Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4392
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
and spent the rest of their time fighting. | ve geri kalan zamanlarını kavga ederek harcadılar. ve geri kalan zamanlarını kavga ederek geçirdiler. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You know, like those strange and boring French flicks. | bilirsin, bunun gibi tuhaf ve sıkıcı Fransız filmleri . Bilirsiniz, şu tuhaf ve sıkıcı Fransız filmleri gibi. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Yup. It just ended like that. | Evet. İşte bu şekilde sonlandı. Evet. Aynen öyle sona erdi. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I thought that was how their movie had ended. | Onların filmlerinin bu şekilde sonlandığını düşünmüştüm. Filmlerinin böyle bittiğini sandım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I had no idea they were planning a sequel. | Sonunu planladıklarına dair bir fikrim yoktu. Film arası verdiklerini düşünmemiştim. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You know, I thought a lot | Bilirsin, çok düşündüm Biliyor musun, aramızda olan şeyleri | Antique-1 | 2008 | ![]() |
about the things that happened with us. | başımıza gelenler konusunda. çok düşündüm. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You are forgiving me, right? | Beni affediyorsun, değil mi? Beni affediyorsun, değil mi? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Forgive? | Affetmek? Affetmek mi? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Of course not. It was my mistake. | Tabii ki hayır. Bu benim hatamdı. Elbette hayır. Benim hatamdı. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I was devastated after you left. | Seni bıraktıktan sonra mahvoldum. Sen gittikten sonra yıkıldım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You know, I regretted it so. | Bilirsin işte, bundan çok pişman oldum. Sonradan çok pişman oldum. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
And I began to work hard again. | ve yine çok sıkı çalışmaya başladım. Ve tekrar çok çalışmaya başladım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Thanks to your recipe, the shop is more famous! | Dükkanımızın daha da ünlenmesini sağlayan tarifiniz için teşekkürler! Tarifin sayesinde, pastane daha ünlü oldu! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
So much, | Çok teşekkürler, O kadar ki, | Antique-1 | 2008 | ![]() |
that the Ritz wants to open a shop in my name. | Ritz'in benim adıma bir dükkan açmak istemesine. the Ritz benim adıma bir yer açmak istiyor. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Bravo! | Bravo! Bravo! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Congratulations! | Tebrikler! Tebrikler! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
No, wait. Wait. | Hayır, bekle. bekle. Hayır, dur. Dur. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You always warned me, | Her zaman beni uyardın, Beni hep uyardın, | Antique-1 | 2008 | ![]() |
"success is no excuse for hasty expansion ". | "Başarı hızlı gelişim için bahane değildir. "Başarı hızlı yükselmeye sebep değildir". | Antique-1 | 2008 | ![]() |
So I was going to decline, | O yüzden geri çekilmiyordum, O yüzden reddetmeyi düşünüyordum, | Antique-1 | 2008 | ![]() |
but I remembered. | Fakat hatırladım. Ama hatırladım ki | Antique-1 | 2008 | ![]() |
There's one person in this world | bu dünyada pastalarımı harika bir şekilde bu dünyada | Antique-1 | 2008 | ![]() |
that can flawlessly recreate my pastries. | canlandıracak bir kişi vardır. benim pastalarımı kusursuzca yapabilen biri var. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You. | Sen. Sen. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
He basically recruited me. | Beni her açıdan iyileştir. Aslında beni işe aldı. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Recruit? | İyileştirmek? İşe mi aldı? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
How much is the offer? | Teklifin ne kadar? Teklifi ne? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
The Paris Ritz, so maybe 2 or 3 hundred grand? | Paris Ritz, yani belki 2 yada 3 yüz bin dolar? Paris Ritz olduğuna göre, 200 veya 300 bin? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Why didn't you give him a bonus ahead of time? | Niçin ona vaktinden önce bir ikramiye vermedin? Niye bu zamana kadar ona ikramiye vermedin? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
It's a small cake shop against a three star hotel, idiot. | Bu üç yıldızlı bir otelin karşısındaki küçük bir pasta dükkanı, salak. Üç yıldızlı bir otele karşı küçük bir pasta dükkanıyız, salak. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Three stars for what? | Ne için üç yıldız? Üç yıldız ne işe yarar? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Never mind. | Boşversene. Boş ver. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Are you serious about it? | Bu konuda ciddi misin? Bu konuda ciddi misin? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I can't decide. | Karar veremiyorum. Karar veremiyorum. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
It's enough to buy Prada pants and even sandals. | Prada pantalon ve hatta sandalet almak için yeterli. Prada'dan pantolon hatta sandalet almama yeter. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You're kidding me. Master! | Benimle dalga geçiyorsun. şef! Dalga geçme. Usta! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You can't go, please? | Gidemezsin, lütfen? Gidemezsin, lütfen? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I still have so much to learn! | Hala öğrenmem gereken çok şey var! Öğreneceğim çok şey var daha! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
He has to go. | Gitmesi gerek. Gitmesi gerekiyor. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Shut up! | Kapa çeneni! Kapa çeneni! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I mean, just look at us! | Demek istediğim, şu halimize bak! Yani, halimize bir bak! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Is this the best you can do, old man? | Yapabileceğinin en iyisi bu mu ihtiyar? Yapabildiğinin en iyisi bu mu, ihtiyar? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Hey, this is great for the skin! | Hey, bu cildin için iyi! Hey, cilde iyi gelir bu! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Master. | Şef. Usta. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
ldiot. Please, don't go. | Ahmak. Lütfen gitme. Aptal. Ne olur, gitme. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I'll save up and buy you Prada. | Para biriktireceğim ve sana prada alacağım. Para biriktirip sana Prada alırım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Stop it, guys. | Şunu kesin beyler. Kesin şunu, çocuklar. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
We don't have a say in this. | Bunun üzerine söyleyecek bir şeyimiz yok. Bu konuda söyleyecek bir şeyimiz yok. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
This is his choice to make. | Bu ona seçim yaptırmak için. Bu onun yapacağı tercih. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
For a second, I did think that I should let him go. | Bir saniyeliğine, onun gitmesine izin vermemin iyi olacağını düşünmüştüm. Bir saniyeliğine, gitmesine izin vermeliyim diye düşündüm. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Mom, how much is left in my account? | Anne, hesabımda ne kadar kaldı? Anne, hesabımda ne kadar kaldı? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, money I can spend right now. | Evet, harcayabilediğim para. Evet, şu anda harcayabileceğim para. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
That's it? How come... | bu mu? nasıl olur... O kadar mı? Nasıl olur... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
No, we're doing so well, I thought I might expand... | Hayır, biz iyi gidiyorduk, Kar ettiğimizi düşünmüştüm... Hayır, durumumuz iyi, geliştirebilirim diye düşündüm... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
How's Dad's company? | Babamın şirketi nasıl? Babamın şirketi nasıl? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I heard the economy is great these... | Ekonominin iyi olduğunu duydum... Bu sıralar ekonominin harika olduğunu... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Oh, a recession? | Oh, ekonomik bir durgunluk mu? Oh, durgunluk mu? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
And Grandma? Her assets are fine? | Ya büyükanne? Onun mal varlığı iyi durumda mı? Ya büyükannem? Mal varlıkları iyi mi? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
But she's quite healthy still... | Ama o hala oldukça sağlıklı... Ama yine de oldukça sağlıklı... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
It's nothing. I'll call you back! | Önemli değil. Seni tekrar arayacağım! Yok bir şey. Seni sonra ararım! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
What about this? | peki ya bu? Şu nasıl? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I bought out all the top cake shops. | Tüm popüler pasta dükkanlarından alışveriş yaptım. Hepsini en iyi pasta dükkanlarından aldım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Let's just try to pick someone. | Sadece birisini seçmeyi deneyelim. Birini seçmeye çalış. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Funny aftertaste. | Ağızda kalan tat güzel. Ağızda acayip bir tat bırakıyor. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Need to wash it out with our cakes... | Pastalarımızı temizlemek gerek... Bizim keklerden yiyerek gidermem lazım... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Come on, help me out here! | Hadi ama, bana burda yardım et! Hadi, yardım et bana! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Are the homo's cakes that good? | Homonun pastaları iyi mi? Homo'nun pastaları o kadar güzel mi? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Boss, this is how I got kicked out of the gym. | Patron, spor salonundan kovulma nedenim bu. Patron, spor salonundan böyle kovuldum. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I wake up, my gloves are gone. Next day, it's the jump rope. | Uyandığımda, eldivenlerim gitmişti. ertesi günü, giden ip oldu. Uyandım, eldivenlerim gitmişti. Sonraki günse atlama ipim. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
In the end, even my spoon was gone. | sonunda, kaşığım bile yoktu. En sonunda, kaşığım bile gitmişti. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
That's what you're doing to him! | Ona yaptığın şey bu! Sen de ona bunu yapıyorsun! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Instead of trying to keep him here, | Burda onu tutmaya çalışmak yerine, Onu burada tutmak yerine, | Antique-1 | 2008 | ![]() |
you go out and stick a knife in his back? | Dışarı çıkıyorsun ve sırtından bıçak mı sokuyorsun? gidip sırtından mı bıçaklıyorsun? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Get your head straight! | Kafanı dik tut! Aklını başına topla! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Come on, kid. Do you even want him to stay? | Hadi ama çocuklar. Onun kalmasını mı istiyosunuz? Hadi be, çocuk. Kalmasını bile istemiyor musun? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Don't bring me these amateur cakes. | Bana bu amatör pastaları getirmeyin. Bana bu amatör pastalardan getirme. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Pay him or sleep with him. Do whatever it takes! | Ona ödeme yap ve onunla yat. Ne alırsa yap! Para ver veya onunla yat. Ne gerekiyorsa yap! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Fuck. | Lanet olsun. Lanet olsun. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Shit, that's hot! | Kahretsin bu sıcak! Kahretsin, sıcak! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Are you okay? They're all ruined. | İyi misin? Onların hepsi mahvolmuş. İyi misin? Hepsi berbat oldu. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I'm really sorry, Master. | Gerçekten üzgünüm. Çok üzgünüm, usta. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Be careful. | Dikkatli olun. Dikkatli ol. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
What are these cakes? | Bu pastalar ne? Bu pastalar da ne? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I'll go throw them out. | Onları çıkarmaya gideceğim. Onları atacağım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Did Jin hyuk get them? | Jin hyuk onları yaptı mı? Jin hyuk mu aldı? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You haven't been back for ages! | Yıllarca geri dönmedi! Uzun zamandır yoktunuz! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Three days, maybe? Hold on. | 3 gün, belki? bekle. Üç gün oldu mu? Bekleyin. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I'm no help to you, am l, sir... | Size faydam olmaz, değil mi efendim?... Sana hiç yardımım olmuyor, değil mi efendim...? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Realistically. | Gerçekçi olursak. Gerçekçi olursak. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
After months, this is all I can make... | Aylar sonra, Yapabildiğimin hepsi bu... Aylar geçti, tek yapabildiğim bu... | Antique-1 | 2008 | ![]() |
And I'm just not your type, so I'm useless! | ve senin tipin değilim şuan, yani işe yaramazım! Tipin de değilim, o yüzden işe yaramazım! | Antique-1 | 2008 | ![]() |
Didn't I tell you? | Sana söylemedim mi? Sana söylemedim mi? | Antique-1 | 2008 | ![]() |
You have what it takes. | Aklına koyduğunu yapar. Elinden geleni yapıyorsun. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
And I never saw anyone love it as much or work as hard. | ve sıkı çalışmayı bu kadar çok seven birini asla görmedim. Bu işi bu kadar seven veya bu kadar çok çalışan kimseyi görmedim. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
None of the shops are half as good as yours. | Dükkanların hiç biri sizin yarınız kadar iyi değil. Hiçbir pasta dükkanı senin yarın etmez. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
And I made sure the old fart came to his senses. | Ve yaşlı sersersinin mantıklı bir karar verdiğinden emindim. Ayrıca huysuz ihtiyarın aklının başına gelmesini de sağladım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I'll throw this out. | Bunu dışarı atacağım. Ben şunu atayım. | Antique-1 | 2008 | ![]() |
I guess this is it. | Tahminimce bu o. Sanırım bu kadar. | Antique-1 | 2008 | ![]() |