Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 180802

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
A million volts in the neck. That's fascinating.	... bir milyon volt çarptı. Bu çok etkileyici.	When in Rome-7	2010
Celeste, it's... My fault,	Celeste, bu... Benim hatam,	When in Rome-7	2010
Actually, she has access to something even better.	Aslında onun elinde daha iyi bir parça var.	When in Rome-7	2010
This is really not the time, Nick. An original Petrocelli.	Gerçekten hiç uygun bir zaman değil, Nick. Orjinal bir Petrocelli.	When in Rome-7	2010
And it too has never been viewed in public.	Daha önce hiç bir yerde gösterilmedi.	When in Rome-7	2010
That's right. Damian Petrocelli himself agreed to give me the print	Aynen öyle. Damian Petrocelli resmi bana verip,	When in Rome-7	2010
and burn the negative. Why would he do that?	... negatifini yaktı. Neden bunu yaptı ki?	When in Rome-7	2010
Including Cezanne, Degas,	Cézanne'ı, Degas'ı,	When in Rome-7	2010
Sausage. That's your face. Yeah, that's it.	Sosis. Bu senin yüzün. Evet, öyle.	When in Rome-7	2010
I... This may sound a little odd to you,	Sana garip gelebilir ama,	When in Rome-7	2010
Well, passion is passion. That's exactly what I say.	Tutku, tutkudur. Bende aynen bunu söylüyorum.	When in Rome-7	2010
I mean there is not an emotion on earth	Dünyada sosis tarafından,	When in Rome-7	2010
Beth. Please tell me you're here	Beth. Lütfen bana buraya,	When in Rome-7	2010
I'm so sorry. Oh, it hurts.	Çok üzgünüm. Canımı yakıyor.	When in Rome-7	2010
What is that, mint? It's breath spray.	Nedir bu, nane mi? O bir ağız spreyi.	When in Rome-7	2010
You're gonna make it worse. I'm not gonna make it worse.	Daha da kötüleştireceksin. Hayır kötüleştirmeyeceğim.	When in Rome-7	2010
What? Ok.	Ne? Tamam.	When in Rome-7	2010
You saw that? Yeah.	Onu gördün mü? Evet.	When in Rome-7	2010
You know the blood runs a little hot in that family.	Delilik o ailenin kanında var, sen de biliyorsun.	When in Rome-7	2010
Hey, Beth! It's me, Al Russo! Oh, let's cross.	Selam Beth! Benim, Al Russo! Karşıya geçelim.	When in Rome-7	2010
One second! I'm sorry, Nick! I gotta go!	Bir saniye! Üzgünüm, Nick! Gitmem gerek.	When in Rome-7	2010
Just... I'm sorry. I gotta go.	Ama... Üzgünüm. Gitmeliyim.	When in Rome-7	2010
Try and enjoy the attention? Joan...	İlginin tadını çıkarmayı denemek nasıl? Joan...	When in Rome-7	2010
Juan, what's my time? Three minutes and 53 seconds.	Juan, benim sürem ne kadar? Üç dakika 53 saniye.	When in Rome-7	2010
Not in front of my girlfriend. Who the hell is that?	Kız arkadaşımın önünde yapma bari. Bu da kimin nesi?	When in Rome-7	2010
Hey, Nick... Douche.	Selam Nick...	When in Rome-7	2010
The museum girl, isn't it? I knew it. You don't understand.	O müzeci kız yüzünden. Biliyordum. Anlamıyorsun.	When in Rome-7	2010
Puck! No! No?	Saçmalama! Hayır! Hayır mı?	When in Rome-7	2010
No! No?	Hayır! Olmaz mı?	When in Rome-7	2010
No. How about yes?	Hayır. Bence olabilir, ha?	When in Rome-7	2010
Could we start somewhere else? Flowers everywhere!	Başka bir yerden başlasak? Her yerde çiçekler var!	When in Rome-7	2010
I'm sorry. You promised me this program	Üzgünüm. Bana sergide hiçbir sorun çıkmayacağına dair,	When in Rome-7	2010
would go off without a hitch. It will.	... söz vermiştin. Öyle de olacak.	When in Rome-7	2010
Got it? Yeah.	Anladın mı? Evet.	When in Rome-7	2010
I was just thinking about you. I was just thinking of you.	Ben de tam seni düşünüyordum. Ben de seni düşünüyordum.	When in Rome-7	2010
Yeah, there's a lot I would like to tell you.	Sana söylemek istediğim çok şey var, ama kısa kesmem gerek,	When in Rome-7	2010
and I need to get my hands on that... The Petrocelli.	İhtiyacım olan şey ise... Petrocelli.	When in Rome-7	2010
What? I would feel better about it	Ne ? Bunun hakkında oturup konuşursak,	When in Rome-7	2010
I was thinking 8��00? So you're blackmailing me now?	Saat sekiz diye düşünmüştüm. Bu bir tehdit mi?	When in Rome-7	2010
Actually, it's extortion. If I come to dinner,	Zorla istediğini yaptırma diyelim. Akşam yemeğine gelirsem,	When in Rome-7	2010
can I have my Petrocelli? I got to run. See you at 8:00!	... Petrocelli mi alabilir miyim? Gitmem lazım. Sekizde görüşürüz.	When in Rome-7	2010
You have a date, huh? It's not a date.	Bir randevun mu var? Bu bir randevu değil.	When in Rome-7	2010
OK. Look, we got off on the wrong foot.	Peki. Bak, kötü bir başlangıç yaptık.	When in Rome-7	2010
I'm so sorry. I am so sorry. What an adventure.	Çok üzgünüm. Özür dilerim. Ne macera ha?	When in Rome-7	2010
There are so many people! I think I broke something.	Burası çok kalabalık! Sanırım bir şeyi kırdım.	When in Rome-7	2010
Sorry. All right.	Üzgünüm. Önemli değil.	When in Rome-7	2010
Follow my voice to the chair. Right here?	Bulmak için sesimi takip edin. Burası mı?	When in Rome-7	2010
Yeah. And here we are.	Evet. Sonunda oturabildik.	When in Rome-7	2010
kind of cool. Creepy.	Etkileyici. Tüyler ürpertici	When in Rome-7	2010
It's awesome! I thought you had left.	Muhteşem! Gittiğini sanmıştım.	When in Rome-7	2010
OK, then. Thank you. Sure.	Peki. Teşekkür ederiz. Önemli değil.	When in Rome-7	2010
I've been looking all over for you. Who's this?	Her yerde seni arıyordum. Bu da kim?	When in Rome-7	2010
Your liverwurst nightmare, pal. Oh, no.	Senin en kötü kabusun, ahbap. Olamaz.	When in Rome-7	2010
Meatball! Sausage king!	Köfte! Sosis Kralı.	When in Rome-7	2010
Oh, God. Hey, my watch is missing.	Aman Tanrım. Hey, saatim kayıp.	When in Rome-7	2010
Who is that? Waiter?	Bu da kim? Garson?	When in Rome-7	2010
Nick I had a great time, but I got to go!	Çok güzel zaman geçirdim Nick, ama gitmem gerek.	When in Rome-7	2010
Ma'am! What the hell is going on?	Bayan! Burada neler oluyor?	When in Rome-7	2010
Beth! Please, just let me go.	Beth! Gitmeme izin ver, lütfen.	When in Rome-7	2010
How many guys are you seeing? I'm not see...	Ciddiyim, kaç erkekle görüşüyorsun? Görüşmüyorum.	When in Rome-7	2010
Sorry, Dr. Moscowitz. Hi. Everything OK?	Üzgünüm Doktor Moscowitz. Selam. Her şey yolunda mı?	When in Rome-7	2010
And I'm flossing twice a day. Oh, good.	Ayrıca dişlerimi günde iki kez fırçalıyorum. İyi.	When in Rome-7	2010
Where do you want to go? I don't...	Nereye gitmek istiyorsun? Bilmiyorum.	When in Rome-7	2010
Damn it! It's OK.	Lanet olsun! Önemli değil.	When in Rome-7	2010
It's OK. One second.	Önemli değil. Bir saniye.	When in Rome-7	2010
Aha, you found it. Oh, it's so beautiful.	Onu bulmuşsun. O kadar güzel ki.	When in Rome-7	2010
And so sad. Yeah, it's OK.	Çok da üzücü. Evet, sorun değil.	When in Rome-7	2010
What? I have to go.	Ne oldu? Gitmem lazım.	When in Rome-7	2010
I just have to go. Hold on, hold on.	Sadece gitmem gerek. Bekle, dur.	When in Rome-7	2010
I don't get it. I know you don't, Nick.	Anlayamıyorum. Anlamadığını biliyorum, Nick.	When in Rome-7	2010
Hello. Listen, I have great news.	Alo. Dinle, sana iyi haberlerim var.	When in Rome-7	2010
There is? Yeah.	Öyle mi? Evet.	When in Rome-7	2010
Yeah. It's great. I knew you'd be relieved.	Ya, harika. Sevineceğini biliyordum.	When in Rome-7	2010
I love you, OK? Bye! Ok.	Seni seviyorum, tamam mı? Hoşça kal. Tamam.	When in Rome-7	2010
Very nice place. Beautiful.	Çok hoş bir ev. Güzel.	When in Rome-7	2010
You're gonna tell us on the couch? Yeah.	Kanepeye oturunca söyleyecek misin? Evet.	When in Rome-7	2010
I like my odds. It's you, it's you.	Numaralarımı seviyorum. Seni seçtim, seni seçtim.	When in Rome-7	2010
Trust me, I love you. No, you don't.	İnan, ben seviyorum. Hayır, sevmiyorsun.	When in Rome-7	2010
They don't, but I do. I love you so much.	Onlar sevmiyor, ama ben seviyorum. Seni öylesine çok seviyorum ki.	When in Rome-7	2010
I do love you. It's not real. You don't love me.	Seni seviyorum. Bu gerçek değil. Beni sevmiyorsun.	When in Rome-7	2010
As much as I can love someone. No, you don't.	Bütün kalbimle seviyorum. Hayır, sevmiyorsun.	When in Rome-7	2010
It's a bummer. This really suck.	Çok üzücü. Gerçekten berbat bir şey.	When in Rome-7	2010
He may be on to something. No, it's true.	Doğru bir noktaya değinmiş olabilir. Hayır, bu gerçek.	When in Rome-7	2010
How can we help? Thanks, guys.	Nasıl yardım edebiliriz. Teşekkür ederim çocuklar,	When in Rome-7	2010
What the heck is? What?	Bu da ne idi? Neler oluyor?	When in Rome-7	2010
That was weird. I swear, that wasn't me.	Bu çok tuhaftı. Yemin ederim, ben değildim.	When in Rome-7	2010
We got to stay in. I make food for everybody. We eat.	Burada kalmalıyız. Ben herkese yemek yaparım. Yeriz.	When in Rome-7	2010
You have a car? It's molto grande.	Araban mı var? Çok geniştir.	When in Rome-7	2010
Comfortable up there? Where's the keys?	Rahatınız yerinde mi? Anahtarlar nerede?	When in Rome-7	2010
Have the key. Give him the keys.	Anahtarlar bende. Ona ver.	When in Rome-7	2010
I am what I am. Annoying.	Ben buyum. Sinir bozucu.	When in Rome-7	2010
It's Stacy. Leave a message. Stacy, please call me when you get this.	Ben Stacy. Mesaj bırakın. Stacy, mesajımı alır almaz beni ara lütfen.	When in Rome-7	2010
I was expecting a little bit bigger. Oh, tiny bit, huh?	Biraz daha büyük bir şey düşünmüştüm. Biraz büyük mü?	When in Rome-7	2010
Just drive like you're in Rome. No problem.	Roma'daymışsın gibi sür. Hemen.	When in Rome-7	2010
OK, that hurt. Damn it!	Pekala, bu acıttı. Kahretsin.	When in Rome-7	2010
You can just let me out here. No, it's not close enough.	Beni burada indirebilirsin. Hayır, yeterince yakın değil.	When in Rome-7	2010
No, Antonio. The doors! I got this. You must all believe.	Hayır, Antonio. Kapılara dikkat et! Ben hallederim. Hepiniz inanın.	When in Rome-7	2010
I don't believe! I don't believe!	İnanmıyorum! Ben de inanmıyorum!	When in Rome-7	2010
And Celeste is... Pleased.	Celeste ise... Memnun.	When in Rome-7	2010
He loves you. I know.	Seni seviyor. Biliyorum.	When in Rome-7	2010