Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 160367
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
All right, Skinny Faddeev ruins the career of an 18 year old heavyweight, | Pekala, Sıska Faddeev'in 18 yaşında kurduğu ağır sıklet hayalleri için... Tamam, Skinny Faddeev 18 yasindaki agirsikletin kariyerini yoketti. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
And it's hard to tell the difference between former Master and Borscht. | Ve mafya patronu ile pancar çorbası arasında ki farkı söylemek zordu. Ve eski bir liderle rus pancar çorbasini ayirmak çok zordu. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
So what? Don't get clever again. | Ne olmuş yani? Yine çok bilmişlik yapmaya başlama. Ne demek istiyorsun? Tekrar zekilik taslama bize. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
You think you're better than me. Don't you, Cruz? | Benden daha iyi olduğunu düşünüyorsun değil mi Cruz? Benden iyi oldugunu dusunuyorsun. Öyle degil mi, Cruz? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
No, I don't care about that. | Hayır, bunlar umurumda değil. Hayir, bunu umursamiyorum. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Now, if you don't understand the Mob angle. | Eğer olayın mafya kısmını anlayamazsanız... Simdi, Eger cetenin hedefini anlamiyorsan. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
All right, cum for chrissakes! | Pekala, tanrı aşkına boşal artık! Hadi, bagirarak bosal! | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
You just don't know where they disappear to. | ...ama sen diğerleri nereye kayboluyor anlayamıyorsun. Sadece ne zaman gözden kaybolacaklarini bilmiyorsun. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
That, is one well hung negro!. | İşte oldukça iyi asılmış bir zenci! Büyük penisi olan siyahlardan biri! | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I don't found her at any of Italian agencies. | Onu İtalyan ajanslarının hiç birinde bulamadım. Onu hicbir italyan ajansinda bulamadim. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
The only acting gig she can get... ... is to act like a patient... | ...sorunu olan bir hasta gibi davranmış. Böylece doktorlar da... Tek yapabildigi bir hasta gibi davranmakti | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
She does kinda look like a girl who worked at the club a while ago. I don't know... | Bir süre önce kulüpte çalışmış olabilir. Bilemiyorum. Bir süre önce bir kulüpte çalisan, bir kiza benziyor. Bilmem ki... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I just... I don't really remember much... from back then. | ...buradan öncesine ait pek bir şey hatırlayamıyorum. Sadece... Çok iyi hatirlamiyorum... arkasi dönük. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
An immortal, perfect creature. A serpent eating itself... | Ölümsüz. Kusursuz bir yaratık. Kendi kuyruğunu... Ölümsüzl, mükemmel bir yaratik. Bir yilan kendi kendini yiyen... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
No. I went to Kepler's. | Hayır. Ben Kepler'e gitmiştim. Hayir. Kepler lere gittim. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
So, what's tickened you, Right Man? | Peki seni buraya hangi rüzgar attı? Peki neden, dogru adammiydi gittigin? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
So you think it's later for crashville? | O yüzden bulmak için çok geç olduğunu düşünüyorsun? Yani sirada crashville var? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I don't have time for fucking love stories. I'm sorry. | Lanet aşk hikayeleri için zamanım yok. Üzüldüm. Soktugumun ask hikayelerine ayiracak zamanim yok. Özür dilerim. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Excuse me. Lady... Lady... Excuse me. What you say to me? | Affedersiniz. Bayan... affedersiniz. Bana ne dedin sen Pardon. bayan... Bayan... Pardon. Ne istiyorsun? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
to whoever submitted a change in forwarder's form. | ...bir postacı tarafından yollanmış olmalı. gönderene tekrar iade edilmis olmalari gerekti. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I'm a U.S. postal employee. I don't take bribes. | Ben A.B.D. posta görevlisiyim. Rüşvet kabul etmem. Ben Birlesik Devletler postasinda calisiyorum. Ben rüsvet almam. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
No, no. Don't making money, but please help me. | Hayır, hayır. Parayı almayın tamam, ama lütfen bana yardım edin. Hayir, hayir. Parayi almayin, ama lütfen bana yardim edin. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
but not when he left. So, they either know what's in the bag... | ...yanında yoktu. Çantanın içinde ne olduğunu biliyorlar. Fakat ayrildiginda elinde degildi. O halde ikisi de cantada ne oldugunu biliyordu. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
But she's writing him letters? Yeah. | Ama kız ona mektup yazmış öyle mi? Evet. Fakat ona mektuplar yaziyordu? Yeah. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
This is fucking stupid. I don't wanna listen to this shit. | Bu çok saçma. Artık bunu dinlemek istemiyorum. Aptalca. Bu uydurmalari dinlemek istemiyorum | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I don't know if Anton said that because Space and time are relative, Poley. | Öyle olsaydı Anton söylerdi. Çünkü uzay ve zaman görecelidir Poley. Anton'un bunu söyleyip söylemedigini bilmiyorum çünkü uzay ve zaman birbiriyle iliskilidir, Poley. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Yeah. Well, it's just the laws of physics, Poley. | Evet. Bunlar sadece fizik kuralları Poley. Evet. Sadece fizik kanunlari, Poley. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
would pay Anton 30 million upfront. | ...Anoton'a 30 milyonu önceden verdiğini düşünüp durdum. pesinen 30 million dolar ödedigini düsünüp durdum. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
But I don't believe it. | Tabi bir saniye bile olsun... Fakat buna inanmiyorum. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Wow! You totally don't belong here. Where is here? | Vay! Kesinlikle buraya ait değilsin. Buranın nesi var ki? Wow! Buraya ait degilsin. Burasi derken? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Is there anything else to see around here? No! I mean, not really. you know it's just, | Dikkatini çeken başka şeyler de var mı? Hayır! Aslında pek yok. Sadece şey... Etrafta gördügün baska seyler var mi? Hayir! Demek istiyorum ki, esasen. Biliyorsun sadece, | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Its an old Air Force base shutdown in 1962. | ...burada ki eski Hava Kuvvetleri üssü 1962 de kapandı. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
But you don't believe that? | Ama sen buna inanmıyorsun? Ama buna inanmiyorsun, degil mi? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
The Particle Accelerator that Kestral spilled. | Kestral'ın uğraştığı parçacık hızlandırıcılar. Kelstral'in agzindan kacirdigi 'Parcacik hizlandiricilari' | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I don't know, man. But I knew you didn't belong here. | Bilmiyorum dostum. Ama senin buraya ait olmadığını biliyorum. Bilmiyorum, dostum. Ama senin buraya ait olmadigini biliyorum. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
And you are here because...? | Ve sen buradasın çünkü...? Ve sen burdasin çünkü......? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
The Mail service? It doesn't. | Posta servisi mi? Çalışmıyor. Posta servisi mi? Öyle birsey islemiyor. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
People come in and collect what's theirs. | İnsanlarda gelip oradan kendilerine ait olanı alıyorlar. Insanlar gelir ve kendilerininkini alirlar. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
This is where you need to be very, very specific, we don't have a lotta time. | ...verdiğin bilgiler çok ama çok net olmalı çünkü zamanımız kalmadı. Burasi tam da ayrintilari anlatacagin bölüm, çok zamanimiz yok. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Because smartass, it's gonna be morning soon. | Çünkü çokbilmiş, yakında sabah olacak. Çünkü sabah oluyor, zeki pic! | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
and this is what I do to offer my hand because according to the tabloid, | Ve sana elimi uzatıyorum çünkü, internette yazdığına göre... Ve elimde sunabilecegim sey bu. Çünkü dedikodu gazetelerine göre, | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I'll make it up to you. | Buraya gelme sebebini anlatacağım. Onu senin için hazirlayacagim. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
8 Magnet Assembly storing 10 Giga Joules of energy, | ...sekiz manyetik çevirici on cigajule değerinde ki enerjiyi toplayıp... 8 adet 10 gigajoul enerji depolayan baglantili miktanislar... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
To recreate conditions lasting a trillionth of a second after The Big Bang. | Büyük Patlamadan sonra ki koşulları yeniden yaratacağız. Big bang'ten sonra saniyenin 3/8'inde yeniden yaratmak için | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
The beginning of the universe... | Evrenin başlangıcının... Evrenin baslangici... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
But I know you're gonna tell me. Because you can't resist, right? | Ama hemen anlatacağını biliyorum. Kendini tutamıyorsun değil mi? Ama bana anlacaksin cünkü buna karsi koyamazsin, dogru mu? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Don't tell me, the God particle. | Sakın söyleme "Tanrının parçalarından". Bana Tanrinin parcaciklarindan bahsetme. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I'm looking for a woman. You're living your life in vain, hombre. | Ben bir kadını arıyorum. Sen boşuna yaşıyorsun be adam. Ben bir kadina bakiyorum. Sen hayatini bir hic ugruna yasiyorsun, asagilik adam. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I was the one you dreamed of, when you were a boy becoming a man. | Sen erkek olurken düşlediğin kadınım ben. Delikanliliktan cikip bir erkek olmaya basladigin zaman, tek rüyasini gördügüm sey sendin. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Wait, slow down... No, no. Don't play dumb, Poley. | Dur bakalım, ağır ol... Hayır, Hayır. Aptalı oynama Poley. Bekle, yavas ol... Hayir, hayir. Aptali oynama, Poley. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
You don't have to. | Gerek yok. Buna ihtiyacin yok | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
like a couple handfuls of non certified blood diamonds, | ...açık pazarda satılmasının zor olduğunu düşündüyse. örnegin bir kac avuç dolusu sertifikasiz ve milislerden elde edilen elmaslar, | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Compared to you, Poley, it's sold as asparagus. | Sana göre Poley, en çok kuşkonmaz satılır. Sana göre, Poley, Asparagas haber gibi. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
What is it about, What the fuck we're doing here that you don't understand? | Bu da neydi? Ne için burada olduğumuzun farkında değil misin? Bu niye yaptin, senin anlamadigin boktan bir is mi yapiyoruz burda? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
You don't get to touch me. I wont fucking touch you. | Bana dokunma. Sana zaten dokunmak istemiyorum. Bana dokunman gerekmez. Kahrolasi sana dokunmayacagim. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
All of a sudden my search is over. I'd found who I was looking for. | Birden bütün aramam bitmişti. Aradığım kişiyi bulmuştum. Aniden arastirmam sonlandi. Aradigim kisiyi bulmustum. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Isn't she anything a righteous man has dedicated his time on earth... | Doğru adamın dünyada kalan zamanını bilmediği bir... Zamaninii baskalarinin gözden gecirilmemis hayatlarina karismaya adayan... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
He's a remora. A sucker fish, | O bir Remorra. Enayi balığı. O bir Remorra. Emici bir balik.... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
He's from LA, the home of your distinguished stage career. | O Los Angeles'dan. Senin seçkin sahne kariyerinin evinden geliyor. O Los Angelas'tan. Seçkin ishayatlarinin basladigi yer. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
It's blessed with a neurological disorder. | Kendisi nörolojik bir bozuklukla kutsanmış. Nörolojik bir rahatsizligi var. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
There's just no explaining for, how this universe acquired mass. | Evrenin nasıl kütle kazandığına dair hiç bir açıklama yok. Sadece evrenin nasil kütle edindigine iliskin bir aciklama yok. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Its unstable, it's fragile. | Kararsız ve hassas olabilir. Sabit olmayan, kirilgan | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
There've been a lot of accidents. | Şansızlık eseri olan bir kazaydı. Bir çok kaza oldu. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Unlike my oh so lonely wife. | Bir zamanlar çok yanlış seçimler yapan... Uzun zaman önce çok kötü seçimler yapan benm yalniz... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Maybe it's just me. | Belki o benim. Belki de sadece ben. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
You have arrived here at the penultimate moment! | Tam da dünyanın sonuna yakın buraya geldin. Buraya tam da birseylerin esigindeyken geldiniz! | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
whatever concerns, it's | Çünkü yarın siz anahtarı çevirdiğinizde... Ne tür bir endise olursa olsun, o... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
inconsequential... | ...artık olacakların yanında... önemsiz.... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
By 7.00 AM tomorrow, I'm gonna be on stage | Yarın sabah yedi de, sahnede... Yarin 7 de, sahnede olacagim.. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
So, what do you think, is gonna at 7.00 AM tomorrow? | Yarın sabah yedi de olacaklar hakkında ne düşünüyorsun? ve senin gibi caresizi izleyecegim. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
There are hidden variables, so it's difficult to predict the outcome. | Öngörülemeyen değişkenler yüzünden, olacakları tahmin etmek çok zor. Gizli bazi degiskenler var, sonucta ne olacagini kestirmek zor. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
But I think, one way or another, at 7:00 AM tomorrow, | Ama sanırım Simon Kestral, o ya da bu şekilde... Fakat, o veya bu sekilde yarin saat 7'de | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
You know... you just... you don't know. The inner... | Bilirsin...sadece... bilmiyorsun. İçerde... Biliyorsun... Sen sadece.. Bilmiyorsun. Icsel.. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Basically it's 'Beams Collider'. He's insane. | Temelde "Işın Çarpıştırıcısı". O tam bir deli. Aslinda 'Isik carpismasi'. O tam bir cilgin. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
It's all gonna blow up in his face. | Hepsi onun yüzüne patlayacak. Hepsi yüzüne patlayacak. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Did you write to him because you read in the paper, | Ona yazdın çünkü gazetelerde, bir boksörün... Hayatinin geri kalanini hapiste gecirecek bir boksör... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Wait, I don't know what you're talking about. | Dur, neden bahsettiğine dair hiçbir fikrim yok. Bir dakika, neden bahsettigini bilmiyorum. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
No, no. Don't deny it. | Hayır, hayır. İnkar etme. Hayir, hayir. Inkar etme | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
What the hell is that? You really don't know? | Bu da neydi? Gerçekten bilmiyor musun? Allahin belasi bu da nesi? Gerçekten bilmiyor musun? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
He would. Geck went to a stripclub? | O. Geck striptiz kulübe mi geldi? Onda olabilir. Geck, striptiz klübüne gitti mi? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Why, it's the Latin expression for a philosophical concept, | Neden felsefi bir kavram olarak "Occam'ın usturası" diye bilinen... Neden, filozofik bir Latin deyimi. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
I don't understand. | Hiç bir şey anlamadım. Anlamiyorum | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Oh my god! You, come here. What about the... Don't make a sound. | Tanrım! Sen, buraya gir. Ya o... Sakın ses çıkarma. Aman tanrim! Söyle yapsak.... Sesini cikarma. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
How could you tell who it was, I thought you couldn't fucking see? | Kim olduğunu nasıl söyleyebilirsin ki ben hiçbir şey görmediğini sanmıştım? Kim oldugunu nasil söylüyorsun, Göremedigini dusunuyordum? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Whoa! The Bad guys. The bad guys. | Demek Kötü adamlar. Kötü adamlar. Whoah! Kötü adamlar. Kötü adamlar. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
It's a dead fucking end. He doesn't know where the diamonds are. | Onu da öldürmeliyiz. Elmasların yerini bilmiyor. Boktan bir son. Elmaslarin nerede oldugunu bilmiyor. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
We got to use him, you fucking messin' all of it. | Onu kullanabilirdik ama sen her şeyi berbat ettin. Onu kullanmak için tutuyoruz. Herseyi berbat ediyorsun. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
All right, here's how it's gonna be... | Pekala nasıl olacağını anlatayım. Pekala, olaylar söyle olacak... | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
To imagine you'll be able to see what's gonna happen to her. | Ona olacakları tahmin edebilirsin. Ona neler olacagini görebileceksin hayal etsene. | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
Maybe it's not hell, you know? | Biliyor musun? Belki de cehennem yoktur. Belki de o kadar kötü degil, Biliyor musun? | The Big Bang-2 | 2010 | ![]() |
THE BIG BANG (2011) | THE BIG BANG (2011) | The Big Bang-3 | 2010 | ![]() |
You wanna know how she is? | Nasil oldugunu mu bilmek istiyorsun? | The Big Bang-3 | 2010 | ![]() |
In phase. Out of phase. | Eş fazlı. Faz dışı. | The Big Bang Theory Pilot-1 | 2007 | ![]() |
OK, let's try it. | Tamam, deneyelim hadi. | The Big Bang Theory Pilot-1 | 2007 | ![]() |
Sorry. I got distracted. Really? | Dikkatim dağıldı. Ciddi misin? | The Big Bang Theory Pilot-1 | 2007 | ![]() |
How exactly do you get distracted making a sperm deposit? | Bir sperm örneği hazırlarken nasıl oldu da dikkatin dağıldı? | The Big Bang Theory Pilot-1 | 2007 | ![]() |
You find something more interesting in your pants? | Donunun içinde daha ilginç bir şey mi buldun? | The Big Bang Theory Pilot-1 | 2007 | ![]() |
Just the usual contents which I was operating in the traditional manner. | Geleneksel işler için kullandığım bilindik içerik vardı sadece. | The Big Bang Theory Pilot-1 | 2007 | ![]() |
But then I started to think... | Sonra düşünmeye başladım ama... | The Big Bang Theory Pilot-1 | 2007 | ![]() |
We're selling our sperm to a high IQ sperm bank | Spermlerimizi yüksek IQ sperm bankasına satıyoruz... | The Big Bang Theory Pilot-1 | 2007 | ![]() |