• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1194

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
So you can count on two for dinner, Chuck. Yani, akşam yemeğini iki kişilik ayarlayabilirsin. Yani, akşam yemeğini iki kişilik ayarlayabilirsin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
But l just don't know. Fakat, şu anda bilemiyorum. Fakat, şu anda bilemiyorum. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
This will be okay with your folks, won't it, Chuck? Ailenden yana sorun yok, değil mi Chuck? Ailenden yana sorun yok, değil mi Chuck? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Well, the problem is Şey, sorun... Şey, sorun... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Don't worry, we won't make any problems. Merak etme, hiç sorun çıkarmayız. Merak etme, hiç sorun çıkarmayız. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
We'll help clean up the dishes and everything. Tabakları ve her şeyi toplamana yardımcı oluruz. Tabakları ve her şeyi toplamana yardımcı oluruz. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Just save me a drumstick and the neck, okay, Chuck? See you, Chuck. Bana budunu ve boyun tarafını ayır, tamam mı Chuck? Görüşürüz, Chuck. Bana budunu ve boyun tarafını ayır, tamam mı Chuck? Görüşürüz, Chuck. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
How do l always get into these things? Her zaman nasıl beceriyorum bunu? Her zaman nasıl beceriyorum bunu? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Now she's bringing Marcie too. Şimdi de Marcie'yi getiriyor. Şimdi de Marcie'yi getiriyor. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
lt's your own fault because you're so wishy washy. Bu senin kendi hatan, çünkü çok pasifsin. Bu senin kendi hatan, çünkü çok pasifsin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Hey, guess who just walked in over here. lt's Franklin. Hey, tahmin et, şimdi içeri kim girdi? Franklin. Hey, tahmin et, şimdi içeri kim girdi? Franklin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
l told him about the big turkey party you're having... Senin verdiğin büyük hindi partisini ona söyledim... Senin verdiğin büyük hindi partisini ona söyledim... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
...and he's sure his folks will let him come. ...ve o da ailesinin gelmesine izin vereceğinden emin. ...ve o da ailesinin gelmesine izin vereceğinden emin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Hey, Chuck, this is gonna be the biggest bash of the year. See you. Hey, Chuck, yılın en büyük cümbüşü olacak bu. Görüşürüz. Hey, Chuck, yılın en büyük cümbüşü olacak bu. Görüşürüz. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
l think l'm losing control of the whole world. İpin ucunu kaçırdığımı düşünüyorum. İpin ucunu kaçırdığımı düşünüyorum. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Now what's wrong? Now she's bringing Franklin too. Şimdi sorun ne? Şimdi de Franklin'i getiriyor. Şimdi sorun ne? Şimdi de Franklin'i getiriyor. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Peppermint Patty has invited herself, Marcie and Franklin over for Thanksgiving dinner... Nane Şekeri Patty, kendini, Marcie'yi ve... Nane Şekeri Patty, kendini, Marcie'yi ve... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
...and l'm not even going to be home. l'm going to be at my grandmother's. ...ve ben evde bile olmayacağım. Büyükannemlerde olacağım. ...ve ben evde bile olmayacağım. Büyükannemlerde olacağım. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Why don't you just call her back and explain it to her? Neden sadece onu arayıp her şeyi açıklamıyorsun? Neden sadece onu arayıp her şeyi açıklamıyorsun? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
You can't explain anything to Peppermint Patty... Nane Şekeri Patty'ye bir şey açıklayamazsın... Nane Şekeri Patty'ye bir şey açıklayamazsın... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
...because you never get to say anything. l'm doomed. ...çünkü asla bir şey söylemene izin vermez. Ben hapı yuttum. ...çünkü asla bir şey söylemene izin vermez. Ben hapı yuttum. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Three guests for Thanksgiving and l'm not even going to be home. Şükran Günü için üç konuğum var ve ben evde bile olmayacağım. Şükran Günü için üç konuğum var ve ben evde bile olmayacağım. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Peppermint Patty will hate me for the rest of my life. Nane Şekeri Patty, hayatımın geri kalanında benden nefret edecek. Nane Şekeri Patty, hayatımın geri kalanında benden nefret edecek. 1 A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
What time are you going over to your grandmother's, Charlie Brown? Büyükannenlere ne zaman gidiyorsun, Charlie Brown? Büyükannenlere ne zaman gidiyorsun, Charlie Brown? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
We're supposed to be there by 4:30. Saat 04:30'a kadar orada olmamız gerek. Saat 04:30'a kadar orada olmamız gerek. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Okay, that makes it easy. You simply have two dinners. Tamam, bu işleri kolaylaştırır. Öyleyse, iki yemeğin var. Tamam, bu işleri kolaylaştırır. Öyleyse, iki yemeğin var. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
You cook the first one yourself for your friends... 1 Önce arkadaşların için birincisini hazırlarsın... Önce arkadaşların için birincisini hazırlarsın... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
...and then you go to your grandmother's with your family for the second one. ...sonra da ikincisi için ailenle birlikte büyükannenlere gidersin. 1 ...sonra da ikincisi için ailenle birlikte büyükannenlere gidersin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
l can't cook a Thanksgiving dinner. Ben Şükran Günü yemeği pişiremem. Ben Şükran Günü yemeği pişiremem. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
All l can make is cold cereal and maybe toast. Bütün yapabildiğim mısır gevreği ve belki bir de tost. Bütün yapabildiğim mısır gevreği ve belki bir de tost. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
That's right, l've seen you make toast. Tamam, seni tost yaparken görmüştüm. Tamam, seni tost yaparken görmüştüm. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
You can't butter it, but maybe we could help you. Tereyağını süremiyorsun, fakat belki sana yardım edebiliriz. Tereyağını süremiyorsun, fakat belki sana yardım edebiliriz. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Snoopy, you go out to the garage and get a table... Snoopy, sen garaja gidip, arka bahçeye... Snoopy, sen garaja gidip, arka bahçeye... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
...that we can set up in the back yard. ...kurabileceğimiz bir masa çıkart. ...kurabileceğimiz bir masa çıkart. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
[GRUMBLlNG] [HOMURDANMA SESİ] A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
We don't have any time to play, Snoopy. Oyun oynamak için hiç zamanımız yok, Snoopy. Oyun oynamak için hiç zamanımız yok, Snoopy. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Please get some chairs around the table. Lütfen masanın etrafına birkaç sandalye yerleştir. Lütfen masanın etrafına birkaç sandalye yerleştir. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
[LAUGHS] [GÜLME SESİ] A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
What are we going to wear to this big Thanksgiving party, sir? Bu büyük Şükran Günü partisinde ne giyeceğiz, efendim? Bu büyük Şükran Günü partisinde ne giyeceğiz, efendim? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
And what time do we go? Ve ne zaman gideceğiz? Ve ne zaman gideceğiz? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Well, kid, l'm gonna go like this. Şey, ben böyle gideceğim. Şey, ben böyle gideceğim. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Old Chuck is pretty cool about dates. He always wears that striped shirt of his. Yaşlı Chuck randevular konusunda iyidir. Daima o çizgili gömleğini giyer. Yaşlı Chuck randevular konusunda iyidir. Daima o çizgili gömleğini giyer. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
l just talked to Charlie Brown. He said dinner will be served a little earlier. Şimdi Charlie Brown'la konuştum. Şimdi Charlie Brown'la konuştum. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Great, we're ready. Harika, biz hazırız. Harika, biz hazırız. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Do you think l should wear a tie? Sence kravat takmam gerekir mi? Sence kravat takmam gerekir mi? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
No, you can come as you are, Franklin. Old Chuck won't mind. Hayır, olduğun gibi gelebilirsin Franklin. Yaşlı Chuck umursamaz. Hayır, olduğun gibi gelebilirsin Franklin. Yaşlı Chuck umursamaz. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Besides, he didn't say it was formal. Ayrıca bunun resmi bir davet olduğunu söylemedi. Ayrıca bunun resmi bir davet olduğunu söylemedi. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Okay, Snoopy, that's pretty good. Tamam, Snoopy. Oldukça iyi. Tamam, Snoopy. Oldukça iyi. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Come on inside. We need some help with the food. İçeri gel. Yiyecekler için yardıma ihtiyacımız var. İçeri gel. Yiyecekler için yardıma ihtiyacımız var. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
[CHlRPlNG] [KUŞ CIVILTISI] A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
[CLATTERlNG] [PATIRTI SESLERİ] A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
[BABBLlNG] [KUŞ GEVEZELİK EDİYOR] A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
[BABBLlNG] [GEVEZELİK EDİYORLAR] A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
What? Oh, hi, Snoopy. Come on in. Ne? Selam, Snoopy. İçeri gel. Ne? Selam, Snoopy. İçeri gel. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Snoopy, how can you serve the food in that ridiculous outfit? Snoopy, o saçma kıyafetle yiyecekleri nasıl servis edeceksin? Snoopy, o saçma kıyafetle yiyecekleri nasıl servis edeceksin? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
How about your chef's hat? Şef şapkasına ne dersin? Şef şapkasına ne dersin? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Come on, Snoopy. We don't have any time for this playing around. Haydi Snoopy. Oyun oynayacak zamanımız yok. Haydi Snoopy. Oyun oynayacak zamanımız yok. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
The guests will be here pretty soon, so please get ready to help serve them. Konuklar çok geçmeden burada olur, bu yüzden onlara hizmet etmek için hazırlan. Konuklar çok geçmeden burada olur, bu yüzden onlara hizmet etmek için hazırlan. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
[SlGHS] [İÇ ÇEKME SESİ] A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Hi, Chuck. Hi, Peppermint Patty. Selam, Chuck. Selam, Nane Şekeri Patty. Selam, Chuck. Selam, Nane Şekeri Patty. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Hi, Franklin. Hi, Marcie. Hi, Chuck. Selam, Franklin. Selam, Marcie. Selam, Chuck. Selam, Franklin. Selam, Marcie. Selam, Chuck. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Are we going to have a prayer? lt's Thanksgiving, you know. Dua edecek miyiz? Biliyorsun, bugün Şükran Günü. Dua edecek miyiz? Biliyorsun, bugün Şükran Günü. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Before we're served, shouldn't we say grace? Servis yapılmadan önce şükran duası etmemiz gerekmez mi? Servis yapılmadan önce şükran duası etmemiz gerekmez mi? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
ln the year 1 621, the pilgrims held their first Thanksgiving feast. 1621 yılında hacılar, ilk Şükran Günü'nü düzenledi. 1621 yılında hacılar, ilk Şükran Günü'nü düzenledi. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
They invited the great lndian chief Massasoit... Büyük bir yiyecek bolluğu ve 90 cesur... Büyük bir yiyecek bolluğu ve 90 cesur... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
...who brought 90 of his brave lndians and a great abundance of food. ...kızılderiliyi getiren büyük kızılderili şefi Masssoit'i davet ettiler. ...kızılderiliyi getiren büyük kızılderili şefi Masssoit'i davet ettiler. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Governor William Bradford and Captain Miles Standish... Başkan William Bradford ve Kaptan Miles Standish... Başkan William Bradford ve Kaptan Miles Standish... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
...were honored guests. ...konuklarını onurlandırdı. ...konuklarını onurlandırdı. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Elder William Brewster, who was a minister, said a prayer that went something like this: Eski bir bakan olan rahip William Brewster, şöyle bir dua etti. Eski bir bakan olan rahip William Brewster, şöyle bir dua etti. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
'We thank God for our homes and our food and our safety in a new land. "Yeni bir ülkedeki evimiz, yiyeceğimiz ve güvenliğimiz için Tanrı'ya şükrediyoruz." "Yeni bir ülkedeki evimiz, yiyeceğimiz ve güvenliğimiz için Tanrı'ya şükrediyoruz." A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
We thank God for the opportunity to create a new world for freedom and justice.' "Özgürlük ve adaletle yeni bir dünya yaratmak için... "Özgürlük ve adaletle yeni bir dünya yaratmak için... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Amen. Amin. Amin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
What's this? A piece of toast? A pretzel stick? Popcorn? Nedir bu? Bir parça tost, çubuk kraker ve patlamış mısır mı? Nedir bu? Bir parça tost, çubuk kraker ve patlamış mısır mı? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
What blockhead cooked all this? Hangi andaval pişirdi bütün bunları? Hangi andaval pişirdi bütün bunları? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
What kind of a Thanksgiving dinner is this? Where's the turkey, Chuck? Ne tür bir Şükran Günü yemeği bu? Hindi nerede, Chuck? Ne tür bir Şükran Günü yemeği bu? Hindi nerede, Chuck? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Don't you know anything about Thanksgiving dinners? Şükran Günü yemekleri hakkında hiçbir şey bilmiyor musun? Şükran Günü yemekleri hakkında hiçbir şey bilmiyor musun? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Where's the mashed potatoes? Where's the cranberry sauce? Patates püresi nerede? Kızılcık sosu nerede? Patates püresi nerede? Kızılcık sosu nerede? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Where's the pumpkin pie? Balkabaklı turta nerede? Balkabaklı turta nerede? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
You were kind of rough on Charlie Brown, weren't you, sir? Charlie Brown'a biraz kaba davranmadınız mı efendim? Charlie Brown'a biraz kaba davranmadınız mı efendim? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Rough? Look at this. Kaba mı? Şuna bir bak. Kaba mı? Şuna bir bak. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
ls this what you call a Thanksgiving Day dinner? Şükran Günü yemeği dediğiniz şey bu mu? Şükran Günü yemeği dediğiniz şey bu mu? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Did we come across town for this? Bunun için mi geldik? Bunun için mi geldik? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
We were supposed to be served a real Thanksgiving dinner. Bize gerçek bir Şükran Günü yemeği servis edilmesi gerekiyordu. Bize gerçek bir Şükran Günü yemeği servis edilmesi gerekiyordu. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Now, wait a minute, sir. Bir dakika bekleyin, efendim. Bir dakika bekleyin, efendim. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Did he invite you here to dinner or did you invite yourself and us too? Seni yemeğe o mu davet etti yoksa sen kendini ve bizi mi davet ettirdin? Seni yemeğe o mu davet etti yoksa sen kendini ve bizi mi davet ettirdin? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Gee, l never thought of it like that. Do you think l hurt old Chuck's feelings? Vay canına! Hiç böyle düşünmemiştim. Sence yaşlı Chuck'ın duygularını incittim mi? Vay canına! Hiç böyle düşünmemiştim. Sence yaşlı Chuck'ın duygularını incittim mi? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
l bet l hurt his feelings, huh? Bahse girerim, duygularını incittim. Bahse girerim, duygularını incittim. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Golly, why can't l act right outside of a baseball game? Tanrı'm! Neden beyzbol oyunu dışında doğru hareket edemiyorum? Tanrı'm! Neden beyzbol oyunu dışında doğru hareket edemiyorum? A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Marcie, maybe you can go to old Chuck and patch things up for me. Marcie, belki benim için yaşlı Chuck'ın yanına gidip, durumu düzeltebilirsin. Marcie, belki benim için yaşlı Chuck'ın yanına gidip, durumu düzeltebilirsin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Maybe you can tell him how l really feel. Belki gerçekten nasıl hissettiğimi ona söyleyebilirsin. Belki gerçekten nasıl hissettiğimi ona söyleyebilirsin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Tell him that l didn't mean it the way it sounded. Ona, duyduğu şekilde söylemek istemediğimi söyle. Ona, duyduğu şekilde söylemek istemediğimi söyle. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Marcie, you can do it. Marcie, bunu yapabilirsin. Marcie, bunu yapabilirsin. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Go see him and tell him l really like him... Gidip onu gör ve ondan gerçekten hoşlandığımı... Gidip onu gör ve ondan gerçekten hoşlandığımı... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
...and that the dinner is okay with me. ...ve yemeğin benim için sorun olmadığını söyle. ...ve yemeğin benim için sorun olmadığını söyle. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Well, l don't know, but l'll try. Bilemiyorum, ama deneyeceğim. Bilemiyorum, ama deneyeceğim. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
l think maybe you should go to Chuck and tell him yourself. Belki de Chuck'a senin gidip kendin söylemen gerektiğini düşünüyorum. Belki de Chuck'a senin gidip kendin söylemen gerektiğini düşünüyorum. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
No, Marcie, l'll just ruin everything. You know l'm too brusque and rough. Hayır, Marcie. Ben her şeyi berbat ederim. Biliyorsun çok kaba ve düşüncesizim. Hayır, Marcie. Ben her şeyi berbat ederim. Biliyorsun çok kaba ve düşüncesizim. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
You go and speak for me. Well, okay. Gidip benim için sen konuş. Pekâlâ, tamam. Gidip benim için sen konuş. Pekâlâ, tamam. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
This is not unlike another famous Thanksgiving episode. Bu, diğer meşhur Şükran Günü olaylarından farklı değil. Bu, diğer meşhur Şükran Günü olaylarından farklı değil. A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
Do you remember the story of John Alden and Priscilla Mullins... John Alden ve Priscilla Mullins ve... John Alden ve Priscilla Mullins ve... A Charlie Brown Thanksgiving-1 1973 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 1189
  • 1190
  • 1191
  • 1192
  • 1193
  • 1194
  • 1195
  • 1196
  • 1197
  • 1198
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim