Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178281
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
How are you doing? | Nasılsın? Naber? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Moyer's up and around. I'm heading over there. | Moyer uyanmış. Oraya gidiyorum. Moyer ayılmış. Oraya gidiyorum. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
That's great. | Harika. Çok iyi. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
But you... how are you doing? | Ama sen...sen nasılsın? Ama.. Sen nasılsın? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
How do you think? | Sence nasılım? Sence? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
It's everywhere. | Her yerde. Her yönden geliyor. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Apparently, I.A. was down in the garage last week | Görünüşe göre İçişleri geçen hafta garaja gidip... Görünüşe göre geçen hafta İç İşleri gelip, | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
wiring up Kelly's car. | ...Kelly'nin arabasına dinleme cihazı yerleştirmiş. garajda Kelly'nin arabasına dinleme cihazı takmış. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
They're whispering about it in there. | İçerde bununla ilgili fısıldaşıyorlar. Herkes bunu fısıldıyor. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Jim didn't deserve this. | Jim bunu hak etmedi. Jim böyle birşeyi haketmedi. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
I'm not wrong about this. I know. | Bu konuda yanılmıyorum. Biliyorum. Bu konuda yanılmıyorum. Biliyorum. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
You actually remembered it was a '69 Skylark up on the lift? | Gerçekten de yükselticidekinin 69 model bir Skylark olduğunu hatırladın mı? Lifttekinin gerçekten 69 Skylark olduğunu hatırlıyorsun yani? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. Not a '68 or a '70? | Evet. 68 ya da 70 değil mi? Evet. 68 ya da 70 değil? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
The '68 has different grill work. | 68'in ızgarası farklı. 68'in ön panjuru farklıdır. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
A couple of cold ones down here? | Burada bir kaç soğuk bira içelim mi? Buraya iki soğuk bira. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
The kids would have gotten away with it if you hadn't been there. | Sen orada olmasaydın çocuklar kaçardı. Orada olmasaydın çocuklar sıyırmış olacaklardı. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Well, lucky I appreciate a good buick. | Şansımıza ben iyi bir Buick'in değerini bilirim. İyi ki Buick'ten anlıyormuşum. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Really? This place? | Cidden mi? Burası mı yani? İnanmıyorum. Burası mı? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
I thought Joe's, but Foley was talking about their garlic fries last week. | Joe's'u düşünmüştüm ama Foley geçen hafta oranın kızarmış sarımsaklarından bahsediyordu. Joe'nun yerini düşünmüştüm, ama Foley geçen hafta boyu sarmısaklı patatesleri anlatıp durdu. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
People are gonna find out eventually. | İnsanlar önünde sonunda öğrenecek. İnsanlar eninde sonunda farkedecek. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Maybe by then, we won't care. | Belki o zaman artık umursamayız. Belki de o zaman umursamıyor olacağız. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Fancy meeting you here. Hey. | Seninle karşılaşmak ne güzel. Seninle burada karşılaşmak ne güzel. Merhaba. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Nice outfit. | Güzel giysi. Güzel elbise. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Who's the lovely one? | Bu şirin de kim? Bu güzel hanım kim? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Uh, Carrie Wells. | Carrie Wells. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Patrick Burns. | Patrick Burns. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Al's dad. My, my, my. | Al'in babası. Vay canına. Al'in babası. Vay, vay, vay. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
What're you doing with this loser? | Bu becerikizle ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun bu beceriksizle? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Hi, Julie. | Merhaba, Julie. Merhaba Julie. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
You remember Julie Ann? | Julie Ann'i hatırladın mı? Julie Ann'ı hatırladın mı? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Julie, you remember my son. You got 20 bucks? | Julie, oğlumu hatırladın mı? 20 doların var mı? Julie, oğlumu hatırlıyorsun. 20 papelin var mı? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Can you wait in the car, honey, please? | Arabada bekler misin tatlım? Arabada bekler misin hayatım,lütfen? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
They don't take credit car... | Kredi kartı kabul etmiyorl Kart kabul etmiyor... | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
can you wait in the frickin' car if you don't mind? Thank you. | Zahmet olmazsa lanet arabada bekler misin? Sakıncası yoksa gidip lanet arabada beklermisin? Sağol. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Just go home, would ya? Yeah, you know, you should come over | Eve git, olur mu? Sen de bir ara gelip... Eve git lütfen. Olur mu? Bir ara uğrayıp | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
and check it out sometime. | ...bakmalısın. yoklasana. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
We're living over there in Salt Springs now. | Artık Salt Springs'de oturuyorum. Salt Springs'de oturuyoruz artık. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, how's that treating you? Not so good. | Nasıl gidiyor peki? Çok iyi değil. Nasıl gidiyor orada herşey? Pek iyi değil. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
I don't like it. It's got a lot of mosquitoes. | Pek sevmedim. Çok fazla sinek var. Sevmiyorum orayı. Çok sivrisinek var. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
You got 20 bucks? I'm a little short right now. | 20 kağıdın var mı? Pek para yok da üzerimde. 20 doların var mı? Biraz dardayım da. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
If you don't mind. | Zahmet olmazsa. Sakıncası yoksa. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
That's a good boy. I really miss you. | İşte benim oğlum. Seni gerçekten özledim. İyi bir çocuksun. Seni gerçekten özlüyorum. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
But you, oh, boy, | Seniyse... Oğlum. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
you I love. | ...sevdim. Seni seviyorum. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Say hello to your ma. Go home. | Annene selam söyle. Evine git. Annene selam söyle. Evine git. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Al, your mother. | Al, annene. Al, annen. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Did you talk to Al? | Al'le konuştun mu? Al ile konuştun mu? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
No, I mean, I I tried. | Hayır, yani denedim. Hayır. Yani, denedim. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, well, reality can be an ugly thing. | Evet, gerçekler acıdır. Evet. Ne denir ki, gerçekler acı olabiliyor. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Do you think Kelly was dirty? What do I know? | Sence Kelly kirli miydi? Ben ne bilirim ki. Sence Kelly yoldan çıkmış mıydı? Nereden bileyim? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Moyer: That was the son of a bitch? | Orospu çocuğu bu muydu? O şerefsiz mi? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Goes by the street name Zippy. You ever see him before? | Sokaklarda Zippy diye tanınıyor. Daha önce gördün mü? Sokaklarda Zippy diye geçiyor. Daha önce hiç gördün mü? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
No, and he better hope I never do. | Hayır, ve dua etsin hiç görmeyeyim. Hayır, ve dua etsin de hiç görmeyeyim. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
We think he was sent by Leshawn Doyle. | Leshawn Doyle tarafından gönderildiğini düşünüyoruz. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
The dealer from Queensbridge? | Queensbridge'li torbacı mı? Queensbridge satıcısı mı? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
You liked Leshawn for that double | Leshawn'ı Jackson Heights'taki çifte... Leshawn'ı Jackson Heights daki çifte cinayet | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
in Jackson Heights, right? | ...cinayet için araştırdınız, değil mi? için yokladınız değil mi? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, but only briefly. | Evet ama kısa süre. Evet, ama çok kısa sürdü. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Wound up collaring some | Onunla ilgili alt düzey bir... O cinayet için serserinin | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
low level punk for that one. | ...serseriyi tutukladık. tekini tutukladık. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Actually, wound up collaring himself. What do you mean? | Aslında o kendini tutukladı. Nasıl yani? Aslında kendini tutuklattı. Nasıl yani? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
We found our perp O.D.'d on the same junk that he stole from his victim. | Zanlıyı kurbanında çaldığı malla aşırı dozdan ölmüş halde bulduk. Saldırganı kurbanından çaldığı maldan sızmış halde bulduk. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
The gun that we found on him matched the double. | Üstünde bulduğumuz silah da cinayetle uyuştu. Üzerindeki silah da cinayette kullanılan idi. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Could Leshawn still think he's a suspect? No, there's no way. | Leshawn hala şüpheli olduğunu sanıyor olabilir mi? Hayır, imkansız. Leshawn hala zanlı mı olduğunu sanıyor? Hayır, imkansız. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
His lawyer was all over us to clear him, though. | Avukatı onu aklamamız için sürekli üstümüzdeydi. Avukatı onu temize çıkarana kadar tepemizdeydi. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Leshawn knows that we moved past him. | Leshawn onu geçtiğimizi biliyor. Leshawn onu geride bıraktığımızı biliyor. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Can you think of any other reason why he'd have a beef with you or Kelly? | Sana ya da Kelly'ye düşman olması için başka bir sebep var mı? Sana ya da Kelly'e garezi olması için bir neden geliyor mu aklına? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Al, I never even met the scumbag. | Al, bok torbasıyla hiç tanışmadım bile. Al, o pislikle tanışmadım bile. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
And I'm pretty sure that Kelly never did either. | Ve Kelly'nin de hiç tanışmadığından eminim. Kelly'nin de karşılaşmadığına neredeyse eminim. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
There's another thing. | Bir şey daha var. Birşey daha var. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
You hear about I.A.? | İçişleri'yle olanları duydun mu? İç İşlerini duydun mu? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
You know that there's no truth to that. | Bunun doğru olmadığını biliyorsun. Hiç bir aslı astarı yok. Biliyorsun. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
I know they're wrong, but I.A. doesn't jam people up for no reason. | Yanıldıklarını biliyorum ama İçişleri durup dururken insanları araştırmaz. Yanıldıklarını biliyorum, ama sebepsiz yere de soruşturma açmazlar. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
And if that reason has anything to do with why Jim was killed... | Ve bunun nedeninin Jim'in öldürülmesiyle bir alakası varsa... Ve bu sebepte bir şekilde Jim'in ölümüyle ilgiliyse... | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
We talking alone here? | Bu konuşma özel mi? Burada yanlız mıyız? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
It's just between us. I know. | Bizim aramızda. Biliyorum. Aramızda kalacak. Biliyorum. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Allegedly some guys from my squad, they lifted some cash from a scene. | İddialara göre benim ekibimden birileri bir suç mahallinden para kaldırmış. Sözde bizim ekipten birileri bir suç mahallinden para yürütmüş. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
The victim was a scumbag. | Kurban pisliğin tekiymiş. Kurban pisliğin tekiydi. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
It was a public service homicide. | Suçlular birbirini öldürmüş. Cinayet kamu hizmeti olmuştu yani. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
How much did they take? Allegedly? | Ne kadar almışlar, iddialara göre? Ne kadar yürütmüşler? Sözde yani? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
100, 150. | 100, 150. 100 150. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
But Kelly had nothing to do with it, Al. | Ama Kelly'nin hiçbir alakası yoktu, Al. Ama Kelly'nin bununla ilgisi yoktu Al. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
He's the most honest cop I ever met. | Tanıştığım en dürüst polis. Tanıdığım en dürüst polisti. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
And as soon as I get out of here, I'm gonna kick some ass. | Buradan çıkar çıkmaz birilerinin canına okuyacağım. Ve buradan çıkar çıkmaz birilerinin canını yakacağım. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
I'll save some for you. | Sana da bir kaç tane bırakırım. Sana biraz bırakırım. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Hey, how's Moyer? | Moyer nasıl? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Tough guy. He'll pull through. | Dayanıklı adam, düzelecek. Çetin ceviz. Yırtar. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
How about we don't talk about me? | Benim hakkımda konuşmasak peki? Benden konuşmasak? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Moyer isn't liking Leshawn for this. | Moyer bunu Leshawn'ın yaptığını düşünmüyor. Moyer'e göre Leshawn işin içinde değil. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Well, then he's in the minority. | Öyleyse azınlıkta. Azınlıkta o halde. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Roe just talked to Narcotics, | Roe az önce narkotikle... Roe narkotikle konuştu. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
and both Zippy and Leshawn were seen together | ...konuştu ve Zippy ile Leshawn'ın olaydan... Cinayetten birkaç saat önce | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
just a few hours before the shooting. | ...birkaç saat önce birlikte görüldüğünü öğrendi. Zippy ile Leshawn birlikte görülmüşler. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
All roads lead back to Leshawn. What's he doing here? | Tüm yollar Leshawn'a çıkıyor. O burada ne yapıyor? Bütün izler Leshawn'a çıkıyor. Ne yapıyor burada bu? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Burns, I need to talk to you. | Burns, seninle konuşmalıyım. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Detective, there's no easy way to say this. | Dedektif, bunu söylemenin kolay yolu yok. Detektif, bunu söylemenin kolay bir yolu yok. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
If Jim Kelly gave you something that belonged to him | Eğer Jim Kelly kendine ait bir şeyi saklamanız için... Eğer Jim Kelly sana kendisine ait bir şeyi | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
to hold on to, now would be the time to tell me. | ...size verdiyse, şuanda söylemeniz en iyisi. saklaman için verdiyse, bunu söylemenin tam zamanı. | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
Like what exactly? | Tam olarak ne gibi? Tam olarak ne yani? | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |
If you're in possession of any evidence, | Eğer elinizde delil varsa ve şimdi... Elinde tuttuğun bir delil var da | Unforgettable With Honor-1 | 2011 | ![]() |