• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 8811

English Turkish Film Name Film Year Details
Are you hiding things from me? Did you used to be a nurse? Benden bir şey mi saklıyorsun? Daha önce hemşire miydin? Borgman-1 2013 info-icon
Of course not. Who is he? Do you know him? Tabi ki hayır. Kim bu? Onu tanıyor musun? Borgman-1 2013 info-icon
What do you think? Don't wind me up. Do you know him or not? Ne düşünüyorsun? Sinirlendirme beni. Tanımıyor musun tanımıyor musun? Borgman-1 2013 info-icon
We promised each other something once. Birbirimize söz vermiştik. Borgman-1 2013 info-icon
Yes, to be honest. I am. I don't know him. Evet, dürüst olalım. Hemşireyim ve onu tanımıyorum. Borgman-1 2013 info-icon
Listen Richard, you laid into a man. He needs care. Dinle Richard, izin vermelisin. Bakıma ihtiyacı var. Borgman-1 2013 info-icon
The ship moved away from the quay. Gemi iskeleden ayrıldı. Borgman-1 2013 info-icon
The children waved to their father who stood on the poop deck. Çocuklar güverte de bekleyen babalarına el sallıyordu. Borgman-1 2013 info-icon
He waved back with a small handkerchief. Babaları ise onlara mendil salıyordu. Borgman-1 2013 info-icon
The ship passed the pier and sailed out to sea. Gemi yavaş yavaş denize doğru açıldı. Borgman-1 2013 info-icon
Their father grew smaller and smaller, but he kept waving. And so did they, of course. Babaları küçüldükçe küçüldü, ama hala el sallıyordu, çocukları da öyle. Borgman-1 2013 info-icon
Until they couldn't see each other any longer. Ta ki birbirlerini görmeyene kadar devam ettiler. Borgman-1 2013 info-icon
And now to bed. Hadi bakalım yatağa. Canım... Küçük çiçeğim... Borgman-1 2013 info-icon
My king... Paşam... Borgman-1 2013 info-icon
Sleep tight. İyi uykular. Borgman-1 2013 info-icon
Stornebrink rang. There's going to be chaos. Stornebrink aradı. Karışıklık filan çıkmış. Borgman-1 2013 info-icon
I've got to go there. OK. Gitmeliyim. Tamam. Borgman-1 2013 info-icon
Walk quietly. Sessizce yürü. Borgman-1 2013 info-icon
Yes? Gir. Borgman-1 2013 info-icon
Darling... Canım... Borgman-1 2013 info-icon
Are you a tiny bit ill? We'll be late. Hasta mısın? Geç kalacağız. Borgman-1 2013 info-icon
Mum, we're off. Bye. Anna, biz çıktık. Güle güle. Borgman-1 2013 info-icon
I saw a magician. Bir büyücü gördüm. Borgman-1 2013 info-icon
She's delirious. Sayıklıyor. Ateşi yok. Borgman-1 2013 info-icon
Any chance of breakfast together? Birlikte kahvaltı yapma şansımız var mı? Borgman-1 2013 info-icon
I would appreciate it if you left. Gidersen çok memnun olurum. Borgman-1 2013 info-icon
I can give you a lift. Seni götürebilirim. İstediğin yere bırakabilirim? Borgman-1 2013 info-icon
I have to go? Please. Gitmeli miyim? Evet. Borgman-1 2013 info-icon
Some soup, one night's sleep, and the damage is bought off? Biraz çorba, bir gece uyku ile beni savuşturuyor musun? Borgman-1 2013 info-icon
It hurts everywhere. Nerede olursan ol bu incitici bir davranıştır. Borgman-1 2013 info-icon
That's terrible. My husband misbehaved. I'm sorry. Çok kötü bir şey. Üzgünüm kocam kötü davrandı. Borgman-1 2013 info-icon
Is that all a nurse can say: I'm sorry? Hemşirenin söyleyebileceği tek şey: Üzgünüm mü? Borgman-1 2013 info-icon
What use is sympathy to me? I need nursing. Nurse me. Sempatinin bana yararı ne? Yardıma ihtiyacım var. Yardım et. Borgman-1 2013 info-icon
What about breakfast? I'm not a nurse. Never have been. Kahvaltıya ne dersin? Hemşire değilim ve asla olmadım. Borgman-1 2013 info-icon
I can take you to a private clinic. Seni özel bir kliniğe götürebilirim. Borgman-1 2013 info-icon
At my expense. Masraflar benden. Borgman-1 2013 info-icon
I'm not ill, I'm in pain. Hasta değilim. Acı çekiyorum. Borgman-1 2013 info-icon
Have a heart, Marina. I feel good here. A deer came to my window in the night. İyi kalpli birisin, Marina. Kendimi burada iyi hissediyorum. Borgman-1 2013 info-icon
I don't ask much. A new bandage now and then, a bit of iodine. 1 Fazla bir şey istemiyorum. Yeni bir sargı bezi az miktar da iyot. Borgman-1 2013 info-icon
Just a few days. Sadece birkaç gün. Borgman-1 2013 info-icon
Promise you won't show yourself? Kendini göstermeyeceğine söz ver! Borgman-1 2013 info-icon
Marina... Marina... 1 Borgman-1 2013 info-icon
Make peace with your husband. Kocanla barış. Borgman-1 2013 info-icon
It was to protect you. That's to be praised. Seni koruması övgüye layık bir şeydi. Borgman-1 2013 info-icon
You have 1 new message. Bir mesajınız var. Borgman-1 2013 info-icon
Has the time come yet? Zamanı gelmedi mi? Borgman-1 2013 info-icon
Send message. Mesaj gönderiliyor. Borgman-1 2013 info-icon
What came over you yesterday? Dün ne yaptın öyle? Olan oldu. Borgman-1 2013 info-icon
One thing led to another. Bir baktım olaylar gelişti. Borgman-1 2013 info-icon
I thought it was quite a big thing. Why did it scare you? Büyük bir sorun olduğunu düşündüm. Neden seni korkuttu ki? Borgman-1 2013 info-icon
Your fanaticism scared me. Bağnazlığın beni korkutuyor. Borgman-1 2013 info-icon
Such a bastard. Bir piçti o kadar. Kötü biri olmadığını düşündüm. Borgman-1 2013 info-icon
I didn't. Ben düşünmedim. Neredeyse onu öldürüyordun. Borgman-1 2013 info-icon
You were not to show yourself. Just a question. Kendini göstermeyecektin! Sadece bir soru. Borgman-1 2013 info-icon
This house is off limits. Eve girmen yasak. Sadece banyo yapacağım. Borgman-1 2013 info-icon
Isolde is asleep. There's no one else in the house. Isolde uyuyor. Diğerleri de evde değil. Borgman-1 2013 info-icon
You've already had a bath. That was two days ago. Sen banyo yapmamış mıydın? İki gün önceydi. Borgman-1 2013 info-icon
I am dirty, I stink. Kirliyim ve kötü kokuyorum. Sorun olmaya başlama. Borgman-1 2013 info-icon
I've never been a problem to anyone. Hiçbir zaman hiç kimseye problem olmadım. Borgman-1 2013 info-icon
Where's Mummy? Annem nerede? Aşağıda. Borgman-1 2013 info-icon
Do you know the story of the white child that floats above the clouds? Bulutların üzerinde yüzen beyaz çocuğun hikayesini biliyor musun? Borgman-1 2013 info-icon
Shall I tell it some time? Sana anlatayım mı? Borgman-1 2013 info-icon
Go back to bed then. Tamam o zaman yatağına git. Borgman-1 2013 info-icon
Don't worry. I'll be gone before he's inside. Merak etme. İçeriye girmeden çıkmış olurum. Borgman-1 2013 info-icon
Why? Ne için bu? Borgman-1 2013 info-icon
That's impossible, Richard. Richard, bu inanılmaz. Borgman-1 2013 info-icon
Yes, I can see that. Evet, görebiliyorum. Borgman-1 2013 info-icon
What am I to do with it? Just try it on. Bununla ne yapacağım? Dene bakalım. Borgman-1 2013 info-icon
I'm really annoyed that you bought this for me. Neden şimdi bunu bana aldın ki? Borgman-1 2013 info-icon
The white child stood at the edge of the lake in the forest. Beyaz çocuk ormanın içindeki gölün kıyısına oturdu. Borgman-1 2013 info-icon
She was very wary. Çok ama çok dikkatli idi. Borgman-1 2013 info-icon
The lake was perhaps not very large but it was known to be very deep. Göl büyük değildi ama derin olduğu biliniyordu. Borgman-1 2013 info-icon
Maybe as deep as a block of flats is tall. Belki derinliği bu bina kadardı. Borgman-1 2013 info-icon
And everybody knew that there was something alive in it. Ve herkes gölde canlı bir şeyler olduğunu bilirdi. Borgman-1 2013 info-icon
A beast. Bir canavar. Borgman-1 2013 info-icon
A large beast with scales... Canavar pullu pullu idi... Borgman-1 2013 info-icon
...and a beak with five hundred small sharp teeth. ...ve ağzında beş yüz küçük keskin dişi vardı. Borgman-1 2013 info-icon
And that beast guarded the golden key to happiness. Canavar, mutluluk anahtarını koruyordu. Borgman-1 2013 info-icon
The white child cried. Beyaz çocuk ağladı. Borgman-1 2013 info-icon
Surely she couldn't dive that deep? Çocuk o kadar derinliğe dalabilir miydi? Borgman-1 2013 info-icon
You're early. Off with you. Erkencisiniz. Yaylanın! Borgman-1 2013 info-icon
Isolde was crying. She had a nasty dream. Isolde ağlıyordu. Kötü bir rüya görmüş. Borgman-1 2013 info-icon
There was unrest. Now it's all right. Korkuyordu ama şimdi sorun yok. Burada olmaman gerek. Borgman-1 2013 info-icon
I want you to take that seriously! Bunu ciddiye almanı istiyorum! Ağlıyordu. Borgman-1 2013 info-icon
If I hear a child crying I go and see it. Ağlama sesi duyarsam gelip bakarım. Borgman-1 2013 info-icon
Stine comes home late, just soaks in the bath. Stine eve geç gelecek, sadece yatağını ıslatmış. Borgman-1 2013 info-icon
Richard is asleep. Nobody looks after the children. Richard uyuyor. Çocuk odasından çıktığını kimse görmesin. Borgman-1 2013 info-icon
Leave through the studio, please. Richard is in the living room. Atölyeden ayrıl, lütfen. Richard oturma odasında. Borgman-1 2013 info-icon
This is not what we agreed. Böyle anlaşmamıştık. Özür dilerim. Borgman-1 2013 info-icon
I'm sorry? What use is that to me? Özür dilerim mi? Neyim ben burada? Borgman-1 2013 info-icon
Set the alarm. Saatini kur. Danimarka'da değiliz. Borgman-1 2013 info-icon
I'm off. Gidiyorum. Borgman-1 2013 info-icon
Anton! Anton! Borgman-1 2013 info-icon
WW are you leaving? Neden ayrılıyorsun? Sıkıldım. Oynamak istiyorum. Borgman-1 2013 info-icon
Don't you want to stay? Kalmak istemiyor musun? Borgman-1 2013 info-icon
Not if I have to hide. I want to eat with you at the big table. Saklanacaksam hayır. Masada seninle yemek yemek istiyorum. Borgman-1 2013 info-icon
Richard will have a fit. Richard'da orada olacaktır. Bundan dolayı gidiyorum. Borgman-1 2013 info-icon
You mustn't go. Gitmemelisin. Borgman-1 2013 info-icon
Can't you come back in another capacity? Başka bir şekilde eve giremez misin? Borgman-1 2013 info-icon
It's possible. Olabilir. Ama bu bazı sonuçlar doğuracaktır. Borgman-1 2013 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 8806
  • 8807
  • 8808
  • 8809
  • 8810
  • 8811
  • 8812
  • 8813
  • 8814
  • 8815
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact