Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 4578
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Lacrosse camp. It's like he doesn't want me around. | Lekros kampı. Beni görmek bile istemiyor sanki. | Archer-1 | 2009 | |
| Yeah, so you misbehave because you want a little attention. | Sen de ilgi çekmek için böyle cadalozluk yapıyorsun. | Archer-1 | 2009 | |
| And it's so hard to make friends. | Arkadaş edinmek de çok zor oluyor. | Archer-1 | 2009 | |
| Because you're insecure, so you overcompensate and come across as... | Çünkü kendine güvenin yok, sen de bunu örtmek için aşırıya kaçıp... | Archer-1 | 2009 | |
| As some kind of snob or... | Züppe gibi davranıyorsun veya... | Archer-1 | 2009 | |
| Arrogant. I get it, Anka. Ja, exactly. | Kibirli. Anlıyorum seni, Anka. Ja, aynen öyle. | Archer-1 | 2009 | |
| You know, Archer, I think you and I are a lot alike. | Biliyor musun, Archer, bence seninle birbirimize çok benziyoruz. | Archer-1 | 2009 | |
| I don't do that. | Ben böyle yapmam ama. | Archer-1 | 2009 | |
| Okay, I think that's all of them... | Tamam, galiba hepsini hakladım. | Archer-1 | 2009 | |
| ...which is good because I'm out of ammo. | İyi oldu; çünkü mermim bitti. | Archer-1 | 2009 | |
| And we're out of gas. Fantastic. | Ayrıca benzimiz de bitti. Müthiş yani. | Archer-1 | 2009 | |
| Guess we'll have to hike back. | Sanırım yürüyerek geri döneceğiz. | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, my God, you must be freezing. | Aman Tanrım, sen donuyorsun. | Archer-1 | 2009 | |
| Hey, Anka, relax. You're gonna be okay. We'll get you back to the hotel and... | Anka, sakin ol. İyileşeceksin. Otele geri döneceğiz... | Archer-1 | 2009 | |
| All the wind from the driving, Archer. My hands are really burning. | Yediğim rüzgâr yüzünden, Archer. Ellerim soğuktan yanıyor. | Archer-1 | 2009 | |
| Whoa. That's first degree frostbite. | Soğuk ısırığının ilk aşaması. | Archer-1 | 2009 | |
| Too bad you don't have big, mitten y gloves. I can't feel a thing in these. | Bendekiler gibi bitişik parmaklı eldiven takmaman çok kötü. Hiç soğuk hissetmiyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| It's like my breasts are on fire. | Göğüslerim yanıyor resmen. | Archer-1 | 2009 | |
| Maybe just put your hands on them. Oh, my hands are like ice. | Ellerini üstüne koysan? Ellerim de buz gibi. | Archer-1 | 2009 | |
| But yours... Nope. | Ama seninkiler... Olmaz. | Archer-1 | 2009 | |
| We can make it back in, like, half hour, tops. | En fazla yarım saatte oraya varmış oluruz. | Archer-1 | 2009 | |
| I can't wait that long. Please... Nope. | O kadar duramam. Lütfen. Olmaz. | Archer-1 | 2009 | |
| With such big, mitten y gloves, it won't even count. | Öyle büyük eldivenlerle dokunmuş sayılmazsın bile. | Archer-1 | 2009 | |
| Nope. But I could get nerve damage. | Olmaz. Ama sinirlerim hasar görebilir. | Archer-1 | 2009 | |
| That's actually a possibility. | Aslında böyle bir ihtimal var. ...daha çok yemek için çevreyi yok etmekten vazgeçince zafere ulaşacağız. | Archer-1 | 2009 | |
| Please, Archer, just for one minute. Um... | Lütfen, Archer, bir dakikalığına. | Archer-1 | 2009 | |
| Literally one minute, all right? Please. | Tam bir dakika, tamam mı? Lütfen. | Archer-1 | 2009 | |
| And only because this is a medical emergency. | Sırf tıbbi bir acil durum olduğu için yapıyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| That feels nice. It doesn't. Don't enjoy this. | Bu hoşuma gitti. Hayır gitmedi. Sakın hoşuna gitmesin. | Archer-1 | 2009 | |
| This is a medical proced... Ow. | Bu tıbbi bir durum... Ah! | Archer-1 | 2009 | |
| What's wrong? Nothing. | Ne oldu? Yok bir şey. | Archer-1 | 2009 | |
| It's just, um, my stitches. | Sadece dikişlerim attı. | Archer-1 | 2009 | |
| LANA: Oh, yeah? What...? | Öyle mi? Ne? | Archer-1 | 2009 | |
| Getting a little local swelling? | Bölgesel bir şişme mi söz konusu? | Archer-1 | 2009 | |
| Hooray. | Yaşasın. | Archer-1 | 2009 | |
| I can't believe I let this happen. | Bunun olmasına izin verdiğime inanamıyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| [SCHLOTZ SNORING] | Sen kuru temizlemeyi ne bilirsin? Bana 3 bin borcun olduğunu bilirim. | Archer-1 | 2009 | |
| Uck! It was those damn Green Russians. | O kahrolası Yeşil Rus yüzünden oldu. | Archer-1 | 2009 | |
| Yeah, they pack a wallop. | Evet, acayip çarptı. | Archer-1 | 2009 | |
| And if you ever breathe a word of this, I will gut you like a carp. | Bu konuda tek bir kelime edecek olursan senin derini yüzerim. | Archer-1 | 2009 | |
| Hey, what happens in Gstaad... | Gstaad'da olanlar... | Archer-1 | 2009 | |
| Now, who's ready for a shower? | Kim duş alamaya hazır bakalım? | Archer-1 | 2009 | |
| This gal. | Bu hatun. | Archer-1 | 2009 | |
| Splendid. Yes, and we'll work out all the details when... Hmm? | Harika! Detayları daha sonra konuşuruz. Ne zaman dedin? | Archer-1 | 2009 | |
| Yes, it sounds amazing, it really does, but we'll talk about it when you get here, hm? | Evet, çok güzel olur, gerçekten fakat... Gelince konuşuruz öyleyse. | Archer-1 | 2009 | |
| Something on your mind, dear? | Kafanda bir şey mi var, canım? | Archer-1 | 2009 | |
| Not anymore. What in the...? | Artık yok. Nedir o? | Archer-1 | 2009 | |
| A microchip? Russian markings? What on earth is this? | Bir mikroçip, Rus işaretleri var... Bu da neymiş? | Archer-1 | 2009 | |
| Well, Krieger thinks it's some satellite linked mind control device. | Krieger, uydu bağlantılı bir zihin kontrol aleti olduğunu tahmin ediyor. İşim bittiğinde kalmamıştı. | Archer-1 | 2009 | |
| Mind control? Why does he think that? | Zihin kontrolü mü? Bunu da nereden çıkarmış? | Archer-1 | 2009 | |
| Because he removed it from my brain. What? 1 | Çünkü beynimden o çıkardı. Ne? | Archer-1 | 2009 | |
| I told Krieger about my headaches. He gives me a CAT scan, then boom. | Krieger'e baş ağrılarımı anlattım. Tomografi çekti ve güm. 1 | Archer-1 | 2009 | |
| Next thing I know, he shoots me full of some kind of fish paralyzer. | Sonra bir de baktım ki bana balık felç edici mi ne veriyor. Ya öyle mi? Evet ve kullanımlarını savunuyorum. | Archer-1 | 2009 | |
| Then it was drill, baby, drill. Oh, my God. | Sonra da matkapla yavrum matkapla. Aman Tanrım! | Archer-1 | 2009 | |
| Yeah. How do you feel? | Evet. Nasılsın peki? Mesela ben de önem veririm. Hem de çok. | Archer-1 | 2009 | |
| Little pissed off, actually. That's understandable. | Biraz tepem attı aslında. Çok normal. | Archer-1 | 2009 | |
| It was obviously put in my brain in the first place... | Belli ki onu beynime, senin KGB erkek arkadaşın... | Archer-1 | 2009 | |
| ...by your boyfriend, Nikolai Jakov of the KGB. | ...Nikolai Jakov yerleştirmiş. | Archer-1 | 2009 | |
| Sterling, first of all, we're not even together anymore. | Sterling bir kere biz artık onunla berbaber değiliz. | Archer-1 | 2009 | |
| Uh huh. Yeah, I bet. And second of all... | Hı hı. Tabii, eminim. İkincisi... | Archer-1 | 2009 | |
| ...why would he put a mind control chip into your brain? | ...niye beynine zihin kontrol çipi yerleştirsin ki? | Archer-1 | 2009 | |
| Because he thinks he's my father. And what, you think he wanted... | Bence babam olduğunu sandığı için. Onu sevmen için... | Archer-1 | 2009 | |
| ...to mind control you into loving him? You tell me, Mother, that's your specialty. | ...zihin kontrolü mü uygulayacaktı yani? Sen söyle, anne. O senin uzmanlığın. | Archer-1 | 2009 | |
| My... Get out. | Ne... Çık dışarı. | Archer-1 | 2009 | |
| No. No. Yes. Yes. | Hayır. Hayır. Evet. Evet. | Archer-1 | 2009 | |
| Mother, you've been lying to me my entire life. | Anne, hayatım boyunca bana yalan söyledin. | Archer-1 | 2009 | |
| Just for once, I want you to tell me the truth. | Bir kez olsun bana doğruyu söylemeni istiyorum senden. | Archer-1 | 2009 | |
| Well, people in hell want ice water. What? | Cehennemdekiler de buzlu su istiyor. Ne? | Archer-1 | 2009 | |
| Now, if you'll excuse me, I'm right in the middle of a fairly huge deal. | Müsaade edersen çok önemli bir anlaşmanın tam ortasındayım. | Archer-1 | 2009 | |
| Buying a lock factory? For your information, I'm... | Kilit fabrikası mı alıyorsun? Bilgin olsun... | Archer-1 | 2009 | |
| No, never mind. You'll find out soon enough as it is. | Aman neyse. Yakında nasılsa öğrenirsin. | Archer-1 | 2009 | |
| That's classic you, Mother. | Tam senlik davranış, anne. | Archer-1 | 2009 | |
| Avoid the truth, bury the secrets, hide the... Oh, for the... | Gerçeklerden kaç, sırları göm... Öf be... | Archer-1 | 2009 | |
| I'm selling ISIS. | ISIS'i satıyorum. Herhalde diğer muhteşem şeyleri yapmakla meşgul olduğundandır. | Archer-1 | 2009 | |
| You what? There. | Ne dedin? Al işte. | Archer-1 | 2009 | |
| Happy? | Mutlu musun? Sağ ol anne. Kes be... | Archer-1 | 2009 | |
| Mother, tell me this is a joke. | Anne, şaka yaptığını söyle bana. | Archer-1 | 2009 | |
| The only joke is my bank statement. What? | Asıl şaka benim hesap dökümüm. Ne? | Archer-1 | 2009 | |
| Everything I had was in a hedge fund. | Tüm param yatırım fonundaydı. | Archer-1 | 2009 | |
| But it turns out the whole thing was nothing but a damn Ponzi scheme. | Meğerse saadet zinciri dolandırıcılığıymış. | Archer-1 | 2009 | |
| I lost all my money, I'm ruined. | Tüm paramı kaybettim. Mahvoldum. | Archer-1 | 2009 | |
| CYRIL: She what? Oh, man. | Ne yapacakmış? Olamaz. Gerçi ne? | Archer-1 | 2009 | |
| That's totally not irie. Then why don't you go back to Jamaica? | Hiç "hoş" bir durum değil. Niye Jamaika'ya geri dönmüyorsun? | Archer-1 | 2009 | |
| A, because I got deported, and B... So she can actually sell ISIS? | A: Sınır dışı edildim ve B: Gerçekten ISIS'i satabilir mi? | Archer-1 | 2009 | |
| Doesn't the government own it? I've never been clear on that. | Buranın sahibi devlet değil mi? Ben de bunu net olarak bilmiyordum bak. | Archer-1 | 2009 | |
| It's way too complicated to explain, especially to you two. | ...Pam'i kaçırmak ister? O kadar karışık bir konu ki açıklaması çok zor, hele de size. | Archer-1 | 2009 | |
| But short answer, yes, she can sell ISIS. | Ama size özet geçeyim; evet, ISIS'i satabilir. | Archer-1 | 2009 | |
| The question is, who would buy it? | Soru şu; kim burayı satın alır? | Archer-1 | 2009 | |
| ARCHER: ODIN? Or whom. | ODIN mi? Belki "kim almış" demeliyiz. | Archer-1 | 2009 | |
| Yes, ODIN. Why would ODIN wanna buy...? | Evet, ODIN. ODIN neden burayı satın almak... | Archer-1 | 2009 | |
| Oh, my God, is Len Trexler behind this? | Çünkü... Aman Tanrım, bu işin arkasında Len Trexler mi var yoksa? Bizim Jerry'yi şandelde yakaladı, bıldırcın gibi avlandı zavallı. | Archer-1 | 2009 | |
| He made me a very attractive offer. Yeah, I bet. | Oldukça cazip bir teklif yaptı. Ona ne şüphe. | Archer-1 | 2009 | |
| That's because he wants to... Bleh! That with you. Ugh! | Çünkü onun derdi seninle şey yapmak... Kulağa nasıl geldiğini biliyorsun, değil mi? | Archer-1 | 2009 | |
| But wait a minute, does he know you're...? TREXLER: Gorgeous. | Bir dakika, yoksa senin şey olduğunu biliyor mu? Göz alıcı. İstiridye sandviçi alabilir miyim? | Archer-1 | 2009 | |
| MALORY: Hello, Leonard. | Merhaba, Leonard. | Archer-1 | 2009 | |
| Hello, beautiful. Hey, kiddo. | Merhaba güzelim. Selam evlat. | Archer-1 | 2009 | |
| Hey back and if you don't mind, we're in the middle of something. | Sana da selam ama izin verirsen bir şey konuşuyoruz burada. | Archer-1 | 2009 | |
| Len and I have a lot to talk about. Like selling ISIS out from under us? | Len'le konuşacak çok şeyimiz var. ISIS'i bizden gizli satmak gibi mi? | Archer-1 | 2009 | |
| That and the around the world luxury cruise I'm taking with your mom. | Hem o hem de anneni götüreceğim lüks tekneli dünya turu. | Archer-1 | 2009 | |
| The what? Hopefully... | Neymiş? Umarım... Doktor Loggins'i çağırın. İki şey diyeyim. | Archer-1 | 2009 |