• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179051

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
...he becomes a part of this land." ...bizim bir parçamız olur. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
"I have seen and understood your country." Ülkeni gördüm, ülkeni tanıdım. Senin ülkeni gördüm, senin ülkeni tanıdım. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
"I don't know why it all seems familiar." Neden bana bu kadar tanıdık geldi? Neden bilmiyorum bana tanıdık geldi... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
It is done before the ashes are immersed in the river. Küller nehir'e dökülmeden hemen önce yapılır. Küller nehire dökülmeden hemen önce yapılır. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
So, why aren't we doing it? We aren't doing it because... Peki biz neden yapmıyoruz? Peki biz neden yapmıyoruz? Biz bunu yapmıyoruz çünkü... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...you are a Muslim. And this is a temple of the Sikhs. ...sen bir müslümansın ve burası da Sikhlerin tapınağı. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
And it's in our interest to quietly immerse the ashes and... Bizim için en iyisi, sessizce külleri nehir'e döküp buradan gitmek. Bizim için en iyisi, sessizce külleri nehire döküp... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...leave from here. ...gitmek olur. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
No, I want to immerse the ashes with the complete rituals. Hayır, ayinin tamamını yaptıktan sonra külleri dökmek istiyorum. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
No, no, Zaara. It's like this... some priests are fanatics. Bak, Zaara. Buradaki rahiplerin çoğu fanatiktir. Hayır, hayır Zaara. Bak... Burdaki rahiplerin çoğu fanatiktir. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
So, you'll get insulted and I'll get beaten up unnecessarily. Sana hakaret ederler, beni de gereksiz yere döverler. Yani, hem sana hakaret ederler, hem de ben gereksiz yere dayak yerim. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Should I go and ask? No, no, you don't ask. Gidip ben sorayım mı? Hayır, hayır. Gidip ben sorayım mı? Hayır, hayır sen sorma.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Wait here. I'll ask. You sit right here... please. Sen burda bekle, ben sorarım. Sen burda otur, lütfen. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'd told you about Kiritpur, right? Just immerse me there. Sana Kriptur'dan bahsetmiştim, değil mi? Küllerimi oraya dök. Sana Kritpur'dan bahsetmiştim, değil mi? Küllerimi oraya dök. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'll get refuge. O zaman huzur bulacağım O zaman huzur bulacağım. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
You've come from Pakistan? Yes... Pakistan'dan mı geldin? Evet. Pakistan'dan mı geldin? Evet... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I've been in this temple since 42 years. Ben 42 yıldır bu tapınakta kalıyorum. Ben kırkiki yıldır bu tapınakta kalıyorum. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
But I have never seen such devotion. Ama böyle bir bağlılık hiç görmedim. Ama böyle bir bağlılık ilk defa görüyorum. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
It would be an honour for me to do the last rites for your Bebe. Bebe'n için son ayini yapmak benim için onurdur. Beben için son ayini yapmak benim için onurdur. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Come, dear, come with me. Come... Gel evladım, benimle gel… Gel evladım, benimle gel... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
But how can I... Ama, ben nasıl? Ama, ben nasıl...? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Look here, neither I, nor you are Bebe's children. But... Bak… Ne ben Bebe'nin çocuğuyum, ne de sen… Bak... Ne ben Bebe'nin çocuğuyum, ne de sen... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
If it weren't for you I wouldn't have been able to get... Ama eğer sen olmasaydın, belki ben de buraya… Ama eğer sen olmasaydın, belki ben de buraya Bebe'nin küllerini... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...Bebe here so easily. Bebe'nin küllerini bu kadar kolay getiremezdim. ...bu kadar kolay getiremezdim. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
So, the right... Bu yüzden bu son arzuyu yerine getirme hakkı sadece benim değil, senin de. Bu yüzden bu son arzuyu yerine getirme hakkı... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...to perform this final rite is not just mine, but yours too. ...sadece benim değil, senin de. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Zaara, here's your bus ticket. You'll reach Atari. And from there... Zaara… İşte otobüs biletin. Atari'ye varacaksın. Zaara... İşte otobüs biletin, Atari'ye gider gitmez telefon et. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...catch a train straight to Lahore. And here's your change. Ordan da Lahor'a giden trene binersin. İşte paranın üstü… Ordan da Lahore'a giden trene binersin İşte paranın üstü... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
You've already done a lot for me. I don't know how to thank you. Benim için o kadar çok şey yaptın ki, sana nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'm very frank about these things. If you ask me. Böyle durumlarda çok açık sözlüyümdür. Eğer bana sorarsan, sana ne istediğimi söylerim. Böyle konularda çok açığımdır. Eğer sorarsan.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'll tell you what I really want. Tell me what I can do for you? ...sana ne istediğimi söylerim. Öyleyse söyle lütfen, senin için ne yapabilirim? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Be careful, I will ask, but you will not be able to give it. İyi düşün… İsteyeceğim şeyi belki de yapamayacaksın. İyi düşün... İsteyeceğim şeyi belki de yapamayacaksın. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
It's a promise that I'll fulfil it. Söz veriyorum, yapacağım. ...söz veriyorum, yapacağım. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
A Pakistani has made a promise to an Indian. Bir Pakistan'lı Hindistan'lıya söz veriyor. Bir Pakistanlı bir Hindistanlı'ya söz verdi. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Now, even if I want to, I can't back off. İstesem bile sözümden geri dönemem. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Please tell me what can I do for you? Söyle lütfen, senin için ne yapabilirim? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Give me this one day from your life... Hayatından bu günü bana hediye eder misin? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I want to share my world with you. I too wish to give you memories... Ben de kendi dünyamı seninle paylaşmak, Ben de sana kendi dünyamı göstermek, dünyamı seninle paylaşmak istiyorum. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I know a day is very precious to you. But I promise that... Biliyorum senin için bir gün çok kıymetli. Biliyorum senin için bir gün çok kıymetli. Ama sana söz veriyorum... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...you'll never forget this day. Ama sana söz veriyorum, bu günü hiç unutmayacaksın. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I warned you that you'd regret making this promise. Sana dememiş miydim pişman olabilirsin diye? Sana dememiş miydim?.. Söz vermeden önce iyice düşün diye... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
What I felt... Ne hissettiğimi… Bana ne olmuştu... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I still can't understand. Halen anlamış değilim. Şimdi bile bilmiyorum... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Why I asked her for a day, I don't know... I just asked her. Ondan neden bir gününü istedim, bilmiyorum… Sadece, istedim… Ondan neden bir gününü istedim, bilmiyorum... Sadece istedim... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
But yes, at that time, I did feel that our acquaintance... Ama evet… O zaman da hissetmiştim, Ama evet... O zaman da hissetmiştim... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...was not destined to end right here. Tanışmamız bu şekilde sona eremezdi. ...görüşmemiz orada öylece bitemezdi. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
With this thought, the words blurted out of my mouth... Bunları düşünürken, sözcükler ağzımdan dökülüverdi. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...and that poor girl listened to me silently. O zavallı kız da sessizce dinledi. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'm scared of heights. Why didn't you tell me earlier? Çünkü ben yüksekten korkarım. Neden daha önce söylemedin? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
The other way would take half a day more... Öteki yol yarım gün sürecekti. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
So, what could I do? Does that mean... Ne yapabilirdim ki? Ne yapabilirdim ki..? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...you'll wear this scary expression for the entire journey? Yani tüm yolculuk boyunca yüzünde bu korku dolu ifade mi olacak? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Please smile a little, or I'll get scared too. Lütfen biraz gülümse yoksa, ben de korkmaya başlayacağım. Lütfen biraz gül yoksa ben de korkmaya başlayacağım. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Okay, listen, eat some nuts. It'll take your mind off this. Tamam bak. Biraz fındık ye, dikkatini dağıtır. Tamam bak.. Biraz fındık ye, dikkatini dağıtır. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Hold out your hand... No... Aç avucunu… Hayır. Aç avucunu... Hayır. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Maati... Maati... Maati… Maati… Maati.. Maati.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Maati... Maati... Maati. Maati. Maati.. Maati.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'm telling the truth, Maati. Doğru söylüyorum, Maati. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
The whole village has come out to see them... Tüm köy onları görmek için dışarı çıktı. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
What the hell! Let him come. I'm not going to talk to him. Tanrının cezası… Gelsin bakalım. Onunla konuşmayacağım… Tanrının cezası... Bırakın gelsin. Onunla konuşmayacağım!.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Father, Maati's calling you. Yes, right. I heard her... Bauji… Maati seni çağırıyor. Evet, duydum… Bauji... Maati seni çağırıyor! Evet, duydum... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Come here, son. I'll tell you something. Buraya gel evlat, sana bir şey söyleyeceğim. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Don't ever make the mistake of getting married. If you do... Sakın evleneyim deme. Sakın evleneyim deme! Eğer evlenirsen... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...you won't be able to score a goal... Yoksa hayatın boyunca tek bir gol bile atamazsın. ...hayatın boyunca tek bir gol bile atamazsın. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...for the rest of your life. All right, sir. Chaudhary Sumer Singh. Tamam, efendim. Chaudry Sumer Sing. Chaudhary Sumer Singh. Tamam, efendim. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Oh, my dear one, how many times do I have to tell you... Hayatım… Sana kaç kere daha söyleyeceğim? Oyun oynarken beni rahatsız etme. Hayatım... Sana kaç kere daha söyleyeceğim... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...not to disturb me during a game. And how many times do I tell you... ...oyun oynarken beni rahatsız etme. Peki ben sana kaç kere söyleyeceğim... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...if you want to die then lie down on a bed and die. Don't play... ...eğer ölmek istiyorsan yatağına uzan ve öyle öl. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...with kids old enough to be your grandchildren... Neden torunun yaşındaki çocuklarla… Neden torunun yaşındaki çocuklarla... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...and get your bones broken. kemiklerini kırabilecek oyunlar oynuyorsun? ...kemiklerini kırabilecek oyunlar oynuyorsun? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Let me tell you one thing. In this entire village... Sana bir şey diyeyim mi? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...there's not a single player who can compete with Sumer Singh. Chaudry Sumer Sing'i yenebilecek tek bir oyuncu bile yok bu köyde. Chaudhry Sumer Singh'i yenebilecek tek bir oyuncu bile yok bu köyde! Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'll say hi to father. Your blessings, father. Bauji'ye selam vereyim. Saygılarımla Bauji. Bauji'ye selam vereyim... ..saygılarımla, Bauji.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'll thrash you. Married? Who told you that? Canına okuyacağım senin! Evlenmek mi? Bunu kim söyledi? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Your wife is right here. I'll hit you. Hayır, hayır o değil, senin karın burda duruyor. Seni döveceğim! Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Is there only one kind of relationship between... Bir erkekle bir kadın arasında sadece tek çeşit bir bağ mı olur? Bir erkekle bir kadın arasında... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...a man and a woman? ...sadece tek çeşit bir bağ mı olur? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
She's our guest, Father. After saving her in a rescue operation... Misafirimiz, Bauji, misafirimiz… Kurtarma operasyonunda kurtardıktan sonra… Misafirimiz, Bauji, misafirimiz... Kurtarma operasyonunda hayatını kurtardıktan sonra.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...I got her here to show her our village and to make her meet you. onu buraya köyümü göstermek ve sizlerle tanıştırmak için getirdim. ..onu buraya köyümü göstermek ve sizlerle tanıştırmak için getirdim. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Of course. I understood the moment I saw her. Tabi ya… Gördüğüm ilk anda anlamıştım. Tabi ya... Gördüğüm ilk anda anlamıştım.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Such a beautiful girl with a fool like you... impossible. Bunun gibi güzel bir kız senin gibi bir eşşekle… İmkânsız. ..bunun gibi güzel bir kız senin gibi bir eşşekle... imkansız! Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Then you're our extra special guest. Look... Demek sen çok özel bir misafirsin!.. Bak.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
But this is our first chance to be hospitable... Ama komşu ülkeden bir misafiri ağırlamak için ilk şansımız olacak. Ama bu bizim komşu ülkeden bir... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...to our neighbouring country. ...misafiri ağırlamak için ilk şansımız olacak. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Some milk, some... Oh, enough. Bu kadar yeter. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
If you get caught up in his chatter, it'll be nightfall soon. Eğer onun gevezeliğini dinleyecek olursak akşamı buluruz. Eğer onun gevezeliğini dinleyecek olursak, yakında gece olacak. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Yes, one minute... What? Evet. Bir dakika. Ne oldu? Evet.. Bir dakika.. Ne oldu..? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
If Maati catches you this time around, I'm not going to lie to her. Eğer bu sefer de Maati seni yakalarsa, ona yalan söyleyemem. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Just once more... one last time... Okay, last time. Sadece bir kere daha, bir kerecik? Tamam, son kez. Sadece bir kere daha, bir kerecik..? Tamam, son kez.. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Come, I'll do that. No, I'll manage. Gel, ben yapayım. Hayır, ben yaparım. Gel, ben yapayım. Hayır, Maa ji, ben yaparım. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Come, I'll make it for you. Just feel at home. Come. Gel, senin için ben yapayım. Burayı kendi evin farz et, gel. Gel, senin için ben yapayım. Burayı kendi evin farzet, gel. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Whenever he'd get a medal or a photo, I'd hang it up here. Ne zaman bir madalya alsa, ya da resim, onları buraya asarım. Ne zaman bir madalya alsa, ya da bir resmi olsa onları buraya asarım. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
And when he's not at home, then his father and I... Evde olmadığı zamanlarda Bauji ve ben buraya gelip, onlara bakarız. Ve evde olmadığı zamanlarda.. Bauji ve ben... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...warm our eyes looking at them. There's a lot of love... ...buraya gelip, onlara bakarız. Üçünüz birbirinizi çok seviyorsunuz. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...to share our love with. ...başka kimsemiz yok. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
Hey. I look just like all of you. This is nothing. Hey. Şimdi tıpkı sizin gibi görünüyorum. Hey! Şimdi tıpkı sizin gibi görünüyorum. Bu hiç bir şey değil. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
You'll look like a true Punjabi girl tonight. It's Lodi tonight. Bu akşam gerçek bir Punjub kızı gibi görüneceksin. Bu akşam Lodi var. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
I'll take out the dress I wore for my first Lodi for you. Ve senin için, benim ilk Lodi'm de giydiğim kıyafetleri çıkartacağım. Ve senin için, benim ilk Lodim'de giydiğim kıyafetleri çıkartacağım. Veer-Zaara-6 2004 info-icon
No, Maati, I'll wear my own clothes. You call me mother... Hayır, Maati… Ben kendi kıyafetlerimi giyerim. Hayır, Maa ji... Ben kendi kıyafetlerimi giyerim. Hem bana anne diyorsun... Veer-Zaara-6 2004 info-icon
...and at the same time argue with me? ...hem de itiraz mı ediyorsun? Veer-Zaara-6 2004 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 179046
  • 179047
  • 179048
  • 179049
  • 179050
  • 179051
  • 179052
  • 179053
  • 179054
  • 179055
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim