Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1306
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| as weakness. | zayıflık olarak algılama. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Are we clear? | Anlaştık mı? | A Good Man-1 | 2014 | |
| Are we clear? Yeah. | Anlaştık mı? Evet. | A Good Man-1 | 2014 | |
| He's square. I'm gonna grab a bite. | Ödeştik. Ben biraz dolaşacağım. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Da? | Alo? | A Good Man-1 | 2014 | |
| Da. Wait. | Tamam. Bekle. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Vladimir says there's a problem. | Vladimir, bir sorun olduğundan söz ediyor. | A Good Man-1 | 2014 | |
| He wants you to check it out. | Kontrol etmeni istiyor. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Same as others? | Tıpkı, ötekiler gibi mi? | A Good Man-1 | 2014 | |
| Da, sliced and diced. | Evet, kesilip, parçalanmış. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Identical MO. | Benzer cinayetler. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Gangs killing rival gangs I guess? | Çeteler, rakip çeteleri öldürüyorlar, galiba. | A Good Man-1 | 2014 | |
| But why leave incense? | Bu tütsüleri neden bırakmışlar? | A Good Man-1 | 2014 | |
| It's Chinese. | Çinli oldukları için. | A Good Man-1 | 2014 | |
| They believe incense to be associated with the "yin" energies of the dead. | Ölünün "kötü" enerjileri ile ilişkili olduğuna inanıyorlar. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Burning joss sticks attracts ghosts, | Tütsü, hayaletleri cezbeder, | A Good Man-1 | 2014 | |
| who consume the smoke and destroy the fortunes of the family. | hayaletler de ailenin bütün iyiliklerini ve servetini tüketirler. | A Good Man-1 | 2014 | |
| It's symbolic. | Sembolik bir şey, yani. | A Good Man-1 | 2014 | |
| These guys... look very Russian. | Bu herifler, Ruslara çok benziyorlar. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Yeah. The cross signifies prison time | Evet, haç döğmesi, hapiste geçirdiği zamanı gösteriyor. | A Good Man-1 | 2014 | |
| and the ring finger indicates rank. | yüzük parmağı da, rütbesini gösterir. | A Good Man-1 | 2014 | |
| This arm belongs to a lieutenant. | Bu kol, bir teğmene ait. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Okay. So... | Peki, o zaman. | A Good Man-1 | 2014 | |
| let's find out which Russian gangs | Gidip, hangi Rus çetenin | A Good Man-1 | 2014 | |
| are missing a lieutenant... | bir teğmen kaybettiğini | A Good Man-1 | 2014 | |
| and has a beef with the Chinaman assassins. | ve Çinli katillerle oynaştığını bulmaya çalışalım. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Hey, Sasha, I don't suppose | Hey, Sasha, senin bu yerdekilerle | A Good Man-1 | 2014 | |
| you'd know anything about this mess, would you? | herhangi bir ilgin olamaz, değil mi? | A Good Man-1 | 2014 | |
| You know me better than that, Constable. | Beni çok iyi tanırsınız, memure hanım. | A Good Man-1 | 2014 | |
| I'm just getting a bite. | Sadece yiyecek almaya gelmiştim. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Afternoon, Father. | İyi günler, Peder. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Alexander. I've seen you pass by many many times. | Alexander. Senin buradan defalarca geçtiğini görmüştüm. | A Good Man-1 | 2014 | |
| First time you actually came inside. | Evet, sadece, bakınıyordum. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Of course. Feel free. | Tabii, keyfine bak. | A Good Man-1 | 2014 | |
| You must be Mya's brother. | Siz, Mya'nın ağabeyi olmalısınız. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Yeah, how'd you know? Hey, where's your dog? | Evet, nereden bildiniz? Hey, köpeğin nerede? | A Good Man-1 | 2014 | |
| You mean Roman. He's at my apartment. | Roman'ı soruyorsan, evde. | A Good Man-1 | 2014 | |
| I'll bring him by later. | Onu sonra getiririm. | A Good Man-1 | 2014 | |
| That's the man I've been telling you about... | Sana bahsettiğim adam, işte buydu. | A Good Man-1 | 2014 | |
| our new neighbor with the dog. | Köpeği olan, yeni komşumuz. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Okay. I gotta get out of here. | Peki, benim gitmem gerekiyor. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Just in case... | Åayet, | A Good Man-1 | 2014 | |
| you get hungry, here's a little... | karnın falan acıkırsa, sana biraz... | A Good Man-1 | 2014 | |
| whoa. Hey. No, you can't have all that. | Hop, dur bakalım, hepsini alamazsın. | A Good Man-1 | 2014 | |
| There you go. Thank you. | Al, bakalım. Sağol. | A Good Man-1 | 2014 | |
| You're coming by tonight? | Akşama gelecek misin? | A Good Man-1 | 2014 | |
| I can't. I gotta work, | Sanmıyorum, çalışmam lazım, ama, | A Good Man-1 | 2014 | |
| but I'll call. | telefon ederim. | A Good Man-1 | 2014 | |
| You still have it? Have what? | Hala sende mi? Ne, bende mi? | A Good Man-1 | 2014 | |
| The key. | Anahtar. | A Good Man-1 | 2014 | |
| What key? | Ne anahtarı? | A Good Man-1 | 2014 | |
| I give you... on the neck. | Sana vermiştim... Boynuna takmıştın. | A Good Man-1 | 2014 | |
| I don't know what you're talking about. | Neden bahsettiğini hiç anlamıyorum. | A Good Man-1 | 2014 | |
| The neck. | Boynuna takmıştın. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Yeah. Yeah! This key. This key. | Aah, şimdi hatırladım. Bu anahtar. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Yeah. Of course I have. | Evet. Tabii ki saklıyorum. | A Good Man-1 | 2014 | |
| I never leave home without it. | Bu olmadan asla sokağa çıkmam. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Good. All right. | Çok iyi. Peki. | A Good Man-1 | 2014 | |
| No. But whoever it was | Onları kim öldürdüyse | A Good Man-1 | 2014 | |
| left joss sticks on the bodies again. | üzerlerine yine tütsü çubukları bırakmışlar. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Yeah, he's sending a message. | Evet, sanki bir mesaj vermek istiyor. | A Good Man-1 | 2014 | |
| And the money? | Peki, ya paralar? Gitmiş, geçen seferki gibi. | A Good Man-1 | 2014 | |
| One last thing. Vladimir... | Son bir soru. Vladimir... | A Good Man-1 | 2014 | |
| who is she? | Åu kız kim? | A Good Man-1 | 2014 | |
| Just a girl. | Sadece bir kız,işte. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Feels light. | Çok hafif bu. | A Good Man-1 | 2014 | |
| It's all in there, sir. | Hepsi içinde, efendim. | A Good Man-1 | 2014 | |
| If you like, I could... | İsterseniz... | A Good Man-1 | 2014 | |
| at least you and your men made it here alive tonight. | En azından siz ve adamlarınız sağ salim buraya gelebildiniz. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Let's keep it that way. I can't afford to do business | Birlikte olmamız çok güzel ama, bazı Çinli ninjalar | A Good Man-1 | 2014 | |
| with some Chinese ninja out hunting us. | bizleri avlarken, iş yapmak pek kolay olmuyor. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Give this to Chen... clean. | Bunu Chen'e verin, temiz para. | A Good Man-1 | 2014 | |
| And before you go, enjoy the girls. | Gitmeden önce de, kızların tadını çıkartın. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Tonight, it's on the house. | Bu gece kızlar müesseseden. Teşekkürler. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Try Lena, the girl behind the bar. | Barda çalışan Lena isimli kızı bir deneyin. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Leave the girl alone. | O kızı rahat bırakın. | A Good Man-1 | 2014 | |
| It's all there. | Bütün para, burada. | A Good Man-1 | 2014 | |
| My sister working here was not part of our deal. | Kız kardeşimin burada çalışması, anlaşmamızın bir parçası değildi. | A Good Man-1 | 2014 | |
| You are telling me what to do now? | Sen şimdi bana, ne yapmam gerektiğini söylemeye mi çalışıyorsun? | A Good Man-1 | 2014 | |
| to keep her safe. If she works here, | Güvende olması için. Kız, eğer burada çalışıyorsa, | A Good Man-1 | 2014 | |
| I say she's for sale, | o da satılıktır. | A Good Man-1 | 2014 | |
| like the rest of the bitches. | Diğer tüm orospular gibi. | A Good Man-1 | 2014 | |
| You promised my family protection... | Ailemi koruyacağına söz vermiştin. | A Good Man-1 | 2014 | |
| if I came here to work off my father's debt. | Åayet babamın borcunu ödemek için burada çalışıyorsam, | A Good Man-1 | 2014 | |
| I am upholding my part of the deal. | kazancın bir kısmı da bana ait olmalı. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Yes, and you are very good at what you do. | Evet, sen işinde çok iyisin. | A Good Man-1 | 2014 | |
| That makes you valuable to me. | Bu da, seni, benim için çok değerli kılıyor. | A Good Man-1 | 2014 | |
| You want out, no? | Ayrılmak mı istiyorsun? | A Good Man-1 | 2014 | |
| That's why you are here... | Bunun için mi buradasın? | A Good Man-1 | 2014 | |
| to rescue your family. | Aileni kurtarmak için. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Noble, truly. | Gerçekten çok asil bir davranış. | A Good Man-1 | 2014 | |
| But Lena is beautiful. | Ama, Lena çok güzel bir kız. | A Good Man-1 | 2014 | |
| She could make me a lot of money. | Bana çok para kazandırabilir. | A Good Man-1 | 2014 | |
| But Aleksey is right. | Ayrıca, Aleksey de çok doğru söylüyor. | A Good Man-1 | 2014 | |
| behind the bar, and until the debt is paid, | barda çalışıyor, ama borcun ödenene kadar, | A Good Man-1 | 2014 | |
| she is my girl, not yours. | o kız bana ait, sana değil. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Remember that. | Bunu sakın unutma. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Who is it? Alexander. | Kim, o? Alexander. | A Good Man-1 | 2014 | |
| Wait a minute. | Bir saniye. | A Good Man-1 | 2014 | |
| I brought you a new lock, | Size yeni bir kilit getirdim, | A Good Man-1 | 2014 |