Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183747
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| birthday present | ...ufak bir hediye. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| My rocks? | Taşlarım mı? | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| It's a gift from yourself | Kendinden sana bir hediye. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| A couple of announcements | Bir kaç duyurum var. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| We're going on a world tour | Dünya turuna çıkıyoruz. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Really? Where? | Gerçekten? Nereye? | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Tao gets to go home | Tao evine uğrayacak. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Packed your costumes? Yes | Kıyafetlerini paketledin mi? Evet. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| The van is waiting for us | Minibüs bizi bekliyor. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Michael | Merhaba, Michael. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Hi, Sid | Merhaba, Sid. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| You look bigger | Daha iri görünüyorsun. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| He goes to the gym now | Artık spor salonuna gidiyor. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Dad didn't want you to know | Babam hapishanede olduğunu... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| he's in jail | ...bilmeni istemedi. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Two of our own people ratted him out | Adamlarından ikisi onu ispiyonlamış. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| We're touring the world | Biz dünya turuna çıkıyoruz. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Hong Kong is our first stop | İlk durağımız Hong Kong. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Didn't you promise not to come back? | Geri dönmeyeceğine söz vermemiş miydin? | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I came back because... | Geri döndüm çünkü... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I wanted to perform for you and Sina | ...Sina ve senin için davul çalmak istiyorum. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Thank you for the drums | Davullar için teşekkür ederim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I'm sorry for what I've done | Yaptıklarım için özür dilerim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I can help you lead the gang while you're in prison | Sen hapishanedeyken, çeteyi yönetmene yardım edebilirim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Don't even think about leading my men | Adamlarımı benim gibi idare edebileceğini... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| don't be like me | ...aklından bile geçirme. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Your sister said you wanted me to back you | Kız kardeşin geri dönmeni istediğini söylemişti. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I've always backed you | Her zaman sana arka çıktım... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| but not in the right way | ...ama doğru şekilde yapamadım. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Remember | Sakın unutma. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| people who make the fewest mistakes are the most successful | En başarılı olanlar, en az hata yapanlardır. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I've made every mistake in life | Hayatımda pek çok kez hata yaptım... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| but you're not like me | ...ama sen benim gibi değilsin. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| you're a good person | Sen iyi birisin. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| If I've wronged you | Eğer sana karşı haksızlık ettiysem... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I apologize to you | ...özür dilerim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| But after the tour | Ama dünya turundan sonra... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| put down the drumsticks | ...bagetleri bir kenara bırak. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I want you to take over my legitimate businesses | Senin işleri yasal olarak devralmanı istiyorum. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| What's the use in drumming? | Davul çalmanın ne faydası var? | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| You hear it and it's gone | Dinlersin ve biter. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| it can stay in your heart | Kalbinde kalabilir. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| "Drum" was the first word of a music instrument | "Davul" müzik aletleri için kullanılan ilk sözcüktü. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| In ancient times | ...taş yazıtlarda bulundu. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| before battles, armies would drum furiously | Ordular, savaşlardan önce davulu... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| to strike fear | ...kızgın bir şekilde çalarak... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| in the enemies' hearts | ...düşmanın kalbindeki korkuyu uyandırıyorlardı. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Stephen Ma is here | Stephen Ma geliyor. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I was your father's business partner | Babanın iş ortağıydım. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I came to pay my respects | Saygılarımı sunmaya geldim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Everyone's emotions are running high | Herkesin duyguları çok yoğun. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| we can talk later | ...daha sonra konuşabiliriz. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Please accept Mr. Ma's flowers | Bay Ma'nın çiçeklerini alın. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| It's nice to be civilized | Böyle medeni olmak güzel. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| You're the famous Zen Drummers | Siz ünlü Zen Davulcularısınız. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I will go see your performance | Performansınızı seyretmeye geleceğim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| One of my companies is your sponsor | Şirketlerimden biri sponsorunuz. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I think you've misjudged me | Beni yanlış anladığını sanıyorum. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I'm not that powerful | Güçlü olan ben değilim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Your father had a terrible temper | Babanın korkunç bir öfkesi vardı. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| But I swear | Ama yemin ederim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I will find his killer | Babanın katilini bulacağım. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| If you don't want me to go near | Eğer oraya gitmemi istemiyorsan... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I'll pay my respects here | Saygılarımı burada sunacağım. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I'll always think of him when I eat ice cream | Dondurma yerken hep onu düşüneceğim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| He used to watch TV here | Bu oda da TV. izlediğinde... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| we'd be in our room | ...biz odamızda olurduk. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| When he wanted ice cream, he'd tell me to go get it | Canı dondurma istediğinde, bana gidip almamı söylerdi. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| When he got older, he didn't call out for me any more | Yaşlanmaya başladığında bana seslenmeyi bıraktı. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| he'd go get it himself | Gidip kendisi alıyordu. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I never thought I would miss him | Onu bu kadar özleyeceğimi düşünmemiştim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Many things remind me of him | Birçok şey bana onu hatırlatıyor. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I still have so much to say to him | Ona söyleyeceğim daha çok şey vardı. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Drum for him, he can hear it | Onun için davul çaldın, eminim duymuştur. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| The gang and I have agreed | Liderliği sen devralmalısın. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Your father wanted you to do it | Baban bunu senin yapmanı istedi. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| He really said that? Yes | Gerçekten öyle mi söyledi? Evet. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| From now on, we'll follow your lead | Bundan sonra, senin liderliğini takip edeceğiz. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| that means you can't go on tour | Bu dünya turuna gidemeyeceğin anlamına geliyor. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| You take over | Liderliği sen devral... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| you're the most suitable | ...en uygun kişi sensin. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| You really want to drum? | Gerçekten davul çalmak mı istiyorsun? | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| My father's killer may be the person we trust the most | Babamın katili belki de en çok güvendiğimiz kişiydi. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I will wait for you | Seni bekleyeceğim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Your father's nose was amazing | Babanın koku alma yeteneği hayret vericiydi. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| he could smell a boar a mile away | Yaban domuzunun kokusunu bir mil öteden alırdı. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Let's go that way | Hadi şuradan gidelim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| A huge one | Kocaman bir domuz. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Stop fooling around, Sid | Dalga geçmeyi bırak, Sid. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I wasn't completely sure... | Bana ateş edinceye kadar... | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| until you fired at me | ...tam olarak emin değildim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Our gang supported me | Çetemiz beni destekledi. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Stephen Ma and I had a deal | Stephen Ma'yla anlaşma yaptım. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I would take over | Görevi ben devralacaktım. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I've waited a long time for this chance | Bunun için çok uzun süre bekledim. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Why kill my father? | Babamı niye öldürdün? | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I can't let you get away with it | Bunun yanına kalmasına izin veremem. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| Your father was a mad dog | Baban çılgın bir köpekti. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| I did everyone a favor | Benim herkese iyiliğim dokundu. | Zhan. gu-2 | 2007 | |
| A million moments in life | Yaşamda bir milyon an... | Zhan. gu-2 | 2007 |