Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 1605
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| so if you've come to tell me | Yani bana ivedi bir güvenlik sorunumuz olduğunu söylemeye geldiyseniz... | A Most Violent Year-1 | 2014 |  |
| trust me, I'm aware. | ...inanın bana farkındayım. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| My people are at risk just driving around in this city, | Risk altındaki adamların sadece şehirde araba kullanıyorlar. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| just trying to do their jobs, | Sadece işlerini yapmaya çalışıyorlar. Ve... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I've done everything that you've asked of me. | Benden ne istediyseniz hepsini yaptım. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| It's been two years | Şirketimi incelemeye başladığınızdan beri iki yıl geçti. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| And since then, I've spent thousands of dollars | O zamandan beri ofisinizin istediği her bilgi için avukatlara binlerce... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| that your office has requested. | ...dolar harcadım. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| And I expect that you've been asking the same | Aynı şeyi rakiplerim için de yapmış olduğunuzu bekliyorum. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| So, with all this information that you've gained, | Elde ettiğiniz tüm bu bilgi ile... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| we're just asking | ...bize bunu kimin yaptığı konusunda fikriniz var mı diye soruyoruz? | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I don't. | Yok. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| As you know, we've been investigating industry wide corruption in your business, | Sizin de bildiğiniz gibi iş yürüttüğünüz sektörde yıllardır süre gelen... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| that seems to have been going on for years. | ...yolsuzlukları soruşturuyoruz. Yani haklısınız. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| That means you're all stealing from each other, | Bunun anlamı birbirinizden çalışıyorsunuz,... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| which, as far as I can tell, | ...söyleyebileceğim kadarıyla, bu, müşterilerinize ve vergi... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| on what you've been doing to your customers | ...mükellefi dostlarınıza son 15 yılda yaptığınıza yeni bir ad vermek. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| First, | Öncelikle, lütfen şehir ve işlerimiz için yardım çabanıza saygı duyduğumuzu bilin. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| But also know that I have never taken anything from anyone. | Ayrıca asla kimseden herhangi bir şey almadığımı da bilin. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| So, when you say that we've... | Yani öyle derken... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| We're on the same side here. | İkimiz de aynı taraftayız. Hem evet, hem hayır. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| You know... | Bay Morales iyi bir adam gibi görünüyorsunuz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I don't really feel comfortable sitting here pretending like | Bu yüzden masamın köşesinde yığılı onca evrak sanki orada... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| the elephant perched on the corner of my desk isn't there. | ...değilmiş gibi davranmaktan pek hoşnut değilim. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| So, you know, I can't go into specifics right now, | Şu anda detaya giremem... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| but we believe that you and your company | ...ama şirketinizin ve sizin kanunları çiğnediğinize inanıyoruz... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| have broken the law, and that we have evidence to prove that. | ...ve bunu kanıtlayacak delillerimiz var. Gelecek hafta size karşı dava açacağız. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| It's a little awkward, obviously, but, uh... | Biraz garip oluyor besbelli fakat... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I didn't wanna have this happen next week | ...yüz yüze bir şey söylemeden gelecek hafta bunun olmasını istemedim, hürmeten. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| You have your job to do. | İşiniz neyi gerektiriyorsa yapın. Fakat yanıldığınızı da bilin. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| And we will take advantage of every opportunity | Bunu kanıtlamak için her türlü fırsattan yararlanacağız. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Abel. | Abel. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Exactly. | Kesinlikle. Aşırı tepki vermeyelim. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| We don't even know what this is yet. | Daha ne olduğunu bile bilmiyoruz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| We haven't seen any charges. It could be bullshit. | Herhangi bir suçlama görmedik. Saçmalık da olabilir. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| His office might be toying with us. | Ofisi bizimle oyun oynuyor olabilir. Şu anda hiçbir şeyleri yok. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Hey, how'd it go? | Nasıl geçti? | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Da says he's gonna bring down charges on us next week. | Bölge savcısı gelecek hafta bize suçlama getireceğini söylüyor. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| What? | Ne? Neden? Henüz bilmiyoruz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Look, it might be nothing. | Bak, hiçbir şey de olabilir. Ama nerede açığa çıktık bilmem gerek. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| We follow standard industry practice on every front. | Her kısımda standart endüstri uygulamasını takip ediyoruz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| What does that mean? | Ne demek bu? Ne demek olduğunu biliyorsun. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I need to know what they're saying we did. | Ne yaptığımızı söylediklerini bilmem lazım. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Well... | Bakın kim gelmiş. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Arnold. | Arnold. Sadece yanlardan al Jimmy. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| We can't all be as lucky as Mr. morales here, | Saçları dökmeme konusunda hepimiz Bay Morales kadar şanslı olamıyoruz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| You're a good looking man. | Yakışıklı adamsın. Teşekkürler Vinnie. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I know I am. | Yakışıklı olduğumu biliyorum. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| So I hear congratulations are in order. | Düzenli olarak tebrikler geldiğini duyuyorum. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| What's that? | Nedir o? O tarafta kontrat imzalamışsın. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Well, we're working on it. | Üzerinde çalışıyoruz. 30 günlük süresi var, çalışsan iyi olur. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| We are. | Çalışıyoruz. İlgin için teşekkürler. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I saw a couple of your trucks | Senin tankerlerden birkaçını Rego Park'ta gördüm geçen gün. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Really? | Gerçekten mi? Ne zaman gördün? | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| A couple times. | Biraz oldu. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| It's possible. | Mümkündür. Öyle mi? | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Yes. | Evet. Zorlu bir pazar sonuçta. Öyle. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| My father struggled for years before he broke in there. | Oraya girmeden önce babam yıllarca uğraşmıştı. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Any new market is a tough one. | Yeni pazarların hepsi zorlu olur. Görüşürüz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Babe. | Bebeğim. Baksana. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Everything alright? It's done. | Her şey yolunda mı? Bitti. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| It is? | Öyle mi? Bayıldım. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| What do you think, girls? | Sizce nasıl kızlar? Çok güzel. Harika. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Yeah, you like it? I love it. | Öyle mi, sevdiniz mi? Bayıldım. Kapı hoşuma gitti. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| You like the color? Yeah. | Rengi sevdin mi? Evet. Çok güzel. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| What's what's he doing? I don't know. | Ne yapıyor bu? Bilmiyorum. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| It's okay. It's alright. | Sen yat. Sorun yok. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Come back here! | Geri gel buraya! | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Come here! | Gel buraya! Gel buraya puşt herif! | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Abel? | Abel? Sorun yok. Gel. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Lot of help you were. | Çok yardımcı oldun. Hadi. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Who was it? | Kimdi acaba? Ne demek kimdi? | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| How am I supposed to know who it was? | Kim olduğunu nereden bileyim? Bilmiyorum. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| It's probably some punk trying to rip us off. | Bizi soymaya çalışan şerefsizin biriydi muhtemelen. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| No. | Olmayacak böyle. Dürüst olmayacaksan... Hayır, hayır. Eğer... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| ...to send a message or something, he could've... | ...bir mesaj falan vermek isteseydi, ne olduğunu da bilmiyorum ama yapamadı. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| To me, it seems like a message was sent loud and clear. | Bana göre mesaj tam yerine ulaşmış gibi görünüyor. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Baby, please don't. | Lütfen yapma bebeğim. Lütfen uzatma bunu. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| We're in a big, new house. | Yeni ve büyük bir evdeyiz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Probably just wanted the TV. | Büyük ihtimalle televizyonu çalmak istemiştir. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| He didn't have anything on him. | Onun için yapacak bir şeyin yoktu. Çocuğun teki işte. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Lawrence is gonna be in on Wednesday. | Lawrence, Çarşamba günü işine başlayacak. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I chased him away. | Kovaladım. Geri gelmeyecek. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Okay? | Tamam mı? Tamam. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Now, you do this and only this. | Şimdi bunu yapıyorsunuz, sadece bunu. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| You look down at the cloth. | Kumaşın altına bakıyorsunuz. Tek kelime etmiyorsunuz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| You just stare down at the cloth, | Sadece kumaşa bakıyorsunuz, çok ama çok yavaş,... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| just start shaking your head. | ...kafanızı sallamaya başlıyorsunuz. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Then after sitting in silence way longer than feels comfortable, | Sonra rahat hissetmesinden çok daha uzun süre sessizce oturuyorsunuz,... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| you turn, | ...dönüp şöyle diyorsunuz... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| "I would love to run a few numbers for you. | "Size birkaç rakam nakletmek istiyorum. Rahatça oturabileceğimiz bir yer var mı?" | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Now, they're almost always gonna take you to the dining room table, | Şimdi sizi hep yemek salonundaki masaya alıp bir şeyler ikram edeceklerdir. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Whatever it is, always take the fancy option. | Ne ikram ederlerse etsinler hep havalı seçeneği alın. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Can I get you a coffee or tea? | Kahve mi, çay mı alırsınız? Çay alayım lütfen. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| We have some homemade lemonade or a soda. | Ev yapımı limonata ya da gazozumuz var. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| I would love a lemonade. Thank you. | Limonata alayım. Teşekkürler. Neden? | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| Because... | Çünkü biz asla en ucuz seçenek olmayacağız,... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| so we have to be the best. | ...yani en iyisi olmak zorundayız. Onlar da... Hayır. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| They need to feel that you want the best, too. | Sizin de en iyisini istediğinizi hissetmeliler. | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
| That's why our trucks are the newest or the cleanest, | Bu yüzden tankerlerimiz en yeni ya da en temiz modeller,... | A Most Violent Year-1 | 2014 | |
