Search
English Turkish Sentence Translations Page 8405
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'll be all yours for the... | İşim bitince... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
We've got guests. | Misafirlerimiz var. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Why'd you bring him here? | Onu neden buraya getirdin? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
She tried to steal your drugs and sell them. | Sizin malları çalıp satmayı denedi. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
She's the mermaid! | O deniz kızı! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
She's a fool. | O bir aptal. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Aw, man! | Adamım! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He sure showed me, all right. | Bana durumu çok iyi gösterdiğine şüphe yok. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
The ratty old house. | Yıkık dökük ev. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I smell bean paste buns! | Fasulye ezmesi tadı alıyorum! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
The senile Grandma. | Bunak nine. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
The slut of a sister... | Sürtük kardeş... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
and her three stupid kids. | ...ve onun üç aptal çocuğu. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
One of them dying... | Onlardan biri ölüm döşeğinde... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Was it all for them he wanted the money? | Acaba parayı bu sebeple mi istiyordu? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I have to work tonight. | Bu gece çalışmam gerekiyor. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Let me sleep! | Bırakın biraz uyuyayım! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Then I really don't get it. | Kafam çok karıştı. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Hey! Take him outside for a walk. | Hey! Dışarıda biraz gezdir. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
What? Isn't he dying? | Ne? Ölüm döşeğinde değil miydi? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Okay, okay. No problem. | Bir şey olmaz. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He'll die when he dies. | Daha yaşıyor ya. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Me, I'd be out of here as fast as I could go. | Bir an önce buradan kurtulmam gerekiyor. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Hey! Who said you could wear my clothes? | Hey! Elbisemi giymek için kimden izin aldın? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Relax. I'm just trying it on. | Sakinleş. Sadece deniyordum. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You're ugly when you're mad. | Sinirlenince çok çirkin oluyorsun. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
That's the sea. | İşte deniz. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Such tiny fingers... | Öylesine ufacık parmaklar ki... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
No bigger than a rice bug. | ...pirinç böceğinden bile küçükler. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
But at least you got them all. | Ama en azından hepsi yerinde. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Let's sit. | Hadi oturalım. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Why did you miss the important parts? | En önemli bölümleri neden kaçırdın ki? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Is this the Hotel Diasmont? | Orası Diasmont Otel mi? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I'd like to ask something. | Bir şey sormak istiyordum. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Do you have a Korean man, about 50, staying there? | Orada 50'li yaşlarda Koreli bir adam kalıyor mu? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He doesn't speak Japanese. | Japonca konuşamıyor. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Uh, no, we're just looking for him. | Hayır, sadece onu bulmaya çalışıyoruz. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I see. All right. | Anladım. Peki. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
OK, next. | Tamam, sıradaki. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He's probably left town. | Belki de şehirden ayrılmıştır. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
No. | Hatır. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I'm his daughter. | Onun kızıyım. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He's obsessed with staying clean. | Saklanmaya çalışıyor. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
And he's not well... | Ve bunu da iyi yapıyor. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. And with the 'dangnyo' he can't see at night. | Ayrıca "dangnyo" nedeniyle geceleri iyi göremez. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
'Dangnyo', you said? | "Dangnyo" mu dedin? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. 'Dangnyo' | Evet. "Dangnyo" | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Look it up in your great big dictionary. | Şu harika büyük sözlüğünde anlamına baksana. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Does diabetes stop you seeing at night? | Şeker hastalığı geceleri görmene engel olur mu? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Well, yeah! You can go blind from it. | Elbette! Bu yüzden kör bile olabilirsin. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Papa won't go far with all that money. | Babam, tüm o parayla uzağa gitmez. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He's hiding out in a little hotel near here. I'm sure of it! | Bu civarlarda küçük bir otelde saklanıyordur. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
'Dangnyo'... | "Dangnyo"... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
'Diabetes'! | Şeker hastalığı! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Injection! Like this! Injection! | Enjeksiyon! Bu şekilde! Enjeksiyon! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Yes, injection. | Evet, enjeksiyon. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Was he injecting insulin? | İnsülin mi kullanıyordu? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
If not, he dies? | Kullanmazsa ölür, değil mi? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
He dies. | Ölür. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I'll call you when I get some. | Elime geçince seni ararım. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Sorry to keep you. | Beklettiğim için kusura bakma. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Insulin, eh? | İnsülin mi? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Now why would I have insulin here? | Neden burada insülin olacakmış ki? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, sure. | Haklısın. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
This is a general store, as you can see. | Gördüğün gibi burası bir market. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
All right, I'll ask you straight out. | Pekâlâ, doğrudan sorayım. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
A Korean man, about 50, | Çok miktarda insülin alan... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
buying lots of it... | ...50'lerinde Koreli bir adam? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
For me? | Bana mı veriyorsun? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Come this way. | Beni takip et. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Drink this and be on your way. | Bunu iç ve yoluna git. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
My lad... | Delikanlı... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
...go away. | ...git buradan. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Thanks for coming in! | Geldiğiniz için teşekkürler! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Just try him. | Bir denesen. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Fuck him and he might tell you. | Onunla yatarsan, bize bildiklerini anlatabilir. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Nowhere else sells medicine without... | Oradan başka ilaç satan... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I don't want to! I've got my standards. | Bunu yapmak istemiyorum! Standartlarım var. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Huh? | Anlamadım? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Your what? Say that again. | Neyin var? Tekrar söylesene. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Some men I'll sleep with and some I won't. | Yatacağım erkek var yatmayacağım erkek var. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You're not in a position to pick and choose. | Seçim yapacak durumda değilsin. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
That's the one thing you can do. | Tek marifetin bu! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You're a mother! | Sen bir annesin! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You've got three kids from sleeping with scum! | Yattığın pisliklerden üç çocuğun var! | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Go fuck that old man. | Git şu ihtiyarla işi hallet. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Do you want to watch your son die? | Oğlunun ölümünü izlemek mi istiyorsun? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
How big's your family? | Ailen büyük mü? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Don't have one. | Ailem yok. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You're alone? | Tek başına mısın? | Boat-1 | 2009 | ![]() |
When I was a kid, my mom took off with my brother and left me. | Ben çocukken, annem kardeşimi yanına alıp beni terk etti. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
She's probably around somewhere, but... | Muhtemelen bir yerlerde ama... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
You make me feel that way. | Seni görünce öyle hissetmeye başladım. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I wish they'd all die. | Keşke hepsi ölseydi. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Some way quick and clean... 1 | Hızlı ve temiz bir yolla... 1 | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I'd go away and they'd all disappear. | Ben gideceğim ve hepsi kaybolacak. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Like in a fire, or a gas leak... | Bir yangında ya da gaz sızıntısında... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Grandma, Nami, the kids... | Ninem, Nami, çocuklar... | Boat-1 | 2009 | ![]() |
Things would be so much easier. | Her şey daha kolay olurdu. | Boat-1 | 2009 | ![]() |
I could have a real job... | Gerçek bir iş bulabilirdim... | Boat-1 | 2009 | ![]() |