• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 153632

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
he'll take 20 percent and I can't afford that. bu işten %20 lik komisyon alacaktır. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
l I suppose there's no need to mention it. Sanırım, nedenini açıklamana gerek yok. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Thanks, Neelix. Teşekkürler, Neelix. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I knew I could count on you. Seni bu işe dahil edebileceğimi biliyordum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Didn't I tell you this would be easy? Sana bu işin kolay olacağını söylememiş miydim? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I got the medical supplies Tıbbi malzemeleri aldım Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
and you got the pergium your ship needs so badly. ve geminin ihtiyacı olan pergiumu da. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Only 20 kilograms. Sadece 20 kilogram. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I told Commander Chakotay it would be 45. Komutan Chakotay'a, 45 kilogram demiştim. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
You're lucky to get what you did. Bunu temin edebildiğin için şanslısın. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Come on, Neelix. Hadi, Neelix. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
A few minutes more and we'll be done. Bir kaç dakika sonra, bu işi bitirmiş olacağız. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
And you'll have a map to help you through the Nekrit Expanse. Ve Nekrit Alanından geçmenize yardımcı olacak bir haritanız olacak. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I don't like keeping the whole truth from Commander Chakotay. Bütün gerçeği, Komutan Chakotay'dan saklamak hoşuma gitmiyor. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
We've both tried to change our lives. Her ikimizde hayatımızı değiştirmeyi denedik. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
We should have your transporter take us to Corridor 14 L Işınlayıcılarını kullanarak yanaşma portu yakınında olan Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Our contact will meet us there. Bağlantımız ile orada buluşacağız. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
This station is a dangerous place İstasyon çok tehlikeli bir yer, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
and these supplies are valuable. ve bu malzemeler çok değerli. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
We have to be able to defend ourselves. Kendimizi savunabilecek durumda olmalıyız. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
You said this would be easy. Bu işin çok kolay olacağını söylemiştin. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I don't like this... Bu hiç hoşuma gitmedi Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
meeting in dark passageways late at night. gecenin geç saatlerinde karanlık yerlerde buluşma. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
You have the supplies? Malzemeleri getirdin mi? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
What kind of medical supplies are those? Bunlar ne tür bir tıbbi malzeme? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
If you give me my payment, we'll be on our way. Eğer paramı ödersen, kendi yolumuza gideriz. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
You lied to me from the beginning! Başından beri bana yalan söyledin! Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
And I was foolish enough to believe you. Ve sana inanacak kadar aptal birisiyim. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
It should have been as easy as I said. Sana söylediğim gibi kolay bir şekilde olmalıydı. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I didn't know Sutok would try to steal the tubes. Sutok'un, tüpleri çalmaya çalışacağını bilmiyordum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Those aren't ordinary medical supplies. Onlar sıradan, tıbbi malzemeler değildi. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
You failed to mention that. Bahsederken başarısız oldun. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
They do have a medicinal application, Kendilerinin, tıbbi malzemeleri var, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
but no one would pay what I was supposed to get ama, eğer onlar basit tıbbi malzemeler olsaydı, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
if they were just simple medications. beklediğim parayı alamazdım. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Oh, you're up to your same old tricks. Oh, her zaman ki numarayı yaptın. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
We have to talk to Captain Janeway Geri döner dönmez, hemen Kaptan Janeway ile Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Do you really want to do that? Bunu yapmayı gerçekten, istiyor musun? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
How is it going to look to your shipmates Gemide ki arkadaşların, bu gece yaptıklarını öğrenip Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
when they find out you were once a contraband smuggler daha önceden de kaçakçılık yapan Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
and that you were involved in this ugly business tonight? birisi olduğunu, öğrendiklerinde, bu olay sence nasıl görünecektir? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Wait till they discover the whole truth about you. Senin hakkında ki bütün gerçekleri öğrenene kadar bekle. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
So you'd let Bahrat put me in cryostatic suspension? Öyleyse, Bahrat'ın beni cezalandırmasına izin mi vereceksin? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I guess you would. Sanırım yapacaksın. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
You did let me spend a year in that Ubean prison. Ubean hapishanesinde, bir yıl geçirmemi sağladın. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I never told you what it was like in there, did I? Orada olan şeyleri sana hiç anlatmadım, öyle değil mi? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
About eating worms to stay alive... Hayatta kalabilmek için, solucanları yediğimi... Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
sleeping in a cell bütün bir gece Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
where the vermin chew on you all night... zararlı böcekler ile aynı hücrede uyuduğumu... Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
being punished in ways you couldn't imagine. asla hayal bile edemeyeceğin bir sürü yolla cezalandırıldığımı. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I have called a meeting of the senior staff Biraz önce aldığım çok rahatsız edici bir mesaj yüzünden, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I've been told that's not an uncommon occurrence here. Bu şeyin nadir yaşanmayan bir şey olduğu söylendi. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
The man who died has been suspected of criminal activity. Ölen kişi, bir çok suç hareketinde bulunmuş birisi. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
of the killing that greatly concerns me. cinayetle ilgili bir şey, beni endişelendirdi. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I discovered some energy readings I couldn't identify, tanımlayamadığım, bazı enerji izleri tespit ettim, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
so I ran a spectral analysis. bu yüzden bir tayf analizi yaptım. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
He showed me the analysis just a few minutes ago. Analizlerin sonucunu, biraz önce bana gösterdi. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Tuvok will be assisting Mr. Bahrat in his investigation. Bay Tuvok, Bay Bahrat'a, soruşturmada yardımcı olacak. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
could have been involved in this incident. böyle bir olaya nasıl karıştığını bilmek istiyorum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
The shooting took place Ateş edilen bölge, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Security scanners were disabled. Güvenlik tarayıcıları o bölgede, devre dışı. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I'm reviewing other surveillance records, Bu işi yapan kişiyi tutuklayabilmeme yarımcı Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
looking for anything that might help me apprehend olabilir diye, diğer gözaltı kayıtlarını Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I've promised Mr. Bahrat the full cooperation Bu soruşturma süzersince, Bay Bahrat'ın, mürettebatımdan Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
and confirmed the Federation weapon signature... ve ateşlenen silahın, Federasyon'a ait Tip 2 fazeri Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
a type 2 phaser blast. olduğunu tespit ettim. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Several traders from the station Bir kaç tane tüccar da, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
We can't rule out the possibility İçlerinden birisinin, gemimizden Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
that one of them managed to steal a phaser. fazer çaldığı ihtimalini göz ardı edemeyiz. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
What can you tell me about your friend Wixiban? Arkadaşınız olan, Wixiban hakkında, bize neler söyleyebilirsiniz? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Ah, yes. He delivered some magnetic bearings. Ah evet. Kendisi bazı manyetik millerden getirmişti. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
We're more like acquaintances, not friends really. Daha çok, bize tanıdık diyebilirsiniz, arkadaş değil. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Has he ever been involved in criminal activity? Kendisi daha önceden herhangi bir suç işledi mi? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
l I wouldn't know. Bilemem. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I certainly don't think so. Hiç sanmıyorum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
and I would appreciate your accompanying me. ve bana bu konuda yardım ederseniz, size minnettar kalırım. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
What could I do? Ne yapabilirim ki? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
You may be able to help me evaluate Bana vereceği cevapları Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
the verisimilitude of his answers. doğrulamada yardımcı olabilirsiniz. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Please meet me Lütfen saat 18.00'da, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Probably less than an hour altogether. Muhtemelen, toplam olarak 1 saatten daha az bir süre. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Were you ever alone on the ship? Gemide iken, hiç yalnız kaldınız mı? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
No. I was met by Mr. Chakotay in your transporter room... Hayır. Bay Chakotay tarafından, ışınlama odanızda karşılandım Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
We delivered the bearings to Lieutenant Torres. Milleri, Binbaşı Torres'e teslim ettik. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
to my old friend Neelix in your Mess Hall. eski dostum Neelix'i, yemekhanede görmeye gittik. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
In bed, asleep. Yatakta, uyuyordum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Alas, Mr. Tuvok, I sleep alone. Maalesef Bay Tuvok, yalnız uyuyordum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
That will be all for now, Mr. Wix. Şimdilik bu kadar, Bay Wix. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I'd like to stay for a glass of Toffa ale. Bir şişe Toffa birası içmek için, burada kalmak istiyorum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
As you wish, but please see me Nasıl isterseniz, ama lütfen Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I'd forgotten how easy it is for you to lie. Yalan söylemenin, senin için ne kadar kolay bir iş olduğunu, unutmuştum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
You're not suggesting I tell him the truth. Doğruları söylememi, önermedin. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Vulcans aren't as easily fooled as you might think. Vulkanlar, düşündüğün kadar kolayca kandırılabilecek bir ırk değiller. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
If you want to worry, I'll give you something Eğer endişe etmek istiyorsan, sana endişe edebileceğin, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
The people I was conducting that transaction for İş yaptığım adamlar, ödeme yapılmadığı için, Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Do you think I could have afforded those tubes? O tüpleri satın alabilecek gücüm olduğunu mu zannediyorsun? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I was acting as an agent for some Kolaati Traders. Bir Kolaati tüccarı gibi davranıyordum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
Do you know anything about the Kolaati? Kolaati hakkında, herhangi bir şey biliyor musun? Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
They will kill us, and it won't be quick. Bizi öldürecekler ve bu ölüm, çok çabuk olmayacak. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
I... I can't believe this is happening. Bu şeyin olduğuna, inanamıyorum. Star Trek: Voyager Fair Trade-4 1997 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 153627
  • 153628
  • 153629
  • 153630
  • 153631
  • 153632
  • 153633
  • 153634
  • 153635
  • 153636
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim