• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 2947

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
Well, maybe every three months. Şey, hatta üç ayda bir olsa bile. Akibiyori-1 1960 info-icon
Let me pay tonight. Bu gece ben ödeyeyim. Akibiyori-1 1960 info-icon
That's all right. Öyle olsun. Akibiyori-1 1960 info-icon
You need money for your hiking trip. You bought so much already. Doğa yürüyüşü için paraya ihtiyacın var. Bir sürü ıvır zıvır aldın zaten. Akibiyori-1 1960 info-icon
Don't worry about that. Bunu dert etme sen. Akibiyori-1 1960 info-icon
I worked out my budget. Hesap kitap işini hallettim. Akibiyori-1 1960 info-icon
How nice for them to have a hiking trip instead of a wedding shower Çeyizlik için değil de, yürüyüş için tura çıkmaları ne hoş... Akibiyori-1 1960 info-icon
unthinkable in my day. Benim zamanımda mümkün değil, olmazdı. Akibiyori-1 1960 info-icon
They both like climbing. İkisi de tırmanmayı seviyorlar. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'll bet it was Yuriko's idea. Bahse varım, bu Yuriko'nun fikriydi. Akibiyori-1 1960 info-icon
Careful you don't fall off a cliff like in the movie we saw. Dikkatli ol da, şu izlediğimiz filmdeki gibi uçurumdan düşme. Akibiyori-1 1960 info-icon
There aren't any cliffs. Uçurum falan yok. Akibiyori-1 1960 info-icon
It's very safe. Tamamen güvenli. Akibiyori-1 1960 info-icon
You wanted to do some shopping. Shall we go? Alışveriş yapmak istiyordun. Gidelim mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
You need needles, right? Sana örgü şişi lazımdı, değil mi? Akibiyori-1 1960 info-icon
And one of the seven Ts. Ve yedi T'den biri. Akibiyori-1 1960 info-icon
What? Ah, you mean tarako cod roe. Ne? Ah, Tarako yani. Akibiyori-1 1960 info-icon
Check, please. Hesap, lütfen. Akibiyori-1 1960 info-icon
Mother, really, I'll pay tonight. Anne, lütfen. Bu gece ben ödeyeyim. Akibiyori-1 1960 info-icon
That's all right. You can pay next time. Tamam, tamam. Bir dahakine sen ödersin. Akibiyori-1 1960 info-icon
Tired, Mother? Yorgun musun, Anne? Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, but it was fun. Evet, ama keyifliydi. Akibiyori-1 1960 info-icon
Oh, I forgot. What? Ah, unutmuşum. Neyi? Akibiyori-1 1960 info-icon
Bouillon cubes. Et suyu tabletini. Akibiyori-1 1960 info-icon
It's okay. Somebody else will bring some. Sorun değil. Başka biri daha getirecekti. Akibiyori-1 1960 info-icon
Are we all out? Sıfırı tüketmiş miyiz? Akibiyori-1 1960 info-icon
Only three left. Sadece üç tane kalmış. Akibiyori-1 1960 info-icon
You're just like your father! Tıpkı baban gibisin! Akibiyori-1 1960 info-icon
You like to be fully equipped wherever you go. Nereye gidersen git her şey tamtakır olsun istiyorsun. Akibiyori-1 1960 info-icon
Your father even took pumice stones to the hot springs. Babanla kaplıcaya gittiğimizde yanına ponza taşı bile almıştı. Akibiyori-1 1960 info-icon
To scrape the soles of his feet I remember that. Ayak tabanlarını törpülemek için... Hatırlıyorum. Akibiyori-1 1960 info-icon
Let's go to the hot springs again. Yedinden o kaplıcalara gidelim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Do you remember Hatırlıyor musun..? Akibiyori-1 1960 info-icon
when we went to Shuzenji Temple, and all the carp in the pond at the inn? Shujenji Tapınağı'na gitmiştik. Mağaradaki gölette bir sürü balık vardı. Akibiyori-1 1960 info-icon
They gobbled up all the peanuts I threw in. Attığımız fıstıkları hemen yutuvermişlerdi. Akibiyori-1 1960 info-icon
The next morning those carp were dead puffy and white. Ertesi sabah balıklar mevta olmuştu... bembeyaz ve şişmiş bir halde. Akibiyori-1 1960 info-icon
That really scared me, but Father just laughed. Ben çok korkmuştum ama babam buna gülmüştü sadece. Akibiyori-1 1960 info-icon
That was our last trip with him. Bu onunla son tatilimizdi. Akibiyori-1 1960 info-icon
The maple leaves were so beautiful. Akçaağaç yaprakları ne de güzeldi. Akibiyori-1 1960 info-icon
Shall we save up for a trip? To where? Tatil için para biriktirsek mi? Nereye? Akibiyori-1 1960 info-icon
All over. We'll buy an excursion pass. We can even visit Uncle in Ikaho. Her yere. Kısa tur paketi satın alırız. Ikaho'daki amcamı da ziyaret edebiliriz. Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, let's do that. Tamam, öyle yapalım. Akibiyori-1 1960 info-icon
Once you get married, we won't get the chance. Sen evlendikten sonra bunu yapma şansımız olmaz. Akibiyori-1 1960 info-icon
That again! Are you that anxious to marry me off? Yine mi? Evlenip gideyim diye mi bakıyorsun? Akibiyori-1 1960 info-icon
No, but you have to marry eventually. Hayır, ama nihayetinde evlenmek zorundasın. Akibiyori-1 1960 info-icon
No, I don't. I'm happy just as I am. Hayır, değilim. Ben halimden memnunum. Akibiyori-1 1960 info-icon
But Mother, if I did find someone, what would you do? Ama anne, olur da birini bulursam, ne yapardın? Akibiyori-1 1960 info-icon
Would you be Ionely? Yalnız kalmaz mıydın? Akibiyori-1 1960 info-icon
I'd miss you, but it can't be helped. I'd have to make do. Senin özlerdim, bu pek işe yaramasa da, başımın çaresine bakardım. Akibiyori-1 1960 info-icon
It was the same with my mother. Annemle de aynen böyle olmuştu. Akibiyori-1 1960 info-icon
That's how it is with parents and children. Aile hayatında böyle şeyler olur. Akibiyori-1 1960 info-icon
Mother, shall we turn in for the night? Anne, artık yatağın yoluna koyulsak mı? Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes. You've got an early day tomorrow. Evet, yarın erkenden kalkacaksın. Akibiyori-1 1960 info-icon
I really enjoyed myself today. Bugün gerçekten hoş vakit geçirdim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Pon. Already? Pon yaptım. Şimdiden? Akibiyori-1 1960 info-icon
Ah, I'm getting close. Reach! Ah, iyice yaklaştım. Dip! Akibiyori-1 1960 info-icon
Reach! That was fast. Dip mi! Çok hızlısın. Akibiyori-1 1960 info-icon
Did you discard this? Yes. Bu taşı mı attın? Evet. Akibiyori-1 1960 info-icon
Then I discard this. That's it! Ben de bu taşı atıyorum. İşte bu! Akibiyori-1 1960 info-icon
On the nose. With two doubles... that's 384. Mükemmel. İki çifti de eklersek... sana 384 eder. Akibiyori-1 1960 info-icon
How can you clean out the bridegroom like that? Damadı soyup soğana çevirmek zorunda mıydın? Akibiyori-1 1960 info-icon
Don't worry. I already gave them my gift. Merak etme. Onlara hediyemi verdim bile. Akibiyori-1 1960 info-icon
Why'd I lug these mahjong tiles here? Bu mahjong taşlarını ne diye getirdim ki? Akibiyori-1 1960 info-icon
Madam, your husband to be is in tears. Madam, müstakbel kocanız gözyaşlarına boğuldu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Don't make him cry too much. Aman! Çok ağlatmayın onu. Akibiyori-1 1960 info-icon
Spoken like a true wife. Gerçek bir eş gibi konuştun. Akibiyori-1 1960 info-icon
What's the ideogram for "refreshing"? "Rahatlatıcı" nasıl yazılıyor? Akibiyori-1 1960 info-icon
Your fiancé's not refreshing, he's depressing. Nişanlınız rahatlatıcı değil, aksine iç karartıcı. Akibiyori-1 1960 info-icon
It's written... Şöyle yazılıyor... Akibiyori-1 1960 info-icon
I just wrote it phonetically. Ben fonetik olarak yazıverdim. Akibiyori-1 1960 info-icon
Miss Miwa, I hear you turned down Goto. Bayan Miwa, Kulağıma Goto'yu reddettiğiniz geldi. Akibiyori-1 1960 info-icon
What? Kimi? Akibiyori-1 1960 info-icon
Goto of Sanwa Trading. I ran into him in Shinjuku. Sanwa Şirketi'nden Goto. Shinjuku'da ona rastladım. Akibiyori-1 1960 info-icon
He said you turned him down. Onu reddettiğinizi söyledi. Akibiyori-1 1960 info-icon
That's just not true. Hiç de doğru değil. Akibiyori-1 1960 info-icon
He's a nice guy. Give him a chance. O iyi biri. Ona bir şans vermelisin. Akibiyori-1 1960 info-icon
You've got it wrong. I never rejected him. Yanlış anlama var. Ben onu hiç geri çevirmedim. Akibiyori-1 1960 info-icon
What are you talking about? Neden bahsediyorsunuz? Akibiyori-1 1960 info-icon
Nothing. You just keep an eye on your husband. Yok bir şey. Sen gözünü kocandan ayırma. Akibiyori-1 1960 info-icon
Why'd you reject such a nice guy? Öyle iyi bir adamı neden geri çevirdin ki? Akibiyori-1 1960 info-icon
Shall I set you two up again? İkinizi yeniden buluşturayım mı? Akibiyori-1 1960 info-icon
That's all right. Tamam, olsun. Akibiyori-1 1960 info-icon
I'll introduce you. Don't be shy. Size randevu ayarlayacağım. Utangaç olma. Akibiyori-1 1960 info-icon
It's almost time. Vakit tamam sayılır. Akibiyori-1 1960 info-icon
There must be lots of newlyweds on the trains. It's an auspicious date. Trenlerde bir sürü yeni evli olmalı. Tam da evliliğe elverişli bir zaman. Akibiyori-1 1960 info-icon
I wonder how she feels. Nasıl hissediyordur acaba? Akibiyori-1 1960 info-icon
Will they be seated face to face or side by side? Yüz yüze mi, yoksa yan yana mı oturuyorlar? Akibiyori-1 1960 info-icon
However they please, the lucky stiffs! Here it comes. Canları nasıl isterse, şanslı herifler! İşte geliyor. Akibiyori-1 1960 info-icon
What's with her? She promised to wave her bouquet. Onun nesi var? Buketiyle el sallayacağına söz vermişti. Akibiyori-1 1960 info-icon
Did she forget? Unuttu mu ki? Akibiyori-1 1960 info-icon
No, she promised so many times. Hayır, defalarca sözünü yinelemişti. Akibiyori-1 1960 info-icon
Maybe she felt awkward. Belki de utanmıştır. Akibiyori-1 1960 info-icon
And why werert we invited to her reception? Peki, neden törene davet edilmedik öyleyse? Akibiyori-1 1960 info-icon
We should have been. Edilmeliydik. Akibiyori-1 1960 info-icon
She's probably forgotten us. Muhtemelen aklına gelmedik. Akibiyori-1 1960 info-icon
We all joined the company at the same time. We were so close. Onunla şirkete aynı zamanda başlamıştık. Çok yakındık. Akibiyori-1 1960 info-icon
Yes, but people grow apart over time. Evet, ama insanlar zamanla birbirlerinden uzaklaşıyorlar. Akibiyori-1 1960 info-icon
Then marriage is the worst. Are men like that too? O zaman evlilikten kötüsü yok. Erkekler de mi öyle? Akibiyori-1 1960 info-icon
If our friendship ended because one of us got married, Aramızdan biri evlendi diye arkadaşlığımız bitseydi... Akibiyori-1 1960 info-icon
I'd be miserable. Marriage is the worst. ...çok kötü hissederdim. Evlilikten kötüsü yok. Akibiyori-1 1960 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 2942
  • 2943
  • 2944
  • 2945
  • 2946
  • 2947
  • 2948
  • 2949
  • 2950
  • 2951
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim