Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1430
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You have a son? Yes. | Oğlun mu var? Evet. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
His breakfast is... a little 'complicated. | Kahvaltısı oldukça karışıktır. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I do not... Look, if I die tonight, | Eğer bu gece ölmeyeceksem... | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
it is important that he knows nothing of what has happened. | ...hiçbir şey bilmemesi çok ama çok önemli. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Here she comes. | Bakın geliyor. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
So... I want to clarify a little 'things... | Birkaç şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Number one, I have an open gown behind, | Birincisi: Üzerimdekinin arkası açık çünkü diğer elbiselerimi çalınmış. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Number two was... | İkincisi: Aşırı dozdan bu hale gelmedim. Kazayla oldu sadece. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
To be honest, I took the tablets | Hepsine tek tek baktım. Sonra biraz daha aldım. Sadece eğlence amaçlıydı. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
You had us worried. | Jess, senin için endişelendik. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I was at number three, or... I think the four of them. | Üçüncüsü ise, yoksa dört müydü! | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
He was worried, I was wondering why we were still here. | O endişelenmişti. Ben ise sadece hâlâ ne yaptığımızı anlamaya çalışıyordum. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
So, now number five. Number five... or six... Shit! | Beşinci ise... Galiba beşti. Belki de altı | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I... I just feel I? | Bir üşüyen ben miyim sadece? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Why does a cauo really cold out here, guys. | Çünkü acayip soğuk anasını satayım. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
It's a fucking cold. | Gerçekten çok soğuk. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Su, entriamo. | Hadi içeri girelim. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
There is another day after New Year's Eve, | Yılbaşı gecesinden sonra insanların kendini öldürdüğü diğer gün hangisi? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
That is... between 6 weeks. | Daha 6 hafta var. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Ok, let's make a pact. Nobody commits suicide until that date. | Şöyle yapalım. Kimse o güne kadar kendisini öldürmesin. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Why is that? I mean, why would we do that? | Niye? Yani neden böyle bir şey yapalım ki? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Why should not we take to commit suicide | Niye istediğimiz zaman istediğimiz yerde kendimizi öldürmüyoruz? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Come on, there are only six weeks. | Hadi ama, 6 hafta sadece. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
It is such an absurd idea. | Hiç de saçma bir fikir değil. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Second. | Al sana kağıt. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
With this writing, | Aşağıda imzası olan kişiler, Sevgililer Günü'nden önce... | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Pizza boy? | Pizzacı çocuk? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
But... You will die anyway. Hm? | Ama Nasıl olsa öleceksin. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Martin Sharp. | Martin Sharp. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
II save cattle... Superman... | Cankurtaran. Superman. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Six weeks, Martin. | 6 hafta sadece, Martin. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
We can always push below all together, | Bir değişiklik olmazsa seni gökdelenin tepesinden aşağıya atarız. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
A small gift for Valentine's Day. | Böylelikle Sevgililer Günü'nden kaçabilirsin. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I'm sure you regret it all. | Bunu yaptığımıza hayatımız boyunca pişman olacağız. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Hey... look. | Millet, bakın! | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
It's the dawn of a new year... | Yeni bir yıldayız artık. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Excuse me one thing, Maureen, a fucking question, | Bir dakika, Maureen, bir sorum olacak. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Beautiful card, right? | Evet, o da vardı ya. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
My mother loves to tell the story | Annem sürekli, çocukken büyüdüğümde... | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I always answered: Invisible. I do not know what pushed me to say, | Hep "Görünmez" olmayı istediğimi söylemişim. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
In a book that my sister had stolen in the library | Kardeşimin kütüphaneden çaldığı bir kitapta yazıyordu, ben de ondan çalmıştım. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I followed the path of crime, | Onun gibi ben de suçlu biri olmuştum. Gerçi o benden daha iyiydi. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
However, being invisible is simple. | Her neyse. Görünmez olmak çok kolaydı. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Wow! Hey, do you want to kill yourself by accident? | Kendini öldürtmek mi istiyorsun? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Still no success, but I'm working. | Henüz başaramadım ama üzerinde çalışıyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I just did not follow him, I followed all li. | Sadece onu takip etmedim. Hepsini takip etmiştim. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
And it was not stalking. | Gizlice de yapmıyordum bunu. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
And I did not even have a gun... although I'd like. | Silahım bile yok. Bir tane alırım sanmıştım ama | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
My intention was just to check, invisibly, | Sadece görünmez bir şekilde kontrol ediyordum. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Ok... Now I know why you're calling me. | Efendim? Artık niye aradığını biliyorum. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
The flamingos flying north on Tuesday. | Pembe flamingolar salı günü kuzeye uçuyor. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Ciao, Jess. | Merhaba, Jess. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Planetary... Noi... | Beni dinle. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
This is a crisis situation, I invited... | Bu bir durum. Bu yüzden | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
How would I define it? I do not know, Dad. | Başka nasıl tabir ederdin peki? Bilemiyorum, baba. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
You did what you did... Yes, I tried to kill myself. | Yaptığın şeyler Evet, kendimi öldürmeye çalıştım. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Jess, do not put words in my mouth. And already so difficult. | Jess, lütfen bunları bana söyletme. Yeterince zor zaten. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Um... I was invited. Have you been invited? | Davet edildim. Sen mi çağırdın? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Did you awertita... you printing? | Sen miydin? Basına sen mi haber verdin? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
JJ? | JJ mi? O çok utangaç. Maureen de değil. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
No, no... | Hayır o değil. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Ehi..., that dickhead Chas! It was he who sold us! | Chas puştunun işi bu! Bizi haber eden Chas'ti! | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I do not know what to say to our daughters. | Çocuklara ne söyleyeceğini sordu. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
If he writes that I meditated suicide, for the most part is true. | İntihara teşebbüs ettiğimi söylerlerse etmişimdir. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Yes, I read about you and... girl. | Kız ile ilgili olan haberini okumuştum. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
You two do not... you do not? | Yoksa siz Yapmadınız değil mi? Onunla yatıp yatmadığımı mı soruyorsun? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Now listen, Martin, I do not have to explain certain | Martin, senin medya bilginden bahsetmeme hiç gerek yok. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Invite them also to our family therapy sessions! | Onu neden aile toplantımıza davet ettin? Başka bir yerde yapabilirdin. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Ii do not want to, right? | İstemiyorsun, değil mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Did anyone ever tell you that she is an idiot? | Daha önce hiç kimse sana birazcık aptal olduğunu söyledi mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I am a politician. All they do is tell me. | Ben bir politikacıyım. Bana her zaman söyledikleri bu. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Okay. Yes. | Pekâlâ. Evet. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Good luck. Yes. | İyi şanslar. Tabii. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Miss Crichton, a statement? | Bayan Crichton, bir şey söyler misiniz? Neden yılbaşı gecesini seçtiniz? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Jennifer has never been found and it is questionable | Jennifer asla bulunamamıştı. Eğitim Bakanı Chris Crichton'ın,... | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
< Jess? | Jess? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
< I entrare? | İçeri girebilir miyim? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
< I entrare, Jess? | İçeri girebilir miyim, Jess? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Where did she go now? | Nereye gitti şimdi bu? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Jess? | Jess? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Hello. Come... enter. | Merhaba, girsene! | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Jess, Matty... he's my son. | Bu Matty. Oğlum. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
However, I would not have left if I had... | O gece onu terk ettiğim falan yoktu. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Do not deny it, though. I've never hidden, never! | Ve onu saklamıyorum. Bu zamana kadar da saklamadım. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Back to the topic we're here? | Asıl sorunumuza dönebilir miyiz? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
We must find a way to make us leave in peace in the press, ok? | Bizi nasıl rahat bırakmalarını sağlarız, bunu düşünmeliyiz. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I received three phone calls on a cell phone today. | Bugün üç tanesi beni aradı. Numaramı nereden bulmuşlar? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Find out where you live, where he lives Maureen... | Senin yaşadığın yeri, Maureen'in yaşadığı yeri öğrenecekler. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Money? Yes, would be good for Matty, | Para mı? Evet, para. Matty için iyi olmaz mıydı? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I do not want Matty ends up in the newspapers. | Matty'nin gazatelere çıkmasını istemiyorum. Bunu engelleyemeyiz. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
But at least there... so we put on the line. | Ama bu şekilde kaybedecek bir şeyimiz olmaz. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Those have sold thousands of copies behind us. | Sayemizde gazetelerini satıyorlar. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Guadagniamoci too! I... | Bizimde bundan bir kâr sağlamamızın zamanı değil mi? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Yes, I agree. Okay. Perfect. | Tamam, olur. Harika. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Si? Eh? | Ya siz? | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I mean... if you think it's right, Martin, I'm there. | Doğru olduğunu düşünüyorsan Martin, ben varım. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I do not have money problems. I keep my father in everything. | Ben parasal olarak iyi durumdayım doğrusu. Babam başkalarından çalıyor çünkü. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
But.. if we invent... a funny story. | Ama kendi hikâyemizi oluşturacaksak, komik bir tane uyduralım. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
I'll tell you a story. | Size bir hikâye anlatayım. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |
We were there... and about to let go... | Yukarıdaydık ve ölmeye hazırdık. | A Long Way Down-1 | 2014 | ![]() |