Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3002
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
It is the daybreak. | Güneş doğuyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Ammar, you initially. | Ammar, önce sen. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Ammar... | Ammar... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Where you were? | Neredeydin? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Your mother worries, she did not sleep. | Annen meraktan uyuyamadı. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Forgiveness, it is my fault. | Bağışla beni, benim hatam. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
This god helped us all our life. | Bu tanrı tüm hayatımız boyunca yardım etti bize. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
But it did not help itself. | Ama kendine bile yardım edemedi. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
I have shame of deifier that. | Buna tanrı dediğim için kendimden utanıyorum. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
True Allah is that which sees, | Gerçek Allah, her şeyi görendir, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
without being seen. | ... ama kimse O'nu göremez. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Ammar. | Ammar. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
We see the gods in Kaaba. | Biz tanrıları Kabe'de görüyoruz? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Ammar, I am afraid for you. | Ammar, senin için endişeleniyorum. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You listenings of people who will lose you. | İzinden gittiğin insanlar sana zarar verecekler. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
I listen to Mohammad, Mother. | Ben Muhammed (s.a.v)'i dinliyorum anne. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Mohammad? | Muhammed? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
All Mecca testifies to its honesty. | Bütün Mekke onun dürüstlüğünden emindir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It are that which gives without counting. | O'nun sözlerine hiç düşünmeden güvenilir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Greet everyone. | Herkese selam verir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
But I do not want only it offends the gods. | Ama sözlerinin tanrıları gücendireceğinden korkuyorum. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Gods? | Tanrılar mı? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Which is this god who accepts that one dies of hunger? | Hangi tanrı insanların açlıktan ölmesine göz yumar? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
That the rich person exploits the poor one? That the fort oppresses the weak one? | Zenginlerin fakirleri ezmesine izin verir? Güçlünün zayıfa haksızlık etmesine? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Which authorizes the fathers to kill their daughters without reason? | Hangi tanrı, bir babanın öz kızını diri diri toprağa gömmesini emreder? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Are this a god that which... | Böyle bir tanrı... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
That which prohibits to the women to choose their husband? | ... kadınların eşlerini seçmesini yasaklayan bir tanrı mıdır? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
And accept that one imposes a life worse to them than death? | Ve ölümden daha beter bir hayatı kabul etmelerini emreden? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Your mother was not forced. | Annen hiçbir şeye zorlanmamıştı. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You remember, Yasser? | Hatırlar mısın Yaser? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
We would never have met. | Biz hiç tanışamazdık. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
And you Ammar, you would not have been born. | Ve sen Ammar, sen hiç doğmamış olurdun. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
My father was Abut to bury me... | Babam beni neredeyse gömecekmiş... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
…alive. | ... diri diri. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Like buried my sister. | Tıpkı kız kardeşimi gömdüğü gibi. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
But he could not do it, | Ama yapamamış, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
because he remembered that whereas he covered her with sand, | ... kız kardeşimin üzerini toprakla örterken, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
she clung to one its fingers, | ... kardeşim babamın baş parmağını yakalamış, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
and weas put to suck it, | ... ve emmeye başlamış, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
as if it make always, later says to my mother. | ... babam bunu hiç unutamadığını söylerdi anneme. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Hers pressure was soft. | Elleri yumuşacıkmış. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
I think that it was soft. | Yumuşacık olduğunu tahmin ediyorum. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It is a weakness of my father who saved me the life. | Kardeşimin elleridir hayatımı kurtaran. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It is the habit, Somayya. | Bu bir gelenek Sümeyye. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It is a sin, and a god who authorizes it does not deserve a worship. | Bu bir günah, bu günaha izin veren tanrı, tapınılmayı hak etmiyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
I must join the Prophet. | Peygambere gitmeliyim. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Go ahead, my son. Will join Mohammad. | Git, oğlum. Muhammed'e git. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
He is a blessed man. | O çok mübarek bir insandır. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Two men follow him. | İki kişi takip ediyor! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Read? Read? Mohammad can neither read nor to write. | Oku? Oku? Muhammed okuma yazma bilmez ki. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
But he can speak. | Ama konuşabilir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
He can speak? | Konuşabilir mi? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Me also, I can speak. | Ben de konuşabilirim. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
That Mohammad says? | Ne diyor Muhammed? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
He say only what one reveals to him of the words of Allah. | O sadece Allah'ın kelamını bize iletiyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Which words? And which Allah? | Hangi kelam? Hangi Allah? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
A god who speaks! | Konuşan bir tanrı!?! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Mohammad is delirious. | Muhammed delirmiş. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Retain all that one reveals to him. | O'na inen vahiyleri aklında tutuyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Then he dictate it with those which transcribe it. | Sonra vahyi yazıya geçirenlerle birlikte emirleri yayınlıyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The words of Allah are unchanged. | Allah'ın kelamı değiştirilmemiştir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It is Coran. | Bu Kur'andır. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Mohammad is famished for his dreams. | Muhammed hayal dünyasında yaşıyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You do not say that he hides under his cape the closed eyes? | Sen demedin mi örtüsünün altında ve gözleri kapalıydı diye? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Yes, but his heart is open. | Evet ama kalbi açıktı. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You, it for his eloquence strikes. | Vur ona, dili çok uzamış. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Not. | Hayır. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It is not a solution. | Bu çözüm değil. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Mohammad does not realize it, | Muhammed bilmiyor mu ki, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
that our life depends on the gods of Kaaba? | ... bizim yaşamımız Kabe'deki putlara bağlı? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Kaaba belongs to us. | Kabe bize ait. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Every year, the caravans arrive, | Her sene kervanlar gelir, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
make it tower of Kaaba and buy our goods. | ... Kabe'yi ziyaret eder ve iyi altın bırakırlar. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It is not so easy, my boy. | O kadar da uzun boylu değil evlat. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
How to replace 300 gods by only one, invisible? | 300 tane tanrıyı tek bir görünmeyen tanrıyla değiştirmemizi nasıl beklersin? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
You say that is everywhere, here, at home, | Her yerde olduğunu söylüyorsun, burda, evde, | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
in Taif, Medina, Yemen, on the moon! | ... Taif'te, Medine'de, Yemen'de, Ay'da! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
That the pilgrims would visit while coming in Mecca, | Hacılar eğer her yerde olan bir tanrıya inanırsa... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
if they can adore only one Allah whom they find everywhere? | ... söyler misin Mekke'ye neden gelsinler? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The gods are for Koraichians, a worship and a trade. | Tanrılar Kureyşliler içindir, onlara tapınırız ve ticaretini yaparız. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Allah is not goods. | Allah alınıp satılacak bir eşya değildir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The whip will correct you. | Kırbaç senin aklını başına getirir. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Take guard with you and pay attention. | Kelimelerini dikkatli seç. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
I have a question! | Benim bir sorum var! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
It appear that this illiterate bed that the slave is the equal one of his Master. | Bu okuma yazması olmayan adam, efendiyle kölesinin eşit olduğunu söylüyor. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Bilal, this Black that I bought, my is equal? | Satın aldığım bu zenci, Bilal benimle eşit mi yani? | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Yes... if it is a human being. | Evet... Eğer o da bir insansa. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
The Prophet says as: | Peygamber der ki: | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
"The men are equal like the teeth of a comb. " | " İnsanlar tıpkı bir tarağın dişleri gibi eşittirler. " | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
This heresy tries the slaves and their fact of hoping for the delivery. | Bu sapkınlık kölelerimizi de yoldan çıkaracak. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Bilal... | Bilal... | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Teach to this boy the difference between a Master and his slave. | Bu çocuğa efendiyle köle arasındaki farkı göster. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Give him the whip. | Kırbaçı ver. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
So that it can not pronounce one word any more. | Kırbaçla ki bir kelime daha edemesin. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Bilal, whips it. | Bilal, kırbaçla şu hayvanı. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Whip it. | Kırbaçla! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Kill it. | Öldür şunu! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Obeyed. | İtaat et. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Obeyed them. | Dinle onları Bilal! | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |
Save your heart. | Kendini kurtar. | Al Risalah-1 | 1976 | ![]() |