Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 7945
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I should just stay here. | Ben burada kalsam iyi olur. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
So many people, and I... | Bir sürü insan ve ben. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I'm not ready yet. | Henüz hazır değilim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
We'll go there together, like we said. It'll be okay. | Konuştuğumuz gibi oraya birlikte gideceğiz. Sorun çıkmayacak. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You don't have to stay long. | Fazla kalmak zorunda değilsin. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Sorry. I was just checking the mail. | Pardon. Posta kutumu kontrol ediyordum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
So you've gone blind? | Demek kör oldun? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It happened quite suddenly, I... | Aniden oluverdi, ben... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
A chunk of ice fell from a roof. Right, but... | Çatıdan bir parça buz düştü. Doğrudur. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It happens. Yeah. | Böyle şeyler oluyor. Evet. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Have we met before'? No. | Daha önce karşılaştık mı? Hayır. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
No, not really. I live here as well. | Hayır, pek sayılmaz. Ben de burada yaşıyorum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I have to get going. Excuse me. Sure. See you. | Gitmem gerekiyor, kusura bakma. Elbette. Görüşürüz. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Kim? Kim? | Kim? Kim? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
One unread message. Text message from Monen. | Okunmamış bir mesaj. Monen'den mesaj iletisi. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I can't talk. The big party tonight. | Konuşamıyorum. Büyük parti bu gece. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Way too much to do I'll be in touch. | Yapacak bir sürü iş var. Haberleşiriz. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Answer via text message to Morten. | Morten'e mesaj gönder. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Something's happened. | Bir şey oldu. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Send. Message sent | Gönder. Mesaj gönderildi. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Please stop nagging' Take a hint. | Lütfen dırdırlanmayı kes. Anla artık. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It was good to know you. Have a nice life. | Seni tanımak güzeldi. Hayatta başarılar. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Reply via text message to Morten' | Morten'i kısa mesaj yoluyla yanıtla. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Coming to the party. | Partiye geliyorum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Cancel. | İptal et. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Delete message. | Mesajı sil. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Deleted. | Mesaj silindi. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Oh. WOW! Is it nice? | Vay canına! Yakıştı mı? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
He'll think you're beautiful. Not too short? | Seni çok beğenecek. Çok kısa değil mi? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
No, it's really nice, mom. | Hayır, gerçekten güzel anne. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It's really nice. It's really you. Your mom looks great. | Çok hoş olmuş. Size yakışmış. Annen harika görünüyor. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You're not putting on too much'? No, it's like you wanted. | Çok fazla sürmüyorsun değil mi? Hayır, senin istediğin kadar. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Hi, daddy. Hi. | Merhaba baba. Selam. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Hey? I don't think I can... | Merhaba? Gelebileceğimi sanmıyorum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I bumped into the doorframe My face must be bruised. | Kapıya çarptım, yüzüm zedelenmiş olmalı. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Are you okay? Does it look bad? | Sen iyi misin? Kötü görünüyor mu? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
No, I can't see anything. | Hayır bir şey göremiyorum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
We only have about twenty minutes. | Yaklaşık 20 dakikamız var. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I won't have time. | Zamanım olmayacak. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Okay. How much time do you need? No, I don't have anything to wear. | Tamam. Ne kadar zaman lazım? Hayır, giyecek bir şeyim yok. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
What's that? A new dress. | Bu ne? Yeni bir elbise. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Well, try it on. | Dene üzerine. Hadi! | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Stunning. | Çarpıcı. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Yes, but how'? You look sexy. | Tamam da nasıl? Seksi görünüyorsun. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
But in a decent way, you know'? No. | Ama iyi anlamda! Hayır. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
The salesperson called it a classic. | Satış görevlisi bunun bir klasik olduğunu söyledi. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
So the girl who sold it to you liked it? | Yani kız sattığı için mi hoşuna gitti? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You look great. Stunning. | Harika görünüyorsun. Baş döndürücü oldu. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
What size is it? | Kaç beden? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
36. Then it's too small. | 36. O zaman küçük olmuştur. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
No. You have to tell me if it's too tight. | Hayır. Çok darsa söylemen gerek. Hayır değil. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I could feel it immediately. | Anında hissederim ben. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Okay, take the green one. You used to wear it all the time. | Tamam, yeşil olanı giy. Eskiden sürekli onu giyerdin. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It's too small as well. I've gained weight. | O da çok küçük. Kilo aldım. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Try it on. We'll see There's no point. | Dene üzerine de bakalım. Bir anlamı yok. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
For my sake. You know how important this is for me. | Hatırım için. Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Can't you just let me stay here? | Burada kalmama izin veremez misin? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You said you'd go No, I said I'd try. | Geleceğini söyledin. Hayır, bakarız dedim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
And now you've tried? Yeah. | Ve şimdi yoruldun? Evet. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I know this is diff cult for you, but... | Bunun senin için zor olduğunu biliyorum ama... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You know you can'! go on like this. | Yapabileceğini biliyorsun! Bu şekilde devam edemez. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Just staying in here. | Sadece burada oturmakla olmaz. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
If you're not even going to try, | Denemeye bile çalışmıyorsun. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I don't know if I can take it anymore. | Artık bu şekilde devam edebilir miyim bilmiyorum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I thought you were in a hurry. | Acelen olduğunu sanıyordum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Watching TVis much like before. | Televizyon seyretmenin eski tadı kalmadı. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It's easy to imagine what's happening How unnecessary the pictures are. | Ne kadar gereksiz filmler olduğunu hayal etmek çok zor değil. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
A sharp increase in theft in Oslo... | Oslo'da hırsızlık olayları bariz artış gösterdi... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Hi! You must be Ingrid. | Selam! Sen Ingrid olmalısın. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I'm Benle. Morten said you weren't coming. | Ben Benle. Morten gelmeyeceğini söylemişti. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Is Morten here? Yes, he's around here somewhere. | Morten burada mı? Evet, buralarda bir yerde. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Let me take your coal. | Pardösünü alayım. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I think I can see him. | Sanırım onu bulabilirim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Just wait here a moment. But... | Bir dakika burada bekle. Ama... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I don't think I've ever seen a pregnant blind woman. | Hiç hamile kör bir kadın görmemiştim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Blind mothers have to pull their pram, | Kör anneler, bilinmeyene doğru ittirmek için... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
to avoid pushing it into the unknown. You'd remember seeing that. | ...çocuk arabalarını sürmek zorunda kalıyorlar. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
A blind mother dragging a baby carriage behind her, white cane in hand. | Elinde beyaz bastonu ile kör bir anne, bebek arabasını sürüklüyor. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
A colleague of Morten once asked provocatively if we'd ever seen | Morten'in bir meslektaşı bir defasında kışkırtıcı bir şekilde hiç bisiklet... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
a black man cycling? We couldn't remember. | ...kullanan siyah bir erkek gördünüz mü diye sormuştu. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Morten exclaimed, "Special effects!" And we all laughed even more. | Morten, "Special Effects" diye bağırdı. Hepimiz daha fazla güldük. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Hike it when he's cheeky. He's so cautious now. | Küstahlığını gizlemiyor. Ama artık çok dikkatli. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Maybe because I've joined a minority, | Belki benim azınlığa katıldığım, | Blind-2 | 2014 | ![]() |
he treats minorities with exaggerated respect | ...onun da azınlıklara abartılı saygı gösterdiği içindir. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Here's the old office building. We let it stand so that... | Burası eski ofis binası. Onun ayakta kalmasını istedik, bu yüzden... | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Morten? Morten? | Morten? Morten? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Are you Ingrid? Do you know where Morten is? | Ingrid sen misin? Morten nerede biliyor musun? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Ove Kenneth has a room up here he uses when he has to work overtime. | Ove Kenneth'in yukarıda bir odası var, fazla mesai gerektiğinde orayı kullanır. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Shall I accompany you? No, I'm okay. | Sana eşlik edeyim mi? Hayır gerek yok. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It's the first door to the lefl at the top. | Yukarıda soldan ilk kapı. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
You sure you're okay? I'm okay. Thanks. | İyi olduğuna emin misin? İyiyim. Teşekkürler. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
There's something I have to tell you. Right. | Sana söylemem gereken bir şey var. Tamam. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
It's important. I see. Okay. | Çok önemli. Anlıyorum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Are... Are you sure? Have you taken a lest? | Emin misin? Test mi yaptın? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I can't see, soI went to the doctor. | Göremediğim için doktora gittim. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
What did he say? "Congratulations." | Ne dedi? "Tebrikler". | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Careful. There. | Dikkat et. İşte böyle. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
Sit down. Have you thought about what you want to do'? | Otur. Ne yapmak istediğin hakkında düşündün mü? | Blind-2 | 2014 | ![]() |
I don't know. It's a bit of a shock for me. | Bilmiyorum. Biraz şok oldum. | Blind-2 | 2014 | ![]() |
But I'm there for you, no matter what you decide. | Ama kararın ne olursa olsun ben yanındayım. | Blind-2 | 2014 | ![]() |