Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3735
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You know? Swinging is a thing where couples are | Bilir misiniz? Eş değiştirme | American Swing-1 | 2008 | |
| in a relationship with each other. | ilişkide olduğu bir ilişki türüdür. | American Swing-1 | 2008 | |
| Okay? They have feelings for each other | Tamam mı? Eşlerin eş değiştirmeyen çiftlerde | American Swing-1 | 2008 | |
| as if non swingers do. | olduğu gibi birbirlerine karşı hisleri vardır. | American Swing-1 | 2008 | |
| But the only difference is | Ancak tek fark | American Swing-1 | 2008 | |
| that when they're with someone else, | bir başkasıyla beraber olduklarında | American Swing-1 | 2008 | |
| it's just sex. There's no feelings. | bu sadece sekstir. Duygular yoktur. | American Swing-1 | 2008 | |
| I never saw him going around with Mary. | Ferrato: Onu hiç Mary ile birlikte görmedim. | American Swing-1 | 2008 | |
| I never saw them having sex with other couples. | Onları hiç bir zaman başkalarıyla seks yaparken görmedim. | American Swing-1 | 2008 | |
| It was always Larry. | O hep Larry idi. | American Swing-1 | 2008 | |
| Do you have relationships with other men there? | Başka erkeklerle ilişkiniz var mı? | American Swing-1 | 2008 | |
| Occasionally, yes. Does he know about it? | Arasıra evet. O biliyor mu? | American Swing-1 | 2008 | |
| Do you countenance it? I think it's fantastic. | Bunu destekliyor musunuz? Olağanüstü olduğunu düşünüyorum. | American Swing-1 | 2008 | |
| Mary would be having a lot of men. | Hanson: Mary birçok erkekle birlikte olabilirdi. | American Swing-1 | 2008 | |
| You weren't really supposed to have a gangbang just out on the main floor. | Sahnenin ortasında toplu seks yapmanız beklenmiyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| You were supposed to go somewhere, and Larry might speak to Mary about it, | Sizden bir yere gitmeniz beklenirdi, ve Larry, Mary ile bunu konuşurdu, | American Swing-1 | 2008 | |
| and then he'd go off and ohhh you know, | ve sonra o gelip bilirsiniz işte | American Swing-1 | 2008 | |
| and say, "Mary's upset." | "Mary'nin üzgün" olduğunu söylerdi. | American Swing-1 | 2008 | |
| We'd say, "Mary doesn't look upset. Mary looks like she's having a good time." | Biz "Mary'nin üzgün görünmediğini, iyi vakit geçiriyor göründüğünü" düşünürdük. | American Swing-1 | 2008 | |
| "No, Mary's upset." | "Hayır, Mary üzgün" | American Swing-1 | 2008 | |
| She was losing Larry, | Vance: Larry'yi kaybediyordu, | American Swing-1 | 2008 | |
| not just to the lifestyle, but to one particular woman or another. | sadece yaşam tarzına değil şu kadına veya bu kadına. | American Swing-1 | 2008 | |
| Do you really believe that you can make love to a person one time | Bir insanla sevişip başkalarına aşık olabileceğinize | American Swing-1 | 2008 | |
| and fall in love with them? I don't think it can happen. | gerçekten inanıyor musunuz? Ben olabileceğini düşünmüyorum. | American Swing-1 | 2008 | |
| I really don't. I've never seen it happen. | Gerçekten düşünmüyorum. Hiç olduğunu görmedim. | American Swing-1 | 2008 | |
| He was there just to have sex. | O sadece seks için oradaydı. | American Swing-1 | 2008 | |
| The whole thing was how many women he could get. | Tüm mesele kaç tane kadını götürebileceğiydi. | American Swing-1 | 2008 | |
| She wasn't having it and I don't blame her. | Vance: O bundan faydalanmıyordu ve ben onu suçlamıyorum. | American Swing-1 | 2008 | |
| So she went on with this affair with the chauffeur. | Bu yüzden şu ilişkiye başladı şoförle. | American Swing-1 | 2008 | |
| Mary and Larry were were | Mary ve Larry | American Swing-1 | 2008 | |
| He was starting to tell her to stay home, | Larry evde kalmasını söylemeye başlamıştı, | American Swing-1 | 2008 | |
| and the chauffeur knew both of them | ve şoför her ikisini de biliyordu | American Swing-1 | 2008 | |
| because he used to drive both of them to Plato's. | çünkü her ikisini de Plato'ya götürüyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| It ended badly. | Kötü sonuçlandı. | American Swing-1 | 2008 | |
| They wanted to kill each other. | Birbirlerini öldürmek istediler. | American Swing-1 | 2008 | |
| The chauffeur was in love with Mary. | Şoför Mary'e aşıktı. | American Swing-1 | 2008 | |
| Larry was in love with Mary. | Larry Mary'e aşıktı. | American Swing-1 | 2008 | |
| Mary was in love with the chauffeur it was this big nasty triangle. | Mary şoföre aşıktı büyük edepsiz bir aşk üçgeni | American Swing-1 | 2008 | |
| Larry would send Mary home with Ron. Yeah. | Larry Mary'i Ron ile eve yollayacaktı. Evet. | American Swing-1 | 2008 | |
| So maybe one thing led to another. | Böylece belki de bir olay başka bir olayı tetikledi. | American Swing-1 | 2008 | |
| I think in the end | Sonunda | American Swing-1 | 2008 | |
| The chauffeur had Larry | Şoför Larry'i kaçırdı | American Swing-1 | 2008 | |
| kidnapped, beaten to a pulp, | pestilini çıkardı, | American Swing-1 | 2008 | |
| sent put in the hospital | hastaneye götürdü | American Swing-1 | 2008 | |
| in an effort to end it in his favor. | kendi lehine sonuçlandırmak adına. | American Swing-1 | 2008 | |
| That's what I believe happened. | Olduğuna inandığım bu. | American Swing-1 | 2008 | |
| I never seen a guy that was beat So beat up. | Dövülmüş birini görmemiştim Kötü dövülmüştü. | American Swing-1 | 2008 | |
| I mean His face was like out to here. | Demek istediğim Yüzü yerinden çıkmış gibiydi. | American Swing-1 | 2008 | |
| I think Larry Levenson wound up in the hospital | Sanırım Larry Levenson hastanede kalırken | American Swing-1 | 2008 | |
| in Queens stemming from this conflict | Queens'de bu karmaşayı sonuçlandırdı | American Swing-1 | 2008 | |
| between him, Mary and the chauffeur. | kendisi, Mary ve şoför arasındaki. | American Swing-1 | 2008 | |
| After the kidnapping, Mary came by the club a couple of times. | Kaçırma olayından sonra, Mary birkaç kez klübe geldi. | American Swing-1 | 2008 | |
| You know, she seemed basically out of it. | Temelde bu işin dışında görünüyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| You know, she was older and at one point she might have been the queen, | Daha yaşlıydı ve bir yerde kraliçe olabilirdi, | American Swing-1 | 2008 | |
| but she definitely wasn't now. | ama kesinlikle öyle değildi. | American Swing-1 | 2008 | |
| She almost wound up on the street. | Vance: Sokağı da boylayabilirdi | American Swing-1 | 2008 | |
| She was institutionalized, I believe, | Kurumlaştığına inanıyorum | American Swing-1 | 2008 | |
| at Bellevue for a while | Bellevue'de bir süreliğine | American Swing-1 | 2008 | |
| and she did have a breakdown. | ve sinir krizi geçirdi | American Swing-1 | 2008 | |
| She was really a nice woman. Nice lady. | Gerçekten hoş kadındı. Hoş hanımefendi. | American Swing-1 | 2008 | |
| Maybe they made up that story that it was this guy | Belki de hikaye bundan ibaretti o adamdan | American Swing-1 | 2008 | |
| to stay away from the wiseguys. Ron. | uzak durmak gerekti akıllı adamdan Ron | American Swing-1 | 2008 | |
| We don't know. | Bilmiyoruz. | American Swing-1 | 2008 | |
| Why it happened, we never knew. | Neden oldu hiç bilemedik. | American Swing-1 | 2008 | |
| But even then Larry was running around, like, in a wheelchair | Ama o zaman bile Larry tekerlekli sandalyede koşturuyordu | American Swing-1 | 2008 | |
| and he was perfectly fine. He was saying, "Aw, it's nothing." | çok iyiydi. "Ah, birşey yok" diyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| I'll be fine. I'll be walking." and he was. | İyiyim. Yürüyeceğim." ve yürüdü. | American Swing-1 | 2008 | |
| He was, like, smiling through it all. | Hep gülümsüyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| Plato's Retreat is an unlicensed club | Plato'nun Enstitüsü lisanssız bir klüptü | American Swing-1 | 2008 | |
| for swinging couples, right? We have a charter. | eş değiştiren çiftler için, değil mi? Larry: Sözleşmemiz var. | American Swing-1 | 2008 | |
| In approximately July of 1979, | Yaklaşık olarak Temmuz 1979'da, | American Swing-1 | 2008 | |
| there had been some newspaper article | bazı gazete haberleri vardı | American Swing-1 | 2008 | |
| wherein Larry Levenson had | burada Larry Levenson | American Swing-1 | 2008 | |
| stated and boasted that, | "Plato'nun Enstitüsü için, | American Swing-1 | 2008 | |
| "We don't pay taxes for Plato's Retreat Inc." | biz vergi ödemiyoruz" diye böbürleniyordu | American Swing-1 | 2008 | |
| We are definitely a non profit corporation. | Biz kesin olarak kar amacı gütmeyen bir kurumuz. | American Swing-1 | 2008 | |
| Now wait a minute, Larry. What do you mean a non profit? I'm telling you. | Bir dakika, Larry. Kar amacı gütmeyenle ne kastediyorsun? Söylüyorum. | American Swing-1 | 2008 | |
| Two gentlemen appeared | Annie: İki bey geldilr | American Swing-1 | 2008 | |
| 9:00 in the morning. I'm half asleep. | Sabah 9:00 yarı uykuluyum. | American Swing-1 | 2008 | |
| And they says, "We came here to see the books." | Ve bana "Defterleri görmeye geldik" diyorlar | American Swing-1 | 2008 | |
| So I gave them the books. | Onlara defterleri veriyorum. | American Swing-1 | 2008 | |
| I didn't know they were from the Internal Revenue. | Maliyeden olduklarını bilmiyordum. | American Swing-1 | 2008 | |
| And they find out they got a gold mine in front of them, | Aradıklarını buldular önlerinde bir altın madeni vardı, | American Swing-1 | 2008 | |
| that these people have been cheating their income tax | üç yıldan beri bu insanların vergi kaçırdıklarını 1 | American Swing-1 | 2008 | |
| for three years. | buldular. 1 | American Swing-1 | 2008 | |
| In one year I think they claimed only $300 | Bir yılda sadece 300$ 1 | American Swing-1 | 2008 | |
| of taxable income and paid zero tax. | vergilendirilebilir gelir gösterdiler ve hiç vergi ödemediler. | American Swing-1 | 2008 | |
| Ann Grippo reentered the business room. | Davidson: Ann Grippo odaya tekrar girdi. | American Swing-1 | 2008 | |
| She looked over our shoulder and was peering intently. | Omuzlarımızın üstünden bize anlamlıca süzüyordu. | American Swing-1 | 2008 | |
| She just blurted out voluntarily, | Mahsus patladı birden | American Swing-1 | 2008 | |
| "we're dead." | "biz öldük" | American Swing-1 | 2008 | |
| I tried to take the books away from them. | Defterleri onlardan almaya çalıştım. | American Swing-1 | 2008 | |
| Yeah? And I did, I took the books. | Gerçekten mi? Ve aldım defterleri. | American Swing-1 | 2008 | |
| They didn't keep them. They weren't allowed to keep them. | Defterleri alıkoymadılar. Alıkoymalarına izinleri yoktu. | American Swing-1 | 2008 | |
| Correct. I took them. | Doğru. Aldım onları. | American Swing-1 | 2008 | |
| But now they know that they have Wait. | Ama artık biliyorlardı Bekle. | American Swing-1 | 2008 | |
| So now you got the books back in your hand. Yeah. 1 | Böylece deftereli yeniden ele geçirdin. Evet. | American Swing-1 | 2008 | |
| Did you call Larry? When they came in that night I told them what happened. | Larry'yi aradın mı? O gece geldiklerinde olanları anlattım onlara. | American Swing-1 | 2008 | |
| You didn't do nothing till that night? No, till that night. | O geceye kadar hicbir şey yapmadın? O geceye kadar hayır. | American Swing-1 | 2008 | |
| Hy said to me, "You know, I covered our tracks here for three years. | Bana "Biliyor musun, üç senelik izlerimizi kapattım. | American Swing-1 | 2008 |