Search
English Turkish Sentence Translations Page 7946
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm glad to hear. Thank you. | Bunu duyduğuma sevindim. Teşekkür ederim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You've had children. | Çocukların oldu diyelim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
They can be a handful, even if you can see. | Görebilsen bile onları idare etmek zordur. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
What if something happens? | Ya ters bir şey olursa? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It's a hereditary disease. You want your child to risk going through this? | Kalıtsal bir hastalık. Çocuğunu bu riske atmak ister misin? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Hereditary? A chunk of ice fell on my head. | Kalıtsal mı? Benim kafama buz düşmüştü. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
No, I mean... | Hayır, demek istediğim... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Have you thought it through? You'll never see what it looks like. | Bunu iyice düşündün mü? Neye benzediğini asla göremeyeceksin. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Never see it grow. Never see it smile. | Asla büyüdüğünü göremeyeceksin. Asla gülümsediğini göremeyeceksin. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Have you thought about that'? | Bunu hiç düşündün mü? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
HEY ' | Hey! | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It's just me. No, wait. | Benim. Hayır, bekle. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Hey, wait. | Dur, dur. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Please... Oh! | Lütfen... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You think I want your child'? You bore me! | Senin çocuğunu istediğimi mi sanıyorsun? Beni bunaltıyorsun! | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Why did I marry you anyway? Why did I do it? | Seninle neden evlendim ki? Neden yaptım ki bunu? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
What is all this? | Bütün bu saçmalık nedir? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Do you think I'm into this crap? | Bu saçmalıkla bir ilgim olduğunu mu sanıyorsun? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
No, you're too boring. Boning? | Hayır, sen çok sıkıcısın. Sıkıcı mı? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Is it boring not to snort coke and have sex with... | Kokain çekmemek, seks yapmamak mı sıkıcı... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
With... With what? | Şeylerle... Kiminle? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Damned if I know. You made it up. | Biliyorsam ne olayım. Bunu sen uydurdun. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
What sort of immature crap is this? | Bu ne tür olgunlaşmamış bir saçmalık? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Why must everything be soover the lop'? Sexualised? Is this who you are? | Neden her şeyi abartılması gerekiyor? Cinsellik bu mu? Sen kimsin böyle? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
And why are you so mean to her'? | Neden ona karşı bu kadar kabasın? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Excuse me. Seems you two have a lot to talk about. | Affedersiniz. İkinizin konuşacak çok şeyi var gibi görünüyor. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Why do you have to drag us into this? 0ve~Kenneth is the world's nicest guy. | Neden bizi bu duruma sürüklemek zorundasın? Ove Kenneth dünyanın en güzel adamı. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
And why would I ruin everything for Elin and... and...? | Neden Elin için her şeyi mahvedeyim ki? Bir de... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Einar. | Einar için. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Why not just let them get together? That guy? With her? | Neden onlar birlikte olamıyor? O adamla mı? Onunla mı? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Why not? Good things can also happen to people, you know. | Neden olmasın? İyi şeyler de insanların başına gelebilir, bunu biliyorsun. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Let them gel together. I'm just having fun. | Bırak birlikte olsunlar. Ben sadece eğleniyorum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
İs it fun imagining that I date other women? is that it? | Başka kadınlarla bulaşmamı hayal etmen komik mi? Bu mudur yani? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You want me to find a nice girl like Elin? Is that what you want? | Benden Elin gibi tatlı bir kız bulmamı mı istiyorsun? İstediğin bu mu? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Is that what you want? No. | Senin istediğin bu mu? Hayır. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Come and sit down. | Gel otur. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Do you really think I'd bring anyone else here? | Gerçekten buraya başka birini getirdiğimi mi sanıyorsun? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I love you. You know that? | Seni seviyorum. Bunun farkında mısın? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
But look at yourself. | Ama kendine bir bak. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Why haven't you bought more wine? You mustn't drink if you're pregnant. | Neden daha fazla şarap almıyorsun? Hamileysen içmemen gerek. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Why won't you tell me'? | Neden bana söylemiyorsun? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I'm not sure I'm... | Emin değilim, ben... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You want me to be? | Hamile olmamı mı istiyorsun? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You can't go on like this, you knew. | Bu şekilde devam edemeyeceğini biliyordun. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Is that what you're going to tell people'? | İnsanlara bunu mu söyleyeceksin? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
That it wasn't because I went blind, that's not why it didn't work out? | Kör olduğum için değil de, işe yaramadığı için mi? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Morten! | Morten! | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Are you okay? Let me help you. | İyi misin? Dur sana yardım edeyim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Mind the steps. | Adımına dikkat et. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Excuse me? Yes? | Affedersiniz? Evet? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Do you know if there's a pharmacy nearby? | Yakınlarda eczane var mı? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Sure, there's one... If you go down there to the left... | Evet, bir tane var. Aşağı gidip sola dönersen... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I mean... In the direction you were heading. | Yani... Geldiğin yöne doğru gidiyorsun. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
There's a curb along there. Just follow it down the footpath. | Yol boyunca kaldırım var, onu takip etsen yeter. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You'll reach a road, then it's to the right. | Önüne bir yol çıkacak, sonra sağa döneceksin. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Okay? You got it? Yes. Thank you. | Tamam mı? Anladın mı? Evet, teşekkür ederim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Are you looking at it? | O şeye mi bakıyorsun? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I don't understand. It's not that diff cult. | Anlamıyorum. O kadar da zor değil. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Are there two red lines? | İki kırmızı çizgi var mı? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Or not? Well, there are, but... | Yok mu? Var ama... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
There are? Yeah. | Var mı? Evet. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Does that mean that... you're pregnant? | Bunun anlamı hamile olman mı? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Mommy? Someone's staring at us. | Anne? Birisi bize bakıyor. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
What does he look like? | Neye benziyor? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
He... He's ugly, and has a ponytail. | Çirkin biri, at kuyruğu saçı var. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Don't be afraid. He's nice. He helps me sometimes. | Korkma, o iyi biri. Ara sıra bana yardım eder. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Am I looking at him now'? | Şu an ona bakıyor muyum? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
A bit up. | Biraz yukarı. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
What's he doing? He's waving back. | Ne yapıyor? O da el sallıyor. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
He looks really shy. | Oldukça çekingen görünüyor. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
He'll probably try again. | Muhtemelen tekrar deneyecek. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Slip inside. Sit down and watch. | İçeri geç. Otur ve seyret. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Specially now, when I'm not the only one to worry about. | Özellikle şimdi, endişe edecek tek kişi ben değilken. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Now that we're expecting a child and everything. | Madem ki bir çocuk bekliyoruz. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I'll just have to sit still | Kıpırdamadan oturup bekleyeceğim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Wait until he feels safe. | Kendini güvende hissedinceye kadar bekleyeceğim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Then I'll get up and walk, not straight toward him, | Sonra ayağa kalkıp yürüyeceğim, direk ona doğru değil... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
but toward his pan of the room. | ...ama odasına gideceğim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
As soon as I feel the carpet beneath my feet, I'll just lie down | Ayaklarımın altında halıyı hisseder hissetmez, yere uzanacağım... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Right in front of him. | ...tam onun önüne. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
We 'II make it work. | Bunu yürütebiliriz. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
He just has to stop being so damn boring' | Yeter ki bu kadar sıkıcı olmaya bir son versin. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I asked you a question, cabrón! | Sana bir soru sordum,cabrón!(koçum) | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
Much obliged. | Teşekkür ettim. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
Could you tell me how to get to Los Portales? | Lütfen bana Los Portales'e nasıl gidebileceğimi söyleyebilir misiniz? | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
Howdy, Luis! | Nasıl gidiyor, Luis? | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
Gone. | Gittiler. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
Not Hector. | Hector gitmemiş. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
They're all dead. He's a liar! 1 | Hepsi öldü,öldüler. Bu herif yalancının teki! | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
Who has done this thing? | Bunu kim yaptı? | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
Gringo. | Gringo'nun biri. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
A blind one. | Adam kördü. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
He could not see, but he could shoot, I swear! | Göremiyordu, ama ateş edebiliyordu, yemin ederim! | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
He had a baby with him. | Yanında bir de bebek vardı. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
This blind one who shot Hector. | Şu Hector'u vuran kör adam. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
The one with the baby. | Yanında bebeği olan. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
How come he didn't kill you? | Nasıl oldu da seni öldürmedi? | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
Didn't I tell you to guard the road, Luis? | Sana yolu gözlemeni söylemedim mi, Luis? | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
I have a feeling that maybe you got tired of waiting. | Bana öyle geliyor ki sen beklemekten sıkıldın. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |
I, too, am tired of waiting. | Ve,ben de,beklemekten sıkıldım. | Blind Justice-1 | 1994 | ![]() |