Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 8863
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Finish your lunch, Harry. | Yemeğini bitir, Harry. Önünde uzun bir yolculuk var. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
When we get down near Cabazon, pull off on exit 104. | Cabazon'a yaklaşınca 104'ün çıkışına çek. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I want to stop at the Outlets. I knew it. | Mağazalardan bir şey bakmak istiyorum. Biliyordum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
It's not like it's out of the way. We got work to do. | Yoldan saptırmıyorum sonuçta. Yapacak işlerimiz var. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I want to get something new. | Yeni bir şey almak istiyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Man's got to dress a certain way when he's on the job. | İnsanın işteyken koruması gereken bir imajı var. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You're obsessed with clothing. | Kıyafetlere takmışsın. Kadın gibisin dostum. Çirkin bir kadın, ama yine de kadın. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
See, I can't expect an off the rack, | Senin gibi, erkek mağazasının rafında ne varsa... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
men's wear house motherfucker like you to understand. | ...onu alan heriflerin anlamasını beklemem zaten. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I'm not stopping. | Durmuyorum. Rica ediyorum bak. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I'll buy you a pack of those bubblegum cigarettes | Artık sigara içmediğine göre, sana da sigara şeklindeki sakızlardan alırım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Still not stopping. | Yine durmuyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Make it fast, Shoedog. I know just what I want. | Elini çabuk tut, pabuç meraklısı. Ne istediğimi biliyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
A pair of double buck monk straps in tan | Bir çift, üstünü deliklerle belirten taba rengi, iki tokalı ayakkabı. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I got wingtips. They're brown. | Geniş burun ayakkabı var bende, kahverengiler. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
No vamp, though. | Üstünde öyle bir şey yok ama. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I'm not talking about those florsheim clodhoppers you wear. | Sendeki o Florsheim postallarından bahsetmiyorum ben. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
These shoes are called the burns. | Bu ayakkabılara "burns" diyorlar. To Boot New York, İtalya'da üretiyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Let me ask you something. | Bir şey soracağım, İtalya'da üretiliyorsa şirketin adı neden To Boot New York? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
For real? | Ciddi misin? Benden söylemesi. 1 | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hey. You guys on the clock? | Devriye mi geziyorsunuz? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Here to see Christine Waters, 312 Deep Waters Drive. | Deep Waters Yolu 312 numaradaki Christine Waters'ı görmeye geldik. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
And will she know what this is about? | Geldiğinizden haberi var mı peki? Medyum değilse yoktur. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Hold on. | Biraz bekleyin. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Deep Waters Drive? In the desert? | Deep Waters Yolu mu? Şu çölün ortasında olan hani. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Second husband was Ralph Waters. | İkinci kocası Ralph Waters'mış. Bu siteyi o yapmış. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
She landed in the high cotton. | Kalite mekâna düşmüş. İlk aileni terk et, sonra böyle bir yere gel. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Ain't it the truth? | Doğru söze ne derler. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Mrs. Waters wants to know what this is about. | Bayan Waters, neyle ilgili olduğunu soruyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
We'll discuss it privately with her. | Bunu onunla özel olarak konuşacağız., Mahkeme emrimiz var, kapıyı aç. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You know, that tough guy routine might work okay in L.A. | Bu sert adam tavırları Los Angeles'ta yarıyor olabilir... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
but out here in the desert, we like to do things a... | ...ama çölde biz işleri biraz daha... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
a little differently. | Daha farklı yaparız. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Mrs. Waters, please. | Bayan Waters lütfen. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Eugene said you had a court order. | Eugene mahkeme emriniz olduğunu söyledi. Görebilir miyim acaba, dedektif? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
He must have misunderstood. I said we could get one. | Yanlış anlamış herhalde, mahkeme emri alabiliriz demiştim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
you're here now. Let's get this over with, whatever this is. | Geldiniz madem, yapalım şu işi, artık her neyse bu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
It's about your son, Mrs. Waters. | Oğlunuzla ilgili konu, Bayan Waters. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Arthur. How do you know about... He's dead. | Arthur. Nereden biliyor... Oğlunuz öldü. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my god. | Aman Tanrım. Lütfen oturun. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Have you been in contact with him? No. | Onunla hiç görüştünüz mü? Hayır. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
No. I lost touch with him a long time ago. | Hayır, uzun zaman önce irtibatımız kesildi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
His remains were recently found up on Laurel Canyon. | Cesedi, yakınlarda Laurel Canyon'da bulundu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
We identified him through his medical records. | Kimliğine hastane kayıtlarından ulaştık. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Wh... when did... okay. He would have been... | Ne zaman... Tamam. Yaşı... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
32 last August. | Geçtiğimiz Ağustos'da 32 olmuş olmalı. Kart mı göndermiştiniz? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Excuse me? Oh. | Afedersiniz? Doğru, irtibatınız kesilmişti. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Your daughter said he disappeared 20 years ago. | Kızınız, yirmi yıl önce kaybolduğunu söyledi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I didn't know. | Haberim yoktu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
We believe he was murdered shortly after he disappeared. | Kaybolmasından kısa bir süre sonra öldürüldüğünü düşünüyoruz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
All these years, no contact with your family? | Bunca yıldır, ailenizden haber almadınız mı? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
No. | Hayır. Hiç mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
About a year after I left, | Ben gittikten bir yıl kadar sonra... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I drove by the house one night to check on the children, | ...çocuklara bakmak için göz ucuyla da olsa görür... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
hoping to get a glimpse of them, make sure they were okay. | ...iyi olduklarından emin olurum diye bir gece arabamla eve gittim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
But the drapes were drawn and... | Ama perdeler çekiliydi, ben de durmadım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Well, why not? | Niye ki? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I was afraid of what my ex husband would do if he saw me. | Eski kocamın beni görürse yapacaklarından korktum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
When you filed for divorce, you cited physical abuse. | Boşanma davası açtığınızda fiziksel şiddet gördüğünüzü söylemişsiniz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Sam beat me. | Sam beni döverdi, ben de kaçtım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I thought that the children would be better off without me. | Çocuklar bensiz daha iyi olur diye düşündüm. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Better off? With an abusive alcoholic? | Daha iyi mi, şiddete başvuran bir alkolikle mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I'd like you to leave now, | Artık gitmenizi istiyorum, ikinizin de. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
If there's anything further, you can contact my attorney. | Başka bir şey çıkarsa avukatımla konuşabilirsiniz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Give us a moment, Jerry? | Biraz izin verir misin, Jerry? Sizin de gitmenizi istiyorum. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Mrs. Waters, you do want us to try and find your son's killer? | Bayan Waters, oğlunuzun katilini arayıp bulmamızı istiyorsunuz, değil mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I... I gave this to Artie. | Bunu Artie'ye ben vermiştim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Where did you find it? It was recovered from the gravesite. | Nerede buldunuz? Gömüldüğü yerde bulundu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Do you remember where you bought it? | Nereden satın aldığınızı hatırlıyor musunuz? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
No, I... I probably picked it up somewhere. | Hayır, bir yerlerden bulmuş olmalıyım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
A yard sale, maybe? | Bahçe satışından belki. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Mrs. Waters, did you ever see your husband, your... | Bayan Waters, hiç kocanızı, eski kocanızı çocuklarınıza vururken... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
your ex husband strike the children? | ...görmüş müydünüz? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
No, I was his punching bag, Detective. Just me. | Hayır, onun kum torbası bendim, dedektif. Bir tek ben. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Why? Do you think Sam killed Arthur? | Neden, Arthur'u sizce Sam mi öldürdü? Oğlunuzu kimin öldürdüğünü bilmiyoruz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
We're still in the very early stages of our investigation. | Soruşturmanın daha ilk aşamalarındayız hâlâ. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
What about funeral arrangements? | Cenaze organizasyonu ne oldu peki? Sanırım benim... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Well, you could contact the coroner. | Adli tıpla konuşabilirsiniz bunu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. Or you could call your daughter. | Evet. Kızınızı da arayabilirsiniz. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Sheila? | Sheila'yı mı? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
What does she look like? | Nasıl görünüyor? Sizin gibi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
A little taller, maybe. | Biraz daha uzun olabilir. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Does she have a family, or... | Ailesi falan var mı yoksa... Bildiğim kadarıyla yok. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
She's still in the same house. | Hâlâ aynı evde yaşıyor. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
She is? | Öyle mi? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
She stayed there... | Olur da oğlunuz geri döner diye oradan taşınmamış. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
The bitch got under my skin. | Sürtük kanıma işledi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You know how she talked about driving by her old house, | Çocuklarını camdan göz ucuyla da olsa görürüm diye... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I do that. | Ben de yapıyorum onu. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
More than I care to say. | Hem de söyleyemeyeceğim kadar sık. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I had everything, man. | Her şeyim vardı be dostum, kıymetini bilemedim. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I fucked up, screwed around, other women. | Her şeyi mahvettim, başka kadınlarla yattım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I was weak like that. | Böyle de zayıftım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Now I find myself outside my own damn house at night, | Şimdiyse kendimi, geceleri kendi evimin dışında... | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
looking at my kids through glass. | ...camdan çocuklara bakarken buluyorum. Ama biliyor musun? | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Wrong as I was, I'm still in their lives. | Ne kadar hata etsem de, hâlâ çocuklarımın hayatındayım. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
This woman in there, | O kadın, pes edip çekmiş gitmiş. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
Said she never saw the husband hit the kids. | Kocasının çocukları dövdüğünü görmediğini söyledi. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
You think he started beating Arthur after she left? | Sence o gidince Arthur'u mu dövmeye başladı? Evet. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |
I bet that's exactly what she's thinking right now. | Kesin kadın da şu an bunu düşünüyordur. | Bosch-1 | 2014 | ![]() |