşünüyorum. Düşünüyorum sadece. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Can you give me some more light? | Işığı biraz daha bana tutabilir misin? Tabi. Biraz daha ışık tutar mısın şuraya? Elbette. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| This place... | Burası... Burası... | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Is fucking huge. | ...bayağı büyük. Çok büyük amına koyayım. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Shit. Doesn't work. | Kahretsin. Çalışmıyor. Lanet olsun. Çalışmıyor. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| What exactly is your problem? | Senin tam olarak sorunun ne? Senin sorunun ne tam olarak? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I don't trust you. | Sana güvenmiyorum. Sana güvenmiyorum. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Can't remember anything. | Hiçbir şey hatırlayamıyorum. Aramıza hoş geldin. Hiçbir şey hatırlamıyorum. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Join the club. | Kulübe katıl. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| How long have you been here? | Ne zamandan beri buradasınız? Ne zamandır buradasın? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| We ran into each other a day ago, maybe two. | Bir bilemedin iki gün önce birbirimize rastladık. Dün rastladık birbirimize, belki ondan önceki gündür. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| How 'bout you? | Ya sen? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| A while. | Bir süredir. Biraz oldu. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| See that? | Gördünüz mü? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| What's the last thing you remember? | Hatırladığın en son şey ne? Hatırladığın son şey ne? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Hey, you okay? | İyi misin? Sen iyi misin? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| You sure? | Emin misin? İyiyim. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Not even your name? | Adını bile mi? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Look at this. | Buna bakın. Şuna bakın. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| We have to get out of here. | Buradan çıkmamız gerek. Buradan gitmeliyiz. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Did you find her? | Onu buldun mu? Onu buldunuz mu? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| This place is alive. | Burası canlı bir yer. Burası yaşıyor. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| We don't know anything about them. | Onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Onlar hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Don't know anything about ourselves. | Kendimiz hakkında da hiçbir şey bilmiyoruz. Kendimiz hakkında da bilmiyoruz. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| They're just lockers. | Bunlar kilitli dolap. İyi bildin, Sherlock. Dolap onlar sadece. Hadi ya, Sherlock. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| There is a passageway. | Bir geçit var. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| What time do you think it is? | Saat kaç sizce? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| It's night. | Gece. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| And how would you know that? | Bunu nereden biliyorsun? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I can feel it. | Hissedebiliyorum. Hissedebiliyorum. Nesin sen, medyum mu? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I wish. | Nerede o günler. En azından adımı bilirdim. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Do you hear that? | Bunu duydunuz mu? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I don't hear anything. | Ben bir şey duymuyorum. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Exactly. | Aynen öyle. Duyulacak bir şey yok. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I'm telling you... | Gece diyorum size. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Unless we're underground. | Yeraltında değilsek. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Is she dead? | Ölmüş mü? Hayır, hala nefes alıyor. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Who the fuck is that? | Bu da kim böyle? Kim lan bu? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| He can't see us. | Bizi göremiyor. Bizi göremiyor. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| We've got to get her out of there. | Onu oradan çıkartmalıyız. Çıkartmalı mıyız? Şu adama bak. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| You really want to go in there? | Oraya girmek istiyor musun gerçekten? Onu orada öylece bırakamayız. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I think he moved. | Sanırım haraket etti. Hareket etmedi. Gidelim. Sanırım hareket etti. Etmedi. Gidelim. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| You okay? | İyi misin? Nefes al. Evet. Sen iyi misin? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Breathe. Yeah. | Nefes al. Evet. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Go lay... lay on your side. | Hadi yana doğru yat. Yana doğru yat. Yana doğru. Yan... Yana dön. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Lay on your side. Ohh! | Yana dön. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Your side. | Yana. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| No, no. This way. | Hayır, hayır. Bu taraftan. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Perfect. 1 | Harika. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Just hold it. | Tut şunu. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Son of a bitch... | Orospu çocuğu. Beni öldürebilirdi. İyi olacaksın. Orospu çocuğu... | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Could have killed me. | Beni öldürebilirdi. İyileşeceksin. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| She looks okay. | İyi görünüyor. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Where am I? | Neredeyim ben? Neredeyim? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| What happened to you? | Sana ne oldu? Ne oldu sana? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I don't remember, just a black corridor. | Hatırlamıyorum. Sadece karanlık bir koridor. Hatırlamıyorum, siyah bir koridor vardı sadece. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| What about him? | Peki ya o? Kim? Ya o? Kim? | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| I think he's gone. | Sanırım gitti. Sanırım ölmüş. Belki de bir bakmalıyız. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
| Maybe we should take a look. | Belki de gidip bir bakmalıyız. | Andron The Black Labyrinth-1 | 2015 | |
