Search
English Turkish Sentence Translations Page 4385
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Nope. | Hayır. Hayır. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You passed! | Geçtin! Geçtin! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Shift is from 12 P.M. to 2 A.M. | Vardiya 12 den gece 2 ye kadardır. Çalışma saatleri gündüz 12 ile gece 2 arası. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I close up shop. | Dükkanı kapıyorum. Dükkanı ben kapatıyorum. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Clean the restrooms, hall, and outside in that order, | O sırada tuvaletleri koridoru ve dışarısını temizle, Tuvaletleri, girişi ve gerekirse dışarıyı temizle, | Antique-1 | 2008 | ![]() |
and never go in the kitchen. | ve asla mutfağa girme. ve asla mutfağa girme. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Then I don't get any cake? | o zaman hiç pasta almayacak mıyım? O zaman hiç pasta almayacak mıyım? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Listen up. | Dinle. Dinle. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
This is our head patissier, and he's a homo. | Bu bizim baş pastacımız, ve o bir homo. Bu bizim baş pastacımız, ve kendisi bir homo. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, and? | vayy, eee? Ne olmuş? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Don't mistake him for just any old homo. | Onu sıradan bir yaşlı homo sanma. Onu herhangi bir homoyla karıştırma. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
He's the gay of demonic charm! | O şeytani çekiciliği olan bir gey! O şeytani cazibeli bir gay! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
He'll suck the life out of you and throw you away once he's done. | Seni hayatının içine çekecektir ve bunu yaptıktan sonrada bir kenara fırlatacaktır. Hayatını sömürür ve işi bitti mi seni bir kenara atar. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
He's one sick kid, you got that? | o hasta bir çocuk, bunu anladın mı? O hastalıklı bir herif, anladın mı? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
He could have you like a piece of cake. | Bir parça pasta gibi seni elde edebilirdi. Seni bir dilim pasta niyetine yer. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I warned you, so don't. I'm sick of it. | Seni uyardım, yani yapma. Bundan bıktım. Seni uyardım, o yüzden yapma. Bıktım bundan. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You're being a bit harsh. | Birazcık sertleşiyorsun. Biraz ağır oluyor. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I got him male employees because he doesn't like women. | Ona erkek personel verdim Çünkü kadınlardan hoşlanmıyor. Kadınlardan hoşlanmadığı için erkek eleman aldım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Six months, and look around! | 6 ay ve çevrene bak! Altı ay oldu ve etrafa bak! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Every single one fell for this idiot... | Her bekar bu salağa tutulur... Her biri bu salağa aşık oldu... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
But they were so cute. | Ama onlar çok sevimli idi. Ama çok tatlılardı. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
It's a cake shop. You want sweaty old men instead? | O bir pasta dükkanı. Tatlı yaşlı bir adam yerine istemez misin? Burası bir pastane. Etrafta terli herifler mi görmek isterdin? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Shut up! Screw this. | Kapa çeneni! Kes şunu. Sus be! Lanet olsun. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
What the hell? | Ne cehenneme? Nasıl ya? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Male or female, I'm hiring the next thing that walks in. | Erkek yada kadın, bundan sonra ilk içeri giren şeyi işe alıyorum. Erkek veya kadın, bir sonraki geleni işe alıyorum. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
What the heck is this? | Bu kahrolası şeyde ne? Bu ne lan? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Please let a pretty boy walk in... | Lütfen içeri yakışıklı bir erkeğin girmesine izin ver... Lütfen hoş bir çocuk girsin... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
He took me for some chump. | Beni biraz salağım diye aldı. Beni aptal yerine koydu. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
What! I'll do it. | Ne! Yapacağım. Ne! Kabul ediyorum. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Get lost, asshole. | Kaybol, gerizekalı. Kaybol, pislik. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I quit drinking, but it's good inside cake. | Oldukça sarhoşum, fakat pastanın içinde iyi gidiyor. İçkiyi bıraktım, ama pastanın içindeki güzelmiş. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Hey, stop eating! | Hey, yemeyi kes! Hey, yeter yediğin! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Do you realize how much that costs? | Bunun ne kadar tuttuğunun farkında mısın? Onların kaç para tuttuğunun farkında mısın? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Sir! Take me under your wings! | Efendim! Beni kanatlarınızın altına alın! Efendim! Beni kanatlarınızın altına alın! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Why not? | Neden hayır? Neden olmasın? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Thank you, sir! | Teşekkürler efendim! Teşekkür ederim, efendim! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
What the... I promise to work hard! | Ne... Çok çalışacağıma söz veriyorum! Nasıl... Çok çalışacağıma söz veriyorum! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Who said you can take him in? | Onu içeri alabileceğini sana kim söyledi? Onu işe alabileceğini kim söyledi? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Shut up, old man. | Kapa çeneni, yaşlı adam. Kapa çeneni, babalık. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You little... | Seni küçük... Seni küçük... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Quit yakking. | saçma sapan konuşmayı kes. Vıdı vıdı etmeyi bırak. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I won't hire a little hard ass. | Bir dangalağı işe almayacağım. Bu bacaksızı işe almayacağım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
What give you the right, old fart? | Sana bu hakkı ne verdi, yaşlı osuruk? Bu hakkı sana kim veriyor moruk? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Without Master, you'd be out of business. | Usta olmadan, işiniz biter. Usta olmasa, sen bir hiçsin. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Am I wrong? | Yanlış mıyım? Haksız mıyım? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Jin hyuk. | Hey, Jin hyuk. Hey, Jin hyuk. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I don't think it will be that bad. Please? | Bunun kötü olacağını sanmıyorum. Lütfen? O kadar kötü olacağını sanmıyorum. Lütfen? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Is that okay? Yeah. Sure. | Bu iyi mi? Evet. tabi Olur mu? Evet. Tabii.. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Ever baked cake before? | Daha önce hiç kek pişirdin mi? Daha önce hiç pasta yaptın mı? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
No, I haven't... | Yo, hayır... Hayır, yapmadım... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
A master's wishes. How the heck did he...? | Bir ustanın istekleri. Allah aşkına nasıl olurda...? Bir ustanın istekleri. Nasıl oldu da...? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
No, he's the master. Listen to his wishes. | Hayır, o usta. Onun isteklerini dinle. Hayır, o usta. İsteklerini dinle. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
That's hot! It's not good for you. | Bu sıcak! Senin için iyi değil. Yandım! Senin için iyi değil. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
See you next week, Mister! | Haftaya görüşürüz Bayım! Haftaya görüşürüz, bayım! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Dumb ass. | Geri zekalı. Geri zekalı. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Hey, stop right there! See you! | Hey, Tam orda kal! Görüşürüz! Hey, dur orada! Görüşürüz! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Next week, you're a dead man! | Haftaya, ölü bir adam olacaksın! Haftaya, ölü birisin! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Damn it. | Lanet olsun. Kahretsin. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
That little twerp... | Bu küçük ahmak... Küçük aptal... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You should start studying, boss. | Çalışmaya başlasan iyi edersin patron. Çalışmaya başlamalısın, patron. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
So we can all bake pretty little cakes? | Öyleyse biz bu muhteşem küçük keklerden pişirebilir miyiz? Hepimiz küçük sevimli pastalar yapabilelim diye mi? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
At least learn the names. | Hiç değilse isimlerini öğren. En azından isimlerini öğren. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Just think what he's gonna say to you, | Sadece sana ne söyleyeceğini düşün, İsimleri hatırlayamasan bile, | Antique-1 | 2008 | ![]() |
if you can't even remember the names. | Eğer isimlerini hatırlayamazsan. sana söyleneni dinle. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Bring it on! | Üzerinde çalış! Başlayalım! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Forget about sleeping this week! | Bu hafta uyumayı unut! Bu hafta uykuyu unut! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Almost all cakes use this kind of flour. | Neredeyse tüm kekler için bu tür un kullanılır. Hemen hemen bütün pastalar bu çeşit unla yapılır. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
See. It clumps together nicely. | İzle. Güzelce toparlanıyor. Bak. Nasıl da hoş bir arada duruyorlar. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
We'll start with the basic whipped cream. | Ana krem şanti ile başlayacağız. Basit krem şantiyle başlayacağız. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Try to work the dough slowly so that you don't get bubbles. | Hamuru yavaşça mayala ki, baloncuklar kalmasın. Hamuru yavaşça karıştır ki baloncuk olmasın. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Open it. | Aç onu. Aç. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Mine is fine. | Benimkisi tamamdır. Benimki güzel oldu. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
It's taking too long. You'll break it. | Çok uzun sürüyor. Yoğuracaksın. Çok uzun sürüyor. Kıracaksın. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You can't smear it like that. I'm the boss here. | Bu şekilde yayamazsın. Burda patron benim. Böyle süremezsin. Burada patron benim. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
After the icing, all that's left is the decoration. | Dondurduktan sonra, geriye süslemesi kalıyor. Kremadan sonra, bir tek süsleme işi kalıyor. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You have to try it. | Bunu denemek zorundasın. Tatmalısın. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
In order to know cake, you have to live it. | Pastayı tanımak için, onu yaşamak zorundasın. Pastayı öğrenmek için, onu yaşamalısın. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
One slice of mousse will wash those tears away. | Bir dilim mus bu göz yaşlarını silecek. Bir parça mus göz yaşlarınızı alır götürür | Antique-1 | 2008 | ![]() |
It can even heal all your scars. | hatta tüm yaralarını iyileştirebilir. Bütün yaralarınızı dahi iyileştirebilir | Antique-1 | 2008 | ![]() |
No need for thanks. | Teşekküre gerek yok. Teşekküre gerek yok. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I can see that. It's a freaking attic. | Evet bunu anlayabiliyorum. Bu bir ucube tavan arası. Evet, farkındayım. Burası berbat bir tavan arası. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Sorbet can put out that fire in your heart. | Şerbet kalbindeki yangını söndürebilir. Şerbet yüreğinizdeki o ateşi söndürebilir | Antique-1 | 2008 | ![]() |
A feast of cake for all your desires. | Tüm arzularınız için bir pasta ziyafeti. Bütün arzularınız için bir pasta ziyafeti | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Pick out the one without alcohol. | Alkolsüz olanı ayır. Alkolsüz olanı ayırt et. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Choux Parisienne, Salambo, Creme Brulee, | Choux Parisienne, Salambo, Creme Brulee, Choux Parisienne, Salambo, Creme Brulee, | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Chocolate Chiffon, Mille feuille aux Fraises. | Chocolate Chiffon, Mille feuille aux Fraises. Chocolate Chiffon, Mille feuille aux Fraises. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Happy? | Mutlu? Mutlu musun? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Let's stop. I'm getting sick. | Hadi duralım. Midem bulanıyor. Duralım artık. Ben hasta oluyorum. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Excuse me! Yes? | Afedersiniz! Buyrun? Affedersiniz! Evet? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Oh my! Antique tableware! Yes, ma'am. | Oh Tanrım! Antika yemek takımı! Evet hanımefendi. Amanın! Antika yemek takımı! Evet, efendim. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
This Bavarian glass alone is worth a thousand dollars. | Bu Bavyera bardağının bir tanesi bin dolar değerinde. Sırf bu Bavyera bardağı bin dolar eder. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I would never put it out for customers. | Müşteriler için onu asla çıkarmazdım. Bunları asla müşterilere çıkarmazdım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
At Antique, we do. Enjoy. | Antika'da, biz çıkarırız. Afiyet olsun. Antique'de, çıkarıyoruz. Afiyet olsun. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Orange jelly mousse with cream cheese, | Krem peynirli, portakal jöleli mus, Krem peynirle yapılmış portakal jöleli mus, | Antique-1 | 2008 | ![]() |
orange flambe, and a scent of grand marnier. | portakal flambe, ve grand marnier. Grand Marnier esanslı alevli portakal. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
It's heavenly! | Bu eşsiz! Eşsiz! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Lemon creme tart made with lemon juice | Limon suyu ile yapılmış limon kremalı tart Limon suyuyla yapılmış limon kremalı turta | Antique-1 | 2008 | ![]() |
and creme anglaise inside a delicious crust. | vanilya sosu ile kaplanmış bir lezzet. ve leziz bir katmanın arasına sürülmüş İngiliz kreması. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Our special sweet potato Mont Blanc | Özel tatlı patatesimiz Mont Blanc Spesiyalimiz tatlı patatesli Mont Blanc. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
made with red sweet potato paste, | Kızıl tatlı patates hamuru ile yapılmış, Kırmızı tatlı patates püresi | Antique-1 | 2008 | ![]() |