Search
English Turkish Sentence Translations Page 4590
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| See? As long as you learn something from it, it's not a mistake. | Emeklilik paralarının kaybolduğunu fark ederlerse... | Archer-1 | 2009 | |
| Judging from the decor... | ...nasıl ironi ama? | Archer-1 | 2009 | |
| She's battled ivory poachers, raging rivers, even tuberculosis. | Fildişi avcılarıyla, taşkın nehirlerle hatta tüberkülozla mücadele etti. | Archer-1 | 2009 | |
| And now, Oscar winner Rona Thorne takes on the CIA and the KGB... | Şimdi Oscar ödüllü oyuncu Rona Thorne, Dietrich Viener'in "Reddedilen" adlı... | Archer-1 | 2009 | |
| ...in Dietrich Viener's new thriller, Disavowed. | ...yeni macera filminde CIA ve KGB ile uğraşacak. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, my God. It's going to be amazing. | Aman Tanrım. Muhteşem olacak. | Archer-1 | 2009 | |
| I play a spy accused of being a double agent... | Çift taraflı olmakla suçlanan bir casusu oynuyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| ...so she has to clear her name. I read Dietrich's script, I was like: | Adını temize çıkarmak zorunda. Dietrcih'in senaryosunu okuduğumda... | Archer-1 | 2009 | |
| "Look at me." I was like, "Whoa!" Ha, ha. | ...bana bakın, "Vay!" falan oldum. | Archer-1 | 2009 | |
| So it's going to be amazing. | Yani muhteşem olacak. | Archer-1 | 2009 | |
| PAM: Oh, my God, she's amazing. 1 | Aman Tanrım, asıl bu kadın muhteşem. 1 | Archer-1 | 2009 | |
| Eh, I don't know. Because you're an idiot. | Bilemiyorum. Çünkü sen aptalın tekisin. | Archer-1 | 2009 | |
| Who obviously never saw River's Rage. . | Belli ki "Nehrin Öfkesi" filmini izlememiş. | Archer-1 | 2009 | |
| I saw it, but I was like, "Eh..." | İzledim ama "Eh işte." dedim. | Archer-1 | 2009 | |
| Wha...? Are you nuts? That scene where her baby gets swept away? | Ne? Mal mısın sen? Bebeğini akıntıya kaptırdığı sahneyi görmedin mi? | Archer-1 | 2009 | |
| Bawled so hard they made me leave, never saw the ending. | Öyle bir feryat etti ki salondan çıktım sonunu izleyemedim. | Archer-1 | 2009 | |
| Well, they find the baby... Aah! Don't tell me. | Bebeği buldular. Sakın söyleme! | Archer-1 | 2009 | |
| Dead. Damn it. | Ölmüştü. Lanet olsun. Sağ olun çocuklar. Anneme size silah çektiğimi söyleyin tamam mı? | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, and that wet clingy shirt she wears the whole time? | Sürekli giydiği ıslak tişörte ne demeli? | Archer-1 | 2009 | |
| Nippletown. | Memeleri görünüyordu. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, my God, that river was so cold. | Aman Tanrım, nehir öyle soğuktu ki. | Archer-1 | 2009 | |
| [ALL SCREAMING] | "Sör Augustus Stilton, I. Dünya Savaşı'nın tecrübeli pilotu, falan filan... | Archer-1 | 2009 | |
| Why are we screaming? Do you know who you are? | Niye çığlık atıyoruz? Kim olduğunun farkında mısın? | Archer-1 | 2009 | |
| I do. Ha, I do, I do, I do. | Farkındayım, farkındayım, farkındayım. | Archer-1 | 2009 | |
| I'm supposed to be meeting Malory Archer, so... | Malory Archer ile görüşecektim. | Archer-1 | 2009 | |
| Come in, dear. Come in. | İçeri gel hayatım, gel. | Archer-1 | 2009 | |
| The rest of you, don't you have something better to do... | Sizin bütün gün dikilip çığlık atmaktan başka yapacak işiniz yok mu? | Archer-1 | 2009 | |
| No. Nope. | Hayır. Hayır. | Archer-1 | 2009 | |
| I'm sorry. That sounded like no. Lana, she has to research her role. | Dövüş onlarla Cheryl! Affedersiniz ama hayır diyor galiba. Lana rol için araştırma yapmalı. | Archer-1 | 2009 | |
| This isn't the sheriff's department... | Burası şerifin bürosu değil ki rüzgarlık giyip arabaya atlayasın. | Archer-1 | 2009 | |
| ...where you wear a windbreaker and go on a ride along. | Ben sana soruyorum. Çünkü o senin oğlun. | Archer-1 | 2009 | |
| This is highly classified covert ops. Yes. Covert ops. | Çok gizli örtülü harekatlar yapıyoruz. Evet. Örtülü harekatlar. | Archer-1 | 2009 | |
| This is exactly the kind of spy lingo I wanna soak up. | İşte kapmak istediğim ajan dili tam da bu. | Archer-1 | 2009 | |
| What part of "highly classified" do you not understand? | "Çok gizli" lafının neresini anlamadın? | Archer-1 | 2009 | |
| That's why I'm here doing research, so you can teach me. | O yüzden araştırmaya geldim, bana öğret diye. | Archer-1 | 2009 | |
| Which she'll be happy to do. | Seve seve öğretecektir. | Archer-1 | 2009 | |
| Wait a minute. What are you getting out of this? | Dur bir dakika. Senin bu işten çıkarın ne? | Archer-1 | 2009 | |
| Nothing. Well, apart from a small consideration from the studio. | Hiçbir şey. Stüdyo beni değerlendirmeye alacak o kadar. | Archer-1 | 2009 | |
| LANA: Uh huh. Which we're still negotiating, but... | Gerçi hâlâ pazarlık ediyoruz ama... | Archer-1 | 2009 | |
| Who's your agent, by the way? He's not taking new clients. | Bu arada menajerin kim? Yeni müşteri almıyor. | Archer-1 | 2009 | |
| And, Lana, please, you have to, have to, have to help me. | Lana lütfen ama bana yardım etmek zorundasın, zorundasın, zorundasın. | Archer-1 | 2009 | |
| I don't, don't, don't. And I'm not... ARCHER: Not really qualified. | Değilim, değilim, değilim. Hem ben... Yeterli değilsin. | Archer-1 | 2009 | |
| I'm sorry? It's not your fault, Lana. | Ne dedin? Suç sende değil Lana. | Archer-1 | 2009 | |
| I, on the other hand, am qualified... | Oysa ben gayet yeterliyim... | Archer-1 | 2009 | |
| ...since I happen to be the world's greatest secret agent. | ...çünkü dünyanın en harika gizli ajanı benim. | Archer-1 | 2009 | |
| Uh, but you're a man. And then some. | Ama sen erkeksin. Daha fazlasıyım. Senin kıskanmanı anlarım Lana... | Archer-1 | 2009 | |
| LANA: So, obviously, he can't give you... | Sana benim verebileceğim kadın bakış açısını veremez elbette. ...ama senin kıskanman tüyler ürpertici anne. | Archer-1 | 2009 | |
| So, yes, I will be happy to help you. What? | Bu acıtmadı mı peki? Şey... Elmalar ve portakallar. O yüzden mi böyle cadılık ediyorsun? O yüzden seve seve sana yardım ederim. Ne? | Archer-1 | 2009 | |
| [IN SINGSONG VOICE] Oh, my God, this is gonna be amazing. | Aman Tanrım, muhteşem olacak. | Archer-1 | 2009 | |
| You're just doing this to spite me. And? | Sırf bana inat olsun diye yapıyorsun! | Archer-1 | 2009 | |
| I should be teaching Rona Thorne how to be a secret agent, not Lana. | Rona Thorne'a nasıl gizli ajan olunacağını ben öğretmeliyim, Lana değil. | Archer-1 | 2009 | |
| "Woman's perspective." I mean... | "Kadın bakış açısı." | Archer-1 | 2009 | |
| ...l'm so obviously the best agent. Duh. How could she pick Lana over me? | Benim en iyi ajan olduğum belli. Nasıl olur da Lana'yı seçer? Bu ilaçlarla kanseri yenebiliriz. | Archer-1 | 2009 | |
| The mind fairly boggles. | Akıl alır gibi değil. | Archer-1 | 2009 | |
| Exactly. Wait, was that sarcasm? No, sir. | Aynen. Dalga mı geçiyorsun? Hayır efendim. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, good, because your opinion matters. | İyi; çünkü senin fikrin önemli. | Archer-1 | 2009 | |
| And since you seem unclear on the concept... | Bu kavramı anlamadığın için söylüyorum... | Archer-1 | 2009 | |
| ...that was sarcasm. | ...işte böyle dalga geçilir. | Archer-1 | 2009 | |
| Well played, sir. Thank you. | İyiydi efendim. Sağ ol. | Archer-1 | 2009 | |
| LANA: The minute this interferes... | Bu iş gerçek görevlerimi etkilerse işimiz biter. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, my God, totally. Yes. | Aman Tanrım, kesinlikle. Evet. | Archer-1 | 2009 | |
| I mean, I'm just acting, but your work is so... So vital. | Yani ben sadece rol yapıyorum ama senin işin... Hayati. | Archer-1 | 2009 | |
| It is, but... Don't do that. I am so... | Öyle ama... Böyle yapma. Ben... Ama senin gibi zeki bir bilim adamı nasıl olur da bekâr olur? | Archer-1 | 2009 | |
| Look at me, I am so inspired by you. | Bana baksana, bana ilham veriyorsun. | Archer-1 | 2009 | |
| Wow, l... Really? | Vay, sahiden mi? | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, my God, you're like the epitome of an empowered woman. | Aman Tanrım, sen güçlü kadın timsali gibisin. | Archer-1 | 2009 | |
| If I can bring even one tenth of your strength... | Sendeki gücün ve seksapelin onda birini karakterime aktarabilsem... | Archer-1 | 2009 | |
| ...and sexiness to my character... | Kiraz çiçeklerim soluyor. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, my God. | B: Bazen geç saatlere kadar çalışıyorum... Aman Tanrım. | Archer-1 | 2009 | |
| PAM: Ha, ha, you're kidding. And just what exactly is so funny? | Şaka yapıyorsun. Neresi komik bunun? | Archer-1 | 2009 | |
| For your information... PAM: A young anything. | Bilginiz olsun... Veya genç olarak. | Archer-1 | 2009 | |
| My acting career... Shut up. | ...oyunculuk kariyerim... Kes sesini. | Archer-1 | 2009 | |
| Was really taking off. | Gerçekten iyi gidiyordu. | Archer-1 | 2009 | |
| I was on my way to a callback for a TV commercial... | Bir reklam için görüşmek üzere otobüsle gidiyordum. | Archer-1 | 2009 | |
| ...doing the crossword on the 41 bus and a man leans over and says: | Elimde çapraz bulmaca vardı. Adamın biri eğilip şöyle dedi: | Archer-1 | 2009 | |
| "If you like puzzles, I may have a job for you." | "Bulmacaları seviyorsan sana göre bir işim var." | Archer-1 | 2009 | |
| And guess who he was. | Bilin bakalım kimdi? | Archer-1 | 2009 | |
| PAM & CHERYL: Wild Bill Donovan. Wild Bill Donovan, head of the OSS. | Vahşi Bill Donovan. Vahşi Bill Donovan, OSS müdürü. | Archer-1 | 2009 | |
| Three weeks later I was in Tunisia, killing a man. | Üç hafta sonra Tunus'ta adam öldürüyordum. | Archer-1 | 2009 | |
| But I always wondered, what if I had gotten that commercial? | O reklamda oynasaydım ne olurdu diye hep merak etmişimdir. | Archer-1 | 2009 | |
| Guess that Tunisian guy would still be alive. | Tunuslu adam hâlâ yaşıyor olurdu herhalde. | Archer-1 | 2009 | |
| He was German. And this character, Gerald Martin, the CIA director... | Adam Almandı. Şu CIA müdürü karakter, Gerald Martin... | Archer-1 | 2009 | |
| Why couldn't that be Geraldine Martin? No, no, that's awful. | Adı Geraldine Martin olsa olmaz mı? Yok, çok kötü oldu. | Archer-1 | 2009 | |
| Uh... Ooh. Malory! | Aha, Malory! | Archer-1 | 2009 | |
| But not Martin, something like Steele, because she's a very strong woman who... | Ama Martin olmasın, Steele falan olsun; çünkü çok güçlü bir kadın olsun ve... | Archer-1 | 2009 | |
| Who will remember that at bonus time! | İkramiye zamanı geldiğinde bunu unutmayacak! | Archer-1 | 2009 | |
| And she's also having a torrid affair with one of her sexy young agents... | Aynı zamanda seksi genç ajanlarından biriyle ihtiraslı bir ilişkisi olsun... | Archer-1 | 2009 | |
| [WHISPERING] ...who's black. | Adam zenci olsun. | Archer-1 | 2009 | |
| Ha, ha. Oh, my God, that is amazing! | Aman Tanrım. Bu muhteşem! | Archer-1 | 2009 | |
| And that was a lot better. | Bu çok daha iyiydi. | Archer-1 | 2009 | |
| RONA: Ahh. At least that time you fired downrange. | En azından bu sefer nişan hattına ateş ettin. | Archer-1 | 2009 | |
| And, oh, my God, seriously, I am so really super sorry about that. 1 | Aman Tanrım, cidden yani gerçekten acayip üzgünüm. | Archer-1 | 2009 | |
| Totally my fault. | Tamamen benim hatamdı. | Archer-1 | 2009 | |
| Buy a suit at Bergdorf's, send the bill to my manager. | Bergdorf'tan takım elbise al faturayı da menajerime yolla. | Archer-1 | 2009 | |
| BRETT: I will take you up on that. | Dediğini yapacağım. Kusmuğa basıp, halıya taşımasanız iyi edersiniz. Resmen kıskançlıktan çatlıyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| Right after I go to the hospital. | Hastaneye gittikten hemen sonra. 1 | Archer-1 | 2009 | |
| RONA: Oh, my God, if I, like... | Aman Tanrım, şey olacaktım... | Archer-1 | 2009 | |
| ...possessed the capacity to be embarrassed... | Sik kokulu tükürük var mı bakalım! ...utanabilseydim utanırdım yani... | Archer-1 | 2009 | |
| Eh, I shouldn't have started you off with a fully auto. | Seni tam otomatikle başlatmamam gerekirdi. Beni alâkadar etmez. | Archer-1 | 2009 | |
| Let's see what we have in a semiautomatic. | Bir de yarı otomatik deneyelim. | Archer-1 | 2009 |