Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180638
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Yes, now! You're a drug addict. You're out every night doing coke, drinking. | Evet, şimdi! Sen bir uyuşturucu müptelasısın. Kokain ve içki içmek için her gece dışardasın. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
This has gotta stop. You promised me it was gonna stop! | Bu sona ermeli. Son vereceğine dair söz vermiştin! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Get me the fuck... What are you doing? | Çıkar beni... Ne yapıyorsun? Çıkar beni... Ne yapıyorsun? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Brian, wait! ...out of here! | Brian, bekle! ...burdan! Brian, bekle! ...burdan! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Brian, wait! | Brian, bekle! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What are you doing? No! Get the fuck away from me! | Ne yapıyorsun? Hayır! Uzak dur benden! Ne yapıyorsun? Hayır! Uzak dur benden! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You can't leave. Brian, you're gonna... | Gidemezsin. Brian, Sen... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Mr. Reilly, where are you going? Mind your own fucking business! | Bay Reilly, nereye gidiyorsunuz? Kendi lanet işine bak! Bay Reilly, nereye gidiyorsunuz? Kendi lanet işine bak! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
This is AMA, Mr... | Burası acil servis, Bay... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't give a fuck what you call it! Mr. Reilly! | Kimi çağıracağınız hiç s. Kimde değil! Bay Reilly! Kimi çağıracağınız hiç s.kimde değil! Bay Reilly! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You sit down! | Otur yerine! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Brian! Brian, wait! Just leave me alone! | Brian! Brian, bekle! Beni rahat bırak! Brian! Brian, bekle! Beni rahat bırak! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You're gonna freeze. Hey! Somebody help. | Donacaksın. Hey! Biri yardım etsin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
He's barefoot! | Ayakları çıplak! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Matt, get him some clothes, all right? | Matt, bana giyecek bir şey var, tamam mı? Matt, bana giyecek birşey var, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Get him some fucking clothes before I fucking murder you! | Seni öldürmeden önce, giyecek kahrolası bir şeyler getir! Seni öldürmeden önce, giyecek kahrolası birşeyler getir! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Brian, get the fuck up! | Brian, kalk ayağa! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What the fuck is this crazy shit? Get the fuck up! | Bu lanet olası pislik de ne böyle? Kalk ayağa! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You're better than this, bro, all right? Get up. | Bundan daha iyisini yapabilirsin, kardeşim, tamam mı? Kalk. Bundan daha iyisini yapabilirsin, kardeşim, tamam mı? Kalk. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
After all we been through, you're gonna do this to me? | Düşündüğümüz onca şeyden sonra, bana bunu mu yapacaksın? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
All right. Hey, you are stronger than this! You look like shit. | Pekala. Hey, sen bundan daha güçlüsün! Bok gibi görünüyorsun. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Get some... Where are the fucking clothes? Here. Here. | Biraz... Kahrolası giysiler nerede? İşte, al. Biraz... Kahrolası giysiler nerde? İşte, al. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't ever want to see you again. All right? | Seni bir daha görmek istemiyorum. Tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't ever want to see you again! | Seni bir daha görmek istemiyorum! | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You're so much better than this, all right? Leave this shit alone. | Bundan çok daha iyisin, tamam mı? Bu pisliği bırak. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
This is what you're gonna do to us, huh? | Bize yapacağın şey bu mu, ha? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You're supposed to have my back. | Arkamda olacağına söz vermiştin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Let's go home. Let's go home. Let's go home. | Haydi eve gidelim. Haydi eve gidelim. Haydi eve gidelim. Hadi eve gidelim. Hadi eve gidelim. Hadi eve gidelim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What, you're just gonna sit there silent? You're not gonna say a thing? | Ne, orada sessizce oturup duracak mısın? Hiçbir şey söylemeyecek misin? Ne, orda sessizce oturup duracak mısın? Hiçbir şey söylemeyecek misin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I mean, come on, Stacy. I had a lot going on. | Yani, haydi, Stacy. Çok fazla şey yaşadım. Yani, hadi, Stacy. Çok fazla şey yaşadım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I haven't touched a thing in a week. | Bir haftadır o şeye elimi bile sürmedim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What do you want me to do? You're not gonna let me come home? | Ne yapmamı istiyorsun? Eve girmeme izin vermeyecek misin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I want to see my kids, Stacy. | Çocuklarımı görmek istiyorum, Stacy. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I mean, how many times do I have to say I'm sorry? I'm sorry. | Yani, sana kaç kez daha özür dilerim demem gerek? Özür dilerim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Sorry's not good enough anymore. | Özür artık yeterli değil. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I got nothing to say. I gotta go pick up the kids. | Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Çocukları almalıyım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
How you doing? Stacy coming around? | Nasılsın? Stacy buraya gelecek mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. We're talking about maybe going out to dinner. We'll see. | Bilmiyorum. Biraz konuşacağız, belki dışarı akşam yemeğine çıkarız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Anthony called me. He's got another one of them truck scores lined up. | Anthony aradı. Bir başka kamyon işi daha varmış. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Oh, yeah? Yeah. | Öyle mi? Evet. Öyle mi? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I could sure use it. Can you drive one of them... | Eminim bunu halledebiliriz. Kullanabilir misin... Eminim bunu halledebiliriz. Kullanabilir misin... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Five speeds? Yeah. | Beş vites mi? Evet. Beş vites mi? Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Sure. All right. | Elbette. Pekala. Elbette. Pekala. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Mark. You gonna throw that at me? Okay. | Hey, Mark. Onu bana mı atacaksın? Tamam. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Not in the street. Not in the street. | Yola çıkma. Yola çıkma. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey. How you doing? Doing good. | Selam. Nasıl gidiyor? İyi gidiyor. Selam. Nasıl gidiyor? İyi gidiyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
See you later, okay? Give your dad a kiss. | Sonra görüşürüz, tamam mı? Babana bir öpücük ver. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
So, what about dinner? Call me tomorrow. | Eee, akşam yemeğine ne dersin? Yarın ara beni. Eee, akşam yemeğine ne dersin? Yarın ara beni. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
How much more room? I don't know. Looks good to me. | Ne kadar oda var? Bilmem. Bana yeterli görünüyor. Ne kadar oda var? Bilmem. Bana yeterli görünüyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Here we go. | Haydi bakalım. Hadi bakalım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
What'd I tell you? Piece of cake. | Bakın size ne diyeceğim? Pastadan payınız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Nice. Nice. Yeah. | Güzel. Güzel. Evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Talk to you guys later. Thanks. | Sonra konuşuruz beyler. Sağol. Sonra konuşuruz beyler. Sağol. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, turn him around. | Döndür onu. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
How about now? | Şimdi buna ne dersin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, you Paulie McDougan? Yeah. Who are you? | Hey, sen Paulie McDougan? Evet. Sen kimsin? Hey, sen Paulie McDougan? Evet. Sen kimsin? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Ronny Dents, from Dorchester. You know Pat Kelly, right? | Ronny Dents, Dorchester'den. Pat Kelly tanıyorsun, değil mi? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. He'll be out in the yard at 1:00. | Evet. Saat 1'de dışarda olacak. Evet. Saat 1'de dışarda olacak. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Section 3 and 5, "A" block on the yard in 15 minutes. | Bölüm 3 ve 5, A blok bahçede 15 dakikanız var. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
That's Pat. I'll catch up. | Şurdaki Pat. Sana yetişirim. Şurdaki Pat. Sana yetişirim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Paulie. Hey, Pat. | Paulie. Selam, Pat. Paulie. Selam, Pat. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Small world. Yeah, yeah. | Dünya küçük. Evet, evet. Dünya küçük. Evet, evet. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Five to seven, could be worse. | 7 ila 5, daha kötüsü de olabilirdi. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Come on. Let's walk. | Haydi, biraz yürüyelim. Hadi, biraz yürüyelim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
So, that's the thanks I get, huh? Pat... | Duyduklarım için teşekkür etmeliyim, ha? Pat... Duyduklarım için teşekkür etmeliyim, ha? Pat... | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, look, I haven't lasted this long by letting people fuck me. | Hey, bakın, insanların beni kandırmaları, hiç bu kadar uzun sürmemişti. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
The first chance you get, you guys go out on your own. | Bulduğunuz ilk fırsatta, kendi başınıza iş yapmışsınız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It wasn't like that, Pat. That's exactly how it was. | Göründüğü gibi değil, Pat. Tam olarak öyle. Göründüğü gibi değil, Pat. Tam olarak öyle. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You don't think I know what's going on out there? | Dışarda neler döndüğünü bilmediğimi mi sanıyorsunuz? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I give people one chance, and you just had yours. | Ben insanlara hep bir şans daha veririm, ve siz kendinizinkini kullandınız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Don't ever fuck me again. | Beni bir daha satmayın. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I was pretty good to you two. | Siz ikinizi görmek güzel oldu. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Let's put this shit behind us. | Bu saçmalıkları arkamızda bırakalım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
We watch each other's back in here. | Burada birbirimizin sırtını kollamalıyız. Burda birbirimizin sırtını kollamalıyız. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Fucking rat hole. It's good to see you, Pat. | Lanet sıçan deliği. Seni görmek güzel, Pat. Lanet sıçan deliği. Seni görmek güzel, Pat. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
It's good to see you, too. | Sizi görmek de öyle. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I heard you two were coming in. | Siz ikinizin buraya geldiğini duydum. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Unfortunate, but I'm just glad to see you. | Ne yazık ki, sizi burada gördüğüme sevindim. Ne yazık ki, sizi burda gördüğüme sevindim. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, you, too, Pat. | Evet, seni de, Pat. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
And, you, you still fucking everything out there, huh? | ya sen, sen hala dışardaki herşeye bulaşıyor musun, ha? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Prospects ain't so good right now. You're all done for a while. | Ortam şuan biraz kötü görünüyor. Bir süreliğine herşeyden çekildin. Ortam şuan biraz kötü görünüyor. Bir süreliğine herşeyden çekildin. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You got enough. You better be all done for a while. | Senin için yeterli olmalı. Bir süreliğine çekilmen iyi olur. Senin için yeterli olmalı. Bir süreliğine çekilmen iyi olur. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, sign up for that alcoholics meeting later. | Hey, alkolikler toplantısında görüşürüz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Okay, yeah, all right. | Tamam, pekala. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Hey, I'm Ray. I'm an alcoholic. It's good to be here tonight. | Merhaba, Ben Ray. Ben alkoliğim. Bu gece burada olmak güzel. Merhaba, Ben Ray. Ben alkoliğim. Bu gece burda olmak güzel. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
And you remember when we first met, | İlk karşılaştığımız zamanı hatırlıyor musun, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I said, " Look, let's get the cigarette book, | Ben demiştim ki, "Bak, sigara paketine iyi bak, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
"everything that helps the clock go fast." | ..."zamanını daha da ileriye alıyor." | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, right. Right, it kills time. | Evet, öyle. Doğru, zamanı öldürüyor. Evet, öyle. Doğru, zamanı öldürüyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
But then when we take the cash bets, | Sonra biz de bahislere nakit kabul ettik, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
and they wanna bet $500 or $1,000 a game, right, | ...bir oyuna 500 ila 1000 basmak isteyenler olur, | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
then they think they can give us the old check in the mail story. | ...eski "mailillerimi kontrol et" hikayesini yutacağımızı sanırlar. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Well, we cut them off. Who needs the aggravation? | Peki, kısa keselim. Kim sinirlenmeye ihtiyaç duyar ki? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
I'll see you back there. | Sonra görüşürüz. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
...for the people in my network, I'm able to stay sober one day at a time. | ...bağlantıda olduğum insanlar için, günün birinde ayık kalmalıydım. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
You look good. Thanks. | İyi görünüyorsun. Sağol. İyi görünüyorsun. Sağol. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
How are the boys? They're all right. | Çocuklar nasıl? İyiler. Çocuklar nasıl? İyiler. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Mark wrote you some letters, but they confiscated them. | Mark sana birkaç mektup yazmıştı, ama gardiyanlar aldı. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Considering I was just frisked, I'm doing great. | Koşuşturduğumu düşünürsek, harika gidiyor. | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |
Look, you gotta help me out a little bit here, okay? | Bak, ben burdayken, birazcık yardım etmelisin, tamam mı? | What Doesn't Kill You-1 | 2008 | ![]() |