Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 3810
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Does the temperature suit you? | Sıcaklık iyi mi? | Amour-1 | 2012 | |
| No? I'm bending you forward. Don't be afraid, I'm here. | Değil mi? Öne doğru yatıracağım sizi. Korkmayın, buradayım. | Amour-1 | 2012 | |
| ... come from 8 till 12 and I'd do 2 until 6, or 3 to 7. | ...8'den 12'ye kadar o, 2'den 6'ya veya 3'ten 7'ye kadar ben durabilirim. | Amour-1 | 2012 | |
| I'll think about it. | Bir düşüneyim. | Amour-1 | 2012 | |
| She just has to know in time so she can plan ahead. | Planlarını ona göre yapabilmesi için erkenden öğrenmesi lazım. | Amour-1 | 2012 | |
| Of course. I'll let you know in the next few days. | Tabii. Birkaç güne kadar haber veririm. | Amour-1 | 2012 | |
| Very well. I have to go now. | Harika. Şimdi gitmeliyim. | Amour-1 | 2012 | |
| Thanks for the coffee. My pleasure. | Kahve için teşekkür ederim. Rica ederim. | Amour-1 | 2012 | |
| I'll see you out. | Kapıya kadar geçireyim. | Amour-1 | 2012 | |
| You mustn't take it too seriously. Usually they always say something. | Çok önemsemeyin bunları. Genelde böyle şeyler söylerler. | Amour-1 | 2012 | |
| She might just as well say "Mum, Mum, Mum". | Hatta "Anne, anne" de diyebilir. | Amour-1 | 2012 | |
| It's just mechanical. I know. | Otomatik olarak. Farkındayım. | Amour-1 | 2012 | |
| I'd like to hire a second nurse. | Bir hemşire daha tutmak istiyorum. | Amour-1 | 2012 | |
| The two could take turns. | Dönüşümlü çalışırlar. | Amour-1 | 2012 | |
| That would make everything a bit simpler, wouldn't it? | Böylece her şey kolaylaşır, değil mi? | Amour-1 | 2012 | |
| Hurts. | Acıyor. | Amour-1 | 2012 | |
| Please leave them in the kitchen. Yes. | Lütfen mutfağa bırakın. Tabii. | Amour-1 | 2012 | |
| Is there anything else I can do for you? | Yapabileceğim başka bir şey var mı? | Amour-1 | 2012 | |
| No, thank you. You've been a big help, Mr. Méry. | Yok, teşekkür ederim. Eşinizle elimiz, ayağımız oldunuz. | Amour-1 | 2012 | |
| It's nothing, sir. Thanks a lot, sir. | Önemli değil, efendim. Çok teşekkürler, efendim. | Amour-1 | 2012 | |
| I'll let you know if I need you again. | Bir ihtiyacımız olursa yine haber veririm. | Amour-1 | 2012 | |
| With pleasure, sir. | Zevkle, efendim. | Amour-1 | 2012 | |
| May I say something, sir? Yes? | Bir şey söyleyebilir miyim, efendim? Evet? | Amour-1 | 2012 | |
| My wife and I, we are very impressed by your handling of the situation. | Eşim ve ben, bu durumu ele alışınızdan çok etkilendik. | Amour-1 | 2012 | |
| I take my hat off to you. | Önünüzde saygıyla eğiliyorum. | Amour-1 | 2012 | |
| That's very kind of you. Thank you. | Çok naziksiniz. Teşekkür ederim. | Amour-1 | 2012 | |
| Until next time. | Görüşmek üzere. | Amour-1 | 2012 | |
| Give my regards to your wife. I certainly will. | Eşinize saygılarımı iletin. İleteceğim. | Amour-1 | 2012 | |
| Hello Eva. How are you? | Merhaba Eva. Nasılsın? | Amour-1 | 2012 | |
| Things are fine. | Biz de iyiyiz. | Amour-1 | 2012 | |
| On... | Avign... | Amour-1 | 2012 | |
| the... | ...köpr... | Amour-1 | 2012 | |
| b... | ...üzer.. | Amour-1 | 2012 | |
| On the bridge... | Avignon köprüsü... | Amour-1 | 2012 | |
| bridge of A... | Avignon kö... | Amour-1 | 2012 | |
| of Avignon... | ...köprüsü... | Amour-1 | 2012 | |
| On the bridge of Avignon... | Avignon köprüsü üzerinde... | Amour-1 | 2012 | |
| the... the... | ...üze... | Amour-1 | 2012 | |
| Come on, Anne. The bridge! | Hadi, Anne. Köprü. | Amour-1 | 2012 | |
| of Avignon... | Avignon. | Amour-1 | 2012 | |
| vi...vi...vignon...gnon | vi... vi... vignon... gnon | Amour-1 | 2012 | |
| On the bridge of Avignon | Avignon köprüsü üzerinde... | Amour-1 | 2012 | |
| we all dance there, we all dance there | Dans ederdik, dans ederdik. | Amour-1 | 2012 | |
| Dance! On the bridge of Avignon... | Dans. Avignon köprüsü üzerinde... | Amour-1 | 2012 | |
| Dance! We all dance... | Dans. Dans ederdik... | Amour-1 | 2012 | |
| all... all... On the bridge of Avignon | dik... dik... Avignon köprüsü üzerinde... | Amour-1 | 2012 | |
| we all dance there, we all dance there | ...dans ederdik, dans ederdik. | Amour-1 | 2012 | |
| we all dance there in a ring | ...dans ederdik daireler oluşturup. | Amour-1 | 2012 | |
| On the bridge... | Köprünün üzerinde... | Amour-1 | 2012 | |
| dance... dance... | Dans... dans... | Amour-1 | 2012 | |
| all... all... | Ederdik... ederdik... | Amour-1 | 2012 | |
| There we are. | İşte böyle. | Amour-1 | 2012 | |
| Now you're all beautiful again. | Yine çok güzel oldunuz. | Amour-1 | 2012 | |
| So everyone will admire you. | Görenler hayran olacak. | Amour-1 | 2012 | |
| You want to see? Wait. | Bakmak ister misiniz? Bekleyin. | Amour-1 | 2012 | |
| Well? | Olmuş mu? | Amour-1 | 2012 | |
| Aren't we a pretty sight? | Çok güzel olmadık mı? | Amour-1 | 2012 | |
| As you wish, sir. | Siz bilirsiniz, bayım. | Amour-1 | 2012 | |
| I don't know what you were expecting, but.. | Nasıl bir beklenti içindeydiniz bilmiyorum ama.. | Amour-1 | 2012 | |
| I gave up another job to come and work here. | ...buraya gelebilmek için başka bir işi bıraktım. | Amour-1 | 2012 | |
| You should've thought it over before if you'll need a second nurse or not. | İkinci bir hemşireye ihtiyacınız olup olmadığını iyice düşünmeliydiniz. | Amour-1 | 2012 | |
| I didn't know then how incompetent you are. | Bu kadar kabiliyetsiz olduğunuzdan haberim yoktu. | Amour-1 | 2012 | |
| I don't want to discuss it with you. Anyway, you wouldn't understand. | Bunu sizinle tartışmak istemiyorum. Sonuçta anlamayacaksınız. | Amour-1 | 2012 | |
| No one has ever reprimanded me. | Daha önce kimseden böyle azar işitmemiştim. | Amour-1 | 2012 | |
| Good for you. How much do I owe you? | Adınıza sevindim. Borcumuz ne kadar? | Amour-1 | 2012 | |
| 780 euro. | 780 Euro. | Amour-1 | 2012 | |
| I've never had anything like this happen to me before. | Başıma daha önce böyle bir şey gelmemişti. | Amour-1 | 2012 | |
| Who do you think you are? I've been doing this job for years. | Kim olduğunuzu sanıyorsunuz? Ben bu işi yıllardır yapıyorum. | Amour-1 | 2012 | |
| I don't need you to teach me how to do it. | Bana işimi öğretmenize ihtiyacım yok. | Amour-1 | 2012 | |
| Do you have 20 euro? | 20 Euro'nuz var mı? | Amour-1 | 2012 | |
| No. Then take the 800 and go. | Yok. O zaman 800'ü alıp gidin. | Amour-1 | 2012 | |
| You're a wicked old man. | Aşağılık bunağın tekisiniz. | Amour-1 | 2012 | |
| I feel sorry for you. | Size acıyorum. | Amour-1 | 2012 | |
| I hope from the bottom of my heart | Can ı gönülden dilerim ki... | Amour-1 | 2012 | |
| that one day someone treats you the same way you treat your patients, | ...günün birinde başkaları da size, hastalarnıza davrandığınız gibi davranır... | Amour-1 | 2012 | |
| and that you too will have no way of defending yourself. | ...ve siz de onlara karşılık veremezsiniz. | Amour-1 | 2012 | |
| Now get out. | Şimdi defolun. | Amour-1 | 2012 | |
| Get out of here. | Gidin, hadi. | Amour-1 | 2012 | |
| Go fuck yourself, you old fart! | Canın cehenneme, yaşlı bunak. | Amour-1 | 2012 | |
| Open your mouth, Anne. | Aç ağzını, Anne. | Amour-1 | 2012 | |
| Come on, open your mouth. | Hadi, ağzını aç. | Amour-1 | 2012 | |
| Anne! Please. | Anne! Lütfen. | Amour-1 | 2012 | |
| If you don't drink, you'll die. | İçmezsen öleceksin. | Amour-1 | 2012 | |
| Is that what you want? | Bunu mu istiyorsun? | Amour-1 | 2012 | |
| Come on. Please. | Hadi, lütfen. | Amour-1 | 2012 | |
| Christ almighty. | Tanrı aşkına. | Amour-1 | 2012 | |
| You can't force me to let you die of thirst. | Açlıktan ölmene izin vermemi bekleme. | Amour-1 | 2012 | |
| If you persist, I'll call Bertier and he'll put you in hospital. | İnat edersen, Bertier'yi arayıp hastaneye yatırtırım seni. | Amour-1 | 2012 | |
| They can force feed you there. Is that what you want? | Orada zorla yedirirler. Bunu mu istiyorsun? | Amour-1 | 2012 | |
| I promised to spare you that but you must help me. | Tamam, sana söz verdim ama sen de bana yardımcı olmalısın. | Amour-1 | 2012 | |
| I'm out of my depth. | Boyumu aşmaya başlıyor artık. | Amour-1 | 2012 | |
| Come on, Anne. | Hadi, Anne. | Amour-1 | 2012 | |
| Drink this, now! | Hemen iç şunu. | Amour-1 | 2012 | |
| That's it. Good. | İşte böyle. Güzel. | Amour-1 | 2012 | |
| Well, swallow it! | Yut hadi. | Amour-1 | 2012 | |
| Please, forgive me. | Affet beni. | Amour-1 | 2012 | |
| Who's there? It's me. | Kim o? Benim. | Amour-1 | 2012 | |
| Eva? Yes. | Eva? Evet. | Amour-1 | 2012 | |
| What was going on? | Nerede kaldın? | Amour-1 | 2012 | |
| Nothing. I was in the toilet. | Hiç, tuvaletteydim. | Amour-1 | 2012 |