Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179476

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Who's to say that these children are not the answer?	Cevabın bu çocuklarda olmadığını kim iddia edebilir?	Village of the Damned-2	1960
To wars, to disease, to human want and misery.	Savaşların, hastalıkların,insanın isteklerinin ve mutsuzluğunun.	Village of the Damned-2	1960
To all of the problems we've been unable to cope with.	Üstesinden gelemediğimiz tüm sorunların.	Village of the Damned-2	1960
If they don't make an end of us in the meantime.	Bu sırada sonumuzu getirmezlerse elbette.	Village of the Damned-2	1960
We can't throw away this potential because of a few incidents.	Bir kaç olay yüzünden böylesi bir potansiyeli ziyan edemeyiz.	Village of the Damned-2	1960
What is your suggestion? I'll compromise with Leighton.	Öneriniz nedir? Leighton'la bir çıkar yol bulacağım.	Village of the Damned-2	1960
Let them live together, under one roof, in our village, where they can observed.	Bırakalım kasabamızda bir arada, gözleyebileceğimiz bir çatı altında yaşasınlar.	Village of the Damned-2	1960
I personally will assume full responsibility.	Tüm sorumluluğu ben şahsen üstleneceğim.	Village of the Damned-2	1960
Just give me a year.	Sadece bir yıl verin bana.	Village of the Damned-2	1960
Mr. Home Secretary, I can't agree to this. But all I ask is a year.	Sayın bakan, bunu kabul edemem. Tek istediğim bir yıl.	Village of the Damned-2	1960
Surely that's not too much time when so much is at stake.	Bu kadar çok şey söz konusu iken bu süre fazla.	Village of the Damned-2	1960
Just give me one year.	Bana sadece bir yıl verin.	Village of the Damned-2	1960
I will officially recommend your compromise.	Teklifinizi resmi olarak ileteceğim.	Village of the Damned-2	1960
That's as far as we shall go today.	Bugünlük bu kadar.	Village of the Damned-2	1960
Our next lecture will deal with structure.	Bir sonraki dersimiz yapı ile ilgili olacak.	Village of the Damned-2	1960
And by the way, don't forget you'll be living here from tomorrow.	Bu arada, unutmayın. Yarından itibaren burada yaşayacaksınız.	Village of the Damned-2	1960
Why do you smile? David?	Neden gülümsüyorsun? David?	Village of the Damned-2	1960
You don't know how to put your question.	Soruyu nasıl dile getireceğini bilemiyorsun.	Village of the Damned-2	1960
There isn't much point my trying to be subtle, is there?	Zekice davranmaya çalışmanın anlamı yok değil mi?	Village of the Damned-2	1960
The question I was going to put was...	Sormak istediğim soru şuydu...	Village of the Damned-2	1960
just how deep do you see into my mind?	Zihnimi ne kadar deyatlı görebiliyorsunuz?	Village of the Damned-2	1960
Everything that's in the front of your mind.	Zihninde ön planda tuttuğun her şeyi.	Village of the Damned-2	1960
The thought processes, the reasoning that leads to my spoken words?	Düşünce aşaması, sözcüklere dönüşen muhakamem?	Village of the Damned-2	1960
We still have to master that. It will come.	Bunda henüz ustalaşmadık. Ama olacak.	Village of the Damned-2	1960
That's frank. Thank you, David.	Açık sözlüsün. Teşekkür ederim David.	Village of the Damned-2	1960
At least I still have some privacy.	En azından hâlâ mahremiyete sahibim.	Village of the Damned-2	1960
The question I want to ask is this: Are you aware of life on another planet?	Sormak istediğim soru şu: Başka gezegenlerdeki yaşamdan haberdar mısınız?	Village of the Damned-2	1960
Then let me put it this way:	Öyleyse şöyle sorayım:	Village of the Damned-2	1960
It is possible that life exists elsewhere, isn't it?	Başka bir yerde de yaşam olması mümkün, değil mi?	Village of the Damned-2	1960
We don't seem to be getting anywhere.	Hiçbir yere varamayacağız anlaşılan.	Village of the Damned-2	1960
Why are you so nervous when an aircraft flies above you?	Üstünüzden uçak geçtiğinde neden bu kadar gergin oluyorsunuz?	Village of the Damned-2	1960
You've very observant, Father.	İyi bir gözlemcisin baba.	Village of the Damned-2	1960
That doesn't answer my question.	Bu sorumu cevaplamıyor.	Village of the Damned-2	1960
All right. Until recently, we haven't been able to make...	Pekala, şu ana dek uçakların uçtuğu mesafe konrolümüz dışındaydı.	Village of the Damned-2	1960
What are you going to do with that power?	Bu gücü ne için kullanacaksınız?	Village of the Damned-2	1960
Father, we know what you're trying to find out.	Baba, ne öğrenmeye çalıştığını biliyoruz.	Village of the Damned-2	1960
It would be better if you didn't ask these questions.	Bu soruları sormamış olsan çok daha iyi olur.	Village of the Damned-2	1960
We want to learn from you.	Biz senden öğrenmek istiyoruz.	Village of the Damned-2	1960
All right, that'll be all for today.	Pekala, bugünlük bu kadar.	Village of the Damned-2	1960
David. Yes, Father?	David. Evet baba?	Village of the Damned-2	1960
I'll walk home with you.	Seninle eve yürüyelim.	Village of the Damned-2	1960
What I meant was that you don't have to go, David, if you don't want to.	Söylemek istediğim, istemiyorsan gitmek zorunda değilsin David.	Village of the Damned-2	1960
I'd rather go.	Gitsem daha iyi.	Village of the Damned-2	1960
Because the others are moving into the school...	Diğerleri okula taşınıyor diye...	Village of the Damned-2	1960
you feel you must, too. Is that the logic?	Sen de gitmen gerektiğini düşünüyorsun. Mantık bu mu?	Village of the Damned-2	1960
Yes. Your mother is quite distressed about it.	Evet. Annen bu konuda çok endişeli.	Village of the Damned-2	1960
I don't really know why I should be.	Neden öyleyim tam bilemiyorum.	Village of the Damned-2	1960
Lots of parents send their children away to school...	Pek çok aile çocuklarını uzaktaki okullara gönderiyor...	Village of the Damned-2	1960
and David will only be half a mile away.	David'se sadece yarım mil ötede olacak.	Village of the Damned-2	1960
I suppose there is nothing that will make you change your mind?	Sanırım hiçbir şey fikrini değiştirmeyecek?	Village of the Damned-2	1960
I think that's all.	Galiba hepsi bu kadar.	Village of the Damned-2	1960
I'm very sorry. It was all my fault.	Çok özür dilerim. Hepsi benim hatam.	Village of the Damned-2	1960
Mrs. Zellaby, I wish you'd be more specific in your testimony.	Bayan Zellaby, ifadenizde daha açık olmanızı dilerdim.	Village of the Damned-2	1960
I know these things are difficult...	Zor olduğunu biliyorum...	Village of the Damned-2	1960
but it is our obligation to determine the responsibility for this man's death.	Ancak bu adamın ölümünün sorumlusunu bulmak bizim görevimiz.	Village of the Damned-2	1960
I find it very difficult to remember.	Hatırlamakta çok zorlanıyorum.	Village of the Damned-2	1960
You told Constable Gobby you heard the screech of his brakes.	Memur Gobby'e fren sesleri duyduğunuzu söylemişsiniz.	Village of the Damned-2	1960
He got out of the car.	Arabadan çıkmıştı.	Village of the Damned-2	1960
Then what did he do, Mrs. Zellaby?	Sonra ne yaptı bayan Zellaby?	Village of the Damned-2	1960
Then he got back into the car...	Sonra tekrar arabasına bindi...	Village of the Damned-2	1960
and drove straight for the wall.	Ve dosdoğru duvara sürdü.	Village of the Damned-2	1960
Thank you, Mrs. Zellaby. I don't think we need go any further.	Teşekkürler bayan Zellaby. Daha fazlasına gerek olduğunu sanmıyorum.	Village of the Damned-2	1960
It seems to me quite apparent what happened here.	Bana kalırsa olanlar aşikar.	Village of the Damned-2	1960
Edward Pawle, the deceased, his vision obscured...	Edward Pawle,müteveffa, görüşünü kaybetti...	Village of the Damned-2	1960
came close to striking and injuring a child.	Bir çocuğa çarpmanın ve yaralamanın eşiğine geldi.	Village of the Damned-2	1960
Then, obviously in nervous shock, struck the wall.	Sonra belli ki şok geçirerek, duvara çarptı.	Village of the Damned-2	1960
I recommend that you bring in a verdict of accidental death.	Kazayla ölüm kararı vermenizi tavsiye ederim.	Village of the Damned-2	1960
Ask them!	Onlara sorun!	Village of the Damned-2	1960
Just ask them!	Sadece sorun!	Village of the Damned-2	1960
James Pawle, sir, brother of the deceased.	James Pawle, efendim, müteveffanın kardeşi.	Village of the Damned-2	1960
Then I shall overlook this outburst.	Öyleyse feveranını göz ardı edeceğim.	Village of the Damned-2	1960
Can't you see now that Midwich is living on top of a volcano?	Gordon, Midwich'in artık bir yanardağın ağzında durduğunu göremiyor musun?	Village of the Damned-2	1960
A force is building up. Sooner or later, it's bound to explode.	Bir güç inşa ediliyor. Er yada geç, patlayacak.	Village of the Damned-2	1960
We still haven't any proof.	Hâlâ kanıtımız yok.	Village of the Damned-2	1960
How much more proof do you need? The death of James Pawle...	Daha ne kadar kanıt istiyorsun? James Pawle'un ölümü...	Village of the Damned-2	1960
I'm much more aware of the situation than you think...	Alan, durumun, sandığından daha fazla farkındayım...	Village of the Damned-2	1960
Why not? Look what they did to my brother.	Neden? Kardeşime yaptıklarına bakın.	Village of the Damned-2	1960
This won't bring him back. Who's going to stop them?	Bu onu geri getirmeyecek. Ben denemezsem onları kim durduracak?	Village of the Damned-2	1960
You can't stop them with that, believe me.	Onları bununla durduramazsın, inan bana.	Village of the Damned-2	1960
They're not human. They ought to be destroyed.	Onlar insan değil. Yok edilmeleri gerekiyor.	Village of the Damned-2	1960
Go home, Jim. I said, go home!	Evine git, Jim. Sana eve git dedim!	Village of the Damned-2	1960
Leave here now before they get any closer.	Onlar daha fazla yaklaşmadan ayrıl buradan.	Village of the Damned-2	1960
All right, Mr. Zellaby.	Pekala bay Zellaby.	Village of the Damned-2	1960
All right, I'm responsible. I've never denied it.	Tamam tamam, sorumlu benim. Bunu hiçbir zaman inkar etmedim.	Village of the Damned-2	1960
It's quite possible that, but for me, these two men would be alive.	Ben olmasaydım, o iki adam büyük olasılıkla yaşıyor olacaktı	Village of the Damned-2	1960
I was over optimistic.	Aşırı iyimserdim.	Village of the Damned-2	1960
There's a shindig in London. They maybe after your blood.	Londra'da şenlik var. Kellenin peşine düşecekler.	Village of the Damned-2	1960
Do you think I care a rap about that?	Umrumda mı sanıyorsun?	Village of the Damned-2	1960
What beats me is that I failed to reach the children.	Canımı sıkan, çocuklara ulaşmayı başaramamış olmak.	Village of the Damned-2	1960
They're shouting for action, now! Things have gone too far.	Asıl önemli olan, savaş çığlıkları atılması! Şimdi. İşler çığırından çıktı.	Village of the Damned-2	1960
The village is very near panicky.	Kasaba paniğin eşiğine geldi.	Village of the Damned-2	1960
If only I could got inside the children's minds and read their thoughts...	Keşke çocukların zihnine girebilsem ve düşüncelerini okuyabilseydim...	Village of the Damned-2	1960
since, quite obviously, they can read ours.	Çünkü çok açık ki onlar bizimkini okuyabiliyor.	Village of the Damned-2	1960
Doesn't that assume they have thoughts in mind?	Bu, akıllarında bir şey olduğunu anlamına gelmiyor mu?	Village of the Damned-2	1960
As we understand them?	Sanki anlayacakmışız gibi?	Village of the Damned-2	1960
Alan, it's for you. Gen. Leighton.	Alan, telefon sana. General Leighton.	Village of the Damned-2	1960
I see. Yes, sir.	Anlıyorum. Evet efendim.	Village of the Damned-2	1960
It's as though their minds were surrounded by...	Sanki zihinleri, tuğladan bir duvarla örülmüş gibi...	Village of the Damned-2	1960
If only I could break through it.	Keşke onu delip geçebilsem.	Village of the Damned-2	1960
Yes, sir, certainly.	Evet efendim, kesinlikle.	Village of the Damned-2	1960