Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1599
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Are we shooting already? | Başlamadık mı zaten? | A Million-1 | 2009 | |
| Yup. Let`s begin with rad self introduction. | Evet. Kendinizi tanıtarak başlayın. | A Million-1 | 2009 | |
| Good afternoon! | Günaydın! | A Million-1 | 2009 | |
| My name is Bo yong Lee, and l`m a bundle of charisma. | Benim adım Bo yong Lee ve çok karizmatik biriyimdir. | A Million-1 | 2009 | |
| It should be pretty obvious. | Bu zaten belli oluyordur. | A Million-1 | 2009 | |
| Pleased to meet you. | Tanıştığımıza memnun oldum. | A Million-1 | 2009 | |
| Nice, very nice. | Hoş, çok hoş. | A Million-1 | 2009 | |
| I was recently discharged from the navy. | Kısa bir süre önce Deniz Kuvvetleri'nden ayrıldım. | A Million-1 | 2009 | |
| I`m prepping for civil exam, but it`s not going well. | KPSS'ye hazırlanıyorum ama çalışmalar pek iyi gitmiyor. | A Million-1 | 2009 | |
| Do you have any particular skill? | Herhangi bir özel yeteneğin var mı? | A Million-1 | 2009 | |
| Eating. | Yemek yemek. | A Million-1 | 2009 | |
| It`s funny. | Güzeldi. | A Million-1 | 2009 | |
| No, not particularly. | Hayır, tam olarak yok. | A Million-1 | 2009 | |
| Could you elaborate? | Daha açık olur musunuz? | A Million-1 | 2009 | |
| I`ll win for sure! | Kesinlikle ben kazanacağım! | A Million-1 | 2009 | |
| I`ll use my youthful vitality to win that million dollars. | Gençlik enerjimi bu milyon doları kazanmak için kullanacağım. | A Million-1 | 2009 | |
| Let`s do it! | Hadi işe koyulalım! | A Million-1 | 2009 | |
| Wow, so open wide. | Vay canına, ne kadar da açık sözlü. | A Million-1 | 2009 | |
| Damn it, roaming service my ass. | Kahretsin, hatlar kafayı yedi. | A Million-1 | 2009 | |
| You have calls to make even out here? | Burada bile arayanın oluyor mu? | A Million-1 | 2009 | |
| I`m expecting a call from a client. | Bir müşterimden arama bekliyorum. | A Million-1 | 2009 | |
| Mind your business. | İşine bak sen. | A Million-1 | 2009 | |
| What do you think about people without cells? | Cep telefonu olmayan insanlar için ne düşünürsün? | A Million-1 | 2009 | |
| Doesn`t it seem a bit strange? | Bu biraz tuhaf değil mi? | A Million-1 | 2009 | |
| It`s not like in the ad. | Tanıtımdakine benzemiyor. | A Million-1 | 2009 | |
| I agree. | Kabul ediyorum. | A Million-1 | 2009 | |
| The scale seems too small for the prize. | Ödüle kıyasla çok da küçük görünüyor. | A Million-1 | 2009 | |
| You only need a camera and a laptop nowadays | Bugünlerde yayın yapmak için tek ihtiyacınız olan... | A Million-1 | 2009 | |
| to broadcast online. | ...bir kamera ve bilgisayar. | A Million-1 | 2009 | |
| I`m sure they`ll take care of it. | Ona iyi bakacaklarından eminim. | A Million-1 | 2009 | |
| Since there isn`t much to do how about a round of intro? | Madem ki boş boş oturuyoruz, kendinizi tanıtmaya ne dersiniz? | A Million-1 | 2009 | |
| It`s not like we`re on a frosh or something. | Kreşte ilk günümüz falan değil bu. | A Million-1 | 2009 | |
| Alright, l`ll start. | Pekâlâ, ben başlayayım. | A Million-1 | 2009 | |
| My name is Chol hee Park, | Adım Chol hee Park... | A Million-1 | 2009 | |
| you guys know navy? | ...beyler Deniz Kuvvetleri'ni bilir misiniz? | A Million-1 | 2009 | |
| I was a petty officer at the navy. | Deniz kuvvetlerinde astsubaydım. | A Million-1 | 2009 | |
| And now l... | Ve şimdi ben... | A Million-1 | 2009 | |
| That`s what you said before to the camera, right? | Yanlış hatırlamıyorsam, bunları daha önce kameraya söylememiş miydin? | A Million-1 | 2009 | |
| Are you really that proud that you were in the navy? | Deniz Kuvvetleri'nde çalışmış olmaktan gerçekten gurur mu duyuyorsun? | A Million-1 | 2009 | |
| Wanna show off your six pack? | Karın kaslarınla hava mı atacaksın? | A Million-1 | 2009 | |
| No girlfriend, right? | Sevgilin yok, değil mi? | A Million-1 | 2009 | |
| Girls hate guys talking about their army service the most. | Kızlar, sürekli askerlik günlerinden bahseden erkeklerden nefret eder. | A Million-1 | 2009 | |
| That confirms it. | Bu onu gösteriyor. | A Million-1 | 2009 | |
| You fucking asshole! | Seni adi herif! | A Million-1 | 2009 | |
| Don`t get worked up! 1 | Alınma dostum! | A Million-1 | 2009 | |
| Everyone`s so tense already! | Herkes zaten gergin! | A Million-1 | 2009 | |
| Your every move will be captured and filmed. | Her hareketiniz kayda alınacak. | A Million-1 | 2009 | |
| There are a number of cameras set up | Sizi sürekli izlemek için kurulmuş birkaç kamera var. | A Million-1 | 2009 | |
| So it would be better if you behave, right? | Bu yüzden düzgün dursanız daha iyi olur, değil mi? | A Million-1 | 2009 | |
| Well, who knows, | Kim bilir... | A Million-1 | 2009 | |
| the viewers might react to the realism. | ...belki de izleyiciler gerçekçiliğe tepki gösterir. | A Million-1 | 2009 | |
| Realism my ass. | Başlarım gerçekçiliğe. | A Million-1 | 2009 | |
| Candid camera is way outdated don`t you think? | Siz de gizli kameranın modasının geçtiğini düşünmüyor musunuz? | A Million-1 | 2009 | |
| This kid`s got some personality. | Bu çocuğun biraz kişiliği varmış. | A Million-1 | 2009 | |
| These days they love smartasses like this one, you know. | Bugünlerde bunun gibi ukala tipler revaçta. | A Million-1 | 2009 | |
| We drove for a long time. | Uzun süre yol aldık. | A Million-1 | 2009 | |
| Do you remember anything else? | Başka bir şey hatırlıyor musun? | A Million-1 | 2009 | |
| A bug. | Bir böcek. | A Million-1 | 2009 | |
| Restricted area | Yasak Bölge | A Million-1 | 2009 | |
| What the hell is that?! | Bu da ne böyle?! | A Million-1 | 2009 | |
| We kept driving into the night. | Karanlığa doğru yol alıyorduk. | A Million-1 | 2009 | |
| And then? | Peki sonra? | A Million-1 | 2009 | |
| We stopped at a house. | Bir evde durduk. | A Million-1 | 2009 | |
| Kinda spooky... | Biraz ürkütücüydü... | A Million-1 | 2009 | |
| It looks great to me. | Burası hoşuma gitti. | A Million-1 | 2009 | |
| Are you alright? | Her şey yolunda mı? | A Million-1 | 2009 | |
| I`m fine. | Ben iyiyim. | A Million-1 | 2009 | |
| I do this when l`m upset | Midem bulanınca böyle olur. | A Million-1 | 2009 | |
| You all must be tired. | Hepiniz yorulmuş olmalısınız. | A Million-1 | 2009 | |
| Let`s go in and have some food first. | Hadi içeri girip bir şeyler yiyelim. | A Million-1 | 2009 | |
| Not too shabby. | Fena değil. | A Million-1 | 2009 | |
| Let`s all sit. | Hepiniz oturun. | A Million-1 | 2009 | |
| Boss, you`re eating only that again? | Patron, yine bunu mu yiyorsun? | A Million-1 | 2009 | |
| You should have something else, too. | Başka şeyler de yemen gerekir. | A Million-1 | 2009 | |
| This is delicious! | Bu çok leziz! | A Million-1 | 2009 | |
| Before your meal, | Yemekten önce... | A Million-1 | 2009 | |
| Since you`re all dying to know, | Mademki herkes bilmek istiyor... | A Million-1 | 2009 | |
| I`ll explain the rules of this game. | ...oyunun kurallarını söyleyeyim. | A Million-1 | 2009 | |
| A total of 7 games will be played out, | Oyun 7 bölümden oluşacak. | A Million-1 | 2009 | |
| 1 person will be eliminated after each game, | Her bölümün sonunda bir kişi elenecek. | A Million-1 | 2009 | |
| eventually ending up with just one person. | Oyunun sonunda tek bir kişi kalacak. | A Million-1 | 2009 | |
| Obviously the prize will be given to that last survivor. | Ödül, ayakta kalan son kişiye verilecek. | A Million-1 | 2009 | |
| See all this? | Ödülü görmek ister misiniz? | A Million-1 | 2009 | |
| Exactly one million dollars. | Tam olarak 1 milyon dolar. | A Million-1 | 2009 | |
| This is a specially designed attache. | Bu çanta ataşeler için yapılmış. | A Million-1 | 2009 | |
| There`s no way to open it without a password. | Yani şifresi olmadan açmak imkansızdır. | A Million-1 | 2009 | |
| It`s not like we`re going to steal it. | Onu çalmak hoş olmaz. | A Million-1 | 2009 | |
| I`m just saying so that everyone could concentrate on the game. | Herkes oyuna konsantre olabilsin diye bunu söylüyorum. | A Million-1 | 2009 | |
| What are the games like? | Oyunlar neye benziyor? | A Million-1 | 2009 | |
| The instructions will be given just before each game. | Her bölüm öncesinde talimatlar size bildirilecektir. | A Million-1 | 2009 | |
| Come on, director. | Hadi ama müdürüm. | A Million-1 | 2009 | |
| Couldn`t you give us a clue? | Bize bir ipucu veremez misin? | A Million-1 | 2009 | |
| Clue? | İpucu mu? | A Million-1 | 2009 | |
| They say that if you know the questioner`s motivation | Derler ki "Soranın niyetini bilirsen... | A Million-1 | 2009 | |
| you can quickly guess the answer. | ...cevabı kolayca tahmin edebilirsin". | A Million-1 | 2009 | |
| Oh, we have a separate studio. | Bizim ayrı odamız var. | A Million-1 | 2009 | |
| Wait, I have a question. | Bekle, bir sorum var. | A Million-1 | 2009 | |
| Did you rent this place? | Burayı kiraladınız mı? | A Million-1 | 2009 | |
| No, I built it. | Hayır, biz yaptık. | A Million-1 | 2009 | |
| That`s incredible! You must be really rich. | İnanılmaz! Çok paranız olmalı. | A Million-1 | 2009 |