Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180540
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Just sayin nothing we... I believe you. | Demek istediğim biz hiç şey yapmadık. Sana inanıyorum. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 |  |
| Because it is very quaint, crazy work... I believe you. | Çünkü o tamamen eski kafalı bir kaçık. Sana inanıyorum. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I even fined a dollar if I say the word "fuck". | Eğer küfür edersem paramdan bir dolar kesiyor. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| You will not say that I have said, that... Il dollar fines... | Bu konuştuklarımızı ona söyler... Bir dolarını keser. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I will not tell him. | Söylemem. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| How old are you married? | Kaç yıldır evlisiniz? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Become 30 years next June | Haziranda 30 yıl olacak. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| That's an eternity. | Bütün ömrünüzde berabermişsiniz yani. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| We had a daughter... | Kızımız vardı. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Died in a car crash. | Araba kazasında öldü. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| My mother also died in a crash. | Annemde araba kazasında ölmüştü. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I also was there. | O sırada bende arabanın içindeydim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| ... Four or five. Actually.... | 4 ya da 5 tam olarak... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I do not remember anything. | Aslında hatırlamıyorum. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Which is good. | Ki bu iyi bir şey. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| It would be bad to remember it. | Bunu hatırlamak çok sikik bir şey olurdu. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| How do you say your daughter? Emily. | Kızının adı neydi? Emily | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Emily Riley Eugene. | Emily Eugenia Riley | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| How old were you? | Kaç yaşındaydı? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| This is bad. | Bu berbat bir şey. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Enjoy the evening, huh? | İyi eğlendiniz mi? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| It's so unusual I'm out. | Dışarıda olmak çok garip geliyor. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I bet. | İddiaya girerim öyledir. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Dinner with Alison. | Alison ile akşam yemeği yedik. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| It is home? Out of the meeting. | O evde mi? Randevuya gitti. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Join. | Gir. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| You got your pills for migraines? | Migren ilâcını getirdin mi? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Because we must get one of them | Çünkü sevişmeden önce ya da baş ağrın tutmadan... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| before we make love or you get headaches. | ...onlardan birini alman lâzım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I have not had a headache a long time. | Uzun zamandır baş ağrım olmuyor. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| We have not made love | Uzun zamandır... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| a long time. | ...sevişmiyoruz. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Alison, can you go? | Alison, gelebilir miyim? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Honey, what are you? | Neyin var, tatlım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| something... | Kukumda... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| there is something wrong with my kitten. | Kukumda acayip bir ağrı var. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Your "cat"? | Kukun mu? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| My vagina. | Vajinam. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Did you have a dick? | İşeyebildin mi? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Money you like dick? Yes. | İşediğin zaman vajinan yanıyor mu? Evet. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I'll bring you something. | Hemen geliyorum. Sana bir şey getireceğim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Doug, dear? | Doug, tatlım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Doug? | Doug. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| You should go to the pharmacy. | Eczaneye gitmen lâzım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Are you okay? I'm fine. It's about Allison. | Bir şeyin yok ya? Ben iyiyim. Sorun Alison. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| What is? | Neyi var. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Female problems, come on, get up. | Bayan sorunları. Hadi, kalk. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Enter the shower. | Seni duşa sokalım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Exit. | Hadi çık bakalım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Do they dry. | Seni kurulayalım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Do you have a clean, white cotton underwear? | Bir çift beyaz pamuklu iç çamaşırın var mı? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| So you will not wear any. | O zaman giymene ihtiyaç yok. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I'll put on a clean nightgown... | Sana temiz bir gecelik giydirelim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I nightgown. | Geceliğim yok. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I'll give you one of mine. | Ben sana ödünç veririm. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Excuse me, ma'am, your daughter. | Pardon, hanımefendi, kızınız sizi çağırıyor. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Your daughter is in the dressing room needs you. | Deneme kabininde, kızınız sizi çağırıyor. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Alison? Yes, here I am. | Alison? Buradayım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Not very well. | Bu hiç havalı değil. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| You stay well. | Üstüne tam oturdu. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Only need to | Sadece... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| loosen these straps. | ...biraz gevşetsek yeter. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Here, you're done. | İşte oldu. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Bet you were a good mother. | Eminim iyi bir anneydin. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| That was stupid from my side... | Çok aptalcaydı. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| No, honey, I just... | Hayır, tatlım sadece... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Sometimes I think about things... What things? | Bazen bir şeyleri düşünüyorum... Neleri düşünüyorsun? | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I went after it. | Onun peşinden gittim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| It's not you told him. | Bu kısmı anlatmamıştım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| How Emily died. | Emily'nin nasıl öldüğünü. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Tell me. | Ne oldu anlat bana. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I was awake it overnight. | O gece uyanıktım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Doug went to play poker... | Doug'un poker gecesiydi. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I always stay awake until you return. | O eve gelene kadar onu beklerdim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I heard something I looked out the window. | O sırada bir ses duydum. Bakmaya pencereye gittim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Emily saw to enter into your friend's car. | Emily'yi erkek arkadaşının arabasında gördüm. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Dressed up and I got in my car in. .. | ...üstüme bir şeyler alıp, arabama bindim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I went to look for them. | Onları takip ettim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| He found them? Yes. | Onları buldun mu? Evet. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Were parked in a mall far from home. | Evimizden biraz uzakta bir AVM'nin orada arabayı park etmişlerdi. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| They must be glad to see you. | Eminim seni gördüklerine çok sevinmişlerdir. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| He drove off when she saw me. | Onlar kaçtı. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I tried to overtook them, | Ben de onları yakalamaya çalışıyordum. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| but I could not. | Ama yakalayamadım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| He drove so fast. | Çocuk o kadar hızlı sürüyordu ki. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I lost sight of them for some time in. .. | Onları kaybettim ta ki... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Have crashed? | Kaza yaptılar. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Had passed a red light and had hit the truck. | Kırmızıda geçip, kamyona çarptılar. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Until he came to them Everything was in flames. | Oraya vardığım da her şey yanıyordu. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I could not get to them. | Onları kurtaramadım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Would have happened if I had not gone after her. | Eğer peşlerinden gitmesem, kaza yapmayacaklardı. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Clothes and will go with Doug. | Üstünü değiştir de, Doug'ın yanına gidelim. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Fault was not yours. | Kaza senin suçun değildi. Senin suçun değildi. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Like... I mean... | Tıpkı, annemin... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Crash mother me is not my fault. | ...kaza yapmasının benim suçum olmaması gibi. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Your mom is probably was very beautiful. | Annen bayağı güzel olmalı. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| Had bigger breasts than me. | Göğüsleri kocamandı. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I've inherited those of my father, unfortunately. | Nasıl olmuş bilmiyorum, ama ben babamın göğüslerini almışım. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| And I inherited breast dad. | Ben de. | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
| I told her to into white, but... | Beyazları al demiştim, ama... | Welcome to the Rileys-1 | 2010 | |
