Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3421
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
That's not helpful, bill. | Bunun hiç yardımı olmuyor, Bill. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
My house would be the worst place to fight. | Evim dövüşülebilecek en kötü yerdir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And anyway, my bedroom's off limits. | Hem, odam yasak bölgedir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary, no, that's a great place. | Gary hayır, orası harika bir yer. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I think, you know, we can keep them as prisoners there or | Bence Alpha'ları senin odanda tutabilir | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, yeah, I know what you're trying to do, Bill. | Evet, ne yapmaya çalıştığını biliyorum Bill. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You're trying to annoy me, but it's not gonna work. | Beni sinir etmeye çalışıyorsun ama sinir edemeyeceksin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You know, you were a lot less annoying | Yeteneğin yokken... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
when you didn't have your abilities. | ...daha az sinir bozucuydun. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And now that you've got your ability back, | Şimdi yeteneğini geri aldın, yine sinir bozucu oldun. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You're Bill again. You're the old Bill. | Yine Bill'sin. Eski Bill. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You're damn right I am. | Aynen öyle. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Nina, you don't have to clean up my office. | Nina, senden ofisimi temizlemeni istemedim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, well, don't want your wound to open up. | Evet ama yaranın tekrar açılmasını istemedim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Rachel would smell blood | Rachel kan kokusu alıyor | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I get it, you like me. | Anlıyorum, benden hoşlanıyorsun. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Don't be so, uh... | Bu kadar | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Don't be so juvenile. | Bu kadar çocuksu olma. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Come on, I saw how you reacted when I got cut. | Hadi ama, bıçaklandığımda nasıl tepki verdiğini gördüm. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I would've done the same thing to anyone. | Kim olsa aynısını yapardım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Well, how about this? | Buna ne dersin? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Now, that's pretty grown up, huh? | Bu epey olgun ha? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I don't care what Cley says. | Cley ne derse dersin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
This was a bad idea. | Bu kötü bir fikirdi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yes, we do seem to be learning by trial and error. | Evet, deneme yanılmayla öğreniyoruz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Mostly error. | Hayat... Daha çok yanılmayla. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
So no more prisoners in the office, right? | Öyleyse ofise mahkûm falan getirmek yok. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Oh, I certainly hope not, Rachel. | Umarım olmaz, Rachel. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You know, you, uh, saved all of us | Griffin'i bularak ve Kern'in yeteneğini... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
dropping Griffin and detecting Kern's ability. | ...saptayarak hepimizi kurtardın. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Just trying to earn my paycheck. | Maaşımın hakkını vermeye çalışıyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I scanned the entire office. | Ofisi baştan sona taradım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
There's no sign of Griffin. She got away. | Griffin'den biz iz yok. Gitmiş. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And I'm assuming that she took | Kern'in vitaminleriyle ilgili verileri de aldığını sanıyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
She probably delivered it to her new employers, | Her kimseler artık, onları yeni işverenine ulaştırmıştır. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Things aren't gonna get easier, are they? | İşler kolaylaşmıyor, değil mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I couldn't understand. | Anlayamıyordum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
They just kept saying the same thing over and over again. | Sürekli aynı şeyi söyleyip duruyorlardı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Tell me about the shooter. | Tetikçiden söz et. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You did murder a federal prisoner. | Federal bir hükümlüyü öldürdün. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I couldn't control that. | Elimde değildi ki. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
The best place for you now is with us. | Şu anda sana en uygun yer bizim yanımız. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I've always been better off on my own. | Bir başımayken daha iyiyim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
So this is how we deal with Alphas? 1 | Alfalarla böyle mi ilgileniyoruz? 1 | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
When things go wrong, we assassinate? | İşler ters gidince onları öldürecek miyiz? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's not what I signed up for. | Bu işe bunun için katılmadım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Red Flag must have used her | Kızıl Bayrak, iletişimi şifrelemesi için onu kullanmış olmalı. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You work for Red Flag. | Kızıl Bayrak hesabına çalışıyorsun. Jersey'in hemen dışında patlayan bir kargo treni bu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No, Gary, they work for me. | Hayır, Gary. Onlar benim için çalışıyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Are you really my friend? | Sahiden de arkadaşım mısın? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Of course I'm your friend. | Tabii ki öyleyim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary, I know you like Anna. | Gary, Anna'dan hoşlandığının farkındayım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But remember, I'm your friend too. | Lakin unutmamalısın ki ben de senin arkadaşınım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But you're not one of us. | Ancak bizden biri değilsin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Great report. | Güzel rapor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
If you like fiction. | Kurguyu seviyorsan tabii. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Well, I'm sure Agent Nathan Cley | Ajan Nathan Cley'in boşlukları doldurmaktan büyük mutluluk duyacağına eminim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I'm sure he will too considering | Hali hazırda Savunma Bakanlığı'nda terör estirdiğini göz önüne alırsak orası kesin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You think I'm gonna let this slide.... | Bu işin peşini bırakacağımı sanıyorsan... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Then you've really misjudged me too. | ...beni gerçekten de yanlış değerlendirmişsin demektir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
A man with your abilities could make a lot of money, | Senin yeteneklerine sahip bir adam, kendi hesabına... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
if he went into business for himself. | ...çalışsa paraya para demezdi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's never gonna happen. | Öyle bir şey olmayacak. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I don't care what Cley says. | Cley'in söyledikleri umurumda bile değil. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yes, we do seem to be learning by trial and error, hmm. | Evet, deneme yanılma yöntemiyle öğreniyoruz anlaşılan. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Mostly error. | Çoğunlukla yanılma. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Things aren't going to get easier, are they? | İşler hiç kolaylaşmayacak öyle değil mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You're not with the committee. | Komiteden gelmiyorsun. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
No. I'm not. | Gelmiyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You're one of them, aren't you? | Onlardan birisisin öyle değil mi? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Some mistakes never go away. | Bazı yanlışlar yakanı hiç bırakmaz. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Some do. | Bazıları bırakır. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But I'm not supposed to go to work today. | Bugün çalışmamam gerekiyordu. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I took vacation time. I know. | İzne çıktım. Biliyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But I need your help with something in the office. | Fakat ofiste yardımcı olman gereken bir mevzu var. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's the New York Auto Show at the Javitz Center, | New York Otomobil Fuarı var. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
and it takes four days to see everything. | Gezip görmek 4 gün sürüyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Four, that's why I took off today. | 4, bu yüzden bugün izinliyim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Gary, don't dawdle, come on. | Gary, aylaklık etme haydi. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I've already seen all the English, French, | İngiliz, Fransız, Alman ve İtalyan arabalarını gördüm bile. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I'm working my way east. | Bugünkü turum doğuya. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
And today's Asia, 'cause there's a system. | Sırada Asya var çünkü bu işin bir düzeni var. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I know how much it means to you to see the car show, | Otomobil fuarının senin için ne kadar önemli olduğunun... | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Yeah, 'cause tomorrow's America. | Yarın da Amerikan arabaları var. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
You know Americans still make a lot of cars. | Amerika, halen çok sayıda otomobil üretiyor. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Like that one. What are they doing here? | Mesela şunun gibi. Park şekilleri rezalet. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Get down, get down, get down! | Eğil, eğil! | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Hey, tactical. | N'aber, taktik tim? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Have we got a case? | Bakmamız gereken bir dava mı var? | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Nah, you don't. | Sizin yok. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
But we do. | Bizim var. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Bag him. | Paketleyin. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Alphas. | Alfalar. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I've never seen it. | Hiç izlemedim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Come on, everybody's seen Casablanca. | Haydi ama. Herkes Kazablanka'yı izlemiştir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
It's the greatest love, bar, spy, tuxedo movie ever made. | Gelmiş geçmiş en harika aşk, bar, casusluk ve smokin filmidir. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I figured you for more of Field of Dreams type of guy. | Senin daha çok Düşler Tarlası tarzı bir zevkin olduğunu sanırdım. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Nope, never seen it. | Hiç izlemedim. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
I refuse to believe Mr. Baseball | Bay Beysbol'un Düşler Tarlası'nı izlemediğine inanmayı reddediyorum. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |
Mm mm, I won't go see any movie | Sonunda ağlayacağımı bildiğim filmleri izlemem. | Alphas-2 | 2011 | ![]() |