Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 154097

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
my last letter's not...	son mektubum yok...	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
it's not here.	burada değil.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Oh, I wrote it three days ago, butit's...i�s not...	Oh, üç gün önce yazmıştım, ama o burada değil.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I can't let her think I've stopped writing...	Yazmayı bıraktığımı düşünmesine izin vermem	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
that I gave up hope only, only days before...	sadece bu şeyler ona umut verebilir...	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Huh, I'll write it again.	Hıh, yeniden yazacağım.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
My hand...	Ellerim...	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
my hand shakes sometimes.	bazen titriyorlar.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
You write it so it looks nice.	Çok güzel yazıyorsun.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I'm very sorry, I have to go before the soldiers come.	Çok özür dilerim ama, askerler gelmeden gitmek zorundayım.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
The last one... the last one was about...	Sonuncusu... sonuncusu, şeyin hakkında...	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
My memory isn't very good.	Hafızam pek iyi değil.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
No, I remember.	Hayır, hatırladım.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I went walking in the morning.	Sabahleyin, yürümeye gittim.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
It was...it was very cold.	Çok... soğuktu.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Tell her I wore my sweater.	Ona süveterimi giydiğimi söyle.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
She worries about that sort of...thing.	Böyle şeyleri hep merak eder.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
And...and, uh...	Ve... ve, ah....	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
and I, uh, and I what?	ve ben, ah, ve ben ne?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
And I saw they had torn down that old building	Onların, senin ve çocukların oynadıkları,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
where you and the other children used to...to play.	o eski binaya girdiklerini gördüm.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
And, uh...what...?	Ve, ah... ne...?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Tell her that it rained for two and a half days.	Söyle ona, iki gün boyunca yağmur yağdı.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I don't know if she can see the sky...	Onu tuttukları yerde, gökyüzünü görüp, göremediğini	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
where they're keeping her.	bilemiyorum.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
And...there was more.	Ve... daha fazlası var.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
There was something about a friend...I...	Bir arkadaş hakkındaydı.. ben...	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Why can't I remember?	Neden hatırlayamıyorum ki?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I wanted to tell her!	Ona bahsetmek istedim.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
l�s all right. She'll understand.	Tamam. Anlayacaktır.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
She will.	Anlayacaktır.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Please let me come with you.	Lütfen, seninle gelmeme izin ver.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I'm sorry;, tha�s not possible.	Üzgünüm, bu mümkün değil.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Check this one here!	Şurayı da kontrol edin.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Is there another way out?	Başka bir çıkış yolu var mı?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Open up or else!	Açın yoksa!	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Open the door now!	Hemen kapıyı açın!	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
This is a waste of time.	Bu bir zaman kaybı.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
We don't need him anyway.	Ona ihtiyacımız yok.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
If he's a member of the resistance,	Eğer, kendisi direniş üyesi ise,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
he may be able to help me contact my ship.	gemim ile bağlantı kurabilir.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
He's the one. He took your mother.	Anneni alıp götüren, o.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
We have to...	Oraya gidip...	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
They want a fight.	Onlar kavga istiyorlar.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Don't give them one.	Onlara bu şansı verme.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
What? I've done nothing! I've done nothing.	Ne? Ben bir şey yapmadım. Ben bir şey yapmadım.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
You look like a helpful citizen.	Yardım sever vatandaş gibi görünüyorsun.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
So, tell me.	O yüzde, söyle bana.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
You might have seen some strangers	Alışveriş merkezinde, erken saatlerde	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
who were in the marketplace earlier today.	bazı yabancılar görmüş olabilirsin.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
No, sir. No, I've seen no one.	Hayır, efendim. Hiçbirini görmedim.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I'm looking for someone, a woman.	Birini arıyorum, bir kadın.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I haven't seen any woman.	Hiç kadın görmedim.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
There are two right over here.	İki tanesi tam şurada.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
You see them, don't you?	Onları gördün, öyle değil mi?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Maybe we should discuss this elsewhere.	Belki de bu konuyu başka bir yerde tartışmalıyız.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Caylem...	Caylem...	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I seem to have lost my hat.	Sanırım şapkamı kaybettim.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
l�s about this...this big.	Yaklaşık... şu boyutlarda.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Have you seen my hat?	Şapkamı hiç gördünüz mü?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Run along, old man.	Defol buradan, ihtiyar.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Without my hat?	Şapkam olmadan mı?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
There...i�s... i�s all right now.	İşte... oldu... her şey yolunda.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
The prison is in the northeast corner of the city.	Hapishane, şehrin kuzeydoğu köşesinde.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
My sources tell me	Kaynağım bana,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
i�s surrounded by metaphasic shields.	etrafının, metafaz kalkan ile çevrili olduğunu söylüyor.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Can we find a way to beam through them?	Onları ışınlayabilmenin, bir yolunu bulabilir miyiz?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
The Mokra aren't familiar with transporter technology.	Mokra, ışınlama teknolojisini pek bilmiyor.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
There is a periodic fluctuation in the shiel�s energy pattern.	Kalkanların enerji akışında, periyodik olarak bir sızıntı var.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I'm working on a way to take advantage of it.	Bunu avantajımıza çevirmek için üzerinde çalışıyorum.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
There's only one problem with that.	Yalnız bir sorun var.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
If the Mokra detect us breaking through their shields,	Eğer kalkanlarını delmeye çalışırken, Mokra bizi tespit ederse,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
we'll be surrounded by soldiers in seconds.	saniyeler içinde, askerler ile çevrelenmiş oluruz.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
If we could beam in close enough	Eğer Uzak Takım'ın tutulduğu yerin	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
to where the away team is being held,	yeterince yakınına ışınlanırsak,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
we might be able to get in and out of there	Mokra gereken reaksiyonu gösterene kadar,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
before the Mokra had a chance to react.	içeri girip, onları çıkartabiliriz.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
We can't locate the away team from here.	Uzak Takımın yerini, buradan tespit edemeyiz.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
The detention level is subterranean	Sensörlerimizin içini işleyebilmesi için,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
and the rock is too dense for our sensors to penetrate.	yer altı kayalıkların yoğunluğu çok fazla.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
You'll have to look for them after you beam into the prison.	Önce onların yerini bulup, ondan sonra hapishaneye ışınlanabilirsiniz.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Too dangerous.	Çok tehlikeli.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
We can't risk beaming in.	İçeri ışınlanmak için riske edemeyiz.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
We'll have to find another way that the Mokra won't detect.	Mokra'nın tespit edemeyeceği, başka bir yol bulmalıyız.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Sounds like a challenge for you, Mr. Kim.	Size bir meydan okuma gibi, geliyor, Bay Kim.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
You'd be welcome to use our transmitter	Eğer elimizde hala bir tane varsa onu kullanmanıza	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
if we still had one.	memnuniyetle izin veririz.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
The Mokra confiscated it this morning.	Mokra, bu sabah el koydu.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Then I'll have to find my crew members myself.	O zaman, mürettebat üyelerimi, kendi başıma bulmam gerekiyor.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I know two of them were arrested.	İkisinin tutuklandığını biliyorum.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
What about Neelix?	Peki ya Neelix?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
He stayed inside with me,	O benimle içerideydi,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
then got transported up to your ship.	daha sonra geminize ışınlandı.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Good. What can you tell me about the prison?	İyi. Hapishane hakkında bana ne söyleyebilirsin?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I know about the prison.	Hapishaneyi biliyorum.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
We need all the information we can get.	Bütün bilgilere ihtiyacımız var.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I have to reach my crew.	Mürettebatıma ulaşmam gerekiyor.	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Don't you think there are people in there	Orada bulunan diğer insanları çıkartmak istediğimi,	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
I'd like to get out?	düşünmüyor musun?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995
Any sane person would tell youit's impossible.	Aklı başında hiç kimse, size bunun imkansız olduğunu söylemedi mi?	Star Trek: Voyager Resistance-1	1995