Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 160579
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
(EXCLAIMING) Whoa! | Vaay! Vay! Oha! Vay! Oha! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
In 2003, New Jersey roofing contractor Kenny Bostick's Big Year | 2003'de, Kenny Bostick adındaki New Jerseyli bir çatı müteahhiti... 2003 yılı, New Jerseyli çatı tamircisi Kenny Bostick'in büyük yılı oldu. 2003'de, Kenny Bostick adındaki New Jerseyli bir çatı ustası... 2003 yılı, New Jerseyli çatı tamircisi Kenny Bostick'in büyük yılı oldu. 2003'de, Kenny Bostick adındaki New Jerseyli bir çatı ustası... 2003'de, Kenny Bostick adındaki New Jerseyli bir çatı ustası... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
resulted in an astonishing 732 species, | ...parmak ısırtan bir başarıya imza attı ve 732 farklı tür gözlemleyerek... Şaşırtıcı bir şekilde 732 türü görüntüledi, ...parmak ısırtan bir başarıya imza attı ve 732 farklı tür gözlemleyerek... Şaşırtıcı bir şekilde 732 türü görüntüledi, ...parmak ısırtan bir başarıya imza attı ve 732 farklı tür gözlemleyerek... ...parmak ısırtan bir başarıya imza attı ve 732 farklı tür gözlemleyerek... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
breaking Sandy Komito's North American record. | ...Sandy Komito'nun Kuzey Amerika rekorunu kırmayı başardı. Sandy Komito'nun Kuzey Amerika rekorunu kırmış oldu. ...Sandy Komito'nun Kuzey Amerika rekorunu kırmayı başardı. Sandy Komito'nun Kuzey Amerika rekorunu kırmış oldu. ...Sandy Komito'nun Kuzey Amerika rekorunu kırmayı başardı. ...Sandy Komito'nun Kuzey Amerika rekorunu kırmayı başardı. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Many believe that Bostick's record of 732 | Çoğu insan, bu rekorun... Birçok kişi Bostick'in 732'lik rekorunun Çoğu insan, bu rekorun... Birçok kişi Bostick'in 732'lik rekorunun Çoğu insan, bu rekorun... Çoğu insan, bu rekorun... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
would stand forever, especially Mrs. Bostick. | ...bir daha kırılamayacağına inanıyordu, özellikle de Bayan Bostick. daima kalacağına inanıyor. Özellikle Bayan Bostick. ...bir daha kırılamayacağına inanıyordu, özellikle de Bayan Bostick. daima kalacağına inanıyor. Özellikle Bayan Bostick. ...bir daha kırılamayacağına inanıyordu, özellikle de Bayan Bostick. ...bir daha kırılamayacağına inanıyordu, özellikle de Bayan Bostick. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
JESSICA: A Big Year? | "Büyük Yıl" mı? Yine Büyük Yıl mı? Büyük Yarış mı? Yine Büyük Yıl mı? Büyük Yarış mı? Büyük Yarış mı? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Kenny, you promised me you were never gonna do another Big Year. | Kenny, bir daha asla bu yarışmaya katılmayacağına dair söz vermiştin. Kenny, Büyük Yıl'a bir daha asla gitmeyeceğin için söz vermiştin.. Kenny, bir daha bu yarışmaya katılmayacağına dair söz vermiştin. Kenny, Büyük Yıl'a bir daha asla gitmeyeceğin için söz vermiştin.. Kenny, bir daha bu yarışmaya katılmayacağına dair söz vermiştin. Kenny, bir daha bu yarışmaya katılmayacağına dair söz vermiştin. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Jess, I'm just going out to set the pace. | Jess, sadece örnek olmaya gidiyorum. Jess, sadece bazı düzenlemeler yapmak için gidiyorum. Jess, sadece örnek olmaya gidiyorum. Jess, sadece bazı düzenlemeler yapmak için gidiyorum. Jess, sadece örnek olmaya gidiyorum. Jess, sadece örnek olmaya gidiyorum. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
I promise I'll be back as soon as I'm sure | Rekorumu kırmaya çalışan birinin olup olmadığını... Söz veriyorum. En kısa sürede geri döneceğim. Sadece Rekorumu kırmaya çalışan birinin olup olmadığını... Söz veriyorum. En kısa sürede geri döneceğim. Sadece... Rekorumu kırmaya çalışan birinin olup olmadığını... Rekorumu kırmaya çalışan birinin olup olmadığını... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
there's no one out there who can break my record. | ...öğrenir öğrenmez geri döneceğim. rekorumu kırabilecek birinin olmadığından emin olana kadar. ...öğrenir öğrenmez geri döneceğim. rekorumu kırabilecek birinin olmadığından emin olana kadar. ...öğrenir öğrenmez geri döneceğim. ...öğrenir öğrenmez geri döneceğim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Your record. What's the big deal? | Senin rekorun. Bu kadar önemli olan ne? Senin şu rekorun. Peki ortada ne var? Senin rekorun işte. Bu kadar önemli olan ne? Senin şu rekorun. Peki ödül ne? Senin rekorun işte. Bu kadar önemli olan ne? Senin rekorun işte. Bu kadar önemli olan ne? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
The big deal? Hey, "Lance Armstrong, what's the big deal?" | Önemli olan mı ne? "Lance Armstrong, sence bu kadar önemli olan ne?" Ortada ne mi var? Hey, "Lance Armstrong, ortada ne var?" Önemli olan mı ne? "Lance Armstrong, sence bu kadar önemli olan ne?" "Ödül ne" mi? Hey; "Lance Armstrong, ödül ne?" Önemli olan mı ne? "Lance Armstrong, sence bu kadar önemli olan ne?" Önemli olan mı ne? "Lance Armstrong, sence bu kadar önemli olan ne?" | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Or, hey, "Columbus, what's the big deal with that whole New World thing?" | Ya da, "Kolomb, bütün bu Yeni Dünya saçmalığında bu kadar önemli olan ne?" Ya da hey, "Columbus, başıma sardığın bu yeni dünya zırvası ortada ne var? Ya da, "Kolomb, bütün bu Yeni Dünya saçmalığında bu kadar önemli olan ne?" Ya da hey; "Columbus, başıma sardığın bu yeni dünya zırvası ödül ne?" Ya da, "Kolomb, bütün bu Yeni Dünya saçmalığında bu kadar önemli olan ne?" Ya da, "Kolomb, bütün bu Yeni Dünya saçmalığında bu kadar önemli olan ne?" | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Didn't you tell me that a Big Year killed your marriage to Steph in '03? | 2003'te, Steph ile bu yarışma yüzünden boşandığını söyleyen sen değil miydin? Bana 2003'te "Şu Büyük Yıl evliliğimi bitirdi" demedin mi? 2003'te, Steph ile bu yarışma yüzünden boşandığını söyleyen sen değil miydin? Bana 2003'te "Şu Büyük Yıl evliliğimi bitirdi" demedin mi? 2003'te, Steph ile bu yarışma yüzünden boşandığını söyleyen sen değil miydin? 2003'te, Steph ile bu yarışma yüzünden boşandığını söyleyen sen değil miydin? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
First of all, I was married to Bridget in '03. | Öncelikle, 2003'te Bridget ile evliydim. Her şeyden önce ben, 2003'te Bridget ile evliydim. Öncelikle, 2003'te Bridget ile evliydim. Her şeyden önce ben, 2003'te Bridget ile evliydim. Öncelikle, 2003'te Bridget ile evliydim. Öncelikle, 2003'te Bridget ile evliydim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Didn't you tell me that a Big Year killed your marriage to Bridget? | Bu yarışmanın, Bridget ile olan evliliğini bitirdiğini söyleyen sen değil miydin? Şu Büyük Yıl'ın Bridget ile evliliğinizi bozduğunu söylemedin mi? Bu yarışmanın, Bridget ile olan evliliğini bitirdiğini söyleyen sen değil miydin? Şu Büyük Yıl'ın Bridget ile evliliğinizi bozduğunu söylemedin mi? Bu yarışmanın, Bridget ile olan evliliğini bitirdiğini söyleyen sen değil miydin? Bu yarışmanın, Bridget ile olan evliliğini bitirdiğini söyleyen sen değil miydin? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
A contributing factor, but, no, not the main reason. | Önemli bir nedendi, ama hayır, ana neden değil. Bir bakıma öyle, ama, hayır temel sebep bu değildi. Önemli bir nedendi, ama hayır, ana neden değil. Bir bakıma öyle, ama, hayır temel sebep bu değildi. Önemli bir nedendi, ama hayır, ana neden değil. Önemli bir nedendi, ama hayır, ana neden değil. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
There were so many other problems with that marriage. | O evlilikte çok daha önemli problemler vardı. O evlilikte başka bir sürü sorunlar da vardı. O evlilikte çok daha önemli problemler vardı. O evlilikte başka bir sürü sorunlar da vardı. O evlilikte çok daha önemli problemler vardı. O evlilikte çok daha önemli problemler vardı. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Kenny, I'm getting fertility treatments! And you promised. | Kenny, doğurganlık tedavisi alıyorum! Ve söz vermiştin. Kenny, doğurganlık tedavileri alıyorum! Ve bana söz vermiştin. Kenny, infertilite tedavisi alıyorum! Ve söz vermiştin. Kenny, doğurganlık tedavileri alıyorum! Ve bana söz vermiştin. Kenny, infertilite tedavisi alıyorum! Ve söz vermiştin. Kenny, infertilite tedavisi alıyorum! Ve söz vermiştin. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You said you were gonna build a new room for the baby. | Çocuğumuz için yeni bir oda yapacaktın. Hatta bebek için yeni bir oda düzenleyeceğini söylemiştin. Çocuğumuz için yeni bir oda yapacaktın. Hatta bebek için yeni bir oda düzenleyeceğini söylemiştin. Çocuğumuz için yeni bir oda yapacaktın. Çocuğumuz için yeni bir oda yapacaktın. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
I know. That was before El Niño. | Biliyorum. Ama, El Nino'dan önceydi. Biliyorum. Ama bu El Niño'dan önceydi. (El Niño=Güney Salınımları) Biliyorum. Ama, El Nino'dan önceydi. Biliyorum. Ama bu fırtınadan önceydi. Biliyorum. Ama, El Nino'dan önceydi. Biliyorum. Ama, El Nino'dan önceydi. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Now I'm really worried someone's gonna try to beat 732. | Şu an, birinin 732'yi geçmesinden endişeleniyorum. Şimdi gerçekten birinin 732'yi geçmeyi denemesinden korkuyorum. Şu an, birinin 732'yi geçmesinden endişeleniyorum. Şimdi gerçekten birinin 732'yi geçmesinden korkuyorum. Şu an, birinin 732'yi geçmesinden endişeleniyorum. Şu an, birinin 732'yi geçmesinden endişeleniyorum. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
NARRATOR: The reigning king is right to worry. | Bostick haklıydı. Kralın tahtı için endişelenmesi normaldir. Bostick haklıydı. Kralın tahtı için endişelenmesi normaldir. Bostick haklıydı. Bostick haklıydı. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Somebody is going to try to be beat 732. | Birileri 732'yi geçmeye çalışacaktı. Sanki biri 732'yi geçmeyi deneyecekmiş gibi.. Birileri 732'yi geçmeye çalışacaktı. Sanki biri 732'yi geçmeyi deneyecekmiş gibi.. Birileri 732'yi geçmeye çalışacaktı. Birileri 732'yi geçmeye çalışacaktı. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
But the programmer is not the only challenger for the title. | Elbette meydan okuyan tek kişi programcı değildi. Ancak ona başlık için rakip olan sadece yazılımcı değil. Elbette meydan okuyan tek kiş ben değildim. Ancak ona rakip olan sadece yazılımcı değil. Elbette meydan okuyan tek kişi ben değildim. Elbette meydan okuyan tek kiş ben değildim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Two hundred miles north, | Üçyüz km. kuzeyde, İki yüz mil kuzeyde, İki yüz km kuzeyde, İki yüz mil kuzeyde, O zamanlar bilmiyordum ama New York'un oralarda... İki yüz km kuzeyde, | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
another fanatical birder is also making plans for a Big Year. | Başka bir fanatik kuşcu Büyük bir yıl için planlar yapıyordu. başka bir fanatik kuşçu da Büyük Yıl için hazırlanıyor. Başka bir fanatik kuşcu Büyük bir yıl için planlar yapıyordu. başka bir fanatik kuşçu da Büyük Yıl için hazırlanıyor. ...Stu Preissler adında bir işadamı da, bu yarışma hakkında planlar yapıyordu. Başka bir fanatik kuşcu Büyük bir yıl için planlar yapıyordu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
We're still nowhere on the deal. | Biz hâlâ anlaşmada olumlu bir noktaya gelemedik. Bahis için hala bir yere gelmiş değiliz. Biz Hâlâ anlaşma sağlayamadık. Bahis için hala bir yere gelmiş değiliz. Hâlâ anlaşma sağlayamadık. Biz Hâlâ anlaşma sağlayamadık. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Chemwall won't budge on any key points. | Chemwall hiçbir önemli maddede tutumunu değiştirmez. Chemwall kilit noktalarda ödün vermez. Hiçbir kilit nokta Chemwall'in tutumunu değiştirmez. Chemwall kilit noktalarda ödün vermez. Hiçbir kilit nokta Chemwall'in tutumunu değiştirmez. Hiçbir kilit nokta Chemwall'in tutumunu değiştirmez. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Mclntire used to work for you. | Mclntire sizin için çalışmıştı. Mclntire sana çalışmaya alışıktır. Mclntire sizin için çalışmıştı. Mclntire sana çalışmaya alışıktır. Mclntire sizin için çalışmıştı. Mclntire sizin için çalışmıştı. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Maybe if you negotiated with him directly... | Eğer onunla siz doğrudan konuşabilseniz, belki... Belki onunla direk anlaşabilirsin. Doğrudan anlaşabilirseniz, belki... Belki onunla direk anlaşabilirsin. Doğrudan anlaşabilirseniz, belki... Doğrudan anlaşabilirseniz, belki... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Sorry, guys. January 1st, I'm outta here. | Üzgünüm çocuklar. 1 Ocak'tan sonra, burada olmayacağım. Kusura bakmayın, çocuklar. Ocak'ın 1'inde buradan gidiyorum. Üzgünüm çocuklar. 1 Ocak'tan sonra, burada olmayacağım. Kusura bakmayın, çocuklar. Ocak'ın 1'inde buradan gidiyorum. Üzgünüm çocuklar. 1 Ocak'tan sonra, burada olmayacağım. Üzgünüm çocuklar. 1 Ocak'tan sonra, burada olmayacağım. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Oh, right, you're retiring again. | Doğru, tekrar emekli olacaksın. Oo, doğru, yine deneyeceksin. Doğru, tekrar emekli olacaksın. Oo, doğru, yine deneyeceksin. Doğru, tekrar emekli olacaksın. Doğru, tekrar emekli olacaksın. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
This time I mean it. | Bu sefer ciddiyim. Ben bu yılı kast ettim. Bu sefer ciddiyim. Ben bu yılı kast ettim. Bu sefer ciddiyim. Bu sefer ciddiyim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Next year is all about the birds. | Seneye bütün hayatım, kuşlar olacak. Sonraki yıl da kuşlar hakkında her şey. Seneye bütün hayatım, kuşlar olacak. Sonraki yıl da kuşlarla ilgili her şey. Seneye bütün hayatım, kuşlar olacak. Seneye bütün hayatım, kuşlar olacak. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Edith's already in Colorado setting up the new house. | Edith, Colorado'da yeni evi hazırladı bile. Edith zaten Colorado'da, yeni bir ev ayarlıyor. Edith, Colorado'da yeni bir ev hazırladı bile. Edith zaten Colorado'da, yeni bir ev ayarlıyor. Edith, Colorado'da yeni bir ev hazırladı bile. Edith, Colorado'da yeni bir ev hazırladı bile. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
So live in the new house and work from home. | Yani, yeni bir evde yaşayıp oradan çalışabilirsin. Yani hem barınabileceğin hem de çalışabileceğin yeni bir yer. Yani, yeni bir eve taşınıp orada çalışacaksın. Yani hem barınabileceğin hem de çalışabileceğin yeni bir yer. Yani, yeni bir eve taşınıp orada çalışacaksın. Yani, yeni bir eve taşınıp orada çalışacaksın. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Use the jet. I mean, it's your jet | Jet kullan. Yani, senin jetini. Jeti kullan. Yani kendi jetini. Jet kullan. Yani, senin jetini. Jeti kullan. Yani kendi jetini. Jet kullan. Yani, senin jetini. Jet kullan. Yani, senin jetini. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
It's your company! JIM: Forget the birds. | Bu senin şirketin! Kuşları boş verin. Bu şirket de senin! Unut kuşları. Bu senin şirketin! Kuşları boş verin. Bu şirket de senin! Unut kuşları. Bu senin şirketin! Kuşları boş verin. Bu senin şirketin! Kuşları boş verin. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You're big boys now. You'll be fine without me. | Artık önemli adamlarsınız. Bensiz de idare edersiniz. Siz büyük çocuklarsınız. Bensiz de idare edersiniz. Artık önemli adamlarsınız. Bensiz de idare edersiniz. Siz büyük çocuklarsınız. Bensiz de idare edersiniz. Artık önemli adamlarsınız. Bensiz de idare edersiniz. Artık önemli adamlarsınız. Bensiz de idare edersiniz. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You realize, of course, that the phase after retirement looks a little bit like this. | Emeklilikten sonraki aşamanın, böyle göründüğünün farkındasınızdır herhalde. Durumun farkındayız, elbette siz emekli olduktan sonra biraz böyle olacak. Emeklilikten sonraki aşamanın, böyle göründüğünün farkındasınızdır herhalde. Durumun farkındayız, elbette siz emekli olduktan sonra biraz böyle olacak. Emeklilikten sonraki aşamanın, böyle göründüğünün farkındasınızdır herhalde. Emeklilikten sonraki aşamanın, böyle göründüğünün farkındasınızdır herhalde. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
NARRATOR: The CEO is frustrated by the persistence | Stu, kararsızdı. Büyük bir şirket yönetiyordu, her günü doluydu... Gecikmiş ergenliğinden süregelen göç içgüdüsü Stu, kararsızdı. Büyük bir şirket yönetiyordu, her günü doluydu... 98 00:05:28,578 > 00:05:31,923 ...ve fikirleri önemseniyordu. Taşınmaya gerçekten hazır mıydı? Gecikmiş ergenliğinden süregelen göç içgüdüsü Stu, kararsızdı. Büyük bir şirket yönetiyordu, her günü doluydu... Stu, kararsızdı. Büyük bir şirket yönetiyordu, her günü doluydu... 98 00:05:28,578 > 00:05:31,923 ...ve fikirleri önemseniyordu. Taşınmaya gerçekten hazır mıydı? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
of his migrating instinct into late adulthood. | ...ve fikirleri önemseniyordu. Taşınmaya gerçekten hazır mıydı? yöneticiyi hayal kırıklığına uğratıyordu. patronu hayal kırıklığına uğratıyordu. ...ve fikirleri önemseniyordu.Taşınmaya gerçekten hazır mıydı? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Am I nuts, Edith? Maybe I should do my Big Year next year. | Sence fıttırıyor muyum, Edith? Belki de yarışmaya gelecek yıl katılmalıyım. Edith, ben deli miyim? Belki de Büyük Yıl'a seneye gitmeliyim. Sence fıttırıyor muyum, Edith? Belki de yarışmaya gelecek yıl katılmalıyım. Edith, ben deli miyim? Belki de Büyük Yıl'a seneye gitmeliyim. Sence fıttırıyor muyum, Edith? Belki de yarışmaya gelecek yıl katılmalıyım. Sence fıttırıyor muyum, Edith? Belki de yarışmaya gelecek yıl katılmalıyım. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
It might make more sense. | Daha mantıklı olabilir. Böylesi daha mantıklı olur. Daha mantıklı olabilir. Böylesi daha mantıklı olur. Daha mantıklı olabilir. Daha mantıklı olabilir. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
No. Go do it now, Stu. | Hayır. Git ve kazan, Stu. Hayır Stu. Bu yıl git. Hayır. Git ve kazan, Stu. Hayır Stu. Bu yıl git. Hayır. Git ve kazan, Stu. Hayır. Git ve kazan, Stu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Carpe annum! | Carpe annum! Carpe annum! (Yılı kaçırma) Carpe annum! Carpe annum! Carpe annum! Carpe annum! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Seize the... Year. | Şeyi yaşa... Yılı. Yılı... Kaçırma. Şeyin tadını çıkarmak... Yılın. Yılı... Kaçırma. Şeyin tadını çıkarmak... Yılın. Şeyin tadını çıkarmak... Yılın. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
So that's it? | Yani, hepsi bu kadar mı? Bu mudur? Yani, hepsi bu kadar mı? Bu mudur? Yani, hepsi bu kadar mı? Yani, hepsi bu kadar mı? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Complete support? | Tam destek? Bütün desteğin? Tam destek? Bütün desteğin? Tam destek? Tam destek? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You're not even gonna try and stop me? | Yani, beni engellemeyi denemeyeceksin bile? Beni durdurmayı denemeyecek misin? Yani, engellemeyi bile denemeyeceksin? Beni durdurmayı denemeyecek misin? Yani, engellemeyi bile denemeyeceksin? Yani, engellemeyi bile denemeyeceksin? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Stu, I love you, and I will miss you dearly when you're away. | Stu, seni seviyorum ve sen uzakta iken, gerçekten seni çok özlüyorum. Stu, seni seviyorum ve sen oradayken çok özleyeceğim. Stu, seni seviyorum ve uzakta iken gerçekten çok özlüyorum. Stu, seni seviyorum ve sen oradayken çok özleyeceğim. Stu, seni seviyorum ve uzakta iken gerçekten çok özlüyorum. Stu, seni seviyorum ve uzakta iken gerçekten çok özlüyorum. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
But you have been dreaming about this since you were a little boy, | Ama bu çocukluğundan beri hayalindi... Ancak çocukluğundan beri bunun hayalini kuruyorsun Ama bu çocukluğundan beri hayalindi... Ancak çocukluğundan beri bunun hayalini kuruyorsun Ama bu çocukluğundan beri hayalindi... Ama bu çocukluğundan beri hayalindi... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
and I am not gonna stand between you and your greatest passion. | ...ve tutkularınla arana girmeyeceğim. ve ben de en büyük tutkunla senin arana girmek istemem. ...ve tutkularınla arana girmeyeceğim. ve ben de en büyük tutkunla senin arana girmek istemem. ...ve tutkularınla arana girmeyeceğim. ...ve tutkularınla arana girmeyeceğim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Not my greatest passion. | En büyük tutkum değil. Benim en büyük tutkum değil. En büyük tutkum değil. Benim en büyük tutkum bu değil. En büyük tutkum değil. En büyük tutkum değil. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
ALL: Three, two, one! Happy New Year! | Üç, iki, bir! Yeni Yılınız Kutlu Olsun! Üç, iki, bir! Mutlu yıllar! Üç, iki, bir! Yeni Yılınız Kutlu Olsun! Üç, iki, bir! Mutlu yıllar! Üç, iki, bir! Yeni Yılınız Kutlu Olsun! Üç, iki, bir! Yeni Yılınız Kutlu Olsun! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Excuse me! Excuse me, excuse me, excuse me. | Affedersiniz! Affedersiniz! Pardon! Pardon, pardon, pardon. Affedersiniz! Affedersiniz! Pardon! Pardon, pardon, pardon. Affedersiniz! Affedersiniz! Affedersiniz! Affedersiniz! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
I just want to make a little toast to my folks. | Ailemle kadeh kaldırmak istiyorum. Şimdi buradaki herkesle birlikte bir konuda kadeh kaldırmak istiyorum. Ailem adına kadeh kaldırmak istiyorum. Şimdi buradaki herkesle birlikte bir konuda kadeh kaldırmak istiyorum. Ailem adına kadeh kaldırmak istiyorum. Ailem adına kadeh kaldırmak istiyorum. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Hey, okay. | Pekâlâ. Hey, peki. Pekâlâ. Hey, peki. Pekâlâ. Pekâlâ. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
To my dad, | Babama, Kayak yarışında beni şutlayabileceğini Babama, Kayak yarışında beni şutlayabileceğini... Babama, Babama, | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
who proved today that he can still kick my ass on skis. | Herzaman olduğu gibi, bugün yine kayakta beni geçebildiği için. ispatlamış olan babama. hâlâ kayakta kıçıma tekmeyi basabildiği için. ispatlamış olan babama. hâlâ kayakta kıçıma tekmeyi basabildiği için. hâlâ kayakta kıçıma tekmeyi basabildiği için. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Hey, I let you win a few just to keep you hanging around. | Aylak aylak dolaşmanı engelleyecekse, kazanmana izin verebilirim. Hey, seni biraz daha süründürmek için kazanmana ben izin verdim. Aylak aylak dolaşmanı engelleyecekse, kazanmana izin verebilirim. Hey, seni biraz daha süründürmek için kazanmana ben izin vermiştim. Aylak aylak dolaşmanı engelleyecekse, kazanmana izin verebilirim. Aylak aylak dolaşmanı engelleyecekse, kazanmana izin verebilirim. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
My childhood in a nutshell, ladies and gentlemen. | Çocukluğum daha iyi açıklanamazdı, bayanlar ve baylar. Benim fındık kabuğunu doldurmayacak çocukluk macerama, bayanlar ve baylar. Çocukluğum daha iyi açıklanamazdı, bayanlar ve baylar. Benim fındık kabuğunu doldurmayacak çocukluk macerama, bayanlar ve baylar. Çocukluğum daha iyi açıklanamazdı, bayanlar ve baylar. Çocukluğum daha iyi açıklanamazdı, bayanlar ve baylar. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
And to my mom, who had the vision and confidence | Anneme, torunları için oda dizayn edecek... Ve torunlarının yaşacağı evin odalarını tasarlayabilecek Anneme, torunları için oda dizayn edecek... Ve torunlarının yaşacağı evin odalarını tasarlayabilecek... Anneme, torunları için oda dizayn edecek... Anneme, torunları için oda dizayn edecek... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
to design a house with enough room for grandchildren. | ...vizyona ve inanca sahip olduğu için. önseziye ve özgüvene sahip olan anneme. ...vizyona ve inanca sahip olduğu için. önseziye ve özgüvene sahip olan anneme! ...vizyona ve inanca sahip olduğu için. ...vizyona ve inanca sahip olduğu için. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
MAN: Hear, hear. | Bravo, bravo. Duy, duy. Bravo, bravo. Duy, duy. Bravo, bravo. Bravo, bravo. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
If you build it, they will come. | Eğer inşa edersen, gelecekler demektir. Bu demek oluyor ki onlar da yolda. Eğer inşa edersen, gelecekler demektir. Bu demek oluyor ki onlar da yolda. Eğer inşa edersen, gelecekler demektir. Eğer inşa edersen, gelecekler demektir. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Yes, and in this case, | Evet, bu durumda... Evet, bu durumda, Evet, bu durumda... Evet, bu durumda, Evet, bu durumda... Evet, bu durumda... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
sometime around the middle of May. | ...Mayıs Ayı'nın ortalarına doğru... Mayıs'ın ortaları gibi bir zamanda. ...Mayıs Ayı'nın ortalarına doğru... Mayıs'ın ortalarında. ...Mayıs Ayı'nın ortalarına doğru... ...Mayıs Ayı'nın ortalarına doğru... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Yes! Rea“Y? | Gerçekten mi? Evet! Gerçekten mi? Gerçekten mi? Evet! Gerçekten mi? Gerçekten mi? Evet! Gerçekten mi? Evet! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
That's why she was tossing her cookies all month. | Demek bu yüzden, etrafa kusup duruyordu. Demek bir aydır eşinin çerezleri yuvarlamasının sebebi buydu. Demek bu yüzden, etrafa kusup duruyordu. Demek bir aydır eşinin çerez yuvarlamasının sebebi buydu. Demek bu yüzden, etrafa kusup duruyordu. Demek bu yüzden, etrafa kusup duruyordu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You're not the only one having a big year, Dad. | Büyük Yılını yaşayan sadece sen değilsin baba. Bu yıl sadece senin büyük yılın değil baba. Yılını yaşayan sadece sen değilsin baba. Bu yıl sadece senin büyük yılın değil baba. Yılını yaşayan sadece sen değilsin baba.. Yılını yaşayan sadece sen değilsin baba. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
WOMAN: NARBA hot line. Give your code word at the beep. | NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyin. NARBA hattı. (Kuş alarm hattı) Bip sesinden sonra parolanızı verin. NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyin. NARBA kuş alarm hattı. Bip sesinden sonra parolanızı verin. NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyin. NARBA telefon hattı. Bip sesinden sonra şifrenizi söyleyin. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
There has been a second spotting of the Nutting's flycatcher | Nutting Sinek Yiyen kuşunun, Patagonia Gölü Milli Parkı... Patagonia Ulusal Göl Parkı'nda Nutting'in sinekçil kuşu Nutting sinek yiyen kuşunun, Patagonia Gölü Milli Parkı... Patagonia Ulusal Göl Parkı'nda Nutting'in sinekçil kuşu... Nutting sinek yiyen kuşunun, Patagonia Gölü Milli Parkı... Nutting sinek yiyen kuşunun, Patagonia Gölü Milli Parkı... | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
in Patagonia Lake State Park. | ...civarında gözlemlenebilme olasılığı bulunmaktadır. ikinci kez saptanmıştır. ...civarında gözlemlenebilme olasılığı bulunmaktadır. ikinci kez saptanmıştır. ...civarında gözlemlenebilme olasılığı bulunmaktadır. ...civarında gözlemlenebilme olasılığı bulunmaktadır. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You ready? To the bottom? | Hazır mısın? Aşağıya kadar mı? Hazır mısın? Aşağı mı? Hazır mısın? Seni geçmeye mi? Hazır mısın? Aşağı mı? Hazır mısın? Seni geçmeye mi? Hazır mısın? Seni geçmeye mi? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You're on, old man. We'll see about that. | İşin bitti, ihtiyar. Göreceğiz. Hadi bakalım ihtiyar. Hadi görelim o zaman. Sen öyle san, ihtiyar. Göreceğiz. Hadi bakalım ihtiyar. Hadi görelim öyleyse. Sen öyle san, ihtiyar. Göreceğiz. Sen öyle san, ihtiyar. Göreceğiz. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Edith, count us off. | Edith, geri sayıma başla. Edith, sen başlat. Edith, geri sayıma başla. Edith, sen başlat. Edith, geri sayıma başla. Edith, geri sayıma başla. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
On your mark. Get set. Go! | Yerlerinizi alın. Hazır. Başla! Senin işaretinle. Hazır ol. Başla! Yerlerinizi alın. Hazır. Başla! Senin işaretinle. Hazır ol. Başla! Yerlerinizi alın. Hazır. Başla! Yerlerinizi alın. Hazır. Başla! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You'd think they'd be exhausted by now. | Sen de, yorgunluktan öleceklerini düşünüyorsun galiba. Şu anda yorgun olduklarını düşünmeliydin. Sen de, yorgunluktan öleceklerini düşünüyorsun galiba. Yorgun olduklarını düşünmelisin. Sen de, yorgunluktan öleceklerini düşünüyorsun galiba. Sen de, yorgunluktan öleceklerini düşünüyorsun galiba. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
They're men, dear. If they ever stop competing, they die. | Erkekleri bilmez misin tatlım, iddiaya girmeyi keserlerse, ölürler. Onlar erkek, tatlım. Ölseler de sidik yarıştırmaktan vazgeçmezler. Erkekleri bilmez misin tatlım, iddiaya girmeyi keserlerse, ölürler. Onlar erkek, tatlım. Ölseler de sidik yarıştırmaktan vazgeçmezler. Erkekleri bilmez misin tatlım, iddiaya girmeyi keserlerse, ölürler. Erkekleri bilmez misin tatlım, iddiaya girmeyi keserlerse, ölürler. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
NARRATOR: The reigning king knows few have the time, | Taçlı kral, onunla yarışanların pek çoğunun... Hüküm süren kralımız ile mücadele etmek için rakiplerinin biraz Bostick, yarışmaya büyük bir telaşla başladı. Hüküm süren kralımız ile mücadele etmek için rakiplerinin biraz zaman... Büyük Yarış'ı kazanmak tecrübe, azim ve sabır gerektirir. Bostick, yarışmaya büyük bir telaşla başladı. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
resources or expertise to challenge him. | kendisini zorlayabilecek kaynakları veya tecrübeleri olmadığını biliyordu. zaman, kaynak ve deneyime sahip olmaları gerekir. O bunu biliyor. Gözlemcilerinin meydan okumasına göz yumamazdı. kaynak ve deneyime sahip olmaları gerekir. O bunu bilir. İkinci defa kazanmak için... Gözlemcilerinin meydan okumasına göz yumamazdı. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Some have already fallen by the wayside due to injury. | Bazılarımız çoktan yaralanıp, yarış dışı kalmıştı. Bazıları şimdiden sakatlığı nedeniyle yol kenarına düşer. Bazılarımız çoktan yaralanıp, yarış dışı kalmıştı. Bazıları şimdiden sakatlığı nedeniyle yol kenarına düşer. ...takıntılı olmanız gerekir. Bazılarımız çoktan yaralanıp, yarış dışı kalmıştı. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
While others have seen their nest eggs depleted. | Kimilerinin işi başlamadan bitmiş gibi görünüyordu. Bazıları da yuvalardaki yumurtanın tükendiği görür. Kimilerinin işi başlamadan bitmiş gibi görünüyordu. Bazıları da yuvalardaki yumurtanın tükendiği görür. Gözlemcilerinin meydan okumasına göz yumamazdı. Kimilerinin işi başlamadan bitmiş gibi görünüyordu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Dad! I got into Yale! | Baba! Yale'e kabul edildim! Babacım! Ben Yale'deyim. Baba! Yale'e kabul edildim! Babacım! Ben Yale'deyim. Baba! Yale'e kabul edildim! Baba! Yale'e kabul edildim! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Still, the reigning king knows that potential rivals | Ama yine de, Bostick bazı rakiplerin... Yine de hüküm süren kralımız potansiyel rakiplerinin Ama yine de, Bostick durmak bilmiyordu. Hüküm süren kralımız olası rakiplerinin... Ama yine de, Bostick durmak bilmiyordu. Ama yine de, Bostick durmak bilmiyordu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
lurk around every tree and bush. | Her çalının ve ağacın arkasında gizlendiğini biliyordu. her ağaç ve çalıda pusuda beklediklerini biliyor. Her çalının ve ağacın arkasında, bir rakibinin gizlendiğini biliyordu. her ağaç ve çalıda pusuda beklediklerini biliyor. Her çalının ve ağacın arkasında, bir rakibinin gizlendiğini biliyordu. Her çalının ve ağacın arkasında, bir rakibinin gizlendiğini biliyordu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Bingo. | Tam isabet. İşte. Tam isabet. İşte. Bingo. Tam isabet. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
What would you guys do without me? | Siz çocuklar, ben olmasam ne yaparsınız acaba? Bensiz n'apardınız kimbilir. Siz çocuklar, ben olmasam ne yaparsınız acaba? Bensiz n'apardınız kimbilir. Siz çocuklar, ben olmasam ne yaparsınız acaba? Siz çocuklar, ben olmasam ne yaparsınız acaba? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You okay? | İyi misin? Sen iyi misin? İyi misin? Sen iyi misin? İyi misin? İyi misin? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Raven! | Karakarga! Kuzgun! Karakarga! Kuzgun! Karakarga! Karakarga! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Pine grosbeak. | Çam ispinozu. Tayga çütresi. Çam ispinozu. Tayga çütresi. Çam ispinozu. Çam ispinozu. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
(UNENTHUSIASTICALLY) Yay! | Yay! Evet! Yay! Evet! Yay! | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
Spot something rare for me. | Benim için, nadir bir şey bul. Benim için ender görülen bir kuş bul. Benim için, benekli ve nadir bir şey bul. Benim için ender görülen bir kuş bul. Benim için, benekli ve nadir bir şey bul. Benim için, benekli ve nadir bir şey bul. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
You know I will. | Emin olabilirsin. Edeceğimi biliyorsun. Emin olabilirsin. Bulacağımı biliyorsun. Emin olabilirsin. Emin olabilirsin. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
BRENDA: I have some exciting news. | Heyecan verici haberlerim var. Önemli bir haberim var. Heyecan verici haberlerim var. Önemli bir haberim var. Heyecan verici haberlerim var. Heyecan verici haberlerim var. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
I'm gonna be working as a travel agent again. | Tekrar seyahat acentesi olarak çalışmaya başlıyorum. Yine seyahat temsilcisi olarak çalışacağım. Tekrar seyahat acentesinde çalışmaya başlıyorum. Yine seyahat temsilcisi olarak çalışacağım. Tekrar seyahat acentesinde çalışmaya başlıyorum. Tekrar seyahat acentesinde çalışmaya başlıyorum. | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |
For who? | Kim için? Kimin için? Kim için? Kimin için? Kim için? Kim için? | The Big Year-2 | 2011 | ![]() |