Search
English Turkish Sentence Translations Page 9477
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
By the powers vested in me by the state of Illinois, | Illinois eyaletinin bana verdiği yetkiye dayanarak... | Bridesmaids-5 | 2011 | ![]() |
if you hold on for one more day | Sen yeter ki bir gün daha sabret | Bridesmaids-5 | 2011 | ![]() |
No, baby | Suçlu sensin | Bridesmaids-5 | 2011 | ![]() |
Sorry. Habit. | Affedersin, alışkanlık. | Bridesmaids-5 | 2011 | ![]() |
if you hold on | Sen yeter ki bir gün daha sabret | Bridesmaids-5 | 2011 | ![]() |
'That thou, light winged Dryad of the trees | "Sen ki, ağaçlarda gezen kanatları hafif orman perisi" | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'In some melodious plot Of beechen green, and shadows numberless | "Kayınların yeşiliyle ahenkli bir entrika, sayısız karartılar | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Singest of summer in full throated ease | "Yazın içten gelen sakin şarkısı" | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Darkling I listen, | Sesini duyduğum karanlık... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'and, for many a time | ...ve bir çok kez... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I have been half in Love with easeful Death | ...rahat bir ölümle yaşadığım aşk. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'CaII'd him soft names in many a mused rhyme' | Kafiyelere dalıp onu adlandırdığım tatlı isimler. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'...rhyme...' | Kafiye... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'To take into the air my quiet breath' 1 | Havayı sakin bir nefesle içime çekmeye... 1 | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'...breath...' | Nefes... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'To cease upon the midnight with no pain | Acı çekmeden karanlığı durdurmaya... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'While thou art pouring forth thy soul abroad | Kurnazlığın küfür gibi yağarken, ruhun sarmış dört bir yanımı | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'In such an ecstasy!' | Kendimden geçmiş gibi sanki! | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
What? | Evet? | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Have you told Miss Brawne of our summer holiday, or shall I? | Bay Brawne'a gideceğimiz yaz tatilinden bahsettin mi, yoksa ben mi söyleyeyim? | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Not as yet. | Henüz değil. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Mr. Brown is doing his summer rental, so we both have to Leave. | Bay Brown yaz için eşyalarını kiralıyor, bu yüzden ikimiz de ayrılmak zorundayız. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
We're meeting up on the Isle of Wight for some undisturbed writing and carousing. | Biraz rahatsız edilmeden yazmak ve alem yapmak için Wight Adası'nda buluşacağız. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Mrs. Brawne, may I speak to Fanny, please? | Bayan Brawne, biraz Fanny'le konuşabilir miyim lütfen? | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
No, I will not speak to him. | Hayır, konuşmayacağım onunla! | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Fanny, I was going to tell you. | Fanny, sana söyleyecektim. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Fanny, I have no money. | Fanny, benim hiç param yok. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
In fact, I am in debt. | Doğrusu, baya da borcum var. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
I must earn. I must write and make a Living. | Para kazanmalıyım. Bir şeyler yazmalı ve para kazanmalıyım. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
If I fail, though I hate to think on it, | Eğer başaramazsam, gerçi bu konuyu düşünmekten bile nefret ediyorum,... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
then I must make way so another may marry and adore you as I wish to. | ...o zaman istediğim gibi seninle evlenmek, sana tapmak için başka bir yol bulmalıyım. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
No! I will not be adored ever again by you or by anyone! | Hayır! Bir daha ne sen, ne de başkası bana tapmayacak! | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
I hate you! | Nefret ediyorum senden! | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Anything? | Var mı gelen? | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
No. Nothing. | Hayır, yok bir şey. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Nothing. | Yokmuş. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Fanny, will you check my stitch? It's an open work seam. | Fanny, yaptığım iğne işine bakar mısın? Seyrek örgü yaptım. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
No, Toots. I don't care a damn for stitches! | Hayır, Toots. Senin dikişlerin umurumda bile değil. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
No letter? Not today. | Mektup yok mu? Bugün yok. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Am I in Love? | Ben aşık mı oldum? | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Is this Love? | Aşk bu mu? | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
I shall never tease about it again. | Bu konuda bir daha asla şaka yapmayacağım. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
So sore I believe one could die of it. | Birinin bunu çok isteyebileceğine inanmak çok acı verici. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'My dearest lady, | "Biriciğim..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I am now at a very pleasant cottage window | "Şu an şirin bir kır evi penceresinde..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'looking onto a beautiful hilly country, with a view of the sea. | "...deniz manzarasıyla beraber ülkenin güzel teperine bakıyorum." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'The morning is very fine. | "Sabahlar çok hoş." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I do not know how elastic my spirit might be, | "Ruhumun daha ne kadar uyumlu olabileceğini,..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'what pleasure I might have in living here | "...burada yaşayabilmenin nasıl bir keyif olduğu..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'if the remembrance of you did not weigh so upon me. | "...senin hatıraların üzerimde baskı kurmasa bilemezdim." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Ask yourself, my love, whether you are not very cruel to have so entrammelled me, | "Kendine bir sor aşkım, beni bu kadar zalimce engellemeseydin eğer,..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'so destroyed my freedom. | "...özgürlüğümü de mahvederdin." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'For myself, I know not how to express my devotion to so fair a form. | "Kendime gelince, sadakatimi nasıl adilane bir şekilde ifade edeceğimi biliyorum." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I want a brighter word than bright, a fairer word than fair. | "Parlaktan daha parlak, adilden daha adil bir sözcük istiyorum." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I almost wish we were butterflies and lived but three summer days. | "Nerdeyse birer kelebek olup sadece yazın üç günü yaşasak diyecek durumdayım." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Three such days with you I could fill with more delight | "Seninle geçen üç gün, sensiz geçecek..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'than 50 common years could ever contain. ' | "...50 yıldan daha fazla keyif verir insana." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
I Love you, Toots. | Seni seviyorum, Toots. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Will you confess this in a letter | "Sen de bunu bir mektupla kabul ettiğini söyleyecek misin?" | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'you must write immediately and do all you can to console me in it, | "Derhal yazman gerek ve beni teselli etmek için elinden geleni yap." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'make it rich as a draft of poppies to intoxicate me, | "Beni kendimden geçirmek için afyon ekler gibi zenginleştir,..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'write the softest words and kiss them | "...en yumuşak kelimeleri yaz ve öp onları ki..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'that I may at least touch my lips where yours have been. ' | "...en azından olduğun yerden dudaklarıma dokunabilesin." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'My dear Mr. Keats, thank you for your letter. | "Sevgili Bay Keats, mektup için teşekkür ederim." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Lately I have felt so nervous and ill that I had to stay five days in bed. | "Son zamanlarda kendimi çok gergin ve hasta hissettiğim için beş gün yataktan çıkmadım." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Having received your letter, I am up again, walking our paths on the heath. | "Mektubun elime ulaşınca tekrar ayağa kalkıp, patikalarımızda yürüdüm." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I've begun a butterfly farm in my bedroom in honor of us. | "Odamda bizim şerefimize bir kelebek çiftliği kurdum." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Sammy and Toots are catching them for me. | "Sammy ve Toots benim için yakalıyorlar." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Samuel has made a science of it | "Samuel bunun araştırmasını yaptı..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'and is collecting both caterpillars and chrysalises | "...ve hem tırtılları, hem de kozaları topluyor... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'so we may have them fluttering about us a week or more. ' | "...böylece bir hafta kadar bir sürede bizim için kanat çırpabilecekler." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I have two luxuries to brood over in my walks, | "Yürüyüşlerimde kara kara düşündüğüm iki şey var,..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'your loveliness and the hour of my death. | "...senin güzelliğin ve ölüm saatim." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'O that I could have possession of them both in the same minute. ' | "Bu düşüncelerin ikisi de aynı anda aklımda olabiliyor." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I never knew before what such a love as you have made me feel was. | "Bana hissettirdiğin böyle bir aşkı daha önce bilemezdim." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I did not believe in it. | "İnanmazdım." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'But if you will fully love me, though there may be some fire, | "Ama eğer beni bütünüyle seveceksen, yine de bir ateş olabileceğini düşün" | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'it will not be more than we can bear when moistened | "Nemlendiğinde katlanabileceğimizden fazlası olmayacak..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'and bedewed with pleasures. ' 'Bedewed with pleasures.' | "...ve aldığımız hazla ıslanacak." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'Bedewed with pleasures.' | "Aldığımız hazla ıslanacak." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
There's no air. No, Mama, they Love the heat. | Hava yok burada. Hayır, anne, sıcağı seviyorlar. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
We're going to lose them. | Onları kaybederiz. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Listen, 'I Love you more in that I believe you've Liked me for my own sake. | Dinle, "Beni, benim uğruma sevdiğine inandığım için seni daha çok seviyorum." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'I have met with women whom I really think would Like to be married to a poem, | "Öyle bir kadınla tanıştım ki, gerçekten şiirle evlenmebileceğini..." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
'to be given away by a novel.' | "...ve bir roman ortaya çıkaracağını düşünüyorum." | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Mama, don't be cross. | Anne, küsmesene ama... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
When I don't hear from him, it's as if I've died, | Ondan haber almadığım zaman ölmüş gibiydim,... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
as if the air is sucked out from my lungs | ...sanki hava ciğerlerimden çekilmiş... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
and I am Left desolate, but when I receive a Letter, | ...ve terk edilmiş gibiydim. Tabii mektuba kadar. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
I know our world is real. It's the one I care for. | Dünyamızın gerçek olduğunu biliyorum. Tek umurumda olan bu. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Watch the butterfly. | Kelebeğe dikkat et. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Well, move it. | Kenara al sen de. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Fanny wants a knife. What for? | Fanny bıçak istiyor. Ne için? | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
To kill herself. | Kendini öldürmek için. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
I have such a short letter after all this time. | Bu kadar zamandan sonra kısacık bir mektup aldım. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
No, Topper! | Hayır, Topper! | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
Saying he was in London, in London, | Londra'da olduğunu, Londra'da... | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
and couldn’t bring himself to visit for fear it would burn him up! | ...ve yanıp kül olmaktan korktuğu için ziyaret edemeyeceğini söylüyor. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
He's made no fortune and is ashamed of it. | Hiç sans bırakmadı ve bundan utanmıyor da. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |
If only he knew how Little I, even you, care for that now. | Benim ne kadar küçük olduğumu bilse, sen bile, bunu umursardın. | Bright Star-1 | 2009 | ![]() |