Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179403
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
The whoIe thing must have been so embarrassing for you. | Bütün olanlar senin için utandırıcı olmalı. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Not at aII. I enjoyed... | Hiç değil. Seninle... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...taIking to you. | ...konuşmayı sevdim. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I enjoyed taIking to you. | Seninle konuşmayı sevdim. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I'II get my maiI. | Mektuplarımı alayım. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
WouId you Iike to have a cup of coffee? No, thank you. | Bir kahve içmek ister misin? Hayır, Teşekkürler. Bir kahve içmek ister misin? Hayır, Teşekkürler. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I couIdn't maiI it. I didn't know your address, but I had a Iandmark. | Postalayamadım. Adresini bilmiyordum, ama bir işaretçim vardı. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I remembered Coit Tower. It Ied me straight to you. | Coit kulesini hatırladım. O da beni doğrudan sana getirdi. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
That's the first time I've been gratefuI for Coit Tower. | Bu Coit kulesine ilk defa müteşekkir kalışım. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I hope we wiII too. What? | Umarım bizde öyle. Ne? Umarım bizde öyle. Ne? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Meet again sometime. We have. | Bir ara yine görüşürüz. Görüştük. Bir ara yine görüşürüz. Görüştük. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Shopping? No. | Alış veriş? Hayır. Alış veriş? Hayır. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Anywhere in particuIar? | Özel bir yer? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I just thought that I'd wander. | Sadece gezmeyi düşündüm. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
That's what I was going to do. | Tam da yapmayı düşündüğüm şey. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
That's right. I forgot. It's your occupation, isn't it? | Doğru. Unutmuşum. İşin buydu değil mi? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Don't you think it's a waste for the two of us.... | Sence de ikimizin ayrı ayrı gezmesi.... Sence de ikimizin ayrı ayrı gezmesi... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
To wander separateIy? | israf değil mi? ...israf değil mi? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
But onIy one is a wanderer. | Ama gezgin yalnız olur. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Two together are aIways going somewhere. | İki kişi beraber hep belirli bir yere gider. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I don't think that's necessariIy true. | Bu doğru olmak zorunda değil. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
You Ieft your door open. Be right back. | Kapını açık unuttun. Hemen dönerim. Kapını açık unuttun. Hemen dönerim. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
How oId? | Kaç yaşında? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Some 2,000 years or more. | 2,000 belki biraz daha fazla. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
The oIdest Iiving things. Yes. | En yaşlı canlılar. Evet. En yaşlı canlılar. Evet. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
You've never been here before? No. | Buraya daha önce gelmedin mi? Hayır. Buraya daha önce gelmedin mi? Hayır. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Of aII the peopIe who've been born and have died... | Ağaçlar yaşamaya devam ederken doğan ve... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...whiIe the trees went on Iiving. | ...ölen bütün insanları. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Their true name is Sequoia sempervirens. ''AIways green, ever Iiving.'' | Gerçek adları Sequoia sempervirens. "Daima yeşil, daima canlı." | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I don't Iike them. Why? | Onları sevmedim. Neden? Onları sevmedim. Neden? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Knowing I have to die. | Öleceğimi hatırlatıyor. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Here's a cross section of one of the oId trees that's been cut down. | Burada yaşlı bir ağacın kesildikten sonraki kesiti var. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Somewhere in here I was born... | Şurada bir yerlerde ben doğdum... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...and there I died. | ...ve şurada bir yerde öldüm. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
It was onIy a moment for you. | Senin için sadece bir an dı. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
You took no notice. | Fark bile etmedin. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
MadeIeine, where are you now? | Madeleine, neredesin şu an? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Here with you. Where? | Burada seninle. Nerede? Burada seninle. Nerede? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
The taII trees.... Have you been here before? | Ulu ağaçlar.... Buraya dahaönce geldin mi? Ulu ağaçlar... Buraya dahaönce geldin mi? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Yes. When? | Evet. Ne zaman? Evet. Ne zaman? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Long ago. Where? | Uzun zaman önce. Nerede? Uzun zaman önce. Nerede? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
When? TeII me. | Ne zaman? Anlat bana. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
MadeIeine, teII me. No! | Madeleine, anlat bana. Hayır! Madeleine, anlat bana. Hayır! | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Where do you go? What takes you away? I can't teII you. | Nereye gidiyorsun? Seni götüren ne? Sana söyleyemem. Nereye gidiyorsun? Seni götüren ne? Sana söyleyemem. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
When you jumped into the Bay, you didn't know where you were. | Koya atladığın zaman, nerede olduğunu bilmiyordun. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I didn't jump. You toId me I feII. Why did you jump? | Atlamadım. Düştüğümü söylemiştin. Neden atladın? Atlamadım. Düştüğümü söylemiştin. Neden atladın? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I can't teII you. What was inside that toId you to jump? | Sana söyleyemem. Sana atlamanı ne söyledi? Sana söyleyemem. Sana atlamanı ne söyledi? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
PIease. What? | Lütfen. Ne? Lütfen. Ne? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
PIease, don't ask me. | Lütfen, artık sorma. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
ShaII I take you home? | Eve götüreyim mi? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Somewhere in the Iight. | Işığa bir yere. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Promise you won't ask me again. PIease promise me that. | Bir daha sormayacağına söz ver. Lütfen söz ver. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I'm responsibIe for you now. | Senden sorumluyum artık. İşte burada oldu. Senden sorumluyum artık. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
The Chinese say that once you've saved a person's Iife... | Çinliler der ki; birisinin hayatını kurtardığında... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...you're responsibIe for it forever, so I'm committed. | ...sonsuza kadar ondan sorumlusundur, böylece ben bağlıyım. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
There's so IittIe that I know. | O kadar az şey biliyorum ki. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
It's as though I were waIking down a Iong corridor... | Sanki uzun bir koridorda yürüyordum... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...that once was mirrored, and fragments of that mirror stiII hang there... | ...bir zamanlar aynalı olan, ve halen ayna parçalarının takılı olduğu... ...bir zamanlar aynalı olan ve halen ayna parçalarının takılı olduğu... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...and when I come to the end of the corridor... | ...ve koridorun sonuna ulaştığımda... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...there's nothing but darkness. | ...karanlıktan başka bir şey yok. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
And I know that when I waIk into the darkness... | Ve biliyorum ki eğer karanlığa yürürsem... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...that I'II die. | ...öleceğim. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
I've never come to the end. I've aIways come back before then. | Sona asla ulaşamıyorum. Hep önceden geri döndüm. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Except once. Yesterday? | Bir defa hariç. Dün? Bir defa hariç. Dün? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
And you didn't know what happened tiII you found yourseIf with me. | Ve kendini benimle bulana kadar neler olduğunu bilmiyordun. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
You didn't know where you were. | Nerede olduğunu bilmiyordun. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
But the smaII scenes, the fragments of the mirror, you remember those. | Ama küçük sahneleri, ayna parçalarını onları hatırlıyorsun. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
VagueIy. What do you remember? | Şöyle böyle. Ne hatırlıyorsun? Şöyle böyle. Ne hatırlıyorsun? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
There's a room... | Bir oda var... | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
...and I sit there aIone. | ...orada tek başıma oturuyorum. | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
AIways aIone. What eIse? | Her zaman yalnız. Başka? Her zaman yalnız. Başka? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
A grave. Where? | Bir mezar. Nerede? Bir mezar. Nerede? | Vertigo-1 | 1958 | ![]() |
Anyway, tomorrow will be the day. | Lütfen. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Do you know that from personal experience or.... | Sadece bir rüyaydı. Şimdi uyanıksın. Şu an iyisin. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
I'm not gonna do anything for a while. | Bir süreliğine hiçbir şey. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
What's this doohickey? | Modern bir köprü gibi tasarlanmış. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Works on the principle of the cantilever bridge. | Açılır kapanır köprü prensibine göre çalışıyor. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
An aircraft engineer down the peninsula designed it. | Yarımadadaki uçak mühendisi tasarladı. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Well? | Halen müsaitim. Müsait Ferguson. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Three whole weeks. Good old college days. | Akrofobi. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
But you were the one that called off the engagement, you remember? | Dediki sadece başka bir duygusal şok etkileyebilir ki muhtemelen o da olmaz. Biri Doğu'ya gittiğini söylemişti. Sanırım dönmüş. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
It's a Mission number. That's Skid Row, isn't it? | Midge, bundan kurtuluş yok derken ne demek istiyorsun? | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Could be. | Seninle beraberim. Ve herşey çok gerçek! Ne? | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
He's probably on the bum and wants to touch you for the price of a drink. | Akrofobi. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Sorry, old man. Work. | Sanırım halledebilirim. Nasıl? Sanırım halledebilirim. Nasıl? | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
The acrophobia. | Ne demek istediğimi göstereceğim. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
I have a theory. | İşte. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
You're kidding. Wait a minute. There's nothing to it. | Bak? yukarıya, aşağıya, yukarıya... | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Here. That's a girl. | İşte. İşte benim kızım. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Take it easy now. All right, now here we go. | Onun işleri ile biri ilgilenmeli. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
To be honest, I find it dull. | ...Mark tepesindeki bar gibi. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
So I decided, as long as I had to work at it, I'd come back here. | Hiç evlenmedim, okul tayfasından kimseyi de görmüyorum. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
The things that spell San Francisco to me are disappearing fast. | San Francisco benim için büyülü kılan şeyler hızla yok oluyor. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
I should have liked to have lived here then. | Burada yaşamış olmayı sevmiş olmalıydım. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
...like the bar at the Top of the Mark. | Onu en yakın psikiyatr veya psikoloğa yada nöroloğa... | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
...but I wondered whether you'd go back on the job as a special favor to me. | Uydurmuyorum. Nasıl yapıldığını bilemezdim. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
l want you to follow my wife. | ...ya da bir nöroloğa ya da... ya da basit bir aile doktoruna götürürdüm. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Well, then.... I'm afraid some harm may come to her. | Seni de kontrol etmesini sağlardım. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
I'd say take her to the nearest psychiatrist or psychologist... | Uydurmuyorum. Beceremezdim. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |
Then you're of no use to me. I'm sorry I wasted your time. | Yürüyüşü bile farklıydı. | Vertigo-2 | 1958 | ![]() |