Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 159498

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Would you please help him redeem himself by telling a real sex story?	Adam gibi bir seks hikayesi anlatarak onu çamurdan çıkarmaya ne dersin?	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
I don't kiss and tell.	Asla öpüşmem ve asla anlatmam.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Fuck it, I raise you. Nastiest shit you've ever done.	Siktir et, ben yol gösteririm sana. Yaptığın en büyük muzırlığı söyle.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
I'm talking about nasty.	Muzırlık diyorum ha.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
So many stories are running through my head right now.	Kafamda dolanan o kadar çok hikaye var ki.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
for a while, and she was really a nasty freak.	Harbiden yaramaz bir yaratıktı. Becerdiğin... Harbiden yaramaz bir yaratıktı. Harbiden yaramaz bir yaratıktı.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
She just loved to get down with sex all the time.	Seks düşüncesiyle yatıp kalkardı.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
She was like, any time of day, she was like,	Günün her zamanı...	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Oh, shit. She'd be like,	Yapma yahu.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
"Oh, you're nailing me. Cool. "	"Ne güzel hallediyorsun" derdi.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Totally into it. She'd be like,	Sapına kadar isterdi. Mesela:	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
"Yeah, let's screw, let's... I wanna fuck. "	"Düzüşelim hadi. Sikişmek istiyorum" derdi.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
God, it was so dirty.	Tanrım, çok müstehcendi.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
So what were the titties like? Yeah, describe her...	Memeleri nasıldı? Evet, anlatsana şu hatunu.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
them little pink teeny nipples. Oh, yeah.	Uçları pembe miydi? Evet ya.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Yeah, they were nice.	Vallahi güzeldiler.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
And you feel it and	...hani şey gibi hissedersin,...	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
it feels like a bag of sand when you're touching it.	...hani kum torbasını avuçlamış gibi olursun.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Bag of sand?	Kum torbası mı?	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
You know what I mean. Why don't we just play?	Anlarsınız işte. Neden oyun oynamıyoruz?	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Have you ever felt a breast before, man?	Daha önce hiç meme elledin mi, dostum?	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
I've been with tons of women.	Binlerce kadınla birlikte oldum ben.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
You've "borked"?	Zübüklemek mi?	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
It all makes sense. You're a virgin.	Şimdi anlaşıldı. Sen bakirsin.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
I knew it. That makes so much sense, man. Look, he's a virgin.	Biliyordum. Şimdi anlaşılıyor. O bir bakirmiş.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
I understand what's going on.	Sorun nedir anladım.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
From now on, your dick is my dick. I'm getting you some pussy.	Bundan sonra senin maslahatın benimki sayılır. Sana kuku ayarlayacağım.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
A bag of sand! Come on, man! You could do better than that.	Kum torbasıymış! Hadi be! Bundan daha iyi benzetme yapabilirdin.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
God, me so horny? Me so stupid!	Ben azgın falan değilim. Aptalın tekiyim!	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
It's gonna be fine. They don't even remember.	Boşver gitsin. Unuturlar.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
This is gonna be bad.	Kötü bir gün olacak.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Hey, David. Hey, Andy.	Selam, David. Selam, Andy.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Not everybody is a pussy magnet.	Herkes kuku mıknatısı olamaz.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
What are you? 25? I'm 40.	Kaç yaşındasın sen? 25 mi? 40 yaşındayım.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Come on. Okay.	Yok, alkol almadım ki. Hadi bakalım. Tamam.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
for not mentioning in detail that when you pick up a drunk woman...	Bardan çıkarken yere yığılan...	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
Hey, what you watching?	Ne seyrediyorsun?	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
The problem most men have is	Çoğu erkeğin sorunu... Şapşalın teki.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
and then you fuck the plant.	Sonra çiçeği becereceksin.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
David, it's not...	Andy... Evet.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
but he's not, like, clever enough to go that deep.	Yine de bu kadar abartacak kadar zeki olamaz.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
What is she going to think when she comes in here? Look.	Ne düşünecek buraya gelince? Bak.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
That's much more valuable than Steve Austin.	Steve Austin'den kat be kat daha değerli.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
and see if there's carpet underneath.	...tahtaları söküp atayım bari.	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
That is impossible. I think so.	Simdi kalkıp oraya yürümeni...	The 40-Year-Old Virgin-1	2005
i turned him down.	Reddettim.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
you turned them all down.	Tüm teklifleri reddettiniz.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
are you ready for your morphine shot?	Morfin iğneniz için hazır mısınız?	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
you wanted me to take this job,	Bu işe girmemi sen istedin,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
in the end,	Sonunda,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i took that shot promicin	O iğneden aldım	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
can leave my body.	vücudumdan ayrılabilir oldu.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
you can't see me, or hear me,	Beni göremiyorsunuz, duyamıyorsunuz,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
what if they hate it?	Niye ki; hoşlanmadılar bile?	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
you're kidding, right?	Dalga geçiyorsun , ha?	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i feel more free,	Daha özgür hissediyorum,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i get to be a fly on the wall,	Duvarlardan geçebiliyorum,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
especially the nudes.	özellikle çıplak olanları.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
instead, life has handed me another chance,	Hayat,eskisinin yerine bana başka bir şans verdi bana,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
taking the shot has given me a new will to live,	Promisin almak beni hayata bağladı,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
a gift that allows me to do and feel things	öyle bir yetenek ki birşeyleri yapmayı ve hissetmeyi hatırlattı.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
maybe it could for you, too."	Belki sizin için de birşeyleri değiştirebilir. "	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
that's the last entry.	Bu son giriş.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i mean, okay, it might be irresponsible that she's writing about it,	demek istiyorum ki,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
"the man who trades freedom for security	"Güvenlik için özgürlüğü takas	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
well, at least you're an educated tyrant.	Şey, en azından siz eğitimli bir zorbasınız.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
james is doing very well so far.	James şimdiye kadar çok iyiydi.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
shawn farrell...	Jordan iğneyi dağıttı, ve artık hepimiz tehditiz.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
after the 4400 center shut down,	4400 merkezi kapatıldıktan sonra,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
fills the days.	Günlerim geçiyor,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
it's that, or we just pretend we're no different than the rest of the world.	Ya yeteneklerimizi kullanacagız ya da farkımız yok diye rol yapacağız	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i've been thinking of starting my healing foundation again.	İyileştirme yeteneğimi tekrar isteyen insanlar için kullanmayı düşünüyorum.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
you give them a talent. you change their lives.	yapıyorsun; onlara bir yetenek sunuyorsun.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
hi, kyle.	Selam, kyle.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
sorry, didn't mean to startle you.	Üzgünüm, seni korkutmak istemedim.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
just think of me as your guide,	Beni sadece rehberin olarak düşün,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
to the book. why?	O kitap.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i've already read it.	Onu okudum ki.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
to do that, you have to study it.	Tekrar yap, üstünde çalış; incele.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
own it.	Satın al, bir şey yap.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
let me ask...	Sormama izin ver...	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
what if i don't listen to you? do you just keep showing up?	Neden seni dinleyeyim ki?	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
you wanted something to happen.	Bir şey olmasını istedin.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i'm your ability, and i'm telling you, get that book.	Ben senin yeteneğinim Kyle,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i've been hoping to speak to you.	Sizinle konuşmayı	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
she's a very talented artist, don't you think?	bir tutuklama emrin olduğunu söylersem,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
and in florida as well?	Filorida daydı yanılmıyorsam?	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
vanessa trusts me.	Vanessa bana güvenir.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i'm someone who wants to protect vanessa's future.	Vanessa nın geleceğini korumaya çalışan birisiyim..	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
thanks for the update.	Yenileme için teşekkürler.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i knew right away there was something wrong with my dad.	O zaman öğrndim ki	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
he had these... tremors.	Onda... tümör vardı.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
weird tics.	Kişisel olarak bir 4400	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
he was diagnosed with huntington's disease	1 ay kadar sonra.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
his doctor just told me he has pneumonia again.	Doktoru bir kez daha zatüre olduğunu söyledi.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i asked them if, maybe,	Onlara bir konuda danıştım,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
maybe he could heal my father.	belki babamı iyileştirebilir.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
there's no cure for huntington's.	Huntington hastalığının bir tedavisi yok.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
and then i met your nephew.	Ve yeğeninle tanıştım.	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007
i knew there would be sacrifices,	Biliyorum ortada feda edecek bir şey var,	The 4400 Audrey Parker's Come and Gone-1	2007