Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180694

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Just a little broccoli on my bare eyeball.	Sadece göz bebeğime biraz brokoli batmış o kadar.	What I Like About You Pilot-1	2002
It was bound to happen eventually.	Olacağı vardı.	What I Like About You Pilot-1	2002
I am so sorry!	Çok özür dilerim.	What I Like About You Pilot-1	2002
It's okay...really.	Sorun değil, gerçekten.	What I Like About You Pilot-1	2002
It's my fault for coming over to talk to you people.	Sizin gibilere konuşmaya geldiğim için benim suçum.	What I Like About You Pilot-1	2002
Chokes on broccoli,	Brokoli boğazına kaçar ama kendini yalarken bir sorun yok. Brokoli boğazına kaçar...	What I Like About You Pilot-1	2002
but has no problem licking himself.	...ama kendini yalarken bir sorun yok.	What I Like About You Pilot-1	2002
Yeah? Well, I never choke.	Ben hiç boğulmam.	What I Like About You Pilot-1	2002
There's one thing I'm good at	Çok iyi olduğum bir şey varsa...	What I Like About You Pilot-1	2002
Focus!	Konudan sapmasana!	What I Like About You Pilot-1	2002
Holly, you hungry	Holly, aç mısın?	What I Like About You Pilot-1	2002
Hi...ohhh.	Merhaba.	What I Like About You Pilot-1	2002
And also what the hell?!	Bir de bu ne be?!	What I Like About You Pilot-1	2002
No, it's easy like this.	Hayır, çok kolay. Bak böyle.	What I Like About You Pilot-1	2002
Ooh...Tony...	Tony iyi misin? Tony...	What I Like About You Pilot-1	2002
are you okay aah!	...iyi misin?	What I Like About You Pilot-1	2002
It is for glaucoma.	Glokom için kullanıyor onları.	What I Like About You Pilot-1	2002
Japan? Japan?	Japonya mı?	What I Like About You Pilot-1	2002
Okay, sweetie, could you go back to your situation	Tatlım, sen sorununa geri dönebilir misin? Tatlım, sen sorununa geri..	What I Like About You Pilot-1	2002
We can go shopping in Soho. Every weekend.	Soho'ya gidip alış veriş yapabiliriz. Her hafta sonu gidebiliriz.	What I Like About You Pilot-1	2002
Bus 27, Dearfield, will be arriving at 9.25.	27 numaralı otobüs, 9:25'te Dearfield'a varacaktır.	What If...-1	2010
It's just 8 months, then we're never apart again.	Hepi topu 8 ay, sonra bir daha hiç ayrılmayacağız.	What If...-1	2010
Nothing, nothing is gonna change.	Hiçbir şey değişmeyecek.	What If...-1	2010
Trust me.	Güven bana. Güveniyorum. Sadece...	What If...-1	2010
We're still gonna get married.	Evleneceğiz, birlikte bir hayat inşa edeceğiz.	What If...-1	2010
Just keep reminding yourself how good this is gonna be	Bu iş bitince her şeyin...	What If...-1	2010
for us when it's over.	...bizim için daha güzel olacağını aklında tut yeter.	What If...-1	2010
I got this for you.	Sana bunu aldım.	What If...-1	2010
It's beautiful. "To Ben from Wendy.	Çok güzel.	What If...-1	2010
Honey, you are not adopted, and you are going to church.	Tatlım, evlatlık değilsin, ve sen de kiliseye geliyorsun.	What If...-1	2010
Daddy said I didn't have to.	Babam gelmek zorunda değilsin dedi.	What If...-1	2010
Ben Walker, are you trying to drive me crazy this morning?	Ben Walker, bu sabah beni çıldırtmaya mı çalışıyorsun?	What If...-1	2010
Or does it just come naturally?	Yoksa doğal halin mi?	What If...-1	2010
Either way, you're gonna have to explain to your daughter	İki şekilde de kızına...	What If...-1	2010
why it's so important that she goes to church.	...kiliseye gitmenin neden önemli olduğunu anlatmak zorundasın.	What If...-1	2010
you know, very important.	Bilirsin, çok önemli şeyler.	What If...-1	2010
You know, like, like uh, like um,	Bilirsin, şey gibi...	What If...-1	2010
a healthy nutritious breakfast, you know, and hard work	Besleyici bir kahvaltı gibi. Çok çalışmak gibi.	What If...-1	2010
and certain amount of exercise is good.	Elbette yeterli miktarda egzersiz de iyidir.	What If...-1	2010
Well, let me make this easy for you.	Bunu senin için kolaylaştırayım.	What If...-1	2010
First, you're gonna go because I said so.	İlk olarak, ben dediğim için geliyorsun.	What If...-1	2010
Ben. Huh?	Ben. Evet?	What If...-1	2010
Wonder if I'll remember when I wake up.	Merak ediyorum, uyandığımda hatırlayacak mıyım?	What If...-1	2010
Here's your tie.	İşte kravatın.	What If...-1	2010
You're kidding me. I wouldn't buy this.	Şaka yapıyorsun, bunu ben almadım.	What If...-1	2010
It was a father's day gift from Megan, remember?	Bunu babalar gününde Megan almıştı, unuttun mu?	What If...-1	2010
Since when do you know how to do that on your own?	Ne zamandan beridir kravatını kendin bağlıyorsun?	What If...-1	2010
I'm okay as long as I don't think about it?	Fazla kafa yormadığım zamanlar iyiyim.	What If...-1	2010
Wendy, there's something I feel I should tell you,	Wendy, sana söylemem gereken bir şey var.	What If...-1	2010
which is really strange given that this is only a dream	Kaldı ki bu bir rüya olduğu için cidden tuhaf...	What If...-1	2010
I'm not your Ben.	Senin Ben'in değilim. Yani, öyleyim. Ama değilim.	What If...-1	2010
It's not easy to come here and save the day.	Buraya gelip günü kurtarmak hiç de kolay değil.	What If...-1	2010
You always do. I have no doubt.	Hep yaptığın gibi hiç şüphem yok.	What If...-1	2010
Now put on your coat. We're gonna be late.	Şimdi ceketini giy, geç kalacağız.	What If...-1	2010
Okay, just go with it until we can find Mike	Tamam, Mike'ı bulana dek böyle devam et...	What If...-1	2010
and get out of this.	...sonra da buradan bas git.	What If...-1	2010
Wait, Megan, one second.	Bekle, Megan, bir saniye.	What If...-1	2010
Okay, let's hurry.	Tamam, hadi acele edelim.	What If...-1	2010
We're gonna be late. Okay, let's go.	Geç kalacağız.	What If...-1	2010
Ha! L... I drive a minivan.	Ben bir minivan kullanıyorum.	What If...-1	2010
It's a little far forward, don't you think?	Bu çok ön olmaz mı? Kes şunu, Ben.	What If...-1	2010
I haven't seen this place in years.	Buraya yıllardır gelmemiştim. Bayağı gelişmiş.	What If...-1	2010
It's probably got the same gum underneath the seats.	Muhtemelen koltukların altında bir kaç sakız vardır.	What If...-1	2010
Reverend? Reverend?	Peder mi? Peder mi?	What If...-1	2010
This is a very exciting day for the Little White Church,	Bugün Küçük Beyaz Kilisesi için heyecan verici bir gün.	What If...-1	2010
Uh, hi, it's a... it's good to see you all here.	Merhaba, sizi burada görmek çok güzel.	What If...-1	2010
Wendy there with Megan and my other daughter	Wendy, Megan...	What If...-1	2010
whose name escapes me at the moment.	...ve adını unuttuğum diğer kızımla birlikte orada.	What If...-1	2010
Oh, you know I got my Bible here.	İncilim burada.	What If...-1	2010
the Bible, right, 'cause that's what a lot of preachers do.	İncil, doğru. Çünkü vaizler böyle yapar.	What If...-1	2010
You know, I'm a little different.	Ben biraz farklıyım.	What If...-1	2010
You know, I... I...	Ben, ben...	What If...-1	2010
The Bible's old. It's really old.	İncil eski, cidden çok eski.	What If...-1	2010
So I think it'd be good to talk about some modern things.	Bu yüzden modern şeylerden bahsetmek çok daha iyi.	What If...-1	2010
You know, 'cause things, things are important,	Çünkü bu şeyler çok önemli...	What If...-1	2010
and we all need certain things.	...ve kesin şeylere ihtiyacımız var.	What If...-1	2010
And God, he wants us to have what we need, right?	Tanrı, bizden ihtiyacımız olan şeyleri elde etmemizi istiyor, değil mi?	What If...-1	2010
Noah, look, there's Noah. He had an ark.	Nuh'u ele alalım. Onun bir gemisi var.	What If...-1	2010
Noah had an ark.	Nuh'un bir gemisi var.	What If...-1	2010
And well, he couldn't have afforded to build	Parası olmasa bir gemi alamazdı.	What If...-1	2010
You know, so God obviously wants us to have money.	Tanrı kesinlikle para kazanmamızı istiyor.	What If...-1	2010
And God wants us to be happy.	Ayrıca mutlu olmamızı istiyor.	What If...-1	2010
So, so...	Bu yüzden...	What If...-1	2010
...try to make more money, so you can buy things,	...daha fazla para kazmaya çalışın, böylece istediğinizi alabilir...	What If...-1	2010
and then you'll be happy.	...ve mutlu olabilirsiniz.	What If...-1	2010
Uh, that was our message for today.	Bugünkü mesajımız buydu.	What If...-1	2010
Make more money?	Daha fazla para kazanmak mı?	What If...-1	2010
Are you out of your mind?	Sen aklını mı kaçırdın? Tamamen hazırlıksızdım.	What If...-1	2010
But you had 3 weeks to learn that sermon,	Ama bu vaaza hazırlanmak için üç haftan vardı.	What If...-1	2010
which I might add, only lasted less than a minute.	Ki doğru saydıysam, bir dakikadan fazla sürmedi.	What If...-1	2010
The collection was down about 70% from last week	Toplanan para geçen haftakinden % 70 daha az.	What If...-1	2010
when we had a prayer service without a minister.	O zaman bir papazımız yoktu.	What If...-1	2010
Well, you know, it's important to keep it fresh.	İlgiyi canlı tutmak önemli.	What If...-1	2010
Yup. Uh oh.	Evet.	What If...-1	2010
that sermon would have killed him.	...bu vaaz onu öldürürdü. Bence, bir harikaydı.	What If...-1	2010
It works for me.	Bende işe yaradı.	What If...-1	2010
See you next week, Reverend.	Haftaya görüşmek üzere, Peder. Buna pek güvenme.	What If...-1	2010
Hey, you know, I'd really prefer to get to know	Birbirleriyle daha fazla yakınlaşmadan...	What If...-1	2010
his parents a little bit more before they get too close.	...ailesiyle tanışmayı tercih ederim.	What If...-1	2010
I'll take care of this. I got it.	Ben ilgilenirim. Bana bırak.	What If...-1	2010